ASAYİŞ - 24 Aralık 2024 Salı 12:10

Tuvalette doğurduğu bebeği çöpe atan genç kadın: “Bebeğimi öldürmek isteseydim 9 ay karnımda taşımazdım, aldırırdım”

A
A
A
Tuvalette doğurduğu bebeği çöpe atan genç kadın: “Bebeğimi öldürmek isteseydim 9 ay karnımda taşımazdım, aldırırdım”

Kastamonu’da 9 ay boyunca hamileliğini ailesinden saklayarak tuvalette doğurduğu bebeği poşete sarıp çöp konteynerinin yanına bırakan genç kadın, “Eğer bebeğimi öldürmek gibi bir niyetim olsaydı 9 ay karnımda taşımazdım, aldırırdım. Çok pişmanım" diyerek savunma yaptı.


Olay, 2 Kasım 2023 tarihinde Kuzeykent Mahallesi Karadut Sokak üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, vatandaşlar tarafından çöp konteynerinin yanında çöp poşetine sarılı vaziyette erkek bebek bulundu. Sağlık ekipleri tarafından Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi altına alınan bebek, yoğun çabalar sonucunda hayata döndürüldü. Olayın ardından Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yapılan çalışmalar neticesinde, çöpte bulunan bebeğin annesinin Cansu Ç. olduğu tespit edildi. Ailesinden habersiz tuvalette doğum yaptığı belirlenen Cansu Ç., olayın ardından tutuklandı. Ankara’daki tedavisinin ardından sağlığına kavuşan bebek ise koruma altına alındı.



“Eğer bebeğimi öldürmek gibi bir niyetim olsaydı 9 ay karnımda taşımazdım, aldırırdım”


Olayın ardından Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde Cansu Ç. (18) hakkında “kendini savunamayacak yakın akrabayı öldürme” suçlamasıyla açılan davanın görüşülmesine devam edildi. Duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığı ile katılan Cansu Ç. savunma yaptı. Suçlamaları kabul etmeyen Cansu Ç., “Ben çocuğumu ölüme terk etmedim. Öldüğünü zannettiğim için babama çöp konteynerine bıraktırdım. Çok pişmanım, bu nedenle ambulansı aramadım. Aileme de söyleyemedim. O anın psikolojisi ile aklıma gelen buydu. Çocuğumu uzun zamandır görmüyorum. Adli kontrolle yargılanmak istiyorum, bu ceza bana iyi gelmiyor, kötüyüm. İyi halde değilim. Gerekirse ev hapsi istiyorum. Çocuğumu uzun zamandır görmüyorum. Artık çocuğumu görmek istiyorum. Çok pişmanım. Adli kontrolle, gerekirse ev hapsiyle yargılanmak istiyorum. Eğer bebeğimi öldürmek gibi bir niyetim olsaydı 9 ay karnımda taşımazdım, aldırırdım. Çok pişmanım. Tahliyemi talep ediyorum” dedi.


Kastamonu Sosyal ve Politikalar İl Müdürlüğü adına duruşmaya katılan avukat ise şikayetlerinin devam ettiğini ifade ederek Cansu Ç.’nin cezalandırılmasını talep etti. Cumhuriyet Savcısı ise Cansu Ç.’nin tutukluluğunun devam edilmesini isteyerek, bebeğin organ ya da duyularında zayıflama olup olmadığıyla ilgili kati rapor alınmasını talep etti.


Mahkeme heyeti, Cansu Ç.’nin tutukluğunun devamına karar verirken, Cumhuriyet Savcısının talebi üzerine çöpe atılan bebeğin suç tarihinden itibaren 18 ay geçtikten sonra duyu ya da organlarında kalıcı bir hasar olup olmadığıyla ilgili kati rapor alınmasının beklenilmesini kararlaştırdı. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.



