GÜNDEM - 31 Ekim 2024 Perşembe 15:03

SGK İl Müdürü Türkoğlu: "Çalışanların sigortalı olarak çalıştırılmaları zorunluluktur"

A
A
A
SGK İl Müdürü Türkoğlu: "Çalışanların sigortalı olarak çalıştırılmaları zorunluluktur"

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Kayseri İl Müdürü Mustafa Türkoğlu kayıt dışı istihdam ile ilgili yaptığı açıklamada; "Çalışanların sigortalı olarak çalıştırılmaları anayasal bir hak olmakla birlikte aynı zamanda hem çalışanlar hem de işverenler açısından bir zorunluluktur. Bu çerçevede kayıt dışı çalışan bir işçinin emekli olma hakkı yoktur" dedi.


Ülkenin en önemli sorunları arasında yer alan kayıt dışı istihdamla mücadele çerçevesinde her yıl rehberlik ve bilgilendirme amaçlı faaliyetler gerçekleştiğini aktaran SGK İl Müdürü Mustafa Türkoğlu, kayıt dışı istihdamın çok yönlü bir sorun olmasından dolayı SGK tarafından ülke genelinde her yıl kayıt dışı istihdamla mücadele çerçevesinde rehberlik ve bilgilendirme amacıyla sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarına ziyaretler yapıldığını aktardı. Kayıt Dışı istihdam hakkında bilgiler veren Türkoğlu; "Ülkemizin ve sosyal güvenlik sisteminin en önemli sorunları arasında yer alan kayıt dışı istihdam çalışanların Sosyal Güvenlik Kurumu’na hiç bildirilmemesi ya da çalışma gün veya ücretlerinin eksik bildirilmesidir. Yani sigortasız işçi çalıştırma durumunda olduğu gibi, çalışma sürelerinin veya ödenen ücretlerin eksik bildirilmesi de kayıt dışı istihdam olarak değerlendirilmektedir. Çalışanların sigortalı olarak çalıştırılmaları anayasal bir hak olmakla birlikte aynı zamanda hem çalışanlar hem de işverenler açısından bir zorunluluktur. Yani işverenlerin çalışanlarını sigortasız olarak çalıştırma hakları olmadığı gibi çalışan kişilerin de sigortasız çalışmayı istemek gibi bir hakları söz konusu değildir. Bu şekilde çalışmayı isteyen kişilerin sigortasız çalıştırıldığının tespiti halinde işverenlere yönelik yaptırımlar uygulanmakta işverenler kendilerince kötü niyetli olmamalarına rağmen mağdur olabilmektedirler. Özellikle emekli aylığı alan, dul ve yetim aylığı alan, sosyal yardım alan veya bakmakla yükümlü konumunda olan bazı kişilerin sigortasız çalışma konusunda daha istekli oldukları bilinmektedir. Bu kimselerin sigortasız çalışma konusundaki talepleri karşısında işverenlerin yasal yükümlülüklerini yerine getirme bilinciyle hareket etmeleri tespiti halinde mağduriyet yaşamamaları amacıyla gerekli dikkati göstermeleri gerekmektedir. Kayıt dışı istihdamın toplumun sosyal ve ekonomik değerleri üzerinde birçok olumsuz etkisi bulunmakta, ayrıca hem çalışanlar ve işverenler hem de devlet açısından birçok olumsuz etkiye yol açmaktadır. Bu çerçevede kayıt dışı çalışan bir işçinin emekli olma hakkı yoktur. Çalışamaz duruma geldiğinde malullük aylığından yararlanamaz. Hayatını kaybetmesi durumunda geride kalan eş ve çocukları ölüm aylığı hakkından yararlanamazlar. İşsizlik sigortasından