ÇEVRE - 27 Kasım 2024 Çarşamba 15:23

Prof. Dr. Küçük: "Çevre problemlerine sebep olan ülkelere bakıldığında en başta Amerika’yı, Çin ve Rusya’yı sayabiliriz"

A
A
A
Prof. Dr. Küçük: "Çevre problemlerine sebep olan ülkelere bakıldığında en başta Amerika’yı, Çin ve Rusya’yı sayabiliriz"

Türkiye’nin farklı şehirleri ve üniversitelerinden gelen lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerine yönelik düzenlenen “İklim Politikaları ve Gençlik” çalıştayında konuşan Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük, “Bugün iklim değişikliğine veya çevre problemlerine sebep olan ülkelere bakıldığında en başta Amerika’yı, Çin ve Rusya’yı sayabiliriz. Çünkü endüstri noktasında en gelişmiş ülkeler, nüfus noktasında da böyle" dedi.


Ormancılık ve Tabiat Turizmi alanında ihtisaslaşan Kastamonu Üniversitesi’nin yürütücülüğünü yaptığı Erasmus+ Gençlik Katılımı Faaliyeti (KA154-YOU) çerçevesinde desteklenen “İklim Vizyonu: Geleceğe Yönelik Politikalar” projesi çerçevesinde “İklim Politikaları ve Gençlik” çalıştayı düzenlendi. Çalıştaya Türkiye’nin farklı üniversiteleri ve farklı şehirlerinden 35 lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencisi katıldı.


“Dünya çok süratli bir şekilde sona doğru gidiyor, dünyayı tüketiyoruz”


Daday ilçesinde gerçekleştirilen çalıştayda konuşan Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İhtisaslaşma Koordinatörü Prof. Dr. Ömer Küçük, “İklim değişikliğine bakıldığında bir tarafta kuraklıktan bahsediyorsunuz, bir tarafta aşırı yağışlar, düzensiz yağışlar ve bunun neticesinde sel ve taşkınlardan bahsediyorsunuz. Bir tarafta da küresel ölçekte çok farklı coğrafyalarda çok büyük orman yangınlarından bahsediyorsunuz. Bir tarafta da biyoçeşitliliğin azalmasından, bazı türlerin ortadan kalkmasından bahsediyorsunuz. Bir tarafta mevcut türlerin dağılış alanlarının sınırlarının değişmesinden bahsediyorsunuz. Bir taraftan sağlıklı gıdaya erişmekte yaşanacak problemlerden bahsediyorsunuz. Diğer taraftan hiç gündemimizde olmayan yeni hastalık türleri ile karşı karşıya olduğumuzdan bahsediyorsunuz. O kadar çeşitli yelpazede karşımıza çıkıyor ki, odağında iklim değişikliğini düşündüğümüzde, böyle küresel ölçekteki bir probleme karşı geçmişten günümüze bir takım çalışmalar olmuş, olmaya da devam ediyor. 1970’li yıllara gittiğimizde Stockholm Konferansını dile getiriliyor. 1990’lı yıllara geldiğimizde Rio Konferansında yine bu iklim değişikliği zirve ve küresel ölçekte alınması gereken tedbirler gündeme geliyor. 2007 yılına geldiğimizde Kyoto Protokolü ki birçok ülkenin taraf olması ve imza atması durumunda kalınan bir durumdan bahsediyoruz. Yakın zamanda Paris Anlaşmasını biliyoruz. Son 30-40 yıldır küresel ölçekte devletlerin birtakım tedbir alma mahiyetinde yapmış oldukları ortak çalışmalar bir mücadele örneğini ortaya koyarken, hakikatte de şöyle bir şey var; son 100 yılda iklim değişikliğine sebep olan küresel bazdaki endüstrileşme ve bunun yansımaları son yüzyıla kadar bütün dünyanın yaradılış kuruluş tarihinden bu zamana kadar oluşturduğu olumsuz etkiden daha fazladır. Çok süratli bir şekilde sona doğru gidiyoruz, tüketiyoruz” dedi.


“Amerika, Rusya ve Çin, iklim değişikliği konusunda inisiyatif aldığını söylüyor ama hiçbir şey yapmıyorlar”


