GÜNDEM - 27 Kasım 2024 Çarşamba 13:35

Talas’ta atık eşya kumbaraları yenilendi

A
A
A
Talas’ta atık eşya kumbaraları yenilendi

Talas Belediyesi tarafından ‘Sıfır Atık’ projesi kapsamında ilçe geneline konulan tekstil atığı, kıyafet ve oyuncak kumbaraları yenilendi. İlçe genelinde 150 adet bulunan kumbaraların yüzeyine Talas Belediyesi’nin önemli çalışmaları giydirildi.


Başta kıyafet olmak üzere kullanılmayan eşya ve oyuncakların toplanarak yeniden kullanılmasının amaçladığı atık eşya kumbaraları yeni yüzüne kavuştu. Geri dönüşüm ve ekonomik katkı sağlamak amacıyla ilçe geneline yerleştirilen kumbaraların yüzeyine Ali Dağı 360 Kafe ve Yeşil Alan, Çanakkale’den Cumhuriyeti 100. Yıl Müzesi, 7/24 Kütüphane ve Kültür Merkezi, Zincidere 100. Yıl Mesire Alanı ve Talas Sanat Galerisi gibi önemli çalışmaların görselleri giydirildi.


Bir yüzünde Talas Belediyesinin faaliyetlerinin yer aldığı giysi kumbaralarının ön yüzünde ise yanıcı madde, ıslak kıyafet, pet şişe, cam şişe, kağıt-karton, pil, çöp ve elektronik eşyaların atılmaması uyarısı yer alırken; ayakkabı, çanta, kazak, tişört, oyuncak, mont, battaniye ve spor malzemeleri gibi eşyaların konulması isteniyor.



Geri dönüşüme katılmaya çağrı


Konuyla ilgili kısar bir değerlendirmede bulunan Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, atık eşya kumbaralarıyla sürdürülebilir geri dönüşüm uygulaması gerçekleştirdiklerini belirterek, “Vatandaşlarımız da evlerinde kullanmadıkları kıyafetleri, oyuncakları, ayakkabıları çöpe atmak yerine evlerinin yakınındaki giysi kumbaralarına bırakarak ekonomiye katkı sağlayıp çevre kirliliğinin önüne geçebilirler” dedi.



Talas’ta atık eşya kumbaraları yenilendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Kendisinden ayrılmak isteyen 19 yaşındaki genç kıza eski sevgiliden darp tuzağı Konya’da 24 yaşındaki bir kişi, 2 yıl önce arkadaş ortamında tanışarak arkadaşlık yaptığı sonrasında kendisinden ayrılmak isteyen 19 yaşındaki üniversite öğrencisi kızı uzun süre darp etti. Genç kız daha sonra kendisini yurdun önüne bırakan şüpheliden şikayetçi olurken, şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Selçuk Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi 2. sınıf öğrencisi 19 yaşındaki S.A., 24 yaşındaki H.S. ile yaklaşık 2 yıl önce arkadaş ortamında tanışarak arkadaşlık etmeye başladı. Birkaç gün önce ilişkisini bitirmek isteyen üniversite öğrencisi S.A.’yı 23 Kasım akşamı arayan ve ısrarla görüşmek isteyen H.S., yanında B.T. ile birlikte genç kızı kaldığı öğrenci yurdundan aldı. Bir eğlence merkezine giden ve mekandan da çıkan H.S., yanındaki arkadaşı B.T. ile genç kızı önce otomobilde ardından eve götürüp orada dövmeye devam etti. Şüpheliler darp olayının ardından genç kızı yaralı halde yurdun önüne bırakıp kaçtılar. S.A., olayın ardından hastaneden aldığı darp raporu ile kendisini darp eden H.S. ve yanında bulunan arkadaşından şikayetçi oldu. Şikayet sonrası gözaltına alınan ve suçlamaları reddeden H.S., adli kontrolle serbest bırakıldı. "Bugün seni döve döve öldüreceğim" Yaşadıklarını anlatan S.A., "Eski erkek arkadaşım benimle tekrar barışmak istediğini ve tekrar bir şeyleri yoluna koyabileceğimizi söyledi. Özür dilemek için beni yurtta iken aşağıya çağırdı. Tamam diyerek indim. Yolda giderken bana ‘Bugün