faydalanamazlar. Genel sağlık sigortası primlerini kendileri ödemek zorunda kalabilir. İş kazası ve meslek hastalığına karşı alınması gereken önlemlerden yoksun olarak çalışmak zorunda kalırlar. Ücret ve diğer sosyal haklar konusunda Kanunların sağladığı korumadan yoksun olarak daha kötü şartlarda çalışırlar. İhbar ve kıdem tazminatından yoksun kalır ve yıllık izin, haftalık izin, doğum izni gibi haklardan yararlanamazlar. Yapılacak denetimler ve tespitler sonucunda kayıt dışı işçi çalıştıran işverene yüksek tutarlarda idari para cezası uygulanır. Bunun sonucunda işyerinin kapanması riski de vardır. Kayıt dışı işçi çalıştıran işverene uygulanacak idari para cezası işverenden işverene ve tutmakla zorunlu oldukları belgeye göre çeşitlilik gösterir. Örneğin bir yıl bir işçiyi kayıt dışı çalıştırdığının denetim sonucu anlaşılması halinde idari yaptırımı 14 asgari ücrete kadar para cezasıdır. Ayrıca bu çalışmalara ait primler gecikme cezası ve faiziyle birlikte tahsil edilir. Bu işyerlerinin yararlanmakta olduğu sigorta prim teşvikleri durdurulur. Devlet ve özel sektör tarafından sağlanan teşvikler ile hibe ve kredi avantajlarından faydalanılamaz. Yaşanacak iş kazası ve meslek hastalıkları karşısında devlete ve işçilere karşı idari ve adli yükümlülükler doğar. Haksız rekabete neden olur ve piyasa dengesinin bozulmasına zemin hazırlar. İşverenlerin vergi avantajı sağlayan indirim ve gider yazma gibi avantajlardan yararlanma hakkı olmaz. İşyerinde çalışanların verimliliği ve motivasyonu azalır. Vergi ve prim kaybına sosyal güvenlik açığına neden olur. Sosyal güvenlik sisteminde çalışan/emekli dengesinin bozulmasına neden olur. Primsiz ödemelerin artmasına neden olur. Gelir dağılımının bozulmasına ve kaynak dağılımında etkinliğin bozulmasına neden olur. Ekonomik verilerin güvenirliliğine zarar verir ve ekonomik kararların öngörülen etkileri oluşturmasına engel olur" dedi.


Çalışanların ihbar ve şikayetleri ile ilgili de bilgiler veren Türkoğlu; "Çalışanların çalışmalarının işverenler tarafından bildirilip bildirilmediğini veya hangi kazanç seviyesinden bildirildiğini kısa sürede öğrenebileceği birçok yol vardır. Çalışanlar e-devlet şifresi ile www.turkiye.gov.tr adresinden sorgulama yapabilirler. Yine 7 gün 24 saat “ALO 170” Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezini arayabilirler. İl ve ilçelerde bulunun tüm Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri veya Sosyal Güvenlik Merkezlerine başvurarak da sigortalı olarak bildirilip bildirilmediği ve hangi kazanç seviyesinden bildirildiğini kısa sürede öğrenebilirler. Çalışanlar sigortasız çalıştırıldıklarını ya da ücretlerinin veya çalışma sürelerinin eksik bildirildiğini düşündüklerinde ihbar ve şikayetlerini ALO 170’e, Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü/Sosyal Güvenlik Merkezine veya CİMER yani Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi üzerinden de iletebilirler" ifadelerini kullandı.



