GÜNDEM - 28 Kasım 2024 Perşembe 15:43

Kar balığa yaradı

A
A
A
Kar balığa yaradı

Kayseri’de Su Ürünleri Mühendisi Ali Akçakaya, kar yağışının balığı olumlu etkilediğini söyleyerek, “Mevsim normalleşince balıklar da normalleşti” dedi.


Su Ürünleri Mühendisi Ali Akçakaya, kar yağışının balığı olumlu yönde etkilediğini söyledi. Soğuk havanın balığın kalitesini artırdığını belirten Akçakaya, “Uzun zamandan beri böyle beklenmedik bir yağış vardı. Buna da tabii ki mevsim normalleri diyebiliriz. Mevsim normalleşince balıklar da normalleşti. Bu sene güzel keyifli bir balık sezonu geçiyor. Palamut bolluğu hala devam ediyor. Palamutta keyifli zamanlar yaşandı. Hala da yaşanmaya devam ediyor. Güzel, lezzetli ve fiyatları makul. Diğer ürünlere, diğer gıda ürünlerine bakacak olursak şu anda fiyatlar normal seyrinde. Kışın kendini göstermesiyle beraber balıklar tabii ki biraz daha etkilendi. İyi bir şekilde etkilendi. Balığın lezzetini, yağlılığını etkiledi. Boylarıyla, her şeyiyle kıvamına geldi. Ülkemizde genellikle çıkan balıklardan hamsi, istavrit, çinekop, sarıkanat, palamut, barbun ve mezgit balığı gibi balıklar kış dönemlerinde çok daha yoğun bir şekilde çıkıyor. Şu anda da en lezzetli zamanı. Mevsim şartları da balığın lezzetini etkiliyor. Havaların soğuk olması balığın kalitesini artırıyor” ifadelerini kullandı.


Diğer ülkelere göre Türkiye’de daha az balık tüketildiğini belirten Akçakaya, “Hala 9 buçuk, 10 kilo arasında bir tüketimimiz var. Yani başka ülkelerdeki tüketime baktığımız zaman biz hiç balık yemiyoruz diyebilirim. Fiyatlar günlük değişiklik gösteriyor. Bazen yükselebiliyor, bazen de düşebiliyor. Bunun sebebi de balıkların çok yoğun olarak tutulması ile az tutulması, arz-talep dengesine göre değişiyor. Vatandaşlarımız balığın fiyatının artması ya da düşmesinin satıcılardan kaynaklandığını düşünüyorlar ancak bu durum ondan kaynaklanmıyor. Bugün 100 kilo balık çıktığı gibi bin, 2 bin kasa balık çıktığı da oluyor. Tabii buna göre de fiyatlar değişiyor. Hamsi 150 TL ile 250 TL arasında değişiklik gösteriyor. Tam bir rakam söyleyemiyorum, çünkü balığın boyu, kalitesi fiyatını etkiliyor. Palamut balığında da boyuna göre fiyatlar değişiyor. 90 TL’den başlayan palamut balıkları 175 TL’ye kadar çıkabiliyor. Vatandaşlara tavsiyem doğru balık, kaliteli balık, mevsiminde balık en lezzetli balık” şeklinde konuştu.



Kar balığa yaradı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yapay zekanın iş dünyası ile entegrasyonu masaya yatırılacak İSTANBUL (İHA) – ‘Yapay Zeka ve Ekonomi’ 8’inci İstanbul Ekonomi Zirvesi’nin ana teması oldu. Zirvede yapay zeka teknolojilerinin istihdama etkisi, yeni meslek alanlarının doğuşu, ekonomideki dönüşüme etkileri gibi konular ele alınacak. 8. İstanbul Ekonomi Zirvesi’nin bu yılki ana teması ‘Yapay Zeka ve Ekonomi’ oldu. Zirvede, yapay zeka teknolojilerinin iş dünyasına entegrasyonu, ekonomideki dönüşüme etkileri ve gelecekte istihdamın nasıl şekilleneceği gibi kritik konular masaya yatırılacak. 5-6 Aralık’ta düzenlenecek etkinlikte gündem maddelerinden biri de yapay zeka teknolojilerinin istihdama olası etkileri ve yeni meslek alanlarının doğuşu olacak. Zirveye katılacak alanında uzman isimler yapay zeka uygulamalarının iş süreçlerine, üretime, verimliliğe ve rekabet avantajlarına ilişkin konuları değerlendirecek. "Türkiye’de 2000 yılında 5 olan yapay zeka firma sayısı, bin 195’e ulaştı" Zirvenin tanıtım toplantısı Çırağan Sarayı’nda düzenlenen etkinlikte yapıldı. Toplantının açılış konuşmasında söz alan İstanbul Ekonomi Zirvesi Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kaan Saltık, İstanbul Ekonomi Zirvesi’nin katılımcı profilinin iş dünyasından akademiye, bürokrasiden politikaya kadar geniş bir yelpazeye yayıldığını; zirve süresince 10 panel ve kilit konuşmacılarla hemen her alanda yapay zekanın ekonomiye etkilerinin konuşulacağını anlattı. Saltık, "Küresel boyutta iş dünyasının yüzde 38’i yapay zeka teknolojilerini kullanıyor ve bu oran gün geçtikçe artıyor. Türkiye’de 2000 