GÜNDEM - 29 Ocak 2025 Çarşamba 17:36

Gazetecilerden silahlı saldırıya uğrayan meslektaşlarına destek

A
A
A
Gazetecilerden silahlı saldırıya uğrayan meslektaşlarına destek

Kayseri’de çalışan gazeteciler, gazeteci Azim Deniz’i aracına bindiği sırada tabancayla yaralayan şahsın yargılandığı davada çıkan karar ile ilgili açıklama yaptı.


5 Şubat 2024 tarihinde Kocasinan ilçesi Mimarsinan Mahallesi Karasu Sokak’ta meydana gelen olayda, Gazeteci Azim Deniz’e evinden çıktığı esnada silahla ateş açılmıştı. Bacağından ve karnından yaralanan Deniz, yakınları tarafından Kayseri Devlet Hastanesine götürülmüştü. Deniz, buradaki müdahalenin ardından ambulansla Kayseri Şehir Hastanesine sevk edilmişti. Polis ekipleri, olayı gerçekleştiren A.T.’yi Yozgat’ın Sorgun ilçesinde yakalamıştı. Yargılama sürecinin sonunda mahkeme heyeti tarafından sanık A.T. ’silahla kasten yaralama’ suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti sanığın bu suçu silahla işlemesi nedeniyle cezayı 3 yıl 9 aya yükseltti. Müşteki Azim Deniz’in aldığı yaranın hayati fonksiyonuna etkisini göz önüne alan heyet, cezayı artırarak sanık A.T.’nin 3 yıl 16 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Mahkeme ayrıca suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki araçlar, suç konusunun önem ve değerini göze alarak da sanığa 1 yıl 6 ay hapis ve 50 gün adli para cezası verdi. Kararın ardından Kayseri Gazeteciler Cemiyeti’nde (KGC) düzenlenen basın açıklamasına KGC Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kösedağ, saldırıya uğrayan gazeteci Azim Deniz ve kentte görev yapan basın mensupları katıldı.



Gazetecilere yapılan saldırıların kabul edilemez olduğunu söyleyen KGC Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kösedağ, “Yakın zamanda silahlı saldırıya uğrayan gazeteci Azim Deniz ve bir süre hastanede tedavi gördükten sonra evine gidebilmişti. Daha sonrasında saldırganın yakalanması süreçten bu güne kadar gelen süreçte dün sonuçlanan bir mahkeme var. Bu mahkeme sürecini de hangi hukukçuya sorarsak soralım gelinmen noktada verilen cezanın kamu vicdanını rahatsız ettiğini söyledi. Bu anlamda da ne olursa olsun, hangi meslekten olursa olsun ki özellikle son dönemde gazeteciler uğradığı saldırılar sonrasında bunun kabul edilebilir bir durum olmadığını düşünüyoruz. Bugün de hem meslektaşımıza hem de mesleğimize yapılan saldırının boyutunun ne denli kötü olduğunu, bizi de derinden üzdüğünü anlatmak için buradayız” dedi.



Silahlı saldırıya uğrayan Gazeteci Azim Deniz de adil yargılama ve ceza istediklerini söyleyerek, “Evimden sabah erken saatte iş yerime gelmek için çıkarken, evimin otoparkında tanımadığım bir şahıs arkamdan geldi. Silahla ateş etti. 3 el ateş edilmesi sonucunda yaralandım. Sonra da silahı tutukluk yaptıktan sonra bırakıp kaçtı. Allah korudu, su an aranızdayım. Ben şunu söylemek istiyorum; o şahsı hiç tanımıyorum. Kim olduğunu bilmiyorum. Geçmişte bazı olaylara karışmış, haber yapılmış. Benim dışımda da birçok arkadaşım haber yapmış o konuyu da. Haber yapıldıktan tam bir sene sonra nasıl oluyorsa aklına geliyor böyle bir kurguyla planlıyor. Evimi öğreniyor, sabahın erken saatinde geliyor. Daha sonra da peşimden koşarak sırtımdan ateş ederek kaçıp gidiyor. Sonrasında yargılama süreci başladı. İlk şoku şurada yaşadık. 3,5 ayda daha iddianamesi çıkmamıştı ve bu şahsı tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktılar. İtirazlar ettik ama kabul edilmedi. Bu şahıs 51 suç kaydı olan, daha önce 13 sene kesinleşmiş cezası bulunan ve şu anda denetimde olan bir şahıstan bahsediyoruz. Bu arkadaş bu suçu işlediği halde hala cezaevinde değil. Süreç tamamlandı. Cumhuriyet Savcımız konuyu çok güzel özetledi. Bilirkişi tayin edilmişti konuya. Hastane raporları da var. İkisinde de yakın mesafeden öldürme kastıyla ateş edildiği ortada. Savcı beyin mütalaasında da aynı şekilde. Yaralama şekline bakınca da öldürmeye tam teşebbüs olduğunu savcı mütalaasında vermiş. Dün çok ilginç bir sonuçla karşılaştık. Şok olduk. Zaten sanık tutuksuz yargılanıyordu. Güle oynaya geldiler, güle oynaya gittiler. Bu arkadaşa 2 sene 6 ay yaralamadan ceza verildi. Artırımlar uygulanarak 3 sene 16 ay 15 güne çıkartıldı ceza. Normal sokak kavgasında olmuş olay değil. Öyle bile olsa yine kabul edilebilir bir durum değil. Yazdığımız bir haberden dolayı başımıza bu iş geldi. Kendisi de bunu ifadesinde söylüyor. Öfkesi tam 1 sene sonra aklına gelmiş ve 1 sene sonra bu saldırıya maruz kaldık. Verilen ceza gerçekten hepimizi üzdü. Bizim tek isteğimiz adil yargılama ve adil cezalar. Herkes hak ettiği cezayı alsın. Mesleğimizi en ufak bir sıkıntı yaşamadan şehrimizde yaşananları toplumumuza ulaştırmak istiyoruz. Tek amacımız bu” ifadelerini kullandı.