"Yabancı çalışana ödenecek ücretin en az başvuru tarihi itibariyle yürürlükte bulunan asgari ücret tutarı dikkate alınmalıdır"


Yabancı uyruklu işçi çalıştırmanın şartlarını da ifade eden Mustafa Türkoğlu; "İşverenlerce çalıştırılacak kişi yabancı uyruklu ise önceden çalışma izni alınması gerekmektedir. Çalışma izni talep edilen işyerinde en az 5 Türkiye vatandaşı istihdamı aranmaktadır. Yabancı uyruklu çalışana ödenecek aylık ücret miktarının yabancı çalışanın görev ve yetkinliği ile bağdaşır seviyede olması zorunludur. Buna göre yabancı çalışana ödenecek ücretin en az başvuru tarihi itibariyle yürürlükte bulunan asgari ücret tutarı dikkate alınarak Bakanlıkça belirlenen seviyede olması gerekmektedir. Çalışma izni bulunmayan yabancı uyruklu kişiyi çalıştırırsanız her bir yabancı uyruklu kişi için ödeyeceğiniz idari para cezası tutarı 2024 yılı için 56.752 TL’dir. İdari para cezaları tebliğ tarihinden itibaren bir ay ödenmek zorundadır. Kaçak yabancı işçi çalıştıran işveren, yabancı kişinin ve varsa eş ve çocuklarının konaklama giderleri ile ülkelerine dönmeleri için gerekli masrafları ve gerektiğinde sağlık harcamalarını da karşılamak zorunda kalabilmektedir" diye konuştu.


Ücretlerin banka kanalı ile ödenmesinin de zorunlu olduğunun altını çizen SGK İl Müdürü Mustafa Türkoğlu; "Türkiye genelinde işveren tarafından çalıştırılan işçi sayısının 5 ve üzerinde olması halinde çalıştırılan işçilere yapılan ücret dahil her türlü ödemenin kanuni kesintileri düşüldükten sonra kalan net tutarının bankalar aracılığıyla ödenmesi zorunludur. Bu ödemelerin banka aracılığıyla yapılmaması durumunda işverenlere 2024 yılı için her işçi ve her ay için 1.514 TL idari para cezası uygulanır" dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul Adliyesi’ndeki terör saldırısına ilişkin örgütün sözde gençlik sorumlusu hakim karşısında İstanbul Adalet Sarayı’ndaki polis noktasına düzenlenen silahlı terör saldırısına ilişkin DHKP-C terör örgütünün sözde gençlik sorumlusu olduğu iddia edilen sanık hakim karşısına çıktı. Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’nın C kapısındaki polis kontrol noktasına 6 Şubat’ta DHKP-C silahlı terör örgütü tarafından silahlı saldırı düzenlenmiş, saldırıyı gerçekleştiren teröristler Emrah Yayla ve Pınar Birkoç etkisiz hale getirilirken olay sonrası 1 vatandaş hayatını kaybetmiş ve 3’ü polis 6 kişi yaralanmıştı. Saldırıya ilişkin tespit edilen 19 sanığın ayrı ayrı yargılandığı davalar çerçevesinde, örgütün sözde gençlik sorumlusu olduğu iddia edilen Ulaş İnci’nin ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis talebiyle yargılanmasına başlandı. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Ulaş İnci ve avukatı hazır bulundu. ‘’Hakkımdaki iddialardan uzaktan yakından ilgim, alakam yoktur’’ Duruşmada savunma yapan Ulaş İnci, olay günü nişanlısı ile öğlen iki sularında gözaltına alındığını belirterek, "6 Şubat 2024 tarihinde öğlen iki sularında nişanlım ve arkadaşımla beraber Çağlayan’da yaşanan silahlı saldırıyla ilgili gözaltına alındım. Savcılıkta sorulan soruları yanıtladım. Benimle beraber 10 kişi daha tutukluydu. Üyelik şüphesi ve Anayasal düzeni ortadan kaldırma şüphesiyle suçlanıyorum. Pek çok haktan yoksun bırakıldım. Tutukluluğumun ilk altı ayında psikolojik şiddet maruz kaldım. Tutukluluğumun altıncı ayında hakkımda hazırlanan iddianameyi basından öğrendim. Hakkımdaki iddialardan uzaktan yakından ilgim, alakam