Bireysel olarak toplumların alabilecek olduğu tedbirlerden bahseden Prof. Dr. Küçük, “Yani toplumu iklim değişikliğine dirençli hale getirmek, bu faaliyetlerden önemlisinden bir tanesi bu. Şehirlerimizi iklim değişikliğine karşı dirençli hale getirme noktasında alabilecek olduğumuz tedbirler var. Ormanlarımızı dirençli hale getirmek için alacak olduğumuz tedbirler var. Çevremizi dirençli hale getirmek için alacak olduğumuz tedbirler var. Karbonla ilgili net sıfır emisyon kavramını çok duyarsınız. İklim değişikliği esasın atmosferde bulunan karbon miktarının artmasıyla ortaya çıkan bir kavram. Karbonun kaynağı neler? Özünde endüstrileşmesi, fosil yakıtlar. Bunun kaynağı kim? İnsanoğludur. İnsanoğlu, bir taraftan refahını konforunu arttırırken, bir tarafta da acımasızca çevresine karşı, yaşadığı ortama karşı olumsuz etkiler oluşturmaktadır. Birincisi sıfır emisyon. İkincisi iklim değişikliğiyle ortaya çıkan artık afetlerle mücadelede bütün paydaşlar, bütün kurumlar el birliğiyle çalışmak durumunda. Bütünleşik Afet Yönetim Sistemi kavramı var. Çünkü tek boyutlu bir afetle veya ortaya çıkardığı etkiyle tek boyutla mücadele etmiyorsunuz. Bunun sosyal boyutu var. Bunun ek kültürel boyutu var. Bunun toplumsal boyutu var. Bunun politik boyutu var. İnsanoğlu son yıllarda aslında yaptığının farkında ama her ülke çevreye vermiş olduğu iklime vermiş olduğu bu olumsuz etkiyi düzeltecek nispette sözde inisiyatif alıyor. Hakikatte bu sorumluluğu yerine getirme adına icra faaliyetlerinde maalesef bulunmuyorlar. Bugün iklim değişikliğine veya çevre problemlerine sebep olan ülkelere bakıldığında en başta 2-3 tane ülkeye hemen sayarsınız. Amerika’yı, Çin ve Rusya’yı sayabiliriz. Çünkü endüstri noktasında en gelişmiş ülkeler, nüfus noktasında da böyle. Dolayısıyla bunun çevreye yansımasını da en fazla bunlar meydana getiriyor” diye konuştu.


“Ağaçlandırma çalışmalarıyla ortamda bulunan karbon emisyonunu azaltmaya yönelik faaliyet yapıyoruz”


İklim Değişikliğine yönelik alınacak tedbirlerden de örnekler veren Küçük, “Devletimizin bu noktada ciddi çalışmaları var. Bir kere İklim Değişikliği Bakanlığımız var. Doğrudan bu noktada çalışmalarını yürüten. Tarım ve Orman Bakanlığı var ve buna bağlı genel müdürlüklerimiz var. Devlet bazında gerçekten iyi bir örgütlenme ile mücadeleler yapılıyor. Dünyada orman varlığını arttıran nadir ülkelerden bir tanesiyiz. Çok ciddi ağaçlandırma çalışmaları var ve biz ağaçlandırma çalışmalarıyla ortamda bulunan karbon emisyonunu azaltmaya yönelik faaliyet yapıyoruz. Artık alternatif enerji kaynakları gündeme geliyor. Bunlar doğalgaz, güneş enerjisi, rüzgar enerjisi noktasında ve sıfır atık kavramıyla beraber biyoenerji noktasında ciddi çalışmaların olduğunu biliyoruz” şeklinde konuştu.


“İklim krizi ekseninde sürdürülebilir üretim ve tüketim modellerini istişare ettik”


Proje çerçevesinde yapılan faaliyetlere dikkat çeken Kastamonu Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Proje Yürütücüsü Berkan Güngör ise, “Farklı şehirlerden Kastamonu’ya gelen arkadaşlarımız ile birlikte Azdavay ve Pınarbaşı’nda bulunan kanyonlarımızı ziyaret ederek doğanın eşsiz güzelliğini yerinde deneyimledik. Akabinde geçtiğimiz yıllarda büyük bir yangınla ciğerlerimizi yakan Taşköprü ilçemizdeki yangın sahasına gittik ve rehabilitasyon çalışmalarını yerinde inceledik. Günümüzün en önemli konularından birisi olan inovasyon ve girişimcilik konusunu ekolojik girişimcilik çerçevesinde konuştuk. Mutfaklarımızın en temel ve ayrıştırılması en zor atıklarından birisi olan atık yağları geri dönüştürdük ve bu atık yağlardan sabun elde ettik. AFAD İl Müdürlüğümüzü ziyaret ettik ve orada iklim değişikliği temelli afetler ve bu afetlere karşı alınabilecek önlemleri konuştuk. İklim krizi ekseninde sürdürülebilir üretim ve tüketim modellerini istişare ettik. Gençlerin yerel düzeyde karar alma süreçlerine katılımlarının sağlanabilmesi için yönetişimi konuştuk. Daday’ın nazar boncuğu olan Yumurtacı Göleti’ni ziyaret ettik ve etrafında bir çevre temizliği çalışması yaptık. Ardından yine AFAD’ın destekleri ile yangın söndürme ve afet çadırı kurma eğitimleri aldık” ifadelerini kullandı.


