GENEL - 17 Eylül 2020 Perşembe 16:03

Başkan Dr. Palancıoğlu’ndan Avrupa ülkelerine ahlak ve insanlık dersi

A
A
A
Başkan Dr. Palancıoğlu’ndan Avrupa ülkelerine ahlak ve insanlık dersi

Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Konseyinde asil üye olarak Türkiyeyi temsil etmek üzere Fransa’nın Strazburg kentinde yapılan ve video konferans toplantısına katılan Melikgazi Belediye Başkanı Dr.

Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Konseyinde asil üye olarak Türkiyeyi temsil etmek üzere Fransa’nın Strazburg kentinde yapılan ve video konferans toplantısına katılan Melikgazi Belediye Başkanı Dr. Mustafa Palancıoğlu, LPGTİ (lezbiyen, gey, biseksüel, transgender, intersex) olarak kısaltılan eşcinsellik, homoseksüellik ve heteroseksüellik gibi sapık ve gayri-ahlaki kavramları son yıllarda tüm ülkelere yayma ve destekleme çalışmasında olan Avrupa Ülke temsilcilerine tokat gibi cevaplar verdi.


Video konferans toplantısında konuşan Palancıoğlu, LGBT olarak bilinen eşcinsellik, homoseksüellik ve heteroseksüellik gibi yeni yaklaşımların aslında bir hastalık olduğunu, hiç bir dinde cinsiyet bozukluğunun yeri olmadığını söyledi. Cinsiyet bozukluğu sonucu oluşan bu hastalıklı durumu çeşitli gökkuşağı kavramı ve renkleri ile şirin göstererek, gençleri, çocukları ve toplumu yanlış yönlendirmenin ve aile kavramını yıpratmanın doğru olmadığını sert ifadeler ile vurguladı.


Dr. Palancıoğlu, son yıllarda LGBTİ olarak adlandırılan ve üçüncü cinsiyet adı verilmeye çalışılan hastalığa özgürlük ve hak iddialarında bulunmanın çok yanlış ve kabul edilemez olduğunu söyleyerek şunları kaydetti:


"Yüce Yaratan, dünyayı yarattığı andan itibaren sadece iki cinsiyeti var etmiştir. Lezbiyenlik, homoseksüellik biseksüellik gibi konularda şiddete, nefret söylemlerine ve ötekileştirmeye biz de karşıyız ancak erkek ve kadın haricinde üçüncü bir cinsiyet oluşturma gayretlerine de şiddetle karşıyız. Aile yapısını bozacak gayri meşru ilişkilere yol açacak LGBTİ girişimine tamamen karşıyız."


"Bu hastalığın tedavisi konusunda mücadele etmemiz gereklidir aksi takdirde aile kavramı ortadan kalkacaktır. Buna müsaade edemeyiz" diyen Palancıoğlu, "LBGTİ’li bireyleri özendirici, cezbedici hele demokrasi ile bağdaştırmak toplum ve aile düzenini bozmak gelecek nesiller için tehlike oluşturacaktır. Bu durumu yasal platformlara dönüştürmek aile yapısını ve bütünlüğünü önemli ölçüde zarar vermektedir. Ayrımcılığın karşısındayız. Ama LGBTİ’nin toplumumuza dikte edilmesine asla izin vermeyiz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Çocukların hayalleri kartpostallara yansıyacak Yeni Yıl Postanesi etkinliği ile 28-29 Aralık’ta çocukların hayallerini sergileyerek sevdiklerine kartpostallarla sürpriz yapacak. Fiba CP’nin yatırımcısı ve yöneticisi olduğu İnegöl AVM, yeni yıla özel etkinlikleriyle çocukların ve ailelerin buluşma noktası olmaya devam ediyor. Alışverişin yanı sıra birbirinden keyifli etkinliklere ev sahipliği yapan İnegöl AVM, bu yıl çocuklar için anlamlı bir deneyim sunuyor. 28-29 Aralık Cumartesi ve Pazar günleri 15.00-18.00 saatleri arasında gerçekleştirilecek “Yeni Yıl Postanesi” etkinliği, çocuklara hem hayallerini geliştirme fırsatı hem de sevdiklerine unutulmaz bir sürpriz yapma imkanı sağlıyor. İnegöl AVM’de düzenlenecek bu özel etkinlikte 4 yaş ve üzeri çocuklar, yeni yıl ruhuna uygun birbirinden güzel kartpostallar tasarlayacak. Çocuklar, hayal güçlerini kullanarak tasarladıkları kartpostalları sevdiklerine gönderebilmenin mutluluğunu yaşayacak. Tasarlanan kartpostallar, İnegöl AVM tarafından gönderilecek. Etkinlik boyunca AVM’nin uzman ekibi, çocuklara tasarım ve gönderim süreçlerinde rehberlik edecek. Bu sayede hem çocuklar hem de aileler yeni yılın sıcak atmosferinde keyifli vakit geçirecek. İnegöl AVM, sadece alışveriş merkezi olmanın ötesinde, düzenlediği etkinliklerle her yaştan ziyaretçisine mutluluk ve eğlence sunuyor. Çocuklara özel tasarlanan “Yeni Yıl Postanesi” etkinliği, AVM’nin aile odaklı yaklaşımını bir kez daha gözler önüne seriyor. 