yoktur" dedi. "Pınar Birkoç ile bir nişan merasiminde bir araya gelip, toplu fotoğraf çekilmiştik’’ Savunmasına devam eden sanık İnci, "Pınar Birkoç ile bir nişan merasiminde bir araya gelip, toplu fotoğraf çekilmiştik. Bu nişanda çok kısa kaldım ve Pınar Birkoç’u orada fark etmedim. Herhangi bir örgütsel tavır sergilemiyorum. Bu durumla nitelendirilmeyi protesto ediyorum. Hakkımda iddiada bulunan tanıkları tanımıyorum ve tüm beyanları yalan. Tahliyemi talep ediyorum’’ ifadelerini kullandı. "Bir gençlik yapılanmasından bahsedildi, gençlik yapılanmasında olmamı söyledi’’ Ardından mahkemeye Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanan gizli tanık da, "Ulaş ile 2017 yılında İstanbul’a yeni geldiğim dönem tanıştık. Örgütün gençlik çalışmalarında yer alıyordu. Daha sonra operasyonlarla Ulaş’la ikimizi gözaltına aldılar. Sonra ben kendisini görmedim. Tahliye olduğumda ise tekrar görüştük ve o görüşmede bir gençlik yapılanmasından bahsedildi. Para alışverişleriyle ilgili bize bilgiler veriyorlardı. Biz, kafe gibi bir yerde buluştuk. Bana örgütün çalışmalara başlayacağını ve gençlik yapılanmasında olmamı söyledi. 2022 Nisan ayına kadar görev aldım. 2022 Nisan’da örgütten ayrıldım’’ şeklinde konuştu. Duruşmada savunma yapan sanık avukatı, müvekkilinin üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini belirterek tahliyesini talep etti. Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Ulaş İnci’nin tutukluluk halinin devamına ve eksik hususların giderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
Sinop Sinop Şehir Stadyumu yüzde 99 hazır Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın katkılarıyla yapılan 33 milyon TL yatırım bedelli, 10 bin seyirci kapasiteli ve deniz manzaralı Sinop Şehir Stadyumu, yüzde 99 oranında tamamlandı. Sinop Şehir Stadyumu hakkında bilgiler veren Sinop Gençlik ve Spor İl Müdürü Mehmet Kalyon, “Bakanlığımız tarafından 2018 yılında burası ihale edildi. Süreç sonunda bitirilmediği için bakanlık müteahhitle sözleşmeyi iptal etti. Geri kalan işleri biz Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü olarak biz ihale ettik. Deniz tarafındaki geoteknik iş tamamlandı. Şu anda da içerideki eksik kalan işleri tamamlıyoruz. Haftaya inşallah geçici kabul yapılıp stadımızı Sinop futboluna sunmak için hazırız diye düşünüyorum" dedi. Birkaç teknik iş kaldığını söyleyen Kalyon, "Onları da tamamlayınca hazır olacağız. Takımımız da çok güzel gidiyor. İnşallah burası takıma hayırlı gelecek. Takımımıza ve seyircilerimize yakışır bir futbol sahası olarak burayı onlara sunacağız. Biz kalan projenin eksik alanlarını tamamlıyoruz. Yani, yapılmayan işlerin ihalesini yapıyoruz. Normal ve rutin yapılması gerekenleri yapıyoruz. Ek bir şey yapmadık. Gecikmesi müteahhitle olan sözleşme feshedildiği için ve tekrar geride kalan işlerle ilgili ihale süreci olduğu için süre aldı. Onları da şükürler olsun bitirdik. 10 bin kapasiteli ve Süper Lig’in maç yapabileceği bir ortam burası. Zeminimiz de çok güzel. Futbola hazır bir şekilde bütün ulusal maçlar yapılabilecek bir şekilde yapıldı stadımız. Aynı zamanda da tartan pistimiz var. Tartan pistimiz halkımıza 6 aydan beri zaten açık. Sabah 06.00’dan gece 22.00’ye kadar açık. Gerekiyorsa daha devam ediyorsa ne zamana kadar boşalıyorsa burası halkımızın yürümesine ve spor yapmasına açık bir şekilde hizmetteyiz. Maçlar ve antrenmanlar hariç tartan biz her zaman vatandaşlarımızın emrindedir” diye konuştu.