yılında 5 olan yapay zeka firmalarının sayısı günümüzde bin 195’e çıktı, bu sayede Türkiye dünyada 18’inci sıraya geldi" diye konuştu. "Yapay zeka teknolojilerinin doğru ellerde olması gerek" İstanbul Ekonomi Zirvesi İcra Kurulu Başkanı Abdullah Değer ise "Yapay zeka teknolojilerini doğru kullanmak gerekiyor. Teknolojinin doğru ellerde kullanılıyor olması lazım. İş alanlarında yapay zeka teknolojileri zaman tasarrufu sağlayacak, verimliliği artıracak. Zaman en önemli şey. Bu teknolojiler birçok sektörde fayda sağlayacak. Bu teknolojiler kullanılmaya başlandığında ilk dönemlerde bazı alanlarda çalışanların işini elinden alabilir ama uzun vadede birçok iş alanı açacaktır. Yeni sektörler oluşacak, yan sektörler oluşacak, gelecekte farkı iş alanları oluşacak. Savunma sanayimizde yapay zeka teknolojilerinin yansımalarını gördük. Gelecekte tüm sektörlerde teknolojinin yansımalarını göreceğiz" diye konuştu. Zirve; yapay zeka ve ekonomi temalı oturumlar, sektörlerin geleceğiyle ilgili öngörüler ve başarılı girişim hikayeleriyle katılımcılara ilham vermeyi hedefliyor. Zirve, aynı zamanda ekonomik kalkınmayı desteklemek, yeni iş birliği fırsatları oluşturmak ve küresel iş dünyasına değer katmak için bir platform sunmayı amaçlıyor. Programda; İstanbul Altın Değerler Ödül Töreni de gerçekleşecek. Başarılı projelere ve sektör liderlerine ödüller verilecek. Gala gecesinde, ünlü sanatçı Jehan Barbur canlı performans sergileyecek.
Aydın Söke TARİŞ Pamuk Kooperatifi’nde Mali Olağan Genel Kurul yapıldı Söke TARİŞ Pamuk Kooperatifi’nin mali olağan genel kurulu gerçekleştirildi. Başkan İsmail Özer ve yönetim kurulu üyeleri, faaliyet raporları ve finansal tablolarıyla oy birliğiyle ibra edildi. Genel kurulda tarım ve kooperatifçilik konularında önemli mesajlar verilirken, Söke TARİŞ’in Türkiye pamuk piyasasında belirleyici bir aktör olduğuna dikkat çekildi. “27,5 milyon kilogram pamuk alımı gerçekleşti” Söke TARİŞ Merkez Tesisleri’nde yapılan toplantıda konuşan Başkan İsmail Özer, verim kaybı ve uluslararası fiyat politikalarına rağmen 27 milyon 500 bin kilogram pamuk alımı yaptıklarını ifade etti. Bu yıl 40 Milyon kilogram hedefiyle yola çıktıklarını belirten İsmail Özer, bu hedefin altında kalmalarına rağmen, Söke TARİŞ’in piyasadaki etkisinin devam ettiğini belirtti. Başkan Özer, “Türkiye genelinde pamuk fiyatları Söke TARİŞ açıklama yapmadan şekillenmiyor. Biz, hem üreticimizin yanında duruyor hem de piyasayı regüle ederek çiftçimizin çıkarlarını koruyoruz” dedi. Kooperatifçilikte devlet desteklerinin önemine vurgu yapan Özer, sübvansiyonlu modellerin hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti. Başkan Özer, “Bu tür destekler kooperatiflerin rekabet gücünü artırır ve çiftçimize daha fazla katkı sağlar” ifadelerini kullandı. Özer, ayrıca Söke TARİŞ’in son dönemde gerçekleştirdiği yatırımlar hakkında bilgi verdi. Türkiye’de bir ilk olan Sawgin tesisiyle pamuk işleme kapasitesini artırdıklarını belirten Özer, “Amerikan malı teknolojiyle donatılan bu tesisimiz saatte 30 bin prese kapasiteye sahip. Bu yatırım, sadece kooperatifimizi değil, Türkiye’deki tarım sektörünü de ileri taşıyacak bir adım oldu” dedi. Güneş enerjisi projesinde ise TEİAŞ ve AYDEM tarafından trafo yetersiz geldiği için projeye başlayamadık. Bu sorunun çözülmesiyle projeyi devreye alacaklarını ifade etti. Genel kurulda 24 gündem maddesi görüşülerek oy birliğiyle karara bağlandı. Yönetim kurulunun 2023-2024 iş yılı faaliyet raporları, denetim raporları ve finansal tabloları da onaylandı. Ayrıca 2024-2025 iş yılına ilişkin stratejiler belirlendi. Toplantının sonunda Başkan Özer, ortaklara teşekkür ederek, “Kooperatifimizi daha ileri taşımak için birlik ve beraberlik içinde çalışmaya devam edeceğiz” dedi. Söke TARİŞ Pamuk Kooperatifi, önümüzdeki dönemde hem teknolojik yatırımlarla hem de piyasayı regüle etme misyonuyla üreticilerin yanında olmayı sürdüreceğini açıkladı. Başkan Özer’in liderliğindeki yönetim, yerli ve milli tarım sektörüne katkı sağlamayı hedefliyor.