28-29 Aralık tarihinde ücretsiz olarak gerçekleşecek etkinliğe katılacak çocukların yanı sıra aileler de yeni yıl coşkusunu doyasıya yaşarken, İnegöl AVM’nin büyülü atmosferinde unutulmaz hatıralar biriktirecek.
Samsun Samsun’da akarsu kirliliğine karşı savaş açıldı Samsun’da hayata geçirilen projeler ile akarsuların taşma riski kontrol altına alınırken, çevre kirliliği oluşturmaması için de çeşitli projeler hayata geçiriliyor. Samsun’da Çevre Projeleri çerçevesinde İl Mahalli Çevre Kurulu’nda alınan 2025 yılı ‘çevre’ temalı kararlar doğrultusunda ilgili kurumların ana yürütücülüğünde ve paydaşlığında çeşitli projeler hayata geçirilmeye devam ediyor. Bu kapsamda DSİ 7. Bölge Müdürlüğü’nce hayata geçirilen Mert Irmağı Akarsu Kirliliği Önleme Projesi çerçevesinde ani yağışlardan dolayı sürüklenen rüsubat, katı atık, ağaç, çöp gibi yabancı maddelerin bir noktada tutularak temizliğinin yapılması ve gelen suyun mansapta taşkına sebebiyet vermemesi için tutularak ötelenmesi amacıyla Mert Irmağı yan kolunda Yılanlıdere Sel Kapanı yapıldı. 2024 yılında Mert Irmağı ve yan kollarında makineli çalışmalar çerçevesinde yatak temizliği yapılmış olup, ihtiyaç olması durumunda 2025 yılında da bu çalışmalara devam edileceği belirtildi. Ayrıca projeyle bütünlük oluşturacak şekilde Mert Irmağı Islah Projesi çalışmaları devam ederken, Mert Irmağı Yukarı Havza Tersip Bentleri (Karataş, Gölalan) projelendirildi. SASKİ Genel Müdürlüğü tarafından 2020 yılında işletmeye alınan Kavak İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi de Kavak ilçesinin merkez mahallelerinde oluşan evsel nitelikli atık suları arıtıyor. Projenin paydaş kurumlarından İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce alıcı ortam su kirliliği izleme çalışmaları kapsamında, Mert Irmağı’ndan yılda iki dönem olmak üzere alıcı ortam su numuneleri alınarak ırmaktaki evsel ve endüstriyel kirlilik yükü, ayrıca nitrat eylem planı kapsamında yılda 4 adet numune alınarak tarımsal kirlilik yükü takip ediliyor. Havza içerisinde bulunan mevcut tesislerin ve yapılması planlanan tesis ve yapılardan kaynaklı evsel ve endüstriyel atıkların su kaynaklarına verilmemesi için mevcut tesislerin denetim işlemleri ile yeni yapı taleplerine görüş verilirken gerekli önlemlerinin alınıp alınmadığı yapılan denetimler ile kontrol ediliyor. Söz konusu havzada mevcut ekili ve dikili tarım arazilerinde yapılan ilaçlama ve gübreleme faaliyetleri de İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün ilgili birimleri tarafından takip ediliyor. Valilikten konu hakkında yapılan bilgilendirmede, “DSİ 7. Bölge Müdürlüğü ve paydaş kurumlarca yapılan ve yapılacak çalışmalar ile yoğun yerleşimin bulunduğu Mert Irmağı havzasında akarsu kirliliği azaltılarak halk sağlığı açısından daha yaşanabilir bir hale getirilecektir. Ayrıca, diğer derelerde yapılan/yapılacak yatak temizliği, ıslah çalışmaları ve tersip bentleri ile bu derelerdeki rüsubat, katı atık, ağaç, çöp gibi yabancı maddelerin derelerden temizlenmesi sağlanarak kirlenmesi önlenmektedir” ifadeleri yer aldı.