İklim değişikliğinin yalnızca çevresel bir mesele değil, aynı zamanda ekonomik, sosyal ve politik etkileri olan çok boyutlu bir kriz olduğunu söyleyen Güngör, “Bu kriz, tüm toplumları etkilerken, çözümler de ancak çok paydaşlı, katılımcı ve kapsayıcı bir yaklaşımla mümkün olabilir. Bu nedenle, bu çalıştayda gençler, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimlerin bir araya gelmesi, ortak bir vizyon geliştirmemiz adına büyük bir fırsattır. İklim zirvesinin şehrimizde düzenlenmesi, iklim krizine bağlı afetlerin hemen hemen her birine maruz kalan Kastamonu’ya, Ormancılık ve Tabiat Turizmi sahasında ihtisaslaşan Kastamonu Üniversitesi’ne çok yakışacak. Bu yüzden iklim değişikliği ile mücadele bireysel çabalarla değil, güçlü bir iş birliği ve dayanışma ile mümkün olacaktır. Bugün burada ve bahar ayındaki zirvede, gençlerin enerjisiyle, uzmanların bilgisiyle ve katılımcıların katkısıyla çok daha güçlü bir vizyon geliştireceğiz. Gençler, bu dünyanın sadece geleceği değil, aynı zamanda bugünün de en önemli aktörleridir. Kararların alındığı masalarda, politikaların şekillendiği süreçlerde, çözüm önerilerinin konuşulduğu platformlarda artık gençlerin fikirlerine, önerilerine ve enerjilerine her zamankinden daha çok ihtiyaç vardır. Bugün burada, bu ihtiyacı gidermek adına önemli bir adım atıyoruz” dedi.


“Hiçbir ülke iklim değişikliğinin oluşturacağı olumsuz etkilerden kaçamayacak”


Kastamonu İl Afet ve Acil Durum Müdürü Doktor Suat Tüfekci de, “Afetlerde de İklim Değişikliğine bağlı olarak artık değişiklikler başlıyor. Yani biz hep klasik afet dediğimiz kavramlardan iklim değişikliğine bağlı afetlere evrilmeye başladık. Hidrometeoloji dediğimiz hayatımızda tanışmaya başladığımız ve mücadele etmek zorunda kaldığımız yeni afetlerle karşılaşıyoruz. Afetler toplumun tamamını etkileyip, ülkenin veya dünyanın tamamını etkileyecek bir ivmeye kavuşmak da artık hiçbir şey eskisi gibi olmuyor ve artık yenilik çözümlerle bu afetlerle başa çıkmak ve bu afetlerle ülke hatta dünyanın tamamının birlikte mücadele etmesi gerçeği ile karşılaşıyoruz. Çünkü global bir dünyada yaşasak da sorunlarımız artık sınırımızın dışına da taşmakta. Çünkü kuraklıktan başlamak üzere, yağışlardan başlamak üzere, göçlerden başlaması ve yangınlardan başlaması üzerine, her şey artık herkesi ilgilendiriyor. Doğal olarak hiçbir ülke iklim değişikliğinin oluşturacağı olumsuz etkilerden kaçamayacak. Bu sebeple çözümlerimizde hep birlikte olmak ve global olmak zorunda yani bu sebeple sizlere de geleceğin yöneticiler olarak, geleceğin uzmanları, akademisyenleri veya geleceğin meslek uzmanları olarak çok büyük önemli işler düşmektedir. İklim değişikliği gerçeğinin farkındasınız. Bu bizlere hem gurur veriyor hem de evet bir hazırlık ordusu yetişiyor işin gerçeği ama tabi yeterli midir? Tüm ülkenin ilköğretimden başlamak üzere, yüksek kesimlerine kadar tüm kesimlerinin bu gerçekle yüzleşmek zorunda olduğumuzu unutmamalıyız” diye konuştu.


“Teknokentin ve Teknoloji Transfer Ofisinin kapıları gençlere her zaman açıktır”


Kastamonu Teknokent A.Ş. Genel Müdürü Profesör Doktor Alperen Kaymakcı ise, “İklim değişikliği bizim ülkemizin ciddi bir problemi değil, tüm dünyanın bir problemi. Bu hususta ele aldığımız zaman çok yenilikçi çözümlere, inovasyona ihtiyaç duyduğumuz bir ortam. Bu zor görev aslına bakarsanız belki ilerleyen zamanlarda sizlerin sırtında, sizlerin özverili ve emekli çalışmalarıyla belli bir noktaya gidecek. Bu hemen çözüm bulunacak bir süreç değil İklim Değişikliği. Uzun yıllar üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir süreç ve bu sürecin çok iyi bir şekilde idare edilmesi gerekiyor. Teknokent’imizde ve Teknoloji Transfer Ofisinde yapılan çalışmaları sizlerin bize fikirlerinize geldiğiniz zaman büyük bir özveriyle, büyük bir emekle ince ince eleyip fikri ürüne dönüştürme noktasında elimizden gelen yardımı esirgemeyeceğimizi bilmenizi isterim. Bu konuda Teknokentin ve Teknoloji Transfer Ofisinin kapıları gençlere her zaman açıktır” şeklinde konuştu.


