SAĞLIK - 10 Ekim 2024 Perşembe 09:35

Doç. Dr. Esra Demirci: “Ruh sağlığı yaşamın her döneminde önemli bir role sahiptir”

A
A
A
Doç. Dr. Esra Demirci: “Ruh sağlığı yaşamın her döneminde önemli bir role sahiptir”

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Çocuk, Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Başkanı Doç. Dr. Esra Demirci, "10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü"" dolayısıyla yaptığı açıklamada; “Ruh sağlığı yaşamın her döneminde önemli bir role sahiptir” dedi.



Çocuk, Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Esra Demirci, ‘10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü’nün, Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu tarafından Dünya Ruh Sağlığı Günü olarak kabul edildiğini, ruh sağlığına dikkat çekmek ve bu konudaki farkındalığı artırmak için önemli bir fırsat olduğu söyledi. Özellikle yeni neslin ruh sağlığının korunması ve güçlendirilmesi için yapılacak çalışmalara vurgu yapan Doç. Dr. Esra Demirci, “Eğitim, bilinçlendirme ve destek mekanizmalarının geliştirilmesi, gençlerin ruhsal iyilik hallerinin artırılmasına katkıda bulunur. Dünya genelinde farklı etkinlikler ve kampanyalarla kutlanan bu gün, toplumda ruh sağlığının önemini vurgulayarak stigma ile mücadele etmeyi ve herkesin ruh sağlığına erişimini sağlamayı hedefler. Gençler için uygun destek sistemleri ve kaynaklar sunmak, onları bu zorlu dönemlerde daha dayanıklı hale getirebilir. Farkındalık oluşturmak, ruh sağlığının konuşulmasını sağlamak ve destek arayışının teşvik edilmesi, daha sağlıklı bireyler ve toplumlar oluşturmada kritik bir adımdır” diye konuştu.


Ruh sağlığının önemi hakkında vurgu yapan Doç. Dr. Demirci, “Ruh sağlığı yaşamın her döneminde önemli bir role sahiptir. Çocukluktan başlayarak, ergenlik ve yetişkinlik dönemlerinde yaşanan zorluklar, bireylerin duygusal ve zihinsel gelişimini derinden etkileyebilir. Son yıllarda yaşanan krizler (pandemi, savaşlar, göçler ve iklim değişikliği gibi) bu durumu daha da belirgin hale getirmiştir. Bu olaylar, bireylerin ruh sağlığı üzerinde ciddi etkiler oluşturarak anksiyete, depresyon ve stres gibi sorunları artırmıştır. Sağlık sistemlerinin, sağlık çalışanlarını destekleyici mekanizmalar geliştirmesi gerektiği de bu süreçte önemli bir ders olarak ortaya çıkmıştır” şeklinde konuştu.


Doç. Dr. Esra Demirci, “Ruh sağlığının, fiziksel sağlık ile sıkı bir ilişki içinde olduğu gerçeği, bireylerin genel iyilik halleri için büyük bir önem taşımaktadır. Bu nedenle, ruh sağlığına yönelik farkındalık ve destek mekanizmalarının güçlendirilmesi, daha sağlıklı toplumlar oluşturmanın anahtarıdır. Ruh sağlığına yatırım yapmak, hem bireyler hem de toplum için uzun vadeli faydalar sağlayacaktır. Diğer taraftan ruh sağlığını iyileştirmek, bireylerin potansiyelini gerçekleştirmesine yardımcı olurken, toplumsal dayanışma ve işbirliğini de artırmaktadır. Bu nedenle, ruh sağlığına yönelik politikaların ve programların desteklenmesi, hem bireylerin hem de toplumun sağlığını ve refahını yükseltmek için gereklidir. Küresel hedeflere ulaşmak için tüm bu alanlarda entegre bir yaklaşım benimsemek, toplumların daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir geleceğe doğru ilerlemesine imkan tanıyacaktır” ifadelerini kullandı.