Gazetecilere ve gazeteciliğe yapılan şiddete karşı olduklarını söyleyen Recep Bulut ise, “Azim Deniz’e yapılan saldırı kişisel bir husumet değil, meslek faaliyetinden kaynaklı bir vaka. Yani şahsa yönelik özel bir husumetine dayalı değil, saldırganın da söylediği gibi geçmişteki bir paylaşımından kaynaklı. Yani meslekten kaynaklı bir şey. Meslektaşlarımıza yönelik saldırılar maalesef son dönemde hem fiili hem de yargı kaynaklı bir takım olumsuzluklarla karşı karşıya bırakabiliyor. Bu bizim meslek şevkimizi kırmaz ama mesleğimizi ifa etmemiz konusunda bizleri zorlamaktadır. Meslektaşlarımıza yapılan şiddete varan eylemlere karşıyız. Tepki gösteriyoruz. Gazetecilik kutsal bir meslektir. Mesleğimizin kutsallığının bizler de bilincindeyiz. Yargının da bu hassasiyet içerisinde hareket etmesi beklentisi içerisindeyiz” dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara CHP’den ihraç edilen Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Savaş, ihraç kararının kaldırılmasını talep etti CHP’den 11 Aralık 2024’te ihraç edilen eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş mahkemeye başvurarak ihraç kararının kaldırılmasını talep etti. Eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın sosyal medya hesabından, "Bugünün CHP’si DEM’lenmekle meşgul. Parti olarak, terör ile bağ kuran ve terörden siyasi rant devşirenleri her kim olursa olsun ya da hangi oluşum olursa olsun savunamayız" paylaşımı yaptı. ’Savaş, ihracın kaldırılmasını talep etti’ Buna ilişkin, 11 Aralık 2024’te yapılan disiplin soruşturması sonucunda Savaş, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Disiplin Kurulunca CHP’den ihraç edildi. Savaş ardından 31 Ocak’ta Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak kesin çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin disiplin cezasının iptalini ve kaldırılmasını talep etti. Mahkemeye yapılan başvuru dilekçesinde, "Dava konusu disiplin cezası müvekkilimin savunmaları dikkate alınmadan, usule, yasaya ve parti tüzüğü ile Disiplin Yönetmeliğine şekil ve usul bakımından aykırı olarak verilmiş olup verilen ceza, T.C. Anayasa’sına, 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanununa, Cumhuriyet Halk Partisi Tüzüğüne ve Cumhuriyet Halk Partisi Disiplin Yönetmeliğine ve ilgili mevzuat hükümlerine aykırıdır. ‘Tüm dosya kapsamı, deliller, şikâyet ve savunmalar birlikte değerlendirildiğinde’ denilmiş ise de savunma talepli yazıda şikayetin tam olarak ne olduğu veya neye istinaden yapıldığı, yani isnadın tam olarak ne olduğu net bir biçimde ortaya konulmamıştır. Savunma talep yazısında; isnat edilen somut fiil, fiilin hukuki nitelendirmesi, karşılığında öngörülen disiplin cezası, elde edilen deliller gibi hususların soruşturulana bildirilmesi gerekmekte olup savunma istem yazısı bu şartları taşımadığından müvekkilimin savunması usulüne uygun alınmamış olduğundan disiplin cezası şekil unsuru yönünden hukuka aykırıdır" ifadeleri yer aldı. Savaş ayrıca yerel seçimlerde CHP ve DEM Parti arasında yapılan ‘Kent Uzlaşısı’ modeli eleştirdi. Savaş’ın avukatı Onur Yusuf Üregen ise mahkemeye sunduğu dilekçede şu ifadelere yer verdi: "Ceza hukuku açısından bakıldığında, suç teşkil edebilecek bir durumu ihbar etmek veya önlemeye çalışmak bir sorumluluktur. Müvekkilimin bu paylaşımı, parti tüzüğü ve siyasi partiler kanunuyla uyumlu bir davranıştır. Aksine, bu davranışın cezalandırılması hukuka aykırıdır."