Tuvalette doğurduğu bebeği çöpe atan genç kadın: “Bebeğimi öldürmek isteseydim 9 ay karnımda taşımazdım, aldırırdım”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ankara’da "Anadolu’nun hazineleri Burdur ve Isparta" ele alındı Ankara Koru Hastanesi’nde düzenlenen panelde, Medusa mozaiği, Anadolu’nun en büyük çatılı yapılarından olan Kibyra Odeion ve diğer eşsiz eserleri ile Burdur ve Isparta’nin tarihi ve kültürel yapısı ele alındı. Koru Sağlık ve Turizm Grubu tarafından dünyanın eşsiz kültürel ve tarihi mirasları arasında yer alan Burdur ve Isparta’nın tarihine ışık tutan “Anadolu’nun Hazineleri Burdur ve Isparta Mirasları Paneli” düzenlendi. Panelde Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Arkeoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Şükrü Özüdoğru, “Opus Sectile” tekniğiyle yapılan Medusa mozaiği, Sagalassos Antik Kenti’nden getirilen antik çeşmenin mimarisi ve Kibyra Antik Kenti’nin dairesel, planlı ve benzersiz yapısı ile Anadolu’nun en büyük çatılı yapılarından biri olan Kibyra Odeion hakkında konuştu. Panelde Burdur ve Isparta yöresine ait eserler de seslendirildi. Topluma değer oluşturan faaliyetlerin içinde bulunmaya gayret ettiklerini belirten Koru Sağlık ve Turizm Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hasan Biri, “Koru Sağlık ve Turizm Grubu olarak yaklaşık 5 yıl önce kurduğumuz Koru Sanat ve Eğitim Vakfı aracılığıyla bu söylediğimiz faaliyetleri destekliyoruz. Çalışmalarımız ticari faaliyet gibi görünse bile toplum yararına olabilecek tüm faaliyetlerin içinde de yer almaya gayret ediyoruz. Özellikle sürdürülebilirlik başlığı altında hem kurumumuzdaki farkındalığı artırmak hem de tesislerimizde sürdürülebilirlikle ilgili gelecek nesillere sağlıklı bir toplum bırakma gayreti içerisinde sanat, eğitim ve çevre bilincini artırarak sürdürülebilirliğin, BM tarafından tanımlanmış 17 başlığıyla ilgili de çok sayıda çalışma yürütüyoruz” ifadelerini kullandı. “Kültürel değerlerimiz tüm insanlık adına çok değerli” Tohum takas grupları içerisinde yer alarak özellikle ata tohumunu yaşatmaya yönelik toplumsal bir farkındalığa da öncülük ettiklediri ifade eden Biri, "Bolu bölgesinde 150’ye yakın tohum takas grubu içinde yer alan insanlarla özellikle ürettikleri tüm ürünleri kendi tesislerimizde kullanmaya gayret ediyoruz. Bunun yanı sıra 8’e yakın resim çalıştayına ev sahipliği ve sponsorluk yaptık. Tüm kültürel değerlerimiz toplumumuz açısından çok değerli, ama tüm insanlık adına da son derece değerli. Burdur’un sahip olduğu değerli yapıları, hem Türk hem de Anadolu toplumu açısından bu kadar kıymetli hazineleri kendi çalışanlarımız ve Ankara’da bulunan Burdurlu dostlarımızla birlikte çalışma adına bir organizasyon yapıldı” dedi. “Bölgedeki muhteşem eserleri tanıtma ve paylaşma şansı bulduk” Koru Sağlık ve Turizm Grubu olarak Burdur ve Isparta bölgesini içerisine alan, tarihin müthiş miraslarını içeren Pisidia bölgesini çalışanlarına tanıttıklarını ifade eden Koru Sağlık ve Turizm Grubu Genel Müdürü Uzm. Dr. Ali Özön ise, “Çok değerli misafirimiz Prof. Dr. Özdoğru’nun muhteşem bir anlatımı oldu. Çok güzel bir müzik resitali oldu. Bu bölgede bulunan muhteşem Medusa mozaiğini, muhteşem anıt çeşmelerini tüm çalışanlarımızla ve Ankara’daki Burdurlu ve Ispartalı hemşehrilerimizle paylaşma şansı bulduk. Bu anlamda çok güzel bir panel olduğunu düşünüyorum. Çok önemli bir farkındalık oluşturdu. Bu vesileyle Ankara’nın ilişkide olduğumuz tüm Anadolu şehirlerinin miraslarının paylaşıldığı, tanıtıldığı bir merkez olmasını istiyoruz. Bir sağlık ve turizm kuruluşu olarak da bu misyonda rol almak istiyoruz” diye konuştu. Koru Hastanesi’ndeki panele Sağlık Bakan Yardımcısı Kürşat Kırbıyık, Merkez Vali Abdullah Ayaz, eski AK Parti Burdur Milletvekili Bayram Özçelik, Gölhisar Belediye Başkanı İbrahim Sertbaş ve hastane personeli katıldı.