İstanbul Küçükçekmece’de ölümlü metrobüs kazasına ilişkin soruşturma tamamlandı İstanbul Küçükçekmece’de 29 Ağustos’ta iki metrobüsün çarpışması sonucu 1 kişinin hayatın kaybettiği, çok sayıda kişinin yaralandığı kazaya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede 5 tutuklu sanığın ‘taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan ayrı ayrı 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Küçükçekmece’de 29 Ağustos tarihinde bir metrobüsün karşı yönden gelen metrobüse çarpması sonucu 1 kişinin hayatın kaybettiği, çok sayıda kişinin de yaralandığı kazaya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 1 kişi maktul, 32 kişi müşteki, 5 kişi ise şüpheli sıfatıyla yer aldı. İddianamede, 29 Ağustos 2024 tarihinde Sefaköy metrobüs durağı yakınlarında Beylikdüzü istikametine seyir halindeki 34 TR 6183 plakalı metrobüsü kullanan Düzgün Murat Çetin’in yol yapım çalışması nedeniye geçici olarak trafik akışının sağlanması amacıyla E-5 karayolu üzerinde dubalarla işaretli olarak verilen bypass yol girişini kaçırdığı aktarıldı. Çetin’in metrobüs trafiğine kapalı yolda seyrine devam ederken park halinde bulunan ve sürücü koltuğunda İETT Metrobüs Daire Başkanlığı Metrobüs Filo Yönetim Merkezi saha amiri Şafak Yıldız ve ön yolcu koltuğunda Zafer Ömür’ün bulunduğu 34 DFL 305 plakalı aracı gördüğü belirtildi. Çetin’in aracı görmesi üzerine panikleyerek çarpmamak için manevra yaptığı sırada Söğütlüçeşme istikametine seyretmekte olan Emrah Yıldırım idaresindeki 34 TN 2764 plakalı metrobüse çarptığı ifade edilen iddianamedede, kazada Ferhat Uçar’ın hayatını kaybetti, birçok vatandaşın yaralandığı aktarıldı. Olaya ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunda asli kusurlu bulunan sürücü Düzgün Murat Çetin’in yola gereken dikkati ve özeni göstermediği, hızlı, dikkatsiz ve kontrolsüz seyrettiği, yolun sol şeridinde yapılan çalışmadan dolayı yapılan işaretleme ve kapatılan şeridi görmeyerek dubalarla yönlendirilen yolu son anda fark edip ani olarak sağa manevra yaptığı ve Emrah Yıldırım yönetimindeki metrobüse çarparak ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesine sebep olduğu belirtildi. Sürücü Emrah Yıldırım’ın ise kendi yön ve şeridinde kurallara uygun olarak seyri esnasında karşı yönden gelen ve şeridine ani ve hatalı olarak manevra yaparak, aracının sağ yan kısımlarına çarpmasına karşı alabileceği herhangi bir tedbiri olmadığından kusurlu görülmediği açıklandı. Metrobüs yolu yapım çalışmasını yürüten inşaat firmasının şantiye şefi Muhammet Sertaç Kazıcı ve proje müdürü Niyazi Baştürk’ün İBB Başkanlığı’nın bakım ve sorumluluğu altındaki yolda çalışma yaparken gerekli ve yeterli tedbirler ile işaretlemeleri yapması, işaretleme ve işaretleme başlangıcına ışıklı ikaz cihazı koyması gerekirken bu hususlara yeterince uymadığı, gerekli ve yeterli trafik işaretlemelerini yapmadığı anlaşıldığından tali kusurlu oldukları belirtildi. Şafak Yıldız’ın İBB’de saha amiri olarak görevli olduğu esnada kaza mahallindeki göreve başlamadan önce alınan tedbirleri ve işaretlemeleri kontrol edip, eksik olan hususlar varsa gerekli güvenlik önlemleri alarak görevine başlaması gerekirken, bu hususlara yeterince uymadığı, kapalı olan şeride işaretleme ve bariyer ile gerekli güvenlik tedbirlerini almadan