Ankara KAMİAD Başkanı Adıgüzel yeni müteahhitlik düzenlemesini değerlendirdi Kamu Müteahhitleri ve İş İnsanları Derneği (KAMİAD) Başkanı Ali Adıgüzel, “Müteahhitlik Sınıflandırması ve Kayıtlarının Tutulması Yönetmeliği”nin projelerin tamamlanabilirliğini ve sektördeki güven ortamını artıracağını belirterek, ancak küçük ve orta ölçekli müteahhitlere ek destek mekanizmalarına ihtiyaç duyulduğunu söyledi. KAMİAD Başkanı Ali Adıgüzel, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yayımlanan yeni “Müteahhitlik Sınıflandırması ve Kayıtlarının Tutulması Yönetmeliği”nin sektöre etkilerini ve müteahhitlik sınıflandırmalarında getirilen kriterlerin sektör dinamiklerine nasıl yansıyacağını değerlendirdi. Adıgüzel, mali yeterlilik kriterinin yüzde 50 oranında artırılmasının sektör için önemli bir adım olduğunu belirterek, "Yeni düzenlemeyle birlikte müteahhitlerin ekonomik güçleriyle orantılı iş üstlenmeleri teşvik ediliyor. Bu değişiklik, hem projelerin tamamlanabilirliğini hem de sektördeki güven ortamını artıracaktır. Özellikle son dönemde yarım kalan projelerin toplumsal maliyetlerini düşündüğümüzde bu düzenleme büyük önem taşımaktadır. Ancak küçük ve orta ölçekli müteahhitlerin finansal yeterliliklerini belgeleyebilmeleri için ek destek mekanizmalarına ihtiyaç duyulmaktadır" dedi. Tecrübeye göre iş kriteri Yeni başlayan müteahhitler için getirilen “tecrübeye göre iş üstlenme” kriteri hakkında da görüşlerini paylaşan Adıgüzel, bu adımın sektöre daha kontrollü bir giriş sağladığını vurguladı. Adıgüzel, “Sektörümüzde tecrübesizlik nedeniyle yaşanan sorunlar, uzun vadede büyük projelerde aksamalara neden oluyor. Yeni düzenleme, müteahhitlerin küçük ölçekli projelerle başlayıp deneyim kazanmalarını sağlayacaktır. Ancak küçük ölçekli projeler üzerindeki rekabetin artması, bazı girişimciler için engel teşkil edebilir. Bu noktada küçük projelerin artırılmasına yönelik teşvikler devreye alınmalıdır” diye konuştu. Yeşil bina teşvikleriyle çevre dostu yapılar öne çıkacak Adıgüzel, “Yeşil Bina Sertifikası”na yönelik yüzde 5 ek puan teşvikinin sektörde çevre dostu projelerin yaygınlaşmasına katkı sağlayacağını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sürdürülebilirlik, artık inşaat sektörünün vazgeçilmez bir unsuru. Yeşil bina projelerine verilen teşvikler, sadece çevresel etkileri azaltmakla kalmayacak, aynı zamanda enerji verimliliği yüksek ve değerli projelerin sayısını artıracaktır. Ancak bu projelerin maliyetlerinin küçük müteahhitler için erişilebilir hale getirilmesi gerekmektedir. Yeşil bina standartlarının yaygınlaştırılması için sertifikasyon süreçleri basitleştirilmeli ve daha düşük maliyetli hale getirilmelidir.” Yeni yönetmeliğin