Mersin Hayırsever işadamından Mersin’e 2 okul Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan’ın himayesinde, hayırsever iş insanı Şeref Aydoğan ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında okul yapım protokolü imzalandı. Protokolle Aydoğan ailesi tarafından Tarsus’un Sucular Mahallesi’nde her biri 24 derslikli toplam 48 derslikten oluşan ilkokul ve ortaokul binası inşa edilecek. Vali Pehlivan, imza töreninde yaptığı konuşmasında, protokol kapsamında Aydoğan Ailesinin, Tarsus’ta 2 okul yaptırarak eğitim öğretim faaliyetlerine tahsis edeceğini söyledi. Şeref Aydoğan ve ailesine, kamu hizmetleri içerisinde müstesna bir yere sahip olan eğitim gibi önemli bir alanda göstermiş oldukları duyarlılıktan dolayı teşekkür eden Vali Pehlivan, "Elbette ki devletimiz yıldan yıla Millî Eğitim Bakanlığımızın yatırım programları çerçevesinde, Cumhurbaşkanımızın himayelerinde her geçen yıl yeni okullar inşa ediyor. Özellikle de 6 Şubat’ta yaşanan deprem ve depremlerden Mersin’de çok sayıda okulumuz etkilendi. Depremden etkilenen okulları boşaltmak ve yıkmak durumunda kaldık. Hızlı bir şekilde okul yapım ve onarım çalışmalarını başlattık. Millî Eğitim Bakanlığımıza tekliflerimizi yaptık. Birçoğu yatırım programına girdi, bazı okullarda güçlendirme, bazılarında da yık yap yöntemiyle yeni okullar inşa ettik, inşa etmeye de devam ediyoruz. Deprem sonrası 1,5 yıl gibi kısa bir süre içerisinde rekor sayılabilecek bir hızda 66 okulumuzun yapımını tamamladık ve eğitim öğretim hizmetleri verilmeye başlandı. Diğer okul inşaatlarımız da hızlı bir şekilde devam etmektedir" dedi. Yeniden okul yapımı ve güçlendirme çalışmalarına devam ederken bir yandan da Mersin Valiliği olarak çeşitli platformlarda hayırseverlere çağrılarda bulunduklarını hatırlan Vali Pehlivan, şöyle devam etti; "Bugün hep birlikte bu konuda güzel bir örneğe tanıklık ediyoruz. Bu sürece çok değerli bir katkı almış oluyoruz. Hayırseverimizin katkıları ile yapılacak olan 2 okulumuzun inşaatlarını da inşallah kısa sürede tamamlayıp eğitim öğretim hizmetlerine kazandıracağız. Hayır alanında, hayır konularında adım atmak hem onu yapanları sevindiriyor hem de içinde yaşamakta olduğumuz toplumumuzu ve ülkemizi sevindiriyor. Bizim medeniyet ve milli geleneklerimizde, inanç yapımızda vakıf kültürü ziyadesiyle yerleşik bir anlayıştır. Yardımlaşma, paylaşma, dayanışma anlayışı aynı şekilde ziyadesiyle yerleşik ve bizi biz yapan değerler arasında yer almaktadır. Bunun somut örneklerini gördükçe diğer insanlara, çocuklarımıza ve gençlerimize örnek olacağına da inanıyoruz. Elbette ki devletimiz, milletimiz adına her alanda gerekli adımları atmaktadır. Özellikle imkanı olan vatandaşlarımızın, eğitim gibi alanlarda doğrudan adım atması, bu konuda devletimizin ilgili birimleriyle iş birliği yapmak suretiyle bu tür güzel yatırımlara vesile olması da ayrı bir önem ve kıymet ifade ediyor, takdire değer bir tablo ortaya çıkıyor. Mersin’de bunun bir örneğini daha yaşamış olmanın mutluluğunu ve gururunu taşıyoruz." İmza töreninde hayırsever iş insanı Şeref Aydoğan da eğitim ve öğretime destek vermekten büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek, “Bizler