sana da çok güzel bir sürprizim var, öğretmenler günü hediyem var sana. Bugün seni döve döve öldüreceğim’ dedi. Böyle bir şey yapacaksan beni arabadan indir dedim ve ‘şaka yaptım ben sana öyle bir şey yapar mıyım’ diye cevap verdi. Sonra kafeye gittik oradan da eğlence merkezine gittik. Hiçbir problem yoktu, gayet her şey barışmaya yönelik şeyler idi. Sonrasında eğlence merkezinden çıktık, araçta B.T. ile H.S. bir konu hakkında tartışıyorlardı. Sonrasında ben de olaya dahil oldum, tepki gösterdim. H.S., direkt beni dövmeye başladı, sonra araçtan indirmeye çalıştı. B.T. ile birlikte indik. Sonra beni yolun ortasında tekrar dövmeye başladı. Kafamı kaldırım taşına çarptı. Çarptıktan sonra bayılmıştım uyandığımda arabanın içinde ön koltuktaydım ve üzerimde sadece iç çamaşırım vardı. Ceket verin, üstüme bir şeyler giymem lazım dedim vermediler. ‘Ceket mi istiyorsun’ deyip tekrar dövdüler. Arabanın camına vurmaya, bağırmaya çalıştım. B.T.’den yardım istedim. Hiçbir şekilde yardım gelmedi, aksine yardım etmek yerine tuttu. Sonrasında kafenin orada tekrar dövmeye başladılar. B.T. inerken ‘inme’ dedim ona yardım istedim hiçbir şekilde yardım etmedi. ‘Ben bunlara şahit olmak istemiyorum’ dedi. Tekrar yardım istedim, yardım istediğim için tekrar dövdü. Sonrasında bir arkadaşı var onu aradı ve ‘15 dakikaya kadar mezar hazırlar mısın’ demesiyle zaten bende bütün ipler koptu, tepki veremedim. Artık öleceğime inanmıştım, hiçbir şekilde beni kurtarmayacak dedim. Arabadan inmeye, direksiyonu falan kırmaya çalışıyordum ama beni bayılttı döverek. En son uyandığımda evin içerisindeydim. Kapıyı açmaya çalıştım, balkonu, hepsini kilitlemişti. Telefonumu, cüzdanımı aldılar, hiçbir şekilde vermediler. Hüseyin’e defalarca beni bırakması gerektiğini söyledim. Hiçbir şekilde bırakmadı. Beni tekrar dövmeye başladı sonra uyumak istediğini söyledi. 4-5 saat sonra seni geri bırakırım dedi. Sonra ben kendisini uyandırdım, iyi değilim dedim. Her yerim çok acıyor dedim. O şekilde beni yurda doğru götürdü. Yolda da beni şikayet etmeye kalkma, benim arkam çok kuvvetli, benim amcamın oğulları, babam falan savcı dedi. Arabanın torpidosunda 35 bin lira falan vardı, onu çaldı derim suçlarım, gasptan içeriye girersin gibi suçlamalarda bulundu. Serbest kaldı, adalet istiyorum başka hiçbir şey istemiyorum” dedi. "Nerede ve ne zaman nasıl bir işkenceye maruz kalacağı bilinmemektedir" S.A.’nın avukatlarından Muhammet Çağrı Türk, "Müvekkilimiz darp edildikten, işkence gördükten sonra kendisi bizimle iletişime geçti. Görüştüğümüz zaman, kendisi zaten psikolojik olarak çöküntüdeydi, olayları tam anlatamıyordu. Yaşadığı olayların etkisinden daha çıkamamıştı. Bu işkenceden dolayı sonrasında tabii ilk şikayetçi olurken de çok tedirgindi. Devamında yine işkence görür müyüm, şüpheli tarafından şüphelinin ailesi tarafından başka işkencelere maruz kalır mıyım şeklinde bir tedirginliği vardı. Biz adli makamlara başvuruda bulunduk, savcılığa gittik. Gitmeden önce tabii darp raporunu aldık, müvekkil darp edildikten sonraki fotoğraflarıyla birlikte biz savcılık makamına başvuruda bulunduk. Müvekkil ifadelerini verdi ve bunlara bakacak olursak şüphelinin eylem içerisinde 5-6 farklı suçun barındığını görmekteyiz. Bunlara baktığımız zaman şüphelinin eylemlerinde