GÜNDEM - 31 Ekim 2024 Perşembe 13:36

Araç alımında ‘gizli ayıba’ dikkat

A
A
A
Araç alımında ‘gizli ayıba’ dikkat

Kayseri Barosu avukatlarından Seyit Yağmur, araç alımlarında satıcının söylemediği gizli ayıpların sonradan ortaya çıkması halinde alıcının haklarını kullanabilmesi için zaman kaybetmeden bildirimde bulunması gerektiğini söyledi.


Araç alım satımlarında alıcı ve satıcının birbirine karşı yükümlülükleri bulunduğunu söyleyen Avukat Seyit Yağmur, “Sıfır ya da ikinci el araç alım satımlarında hem alıcının hem de satıcının satış sonrasında bir takım yükümlülükleri söz konusu olabilmektedir. Bu yükümlülüklerin temel kaynaklarından biri de açık ayıp ya da gizli ayıp olarak nitelendirilen araçta birtakım kusurların bulunması durumudur. Açık ayıp olarak nitelendirdiğimiz kusurlar, alıcının basit bir gözden geçirmeyle tespit edebileceği araçta bulunan eksikliklerdir. Buna örnek vermek gerekirse aracın kaportasında çizik olması, göçük olması ya da döşemesinde yırtık, deforme olması gibi durumlardır. Eğer satıcı satış öncesinde bu tür eksiklikleri de üstlenmemişse herhangi bir yükümlülüğü söz konusu değildir. Gizli ayıp olarak nitelendirdiğimiz kusurlar ise alıcının basit bir gözden geçirmeyle tespit edemeyeceği nitelikli bir şekilde araçta inceleme yapılmasını gerektiren kusurlardır. Bu kusurlar alıcının beklentilerini faydasal manada karşılamamalı ya da tamamen ortadan kaldırmalıdır. Kusurlar maddi, ekonomik ya da hukuki olabilir. Örnek vermek gerekirse aracın tramerinde ağır hasar kaydının olması, aracın kilometresiyle oynanmış olması, aracın bildirilenden alıcıya daha fazla değişen ya da boyalı parçasının bulunması, mekaniğinde arıza bulunması gibi durumlardır” dedi.


Yağmur, tespiti zor olan ya da söylenenden fazla çıkan kusurların gizli ayıp olarak nitelendirileceğini söyleyerek, "Bu gibi durumlar söz konusu olduğu takdirde gizli ayıp olarak nitelendirilecektir. Alıcının satış sonrasında böyle bir tespit olduğu durumda bu tespit yapılan eksiklikleri, kusurları satıcıya vakit geçirmeksizin bildirmesi gerekmektedir. Bu bildirim yapılmadığı takdirde satış tarihinden itibaren alıcının hakları zaman aşımına uğramış olacak. Bu bildirim, süresinde yapıldığı takdirde de alıcının birtakım haklarını talep etme durumu söz konusu olacaktır. Satışın ticari ya da normal yapılması durumuna göre alıcının haklarını arama durumları farklılık arz etmektedir. Eğer satış ticari nitelikte bir satışsa alıcı haklarını 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında arayacak. Eğer normal bir satışsa da 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 219 ve devamı maddeleri uyarınca alıcı haklarını arayacak. Burada tabii alıcının haklarını arayabilmesi için de birtakım şartların mevcut olması gerekli. Bu şartlar neler diye soracak olursak da alıcının satış esnasında araçta böyle bir kusur olduğunu bilmemesi, aracı kusuruyla birlikte kabul etmemiş olması gerekmekte. Bu bildirim yapıldıktan sonra alıcının kanunda öngörülen bir takım hakları söz konusudur” ifadelerini kullandı.


Kusurların ekspertiz raporunda belirlenemese dahi sonradan bulunması halinde satıcının sorumluluğunun söz konusu olacağını söyleyen Yağmur, sözlerine şu şekilde devam etti:


“Bu haklara değinecek olursak da aracı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, araçta eğer hasarsız, kusursuz haliyle arada bariz bir maddi fark varsa bu tazminatı satıcıdan isteme, eğer aşırı bir onarım gerektirmiyorsa aracı satıcının tamir ettirmesini talep etme ya da aracın ayıpsız bir benzeriyle satıcı tarafından değiştirilmesini talep etme gibi hakları var. Bu ayıbı defide bulunduğu takdirde de bu haklardan yararlanabilecektir. Burada 2 yıllık bir zaman aşımı söz konusu. Şayet 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 231. maddesinde öngörüldüğü üzere satıcı daha uzun süreli bir kusur çıkma durumunu teminat altına almamışsa, alıcı satıştan itibaren yani 2 sene içerisinde öğrendiği takdirde eğer satıcının ağır kusuru ya da hileli davranışı söz konusu değilse bu haklarını ileri sürebilecektir. Bu 2 yıllık sürenin içerisinde de eğer alıcı kusur bulunduğunu satıcıya bildirmişse 2 yıllık süre geçtikten sonra da bu haklarını kullanabilecektir. Alıcı, aracı satın alırken de tramere SMS atıp tramer kayıtlarını sorgulama, aracın sigorta kayıtlarını sorgulama, trafik tescil kayıtlarını sorgulama ya da tramer kayıtlarını sorgulama gibi bir yükümlülüğü de konusu değildir. Yani aracın tramer kayıtlarını bilmediği takdirde, satıcı alış esnasında sen bu kayıtları sorgulayabilirdin, öğrenebilirdin gibi bir savunma içerisinde bulunamayacaktır. Ayrıca ekspertiz raporunda da belirlenemeyen, tespit edilemeyen kusurlar sonradan çıkmışsa ve alıcı bunun satış öncesinde araçta mevcut olduğunu ispat ederse yine satıcının sorumluluğu söz konusu olacaktır.”