gelecek nesillerimize bir nebze olsun katkıda bulunmak için böyle bir girişimde bulunduk. İnşallah bu bir başlangıç olur ve Rabbim tamamına erdirir. Bundan sonraki süreçte de herkesin desteğini bekliyoruz. Şahsım ve ailem adına Valimiz başta olmak üzere hayra teşvik eden, ilgi gösteren, destek veren herkese çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Antalya Denize sıfır bedava çardaklar yıkıldı, hurdacılar bölgeye akın etti Antalya’nın Kumköy sahilinde doğal sit alanı içerisinde yer alan 700’e yakın çardak, Aksu Belediyesi tarafından gerçekleştirilen operasyonla yıkıldı. Çardaklardan geriye kalan malzemeleri bölge sakinleri toplarken, hurdacılar da bu materyalleri satın almak için harekete geçti. Kumköy sahilinde doğal sit alanı içerisinde bulunan 700’e yakın çardak, Aksu Belediyesi tarafından yapılan operasyonla yıkıldı. Çardaklardan geriye kalan malzemeleri bölge sakinleri toplarken, hurdacılar da geriye kalan malzemeleri satın almak için harekete geçti. 52 yıldır yazlarını Kumköy’de geçiren Sezgin Gökalp, “Zenginlerin yaylası dağ köylerinde katlı güzel yerlerde derler ya bizim yaylamız da burasıydı. Yazlık keyfimizi mahvettiler” şeklinde sitemde bulunurken, yaklaşık 4 yıldır bölgede konaklayan Mustafa Tabel adlı vatandaş ise, “Buradan taşındıktan sonra burası çok atıl bir duruma geliyordu. O çirkinliği de Antalya gibi bir yerde görmek hoş değil” diyerek yıkım işlemlerine hak verdi. Vatandaşların çardaklarla vedası Kumköy’de çardakta kalan vatandaşlar, yıllardır yaz mevsimini geçirdikleri çardaklarının yıkılmasına karışık duygularla yaklaşıyor. Yaklaşık dört yıldır Kumköy sahilinde çardağında yaşayan Mustafa Tabel, yıkım sürecini şöyle anlattı: "Burası bizim babamızın yeri değildi, bir gün yıkılacağını biliyorduk. Yazları güzel bir ortamımız vardı ama temizlik açısından sorunluydu. Biz yaz mevsiminin bitişinin ardından buradan taşındıktan sonra burası çok atıl bir duruma geliyordu. O çirkinliği de Antalya gibi bir yerde görmek hoş değil. Belediyenin yıkım kararı haklıydı, ama yine de buradaki emeğimizi bırakmak istemedik. Şimdi geriye kalan parçaları kışlık yakacak olarak topluyoruz." 52 yıllık gelenek sona erdi Bölgenin yerlilerinden Sezgin Gökalp, Kumköy sahilinde çocukluğundan beri yaz aylarını geçirdiğini belirterek üzüntüsünü şu şekilde dile getirdi: “Boztepe köyündenim, 59 yaşındayım, 7 yaşından beri 52 yıldır geliyoruz. Zenginlerin yaylası dağ köylerinde katlı güzel yerlerde derler ya bizim yaylamız da burasıydı. Caretta caretta yuvalarına zarar vermedik, aksine sabahın erken saatlerinde kargaları kovalamaya kalkardık ancak karar hep bizi vuruyor. Yazlık keyfimizi mahvettiler, garibanların burada dinlenme şansı ellerinden alındı.” Hurdacılar sahilde malzeme topladı Yıkımın ardından sahilde kalan malzemeler ise hurdacılar tarafından değerlendiriliyor. Erol Gümüşsoy adlı hurdacı, bölgede gerçekleşen yıkımın ardından hurda sahiplerinden malzeme satın aldıklarını belirtti. Gümüşsoy, “Serik’ten geldik, yıkım olduğunu duyduk. Malzemeleri sahiplerinden para karşılığı alıyoruz. Böylece hem onlar bir şey kazanıyor hem de biz malzemeleri değerlendiriyoruz” dedi.