Şırnak Yer fıstığı üretiminde 3’üncü sırada olan Silopi’de eleme ve paketleme tesisi kuruldu Yaklaşık 100 bin dekar alan üzerinde üretimi yapılan ve Türkiye’nin Yer fıstığı ihtiyacının yüzde 14,73’ünü karşılayan Şırnak’ın Silopi ilçesinde yer fıstığı eleme ve paketleme tesisi kuruldu. Silopi ilçesinde 30 bin dekar olan yer fıstığı üretim alanının 60 bin dekara, rekoltenin 20 bin tona çıkmasıyla 2020’de Türkiye’deki yer fıstığı üretiminde ilk üç il arasına girmişti. 2021 yılından bu yana da yaklaşık 100 bin dekar alanda üretilen yer fıstığı üretimindeki yerini korumaya devam ediyor. 2024 yılında Türkiye’de 22 ilde toplam 576 bin 419 dekar alanda 246 bin 796 ton üretimi yapılan yer fıstığında Silopi’de bu oran yaklaşık 100 bin dekar alanda 36 bin 353 ton üretim gerçekleştirildi. Yapılan üretim ve kaliteli mahsül ile birlikte Silopi’de yer fıstığı eleme ve paketleme tesisi kuruldu. Irak’a açılan Habur Sınır Kapısı yakınlarındaki tesis, ilk etapta 30’u kadın 85 kişiye istihdam sağladı. Uzun vadede tesiste 150 kişiye istihdam sağlanması hedefleniyor. İş adamı Senan İdin tarafından kurulan işletmede, günlük 100 ton işleme ve eleme kapasitesine sahip tesiste 2024 yılında 20 bin ton yer fıstığı çeşitli aşamalardan geçtikten sonra satışa sunulduğunu belirten eleme ve paketleme tesisi müdürü Mehmet Salih Üzen, her sene alım kapasitesini arttırmakta olduklarını söyledi. Bu sene hedeflerinin bölgede yetişen ürünün yüzde 50’sini kendi fabrikalarında işleyip buradan tüm Türkiye’ye dağıtmak olduğunu ifade eden Üzen, "Çok yakın zamanda ihracat için katma değer ürünlerimizi çıkarma hedefindeyiz. Özellikle yer fıstığı ezmesi konusunda ciddi adımlar atmaktayız. Fabrikamızda an itibari ile 85 personel çalışmaktadır. Bunların yüzde 30’u kadın istihdamı olarak yer almaktadır. Bu yıl hedefimizde hem çiftçilerimize destek amaçlı Silopi’de yetişen tüm ürünü fabrikamızda işleyerek hem personel istihdamını arttırmak. Bu sayıyı 150-200 personele çıkarmak, hem kadın istihdamı sayısını arttırmak. Fabrika depolama kapasitemiz 20 bin ton ürün alma kapasitemiz var. Günlük 100 ton işleme ve sevk etme kapasitemiz bulunmakta. Sezonda Silopi’de üretilen ürünün tamamını alma kapasitemiz bulunmakta. Aynı anda hem depolama, üretim yaptığımız taktirde bu hedefe ulaşabilmekteyiz" dedi. Daha önce okul ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve aile ekonomisine katkıda bulunabilmek için il dışına çalışmaya gittiklerini dile getiren personellerden Zeynep Dündar, "Kadınlar için Silopi’de böyle büyük iş adamlarının olması bizim için bir velinimet. Ayaklarımızın üstünde durabilmemiz için böyle adamlara ihtiyacımız var. Senan Bilgin gibi iş adamları. Eskiden okul masraflarını çıkarmak için şehir dışına çalışmaya giderdik. Ama şimdi fırsat ayağımıza geldi. Kendi memleketimizde çalışma imkanları buluyoruz. Bu fırsatlar dahilinde aile bütçemize katkıda bulunmuş oluyoruz. Kendi ayaklarımızın üstünde durmuş oluyoruz" diye konuştu. Tesisin personel şefi Dahil Hacı ise, tesisin 2 yıldır kurulduğunu, bölgedeki yer fıstığını işleme ve dünyaya tanıtma amacıyla kurulduğunu kaydetti. Tesisin şu anda Türkiye’de en büyük ve kapasiteye sahip yer fıstığı işleme tesisi unvanına sahip olduğu bilgisini veren Hacı, "Mevcut tesisimizde 85 personel çalışmakta. Kadın istihdamına çok önem veriyoruz. Burada yaklaşık 20-25 civarında kadın personel istihdam ediyoruz. Fabrikanın en büyük amacı Silopi yer fıstığını, 4-5 yıldır çiftçimizin emek sarf ettiği emek harcadığı Silopi yer fıstığı dünyaya ve Türkiye’ye en iyi şekilde tanıtmak ve tüketicinin sofrasına en güzel yer fıstığını ulaştırmak" ifadelerini kullandı.