GÜNDEM - 25 Nisan 2025 Cuma 12:20

ERÜ, ‘Holmium/Thulium Lazer ve Robotik RIRS Kursu’na ev sahipliği yaptı

A
A
A
ERÜ, ‘Holmium/Thulium Lazer ve Robotik RIRS Kursu’na ev sahipliği yaptı

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı ile Türk Üroloji Derneği işbirliği ile Holmium/Thulium Lazer ve Robotik RIRS Kursu düzenlendi.


ERÜ Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı, Türk Üroloji Derneği tarafından düzenli olarak gerçekleştirilen Retrograde Intrarenal Cerrahi (RIRS) eğitimine ev sahipliği yaptı. Eğitimde çocuk ve erişkin hastalarda Holmium ve Thulium fiber lazer gibi yeni nesil lazer cihazları ile navigasyon özellikli, vakum uyumlu erişim kılıfları kullanılarak böbrek taşı cerrahileri yapıldı. Düzenlenen kurstaki teorik bilgiler ve pratik uygulamalar ise özellikle endoüroloji alanında gelişmek isteyen asistan, kursiyer ve doktorlar için fırsat sunmayı hedefliyor.


ERÜ Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Bölüm Başkanı Doç. Dr. Numan Baydilli yaptığı konuşmasında, "Burada Retrograde Intrarenal Cerrahi dediğimiz böbrek içindeki taşları minimal inivaziv yöntemlerle kırdığımız güzel bir kurs gerçekleştireceğiz. ERÜ Üroloji Anabilim Dalı olarak bu kursa ev sahipliği yapmayı çok büyük bir onur olarak görüyorum. Ürüner Sistem Taş Hastalığı konusunda ERÜ, bölgenin bir lideri ve Üroloji Anabilim Dalı da bu bayrağı taşıyan bir ünitedir. Kayseri olarak görmeyin. Çevremizde bulunan bütün illere yönelik yaklaşık 10 milyon nüfusa hitap eden bir anabilim dalındayız. Burada yapılan ameliyatlar son 20 yılda teknolojinin gelişmesi ile çok değişti. Özellikle açık ameliyatlar yerini endoskopik cihazlarla yapılan, daha kısa sürede hastanede kalınan, daha az ağrı oluşturan ve daha hızlı daha kolay taştan temizlenen ameliyatlar haline geldi. Burada idarecilerimizin de katkısı ile üniversite envanterinde, havuzunda bulunan lazer cihazları işimizi çok daha kolaylaştırdı. Endoskopik cihazların minyatürize hale gelmesi ile de taş konusunu çok daha iyi deneyimledik. Bundan sonraki süreçte de artık bu deneyimimizi bizden sonraki kuşaklara, genç asistan, uzman arkadaşlarımıza vermeyi düşündük. Bu eğitim kapsamında böbrek içindeki taşların kırılması ile ilgili Retrograde Intrarenal Cerrahi Kursu anabilim dalımız bünyesinde üroloji ameliyathanesinde yapılacak" dedi.


ERÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Demirci de, "1997’den itibaren ERÜ Üroloji Alanı’nda değişim yaşıyoruz. Burada bu değişimin sürekli olumlu bir şekilde zamanla birlikte hastaların lehine ve asistan arkadaşların lehine sonuçta verilen hizmetlerin de kalitesinin artması anlamında belli bir hedefe doğru gittiğini görüyoruz. Yıllar içerisinde biz ki bizim Üroloji Anabilim Dalı’nın kuruluşu ERÜ Tıp Fakültesi ile beraber. 1997 yılında biz endoskopik ameliyatlarda böbrek taşı cerrahisinde perkütan nefrolitotomi ile başlamıştık. Tabi o günlerden bugüne kadar teknoloji bizi belli bir değişimle beraber belli bir noktaya taşıdı. Numan hocamın da bahsettiği gibi giderek aletler küçüldü. Beraberinde taş kırmadaki etkinliğimiz arttı ve sonuçta herhangi bir tedavi yaparken bizim esas hedefimiz bu noktada başarılı olmaktır ve hasta içerisinde taş bırakmamaktır. Bunu da yaparken hastalarda en az yük getirip en iyi sonucu almaya yönelik bir yoldan gitmemiz gerekiyor. Bu konu Retrograde Intrarenal Cerrahi ve taşların vücuttan temizlenmesi son 10 yılda özellikle çok tartışılır, konuşulur ve sahada uygulanır hale geldi. Bir anabilim dalı dediğimiz zaman Öğretim Üyeleri ve beraberindeki bütün personel elbette ki tıp fakültesi yönetimi ve rektörlüğe kadar uzanan bir süreçtir. Bunlar hepsi bir bütün halinde ve akademi bünyesinde, Üroloji Anabilim Dalı bünyesinde bütün personel ile beraber bir gayret ve çaba içerisindeyiz. Biz sonuçta hepimiz bir vatan evladıyız. Bu yaptığımız işlerin hepsini bulunduğumuz konumları özellikle ülkemize ve insanımıza hizmet etmek anlamında belli bir düzeyde sorumlulukla bir yere getirmek istiyoruz. Biz bildiklerimizi genç kuşaklara, yeni gelen arkadaşlarımıza aktarmak istiyoruz. Geleceğe eğitimle beraber, hep beraber konuşarak, tartışarak, teknolojiyi takip ederek ve kurslar vererek bildiklerimizi yeni nesillere aktarmak belki bilmediğimiz konular varsa da kendimizi geliştirmek istiyoruz. Ben bu süreçte bize destek veren ve katılan herkese çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.


ERÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Dursun ise, "Derste hep söylüyoruz kronik böbrek hastalığının, akut böbrek yetmezliğinin sık nedenlerinden bir tanesidir böbrek taşı hastalığı. Dolayısıyla bu nedeni en azından cerrahi olarak ortadan kaldırmak ve sebeplerine yönelik tedavi edebilmek için yıllar içerisinde yeni teknolojiler gelişiyor. Bu teknolojiyi tedavi olarak bünyesine aktaran belki teknolojiye en hızlı adapte olan üroloji kliniğidir. Bizde de durum böyle. Üroloji kliniğinin güzel bir yanı hemen hemen yılda en az 1-2 defa mezuniyet sonrası eğitimle ilgili ciddi çabaları var. Bunu süregelir hale getirmiş bir klinik. Bugün de bu toplantının bu vizyonun devamı olarak bu kurs yapıldı. Burada eksik olan tek şey var o da akreditasyon. Yani bu kadar hocanın yetiştiği ve bu kadar iyi asistan eğitiminin yapıldığı ve bu kadar süreğen eğitimlerin yapıldığı ve gelenek haline geldiği bir kliniğin eğitiminin mutlaka akredite olması lazım. Bunu belki uluslararası akredite ile de taçlandırmak gerekiyor. Bu anlamda bizim yönetim olarak elimizden gelen katkıyı vereceğimizin sözünü veriyorum" dedi.


Düzenlenen kursa ERÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Dursun, ERÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Demirci, ERÜ Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Bölüm Başkanı Doç. Dr. Numan Baydilli, doktorlar, asistanlar ve kursiyerler katıldı. Konuşmaların ardından uzmanlar tarafından katılımcı kursiyer ve asistanlara Retrograde Intrarenal Cerrahi hakkında bilgiler verilerek ameliyathanede teknikler hem teorik olarak anlatıldı hem de pratik olarak gösterildi.