tedbirsiz olarak, rekortman (baypas) koluna çok yakın mesafede durakladığı, güvenli mesafede durmadığı, sorumlu olduğu bölgede gerekli denetimleri yerine getirmede ihmalinin olduğu belirtilerek tali kusurlu olduğu ifade edildi. İBB’de denetim amiri olarak çalışan Hüseyin Pazarlı ise bilirkişi raporunda bakım sorumluluğu altındaki yolda çalışma yaptırdığı şirketin çalışması esnasında trafik güvenliğiyle ilgili gerekli ve yeterli tedbirleri alıp almadığını kontrol etmesi, eksiklerin giderilmesini sağlaması gerekirken, bu hususlara uymada gereken dikkat ve özeni göstermediği, gerekli denetimlerini yerine getirmede ihmali olduğu anlaşıldığından tali kusurlu bulundu. İBB Avrupa Yakası Yol Bakım ve Onarım Müdürü Murat Er, Müdür Yardımcısı Burak Alp ve Ahmet Yıldırım’ın yüklenici firmanın yol yapımı sırasında trafik güvenliğiyle ilgili gerekli yeterli tedbirleri alıp almadığını kontrol ve denetlemesinde ihmallerinin olması sebebiyle üst derece tali kusurlu oldukları belirtildi. İddianamede 3 şüphelinin memur olmaları nedeniyle haklarındaki ayrı bir soruşturmanın devam ettiği kaydedildi. İddianamede Ferhat Uçar’ın otopsi raporuna da yer verildi. Raporda, maktulün iç organ yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu hayatını kaybettiği anlatıldı. Metrobüs şoförü Düzgün Murat Çetin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) denetim amiri olarak görevli olan Hüseyin Pazarlı, İETT Metrobüs Daire Başkanlığı Metrobüs Filo Yönetim Merkezi saha amiri Şafak Yıldız, metrobüs yolunda çalışma yapan inşaat firmasının şantiye şefi Muhammet Sertaç Kazıcı ve proje müdürü Niyazi Baştürk’ün ayrı ayrı ‘taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak’ suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Aydın Kuşadası’nda güçlü alt ve üstyapı için yatırımlar aralıksız sürüyor Kuşadası Belediyesi kent genelinde yürüttüğü yol yapım, bakım ve onarım çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor. Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri tarafından Kuşadası’nın farklı noktalarında eş zamanlı olarak yaşama geçirilen çalışmalar ile kentteki modern, konforlu ve güvenli yolların sayısı her geçen gün artıyor. Kuşadası Belediyesi tarafından kentin alt ve üstyapısını güçlendirmek amacıyla yürütülen yenileme çalışmaları belirlenen program dahilinde 7/24 esasına göre ilerliyor. Bu kapsamda Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, konforlu yollara sahip modern ve estetik bir turizm kenti oluşturma hedefiyle çalışıyor. Yol yapım çalışmalarında ekiplerce kentin farklı mahallelerinde sıcak asfalt dökümü ve kilit parke taşı döşeme çalışmasının yanı sıra yağmur suyu hattı ve ızgarası ile kaldırım ve bordür imalatı da gerçekleştiriliyor. Çalışmaları bölge sakinleri de takdir ve memnuniyetle karşılıyor. Karaova Mahallesi’ne 9 bin 200 metrekare sıcak asfalt Kuşadası Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerinin yol yapım çalışmaları kapsamında son durağı Karaova ile Değirmendere mahalleleri oldu. Karaova’da 9 bin 200 metrekarelik alana sahip Efes 2-3 Evleri ve bağlantı yollarını sıcak asfaltla kaplamaya başlayan ekipler eş zamanlı olarak Değirmendere’de bulunan 3534’üncü Sokak’ta da kilit parke taşı döşüyor. Her iki mahallede de yol çalışmaları kısa süre içerisinde tamamlanacak.