Araç alımında ‘gizli ayıba’ dikkat

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Döneriyle meşhur Ankara’da yeni lezzet: Ahtapot döner Döneri ile ünlü başkentte deniz ürünleri restoranı işleten iki şef kardeş, ahtapottan döner yaptı. Ankara’da deniz mahsulleri restoranı sahibi Faruk ve Mehmet Gezen kardeşler, menülerine ahtapot dönerini ekledi. Restoranlarında Türk kültürüne ait yemekleri deniz ürünleri ile uyumlu hale getiren şef kardeşler, levrek şiş, simit levrek ve orkinos dönerinden sonra ahtapot döneri müşterilerin beğenisine sundu. Ahtapotları önce kaynar suyun içinde beklettikten sonra döner tezgahında özel tereyağlı sosu ile hazırlayan Gezen kardeşler, yaptıkları denemeden başarılı sonuç aldı. Özellikle son yıllarda çektikleri farklı yemek videoları ile sosyal medyada viral olduklarını dile getiren Mehmet Şef, “Çok güzel tepkiler ve yorumlar aldık. En son balık dönerimiz ile Türkiye’nin gündemine oturmuştuk. Bunun üzerine daha farklı ne yapabiliriz diye düşündük ve ortaya ahtapot döneri yapma fikri çıktı. Bunu da uygulayıp müşterilerimize servis ediyoruz” ifadelerini kullandı. Kendi mesleklerinin yanı sıra sosyal medyayı aktif olarak kullandıklarını dile getiren Mehmet Şef konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sosyal medya ilk zamanlarda sadece yaptığımız yemeklerin sunum veya tadım kısımlarını kısa video olarak ya da fotoğraf olarak koyuyorduk. Daha sonraları fotoğraflardan ziyade tadım videolarının daha çok izlendiğini, keşfete düştüğünü, etkileşim, yorum aldığını, takipçi getirdiğini farkettik. Bunun üzerine daha çok videolarla ilerlemeyi tercih ettik. Daha sonra bunu geliştirip videoları, sadece tadım kısmıyla değil de giriş-gelişme-sonuç kısmıyla bir dakikaya sığdırarak yayınlamaya başladık.” Paylaştıkları videolar şeflere ilham oldu Paylaştıkları videolara gelen olumlu geri dönüşlerin kendileri için ilham kaynağı olduğunu dile getiren Mehmet Şef, bugünlere gelmesinde sosyal medyanın etkili olduğunu vurguladı. Geçmiş zamanlarda döner işletmecisinde de çalıştıklarını belirten Mehmet Şef, “Haliyle dönerden de anlayan 2 ustayız” ifadelerini kullandı. Sonrasında deniz ürünlerine geçtiğini ve önceki tarifleri deniz ürünleriyle birleştirme kararı aldıklarını belirten Mehmet Şef, “Balıktan künefe, balıktan Adana, balıktan lahmacun-pide gibi tariflerimiz de çok var. ‘Sürekli daha ne yapabiliriz?’ diye araştırıp bunu servis haline getirip müşterilerimize sunuyoruz ve bugüne kadar da çok güzel etkileşim ve tepkiler aldık” ifadelerini kullandı. Orkinostan balık döner yaptıklarını hatırlatan Mehmet Şef, bu yemeğin de oldukça sevildiğini ve müşterilerden olumlu dönüşler aldıklarını dile getirdi. Çeşitli tarifleri sürekli olarak denedikleri aktaran Mehmet Şef, “Sürekli araştırma içindeyiz ‘Daha ne yapabiliriz?’ diye. Deniyoruz, önce kendimiz tadıyoruz, müşterilerimize tattırıyoruz. Çok güzel tepkiler alıyoruz. Bu sefer de ‘ne yapabiliriz?’ diye beyin fırtınası yapıp Faruk Şef ile ‘ahtapottan döner’ fikrini ortaya koyduk ve bugün de müşterilerimize sunacağız” diye konuştu. Müşterilerin bu tür yemekleri ilk duyduklarında çok şaşırdığını aktaran Mehmet Şef, “Balık, ahtapot döneri tezgahta gördüklerinde video çekip bunu sosyal medyada paylaşmak için heyecanlanıyorlar. Haliyle tatmak için de çok heyecanlanıyorlar; tattıktan sonra da çok şaşırıyorlar" şeklinde konuştu. İlk defa ahtapot döner deneyen müşteriler ise dönerin tadını oldukça beğendi.