ERÜ, ‘Holmium/Thulium Lazer ve Robotik RIRS Kursu’na ev sahipliği yaptı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa ÜÇEL Kauçuk, GES yatırımıyla karbon ayak izini azaltıyor Şirket, Ürgüp’teki güneş enerjisi yatırımı ve yenilenebilir enerji sertifikalarıyla emisyonlarını düşürürken, Ar-Ge ve üretim süreçlerini de sürdürülebilirlik ilkelerine göre yeniden şekillendiriyor. Bursa merkezli ÜÇEL Kauçuk, otomotiv yan sanayide artan enerji maliyetleri ve karbon regülasyonlarına uyum sağlamak için sürdürülebilirlik odaklı dönüşümünü hızlandırdı. Şirketin çalışmaları arasında Ürgüp’te devreye alınan 2 MWp kapasiteli Güneş Enerjisi Santrali (GES), yenilenebilir enerji sertifikaları ve çevre temelli üretim standartları öne çıkıyor. ÜÇEL Kauçuk Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Hüseyin Oruç, "Nevşehir Ürgüp’te kurulan 2 MWp’lik GES sayesinde yıllık yaklaşık 2 bin ton CO emisyonunun dengelenmesi hedefleniyor. Bu miktar yaklaşık 91 bin ağacın yıllık karbon emilimine denk geliyor. GES’i yalnızca enerji projesi olarak değil, sanayide temiz enerji kullanımına örnek oluşturan bir adım olarak görüyoruz. ÜÇEL Kauçuk ayrıca, Bursa’daki tesisinde tüketilen elektriğe karşılık 2 bin 164 MWh yenilenebilir kaynaklı enerji için I-REC sertifikası aldı. Sertifikaların hidroelektrik üretiminden sağlanması, şirketin fosil kaynak kullanımını düşürme hedefini destekliyor. Bu çalışma, 2024 yılı için belirlenen Kapsam 2 emisyonlarını yenilenebilir elektrikle dengeleme hedefinin tamamlayıcı bir parçası oldu" dedi. Şirket, su tüketimi, karbon salımı ve ürün yaşam döngüsündeki çevresel etkileri ISO 14064, ISO 14067 ve ISO 14046 standartlarına uygun şekilde takip etiğini belirten Oruç, "Yönetim, sürdürülebilirliği ekonomik istikrar ve toplumsal sorumlulukla birlikte ele alıyor. Motor ve şanzıman takozları, süspansiyon bileşenleri ve kauçuk-metal birleşimi ürünlerde çalışan Ar-Ge birimi, yeni tasarımları ileri mühendislik araçlarıyla kurguluyor. Bu yaklaşım hem dayanıklılığı artırıyor hem de daha uzun ömürlü ürünlerle kaynak kullanımını azaltıyor. Ar-Ge’nin yalnızca ürün geliştirmede değil, üretimin çevresel etkisini azaltmada da stratejik rol taşıyor" ifadelerini kullandı. Hüseyin Oruç, otomotiv sanayinde rekabetin artık karbon ayak izi ve enerji verimliliği gibi kriterler üzerinden şekillendiğini belirterek, "GES yatırımımız, yenilenebilir enerji sertifikalarımız ve Ar-Ge odaklı üretim anlayışımız sürdürülebilir büyüme yaklaşımımızın somut karşılıklarıdır. ÜÇEL Kauçuk, önümüzdeki dönemde daha çevreci teknolojilere odaklanarak global pazarlardaki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor" dedi.
Gaziantep MÜSİAD Gaziantep Şube Başkanı Özdurdu’dan 25 Aralık mesajı MÜSİAD Gaziantep Şube Başkanı Furkan Özdurdu, 25 Aralık Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104’üncü yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı. Başkan Özdurdu, mesajında, Gaziantep’in 11 ay boyunca süren destansı direnişinin, milletin inançla yoğrulmuş azminin, sabrının ve bağımsızlık iradesinin en güçlü örneklerinden biri olduğunu ifade etti. 25 Aralık’ın yalnızca bir kurtuluş tarihi olmadığını vurgulayan Özdurdu, bu günün yokluklar içinde verilen büyük bir mücadelenin, fedakârlığın ve vatan sevgisinin simgesi olduğunu belirtti. Gaziantep’in işgal yıllarında hiçbir yerden yardım almadan, Şahinbeylerin, Karayılanların ve ismi bilinmeyen nice kahramanın öncülüğünde topyekûn bir direniş ortaya koyduğunu hatırlatan Özdurdu, bu mücadelenin bir şehir iradesiyle kazanıldığını kaydetti. Verilen bu büyük mücadelenin, gelecek nesillere bırakılmış en kıymetli emanetlerden biri olduğunu dile getirdi. Kurtuluş ruhunun sadece geçmişte yaşanmış bir hatıra olarak görülmemesi gerektiğine dikkat çeken Özdurdu, bu ruhun bugün çalışmakta, üretmekte ve şehre değer katmakta hayat bulduğunu ifade etti. Alın teriyle kazanılan her başarının, geçmişte verilen mücadelenin bugüne yansıması olduğunu vurguladı. Gaziantep’in sahip olduğu üretim gücü, istihdam kapasitesi ve girişimci yapısıyla ülkemize katkı sunmaya devam ettiğini belirten Özdurdu, bu kadim şehrin geçmişinden aldığı güçle bugün de birlik ve beraberlik içerisinde yoluna kararlılıkla devam ettiğini ifade etti. Başkan Özdurdu, "Bu vesileyle, Gazi şehrimizin düşman işgalinden kurtuluşunun 104’üncü yıl dönümünü kutluyor; vatan uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum" diye konuştu.