yaralama, tehdit, hakaret bununla birlikte gece boyu arabasında keza evinde tutarak zorla alıkoyarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılması da olduğu bununla birlikte müvekkilin telefonunu ve cüzdanını da zorla aldığı için yağma suçunun da burada oluştuğunu görmekteyiz. Ancak savcılık makamı tarafından şüpheli dün adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştır. Az önce bahsettiğimiz üzere müvekkil daha önce bu tedirginliği yaşamaktaydı, şu anda bu kadar olaya rağmen yaşadığı bu işkenceye rağmen şüphelinin serbest bırakılması gerek müvekkili gerekse toplumun vicdanı rahatlatmadı. Müvekkilin şu anda can güvenliği yoktur. Şüpheli tarafından nerede ve ne zaman, nasıl bir işkenceye maruz kalacağı bilinmemektedir. Biz müvekkilin hukuki sürecinde yanında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
İstanbul Bakan Bolat: “İslam ülkeleriyle Türkiye’nin ticaretini, Türkiye’nin toplam ticaretindeki payı 2002’de yüzde 11 iken, geçen yıl yüzde 26’ya yükselttik” Dünya Helal Zirvesi’nde katılan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "İslam ülkeleriyle Türkiye’nin ticaretini, Türkiye’nin toplam ticaretindeki payı 2002’de yüzde 11 iken, geçen yıl yüzde 26’ya yükselttik. Birkaç yıl içinde bu payı yüzde 30’a, 2030’lara doğru yüzde 35’e yükseltmek için çalışıyoruz. Ticaret Bakanlığı olarak Helal EXPO fuarında Filistin’in partner ülke yani şeref misafiri ülke olması kararını aldık ve Filistin’e 700 metrekareden fazla bir stant alanı sağladık, 30’a yakın Filistinli firma burada Filistin ürünlerini sergiliyorlar” dedi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde düzenlenen, bu yıl 10’uncu kez kapılarını açan Dünya Helal Zirvesi’ne katıldı. Helal Expo’nun küresel arenadaki en büyük helal organizasyonu olarak kabul edildiğini vurgulayan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Bu sene de etkinliklerimizi Filistinli kardeşlerimizin topyekun hedef alındığı İsrail’in katliamları ve soykırımının gölgesinde gerçekleştirmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz Bu saldırılarda maalesef kayıtlı 45 bine yakın, kaydı tespit edilemeyenleri de dahil ettiğimizde 54 bine yakın şehidimiz var. Gerek Gazze gerekse Batı Şeria’da çok büyük bir yıkım söz konusu. Bu sabah itibarıyla Lübnan’da ateşkes kararı yürürlüğe girdi, bunun en kısa zamanda Gazze’de, Filistin’de de olması için çabalarımızı, baskılarımızı artırıyoruz” dedi. “Helal EXPO fuarında da Filistin’in partner ülke yani şeref misafiri ülke olması kararını aldık ve Filistin’e 700 metrekareden fazla bir stant alanı sağladık” Fuarda Filistin vurgusu yapan Bakan Bolat, "Türkiye Cumhuriyeti olarak 2 Mayıs’ta İsrail’le hem ihracat hem ithalatta bütün ticaretimizi durdurduk ancak Filistin Devleti’nin ve hükümetinin, Filistin ekonomisinin yaşatılması ve oradaki 6 milyon Filistinli kardeşimizin ihtiyaçlarının karşılanması noktasında özel bir mekanizma ile, sıkı kurallar çerçevesinde Filistin’e yönelik ihracatı varış yeri Filistin ve ithalatçıları Filistinli olmak kaydıyla devam ettiriyoruz. Yine Filistin hükümetinin ekonomisinin ticaretinin yaşatılması için önemli gümrük vergisi, tarife kolaylıkları sağladık. Ticaret Bakanlığı olarak Helal EXPO fuarında da Filistin’in partner ülke yani şeref misafiri ülke olması kararını aldık ve