sektörde köklü değişimlere neden olacağını da ifade eden Adıgüzel, şu önerilerde bulundu: "Finansal yeterlilik kriterlerini karşılamakta zorlanan müteahhitler için düşük faizli kredi veya hibe programları oluşturulmalıdır. Yeşil bina standartlarının yaygınlaşması için müteahhitlere yönelik kapsamlı eğitim programları düzenlenmelidir. Yeni başlayan müteahhitlerin deneyim kazanabileceği küçük projeler için özel teşvikler sağlanmalıdır." KAMİAD’ın sektördeki tüm paydaşlarla iş birliği içinde çalışarak yeni düzenlemelerin etkilerini takip edeceğini ve çözüm önerileri geliştireceğini ifade eden Adıgüzel, "KAMİAD olarak müteahhitlerimizin bu düzenlemelere adaptasyon süreçlerini kolaylaştırmak için çalışacağız. Ayrıca sektörün gelişimine katkı sağlayacak tüm öneri ve talepleri ilgili mercilere iletme konusunda kararlıyız” dedi.
Aydın Vali Yardımcısı Ballı, Nazilli’deki sağlık tesislerini inceledi Aydın Vali Yardımcısı Kamuran Mustafa Ballı, gerçekleştirdiği Nazilli ziyareti ile sağlık tesislerinde incelemelerde bulundu. Gelişen sağlık hizmetleri ve alt yapıları ile dikkat çeken Aydın’ın, Nazilli ilçesinde hizmet veren sağlık tesislerini ziyaret eden Aydın Vali Yardımcısı Kamuran Mustafa Ballı, tesislerde incelemelerde bulundu. Ziyaret programına Nazilli Devlet Hastanesi ile başlayan Vali Yardımcısı Ballı, hastane başhekiminden yürütülen ve planlanan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Ballı, tedavi için hastanede bulunan vatandaşlara ’geçmiş olsun’ dileklerini iletirken, sağlık çalışanlarına da kolaylıklar diledi. Nazilli’deki sağlık hizmetlerinin önemli bir merkezi olan Sağlık Kompleksi’ne de ziyaret gerçekleştirilirken, Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Başhekimi, Aile Sağlığı Merkezi hekimleri ve Sağlıklı Hayat Merkezi sorumlu hekiminden verilen hizmetlerle ilgili bilgiler alan Vali Yardımcısı Ballı, çalışanlarla sohbet ederek çalışmalarında başarılar diledi. Program kapsamında, eski Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi binasında incelemelerde bulunan Ballı, binanın Nazilli Devlet Hastanesi ek hizmet binası olarak planlanan dönüşüm süreci hakkında da bilgi aldı. Ayrıca Nazilli 7 Nolu (UMKE) Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu’nu da ziyaret eden Ballı, burada görevli personelle sohbet edip, çalışmalarında kolaylıklar diledi. Ziyaretlerde sağlık tesislerinin vatandaşlara daha etkin hizmet sunabilmesi için yürütülen çalışmaların ve sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi yönündeki desteğin devam edeceğine de vurgu yapıldı. Gerçekleştirilen ziyaretlerde Vali Yardımcısı Ballı’ya İl Sağlık Müdürü Dr. Eser Şenkul, Kamu Hastane Hizmetleri Başkanı Dr. Mete Erki eşlik etti.