İzmir Aliağa, ihracatta Türkiye’nin ikinci büyük gümrüğü oldu İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Aliağa Şube Başkanı Adem Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarına uğrak yapan gemi sayısının 5 bin 701 olduğunu, geçen yıla göre yüzde 2,40 artış yaşandığını belirterek, Aliağa’nın Kocaeli’nin ardından Türkiye genelinde ikinci sıradaki yerini koruduğunu ifade etti. İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Aliağa Şubesi, 2025 yılının değerlendirildiği ve gelecek döneme ilişkin hedeflerin ele alındığı yılın son meclis toplantısını gerçekleştirdi. Aralık ayı meclis toplantısında oda faaliyetleri, Aliağa limanlarına ilişkin istatistikler ve bölgenin ekonomik performansı değerlendirildi. Toplantıda konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, 2025 yılı Ocak–Kasım dönemine ilişkin değerlendirmesinde Aliağa limanlarının Türkiye deniz ticaretindeki stratejik ve istikrarlı konumunu sürdürdüğünü belirtti. Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarına uğrak yapan gemi sayısının 5 bin 701 olduğunu, geçen yıla göre yüzde 2,40 artış yaşandığını ve Aliağa’nın Kocaeli’nin ardından Türkiye genelinde ikinci sıradaki yerini koruduğunu ifade etti. Ege Bölgesi gemi trafiğine de değinen Şimşek, aynı dönemde İzmir Limanı’na bin 221, Dikili Limanı’na ise 295 geminin uğrak yaptığını, Dikili Limanı’nda yüzde 68 artış yaşanırken İzmir Limanı’nda yüzde 13,58 oranında düşüş gerçekleştiğini kaydetti. Aliağa elleçlemede liderliğini sürdürüyor Yük elleçleme verilerine ilişkin bilgi veren Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarında 80 milyon 573 bin 424 ton net yük elleçlendiğini, geçen yılın aynı döneminde bu rakamın 77 milyon 992 bin 685 ton olduğunu ve yüzde 3,31’lik artışla net ton bazında liderliğin korunduğunu söyledi. Son 20 yılda Aliağa limanlarında net ton elleçleme miktarının yaklaşık üç kat artarak 2024 yılında 85,5 milyon tona ulaştığını belirten Şimşek, pandemi sonrası dönemde ise yaklaşık yüzde 30’luk büyüme yaşandığını ifade etti. Aynı dönemde 32 milyon 938 bin 440 ton yükleme gerçekleştirildiğini aktaran Şimşek, bu alanda yüzde 4,45’lik artışla Aliağa’nın lider konumda bulunduğunu dile getirdi. Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında 47 milyon 634 bin 984 ton boşaltma yapıldığını, bunun geçen yıla göre yüzde 2,53 artış anlamına geldiğini ve Aliağa’nın Türkiye genelinde en çok boşaltma elleçlemesi yapan ikinci liman konumunda olduğunu söyledi. Konteyner verilerine de değinen Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarında 1 milyon 577 bin 208 TEU konteyner elleçlendiğini, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19,43’lük azalış yaşanmasına rağmen Aliağa’nın Türkiye genelinde 5’inci sıradaki yerini koruduğunu belirtti. Toplam groston bazında ise 106 milyon 234 bin 292 ton elleçleme yapıldığını ve Aliağa’nın bu alanda Kocaeli’nin ardından ikinci sırada bulunduğunu ifade etti. "Gümrük verileri Aliağa’nın stratejik gücünü ortaya koyuyor" Gümrüklere göre ihracat rakamlarını da değerlendiren Şimşek, Aliağa Gümrük Müdürlüğü’nün Türkiye genelinde ihracat hacmi bakımından ikinci en büyük gümrük noktası olma konumunu sürdürdüğünü belirtti. Aliağa’nın 2020 yılında 12,6 milyar dolar olan ihracat hacminin, 2025 yıl sonu tahminiyle 22 milyar dolar seviyesine çıkarılmasının hedeflendiğini ifade eden Şimşek, bu artışın beş yılda yaklaşık yüzde 74’lük bir büyümeye karşılık geldiğini söyledi. 2024 verilerine göre Aliağa limanlarında 34,2 milyon ton ihracat ve 51,2 milyon ton ithalat gerçekleştirildiğini aktaran Şimşek, bu tablonun Aliağa’nın ham maddeyi işleyerek katma değerli ürüne dönüştüren güçlü ve entegre bir endüstriyel yapıya sahip olduğunu gösterdiğini ifade etti. Şimşek, Aliağa’nın Türkiye’nin toplam ihracatında yüzde 8 bandında istikrarlı bir paya sahip olduğunu belirterek, 2025 yıl sonu itibarıyla Aliağa’nın yaklaşık 22 milyar dolarlık ihracatla Türkiye ihracatının yüzde 8,2’sini karşılamasının beklendiğini ifade etti. Aynı dönemde Aliağa’nın ithalattaki payının ise yüzde 3,8 seviyesinde olacağının öngörüldüğünü belirten Şimşek, bu verilerin Aliağa’nın ithal ettiğinden daha fazlasını ihraç eden, dış ticaret fazlası veren ve Türkiye ekonomisine pozitif katkı sağlayan net bir ihracat merkezi olduğunu ortaya koyduğunu kaydetti. Meclis Başkanı İsmail Önal başkanlığında düzenlenen toplantıya; İMEAK DTO Aliağa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, Aliağa Bölge Liman Başkanı Günhur Şanlı, Aliağa Deniz Liman Şube Müdürü Kadir Sonocak, İMEAK Deniz Ticaret Odası Eğitim Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Görgün, Genel Sekreter Yardımcısı Alper Keçeli, Meclis Üyeleri Burak Atasoy ,Teoman Mustafa Akyol ile Eğitim Müdürü Bahadır Küçük, Şimşekler Gemi Söküm Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı ve İMEAK Deniz Ticaret Odası Merkez Meclis Üyesi Orbay Şimşek ile şube meclis üyeleri katıldı.