Filistin’e 700 metrekareden fazla bir stant alanı sağladık, 30’a yakın Filistinli firma burada Filistin ürünlerini sergiliyorlar” şeklinde konuştu. “Bundan 20 yıl önce Müslüman ülkelerin kendi aralarındaki ticaretin, dünya ile yaptıkları ticaret içindeki payı yüzde 10 bile değildi” Bakan Bolat, sözlerine şöyle devam etti: “İslam dünyasının kardeşliği, ekonomik entegrasyonu, ticarette birbiriyle alışverişini arttırması hedefleri doğrultusunda gerçekleştirilen etkinlikler çok önemli. Gösterilen çabalar boşa gitmiyor. Bundan 20 yıl önce Müslüman ülkelerin kendi aralarındaki ticaretin, dünya ile yaptıkları ticaret içindeki payı yüzde 10 bile değildi, bugün bu oran yüzde 19’a yükseldi. İİT’nin, İSEDAK’ın hedefi bu payı orta vadede yüzde 25’e yükseltmek. Biz 22 yılda bütün dünya ülkeleriyle olduğu gibi özellikle İslam ülkeleriyle ticareti geliştirme noktasında çok büyük çabalar sarf ettik. Geldiğimiz noktada İslam ülkeleriyle Türkiye’nin ticaretini, Türkiye’nin toplam ticaretindeki payı 2002’de yüzde 11 iken, geçen yıl yüzde 26’ya yükselttik. Birkaç yıl içinde bu payı yüzde 30’a, 2030’lara doğru yüzde 35’e yükseltmek için var gücümüzle çalışıyoruz.” "2023 itibarıyla finans sektörü hariç küresel helal pazarı 2,6 trilyon dolara ulaştı" Helal belgeli ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi, dünyada helal kavramının yaygınlaşması ve ticarette helal belgeli ürünlerin sayısının artması konusunda büyük ilerlemeler sağlandığına dikkat çeken Bakan Bolat, "Sadece gıda ve içecekte değil, kozmetikte, tekstilde, ilaçta, finansta turizm ve seyahatte de helal alanı, helal ticaret hızla büyümektedir. 2023 itibarıyla finans sektörü hariç küresel helal pazarı 2,6 trilyon dolara ulaştı. Bunun içinde gıda sektörü yaklaşık 1,9 trilyon dolar seviyesiyle en büyük segmenti oluşturmakta. Türkiye olarak biz de Ticaret Bakanlığı bünyesinde Helal Akreditasyon Kurumu’nu kurduk ve helal çalışmalarına destek vermekteyiz. Bu çerçevede 25’i yurt içi, 27’si yurt dışı kuruluşlar, 16’sı da laboratuvarlar olmak üzere toplam 68 kuruluşa helal akreditasyon verebilme yetkisi, belgelendirme sertifikası verildi. Bu 68 kuruluşun çalışmaları başladı, 95 karar alındı ve toplam 2 binin üzerinde kuruluş helal ve bu kuruluşların ürünleri helal akreditasyon kapsamına alınmış bulunmaktadır. Bu çalışmalar hızlanarak devam edecek” diyerek sözlerini tamamladı. Fuar katılan bakanlar arasında yer alan KKTC Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, ’’Bu önemli platform, yalnızca turizm ve sağlık sektörlerinde yeniliklerin paylaşılmasını değil, aynı zamanda farklı kültürler, inançlar ve ülkeler arasında güçlü iş birlikleri kurulmasını sağlayan değerli bir buluşma noktasıdır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, turizm ve eğitim adası olmakla birlikte her yıl gelişen ve ilgi gören bir ada konumundadır. Turizmi sadece güneş, deniz ve kumsal üçgeni ile sınırlandırmıyoruz. Ülkemiz, sağlık turizmi ve helal turizmi gibi alternatif alanlarda da güçlü bir potansiyel sunmaktadır. Özellikle sağlık turizmi konusunda, yüksek standartlara sahip hastanelerimiz, uzman doktorlarımız ve uygun maliyetli hizmetlerimizle dünya genelinde önemli bir destinasyon olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Geleneksel tedavi yöntemlerimizin yanı sıra