Doç. Dr. Demirci, Kendi ruh sağlımız için küçük ama etkili önerileri şu şekilde sıraladı:


“Her gün bir amaç bulmak, ruh halimizi olumlu yönde etkiler ve yaşam kalitemizi artırır. Kendimizi değerli hissettiren aktiviteler ve sevdiklerimizle geçirdiğimiz zaman, mental sağlığımızı güçlendirir. Küçük şeylerden bile mutluluk bulmak, yaşamı daha anlamlı kılar. Peki, senin için değerli olan şeyler neler? Bu sorunun yanıtını vermek atılacak ilk adımlardan bir tanesi olabilir.”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Konya Ovası’nda ‘fare zararı’ uyarısı Türkiye’nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovası’nda yaklaşık 10 milyon dekar alanda hububat ekimi yapıldı. Uzmanlar, yağışsız geçen kış sezonunda çiftçileri arazilerdeki fare zararına karşı uyararak arazi kontrolüne dikkat çekiyor. Yüzölçümünün yüzde 67’si tarım arazisi olarak kullanılan ve tahıl ambarı olarak bilinen Konya’da yüzde 70’i kıraç, yüzde 30’u sulu alanda tarımsal üretim yapılıyor. Uzmanlar, beklenen yağışların periyodunda olmaması durumunda, çiftçilere fare zararına karşı uyarıda bulundu. “Bu dönemde çiftçilerimizin arazilerinde fare zararı olabilir” Kar yağışının olmamasıyla beraber meydana gelen zararları anlatan Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Yüzde 70’i kıraç, yüzde 30’u sulu olan Konya Ovasında hububat alanlarında bu dönemlerde yağışların önemi çok fazla. Şu anda beklediğimiz yağışları alamadık maalesef. Halen daha kar yağışı yeterli miktarda yağmadı. Bu da önümüzdeki yıl hububatların verimlerinde belli bir oranda düşüşe neden olabilir lakin şu anda rekolteyle ilgili herhangi bir tahminde bulunmak için erken. Çünkü 1. ayda ve nisan ayında yağacak yağışlarla rekoltenin de ne kadar çıkacağı o dönemde belirlenecek. Bu dönemde çiftçilerimizin arazilerinde fare zararı olabilir. Özellikle geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız fare zararının olup olmadığı ile ilgili kontrollerini yapmaları gerekiyor. Çünkü kar yağışının az olduğu dönemlerde bu tarz zararlıların popülasyonlarında da artmalar meydana geliyor. Bundan sonraki dönemde eğer yağışlar bu şekilde az bir oranla devam ederse hastalık ve böcek zararı da fazla olur diye tahmin ediyoruz. Bununla ilgili de sürekli arazilerini kontrol etmeleri gerekiyor. Bu dönemde çiftçilerimizin yapabilecekleri çok fazla bir şey yok” dedi. “Yağışlar iyi olursa bol bereketli bir sezon geçiririz” Kıraç alanlarda ekim yapan çiftçilerin yağışlarla beraber ürünlerinin çimlenmesinin gerçekleştiğini belirten Başkan Kırkgöz, “Toprağın yüzüne çıktı tohumlar. Yağışların orantısız düştüğü bazı topraklarda tohumların ölme ve zayiata uğrama durumları meydana gelebiliyor. Burada arazilerinin sık sık kontrol etmeleri lazım çiftçilerin. Arazilerde çok fazla açıklık olursa bu dönemlerde o açıklıkları kapatmak için o bölgeleri tekrardan ekmeleri gerekebilir. Toprağın yüzeyi açık olduğundan arpa için bu dönemler biraz riskli. Gece donları çok yüksek olursa üşümeler de meydana gelebilir. Bunun için mutlaka bir ziraat mühendisiyle beraber çiftçilerimizin arazilerini kontrol etmeleri gerekiyor. İnşallah önümüzdeki süreçte kar yağışları iyi olur ve arkasından nisan yağmurlarımız iyi olarak bol bereketli bir sezon geçiririz. Aksi takdirde tabii yüzde 70’i kıraç alan olan Konya bölgesinde iklime bağlı ve yağışlara bağlı olarak eğer yağışlarımız az olursa maalesef rekoltemizde düşüş olur. İnşallah öyle bir senaryoyla karşılaşmayız, yağmurlarımız iyi yağar. Bu yıl alanlarımızda da giriş alanlarında da geçen seneye oranla aynı seviyede seyrediyor. Herhangi bir düşüş olmadı. Hububat ekilişlerimizde herhangi bir sıkıntı yok. Tabii yağış bu konuda bizim Konya bölgesinin rekoltesini belirleyecek unsur olacak” diye konuştu.