İzmir Nazım Torbaoğlu ve Tamer Ustaoğlu’ndan camiaya sert mesaj! Karşıyaka Spor Kulübü yöneticilerinden Nazım Torbaoğlu ve Tamer Ustaoğlu, kulüp resmi hesabı üzerinden bir açıklama yayımladı. Torbaoğlu ve Ustaoğlu, camiaya mesaj göndererek, "Karşıyaka Spor Kulübü’ndeki resmi ve fahri tüm görevlerimizden istifa ediyoruz. Tepe tepe kullanın" ifadelerini kullandılar. Karşıyaka Futbol Şube Başkanı Gökhan Şensan’ın ani ölümünden sonra yeşil-kırmızılı kulüpte adeta yer yerinden oynadı. Kulüp yöneticilerinden Nazım Torbaoğlu ve Tamer Ustaoğlu, resmi hesap üzerinden bir açıklama yayınladı. Yapılan açıklama şöyle: “Karşıyaka Spor Kulübü bir yöneticisini, bizler ise 20 yıllık dostumuzu, kardeşimizi bugün toprağa verdik. Gökhan Şensan, hayatını Karşıyaka Spor Kulübü’ne adamış nadir insanlardan biriydi. Maalesef bu acı sonu hep birlikte biz hazırladık. Kulüpte görev alması için ısrarcı olan başta ben, Nazım Torbaoğlu. Son yılların en başarılı takımını kurmasına rağmen kişisel egoları yüzünden arkasında durmayan yönetim kurulu, sezon başı takımı yerden yere vuran, 100 tane bedava bilet alamadığı için sosyal medyadan kendisine ve ailesine ağza alınmayacak hakaretler eden sözde taraftarlar ve Karşıyaka Spor Kulübü üzerinden beslenenler.. Merak etmeyin, hepimize yetecek kadar kınamız var. Bir sözümüz de Mustafa Reşit Akçay hocamıza ve futbolcu kardeşlerimize; Haberi duyar duymaz ilk hastaneye koşanlardınız, Allah sizden razı olsun. Gökhan sizleri ailesi gibi görür ve öyle severdi, bunu en iyi sizler bilirdiniz, sizlerle gurur duyardı. Bu sene Gökhan için oynayın ve o kupayı mezarına götürün. Diğer sözümüz ise kulüp başkanı İlker Ergüllü’ye; Ne Gökhan Şensan’ın evine taziyeye, ne de Dubai tatiline gitmeyi erteleyip cenazesine geldin. Sana da helal olsun.. Son söz: Biz, Karşıyaka Spor Kulübü’ndeki resmi ve fahri tüm görevlerimizden istifa ediyoruz. Tepe tepe kullanın.”
Gaziantep GSO ve İKA’dan SAHA EXPO Fuarı’na Gaziantep çıkartması Gaziantep Sanayi Odası (GSO) ve İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) iş birliğiyle, Gaziantepli firmaların savunma sanayisine yönelik üretimlerinin artırılması amacıyla SAHA EXPO Savunma Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı organizasyonu gerçekleştirildi. Organizasyon kapsamında, GSO Yönetim Kurulu Üyesi Bora Tezel’in başkanlığında SAHA EXPO Fuarı’na katılan Gaziantepli firmalarının stantları ziyaret edilerek, firma yetkililerine Katılım Belgesi takdim edildi. Fuarda, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) Sanayileşme Daire Başkanı Murat Çizgel ve Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) Genel Müdürü İlhami Keleş ile bir araya gelen GSO ve İKA heyeti, savunma sanayi ana yüklenici firmaları ile görüşmelerde bulundu. Fuar hakkında değerlendirmelerde bulunan GSO Yönetim Kurulu Üyesi Bora Tezel, "Gaziantep firmalarının da stant açarak sektör temsilcileri ile bir araya geldiği SAHA EXPO fuarı hem şehrimiz hem de ülkemiz adına büyük önem taşımaktadır. Ülke olarak savunma sanayimizi daha üst noktalara çıkarmak için çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Firmalarımızın savunma sanayi alanında yaptıkları üretimlerini tanıtmaları için İpekyolu kalkınma Ajansı ile iş birliğinde böylesine önemli bir organizasyonun düzenlenmesinde emeği olan herkese teşekkür ediyorum” dedi. Heyet ziyaret kapsamında Sakarya’da bulunan Toyota üretim tesisini de gezerek ileri teknoloji ürünleri, verimlilik odaklı çalışmaları ve iyi uygulamalarını yerinde inceledi.