modern tıp alanında sunduğumuz hizmetler, bizi bu sektörde ayrıcalıklı bir konuma taşımaktadır. Ülkemizin ılıman iklimi ve bakir kalmış doğası sayesinde özel tedaviye muhtaç hastalar içinde fayda sunmaktadır. Helal turizm, yalnızca Müslüman turistler için değil, etik ve sürdürülebilir seyahat deneyimleri arayan tüm turistler için önemli bir kavram haline gelmiştir. KKTC, bu alanda inanç temelli hassasiyetlere uygun turizm anlayışını benimseyerek, misafirlerimize huzurlu ve güvenli bir tatil sunmayı hedeflemektedir. Dünya Helal Zirvesi’nin, helal turizmin standartlarını yükseltmek ve bu sektörde küresel iş birliklerini güçlendirmek adına önemli bir zemin oluşturacağına inanıyorum. KKTC olarak, bu alandaki çalışmalara aktif katkı sağlamaya hazır olduğumuzu da vurgulamak isterim. Bu fuar ve zirve, ülkeler arasındaki iş birliğini artırmak için eşsiz bir fırsat sunmaktadır. KKTC olarak, turizm ve sağlık alanlarında ortak projeler geliştirmek, yeni yatırımcılara kapılarımızı açmak ve küresel ölçekte daha fazla iş birliği gerçekleştirmek istiyoruz’’ dedi.
Antalya ARFF ekiplerinin yanan Rus uçağına anında müdahalesi kamerada İnişi sırasında motoru alev alan Rus Azimuth Havayolları’nın Soçi Antalya seferini yapan uçağına kısa sürede müdahale ederek yangını söndüren ve yolcuları tahliye eden Devlet Hava Meydanları İşletmesi ARFF ekiplerinin o ana ait görüntüleri ortaya çıktı. ARFF ekiplerinin yanan Rus uçağına kısa sürede müdahale etmesi oluşabilecek bir faciayı önledi. Rus Azimuth Havayolları’nın Soçi Antalya seferini yapan Sukhoi SuperJet 100-95LR tipi uçağının, Antalya’ya iniş esnasında motorunda yangın çıkmış, uçaktaki 79 yolcu başarıyla tahliye edilmişti. ARFF ekipleri uçağa anında müdahalede bulunarak yangının büyümesine engel olmuştu. Dünyanın en iyileri arasında gösteriliyor Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) tarafından işletilen havalimanlarında görev yapan Havalimanı Kurtarma ve Yangınla Mücadele (ARFF) ekipleri, aldıkları eğitimlerle dünyanın en iyileri arasında gösteriliyor. 2023 yılında tüm havalimanlarında birçok tatbikat gerçekleştiren ARFF ekipleri, bu tatbikatlar ve aldıkları eğitimlerle 24 saat acil durumlara karşı göreve hazır bekliyor. ARFF, havalimanları ve yakın çevrelerinde meydana gelebilecek uçak kaza-kırım ve yangınlarına, Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatınca (ICAO) belirlenen standart ve önerilen uygulamalar çerçevesinde müdahalede bulunuyor. İnsan hayatını kurtarmayı birinci amaç edinen ARFF ekipleri, havalimanlarında bulunan bina ve tesislerde çıkabilecek yangınlara kısa süre içerisinde müdahale ederek maddi-manevi kayıpları önleyerek veya asgari seviyeye indirerek, yangından korunma konusunda alınacak tedbirler ile yapılacak işleri belirliyor. 2002 yılında DHMİ ARFF filosunda 280 adet yangınla mücadele aracı bulunurken, 2024’de araç sayısı 521’e yükseldi. 2012’de havalimanlarında 750 ARFF memuru görev yaparken 2024 yılında bu sayı bin 800’ü geçti. ARFF ekipleri Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı’nın (ICAO) standart ve önerileri doğrultusunda sürekli eğitimden geçiyor. ARFF ekipleri, uluslararası standartların üzerinde aldıkları eğitim ve sahip oldukları ileri teknoloji ürünü araç filolarıyla dünyanın en iyi ekipleri arasında gösteriliyor.