Elazığ Edebiyat dünyasında önemli keşif: Kayıp el yazması kitaplar 117 yıl sonra müzayedede ortaya çıktı Türk edebiyatında ’ara nesil’ olarak adlandırılan dönemin sanatçılarından Recep Vahyi’nin 117 yıl önce bizzat kendi el yazısıyla yazdığı, basılmayan ve kayıp olarak bilinen eserleri, akademisyenin gayretleriyle müzayededen satın alındı. Osmanlı dönemi el yazmaları üzerine akademik çalışmalar yapan, aynı zamanda 10 yıldır müzayede ve sahaflardan yüzlerce el yazma eser ve obje toplayan Munzur Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlyas Kayaokay, ’ara nesil’ olarak adlandırılan dönemin önemli yazarlarından Recep Vahyi’nin 117 yıl evvel kendi el yazısıyla yazdığı, ikinci bir kopyaları bulunmayan ’Defter-i Tesvidat’ ile ’İhtisasat’ adlı kayıp kitaplarını müzayededen satın aldı. Kayaokay, eserleri almak için kredi çekmek zorunda kaldığını söyledi. Pek çok şairin yetişmesine vesile olmuş Konu hakkında açıklamalarda bulunan Kayaokay, "Türk edebiyatında Tanzimat döneminin II. nesli ile Servet-i Fünun arasında yeniliği aktarma vazifesini üstlenen ’ara nesil’ denilen bir kuşak vardır. Bu grubun önde gelen ve en velut müellifi de Recep Vahyi’dir. Pek çok şairin yetişmesine vesile olduğu, Tevfik Fikret’i etkilediği ve onunla mektuplaştığı bilhassa edebiyatımızdaki ilk Rusça tercümeleri kendisinin yaptığı bilinmektedir. Recep Vahyi hakkında ilk bilgilere İbnü’l-Emin Mahmud Kemal İnal’ın ’Son Asır Türk Şairleri’nin 4. cildinde ve 1997 yılında Cafer Gariper tarafından hazırlanan doktora tezinde rastlıyoruz. Aslen Giritli olan Recep Vahyi, 1867-1923 yılları arasında yaşamıştır. Asker kökenlidir, kurmay yüzbaşı, binbaşı ve miralaylığa kadar terfi ediyor, pek çok madalyası var, 1914’te de emekli oluyor. Dürüst, zeki ve tefsir yazacak kadar İslam hassasiyeti olan biri. Hiç evlenmemiştir ve 2 kız kardeşinin olduğu söyleniyor. Hastalık geçiriyor ve evde yalnız başına vefat ediyor. Mezarı da Karacaahmet’tedir. Muhtemelen basılmamış eserleri ile tüm eşyaları kız kardeşlerine intikal ediyor ve sonra hepsi sırra kadem basıyor” dedi. "Bir komisyon kurulup bu tür eserlerin takibinin yapılması lazım" Pek çok eserinin olduğunu ve bunların basılmadığını İbnü’l-Emin’den bildiklerini ifade eden Kayaokay, "Birkaç manzumesi matbu halde basılmış. Onun basılmamış ve kayıp olan iki önemli eseri tarafımızca müzayedede bulundu ve onları kredi çekmek suretiyle satın alabildim. 1907 tarihli 125 sayfalık Defter-i Tesvidat ile 1909 tarihli 183 sayfalık İhtisasat adlı eserleri, müellif hattı yani bizzat Recep Vahyi’nin kendisinin kaleminden çıkmış taslak halindeki eserleri olup üzerinde kendi tashihleri, mührü ve imzası vardır. 117 yıllık kayıp, üstelik müellif hattı bu eserler yok olmaktan belki de yurt dışına kaçırılmaktan kurtarıldı. Muhtevalarında, bilinmeyen şiirler, mevlid, ünlü şairlere mersiye ve nazireleri, mektuplar, Fransızca ve Rusça’dan tercümeler, tebriknameler olan bu iki eseri, ileride külliyat halinde yayınlayacağımızın da müjdesini verelim. 10 yıldır memur maaşıyla, bazen de krediler çekmek suretiyle müzayede ve sahaflardan yüzlerce kıymetli yazma eser topladım. Bizim de gücümüz bir yere kadar, böyle kültür hazinelerimizin satıldığına ve kaybolduğuna çok defa şahit oldum. Devletimiz her şeyi takip edemez elbette. Bir komisyon kurulup böyle eserlerin takibinin yapılmasını devlet büyüklerimize arz ediyorum" diyerek sözlerini bitirdi.