Cide Yerel Eylem Grubu Dernek Müdürü Atakan Akman da projeye katkı sunmaktan dolayı mutluluk duyduğunu kaydetti. Çalıştayda Kastamonu Bilim ve Sanat Merkezi Müzik Öğretmeni Yıldıray Yılmaz’ın öncülüğünde proje katılımcıları ile oluşturduğu “İklimin Bestesi” isimli beste, proje katılımcıları tarafından oluşturulan koro eşliğinde seslendirildi. Çalıştayın ardından İklim Eğitimi ve Farkındalık Masası, İklim Dostu İnovasyon ve Girişimcilik Masası, Afet Yönetimi ve İklim Dayanıklılığı Masası, Yerel İklim Eylemi ve Sivil Toplum Masası ile Sürdürülebilir Çevre, Şehircilik ve Tarım Yönetimi Masası oluşturuldu. Oluşturulan masalardan çıkacak kararlar ile sonuç bildirisi hazırlanacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Edirne’de sahte plaka şebekesi çökertildi Edirne’de polis ekiplerince vergi usul kanununa muhalefet ve resmi belgede sahtecilik suçu ile ilgili 3 iş yeri ile 1 ikamete yapılan eş zamanlı operasyon sonucu 9 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Edirne İl Emniyet Müdürlüğü, kentte sahte plaka ve araçların yurtdışı çıkışları için kullanılan yeşil sigorta, sahte dolaşım belgesi gibi bir resmi belgelerde sahtecilik yapan çete üyelerini takibe aldı. Edirne İl Emniyet Müdürlüğü’nün yaptığı başarılı operasyonla 9 şüpheli gözaltına alınarak, sahte plaka şebekesi çökertildi. Cumhuriyet Başsavcılığı talimatları ile İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şubesi koordinesinde İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri ile müşterek Vergi Usul Kanununa Muhalefet ve Resmi Belgede Sahtecilik yapan şahıslara yönelik 3 iş yeri ve 1 ikamete eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyon sonucu 6 adet sahte olduğu değerlendirilen Türk ve yabancı plaka, 1 adet 60 Ton’luk PRES Makinesi, 1 adet plaka boyama makinesi, 1 adet dijital baskı makinesi, 250 adet çift halinde plaka basımında kullanılan harf ve rakam kalıpları, 2 adet çift halinde plaka basımı için kullanılan harf ve rakam sıkıştırma aparatı, 22 adet farklı firmalara ait kaşe, 14 farklı RODER belgesi, 45 adet sahte yeşil sigorta yapımında kullanılan yeşil renkli boş sayfa, 16 adet sahte yeşil sigorta, 5 adet yeşil kart sigorta poliçesi, 3 adet sahte transit refakat belgesi, 7 adet sahte dolaşım belgesi, 27 adet Led Monitör, 5 adet Android-Smart TV, 800 adet faturası bulunmayan “Viking şapkası” olarak tabir edilen plastik şapka ele geçirildi. Konuyla ilgili B.E., S.Y., V.K., M.K., Ş.K., U.C., S.T., S.E. ve M.Ç. isimli 9 şüpheli şahıs yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerin adli işlemleri devam ediyor.
Ordu Ordu’da toplu sünnet şöleni Ordu’da, koruma ve bakım altında bulunan çocuklar için toplu sünnet şöleni gerçekleştirildi. Ordu Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü himayesinde koruma ve bakım altında bulunan 11 çocuk sünnet ettirildi. Sünnet sonrası çocuklara hem eğlenceli vakit hem de keyifli bir gün geçirmeleri için Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle sünnet şöleni yapıldı. Konvoy ile başlayan şölende, balonlarla süslenen itfaiye araçları, zabıta araçları, vosvoslar ile çocuklara şehir turu attırıldı. Konvoyda büyük heyecan yaşayan çocuklar ardından Ordu Büyükşehir Belediyesi Kültür Otağı’nda davul ve zurnalar ile karşılandı. Yemek ikramı ve Kur’an tilaveti sonrası çocukların eğlencesi başladı. Pastalar kesildi, Ordu Büyükşehir Belediyesi Karadeniz Tiyatrosu (OBBKT) oyuncuları tarafından tiyatro gösterileri yapıldı. Çocuk şarkıları, yüz boyama ve çeşitli etkinliklerle çocuklar doyasıya eğlenerek unutulmaz bir gün yaşadılar. Ordu Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Celal Tezcan, sünnet şöleni programında yaptığı konuşmada, "Devletimizin sıcak kucağında olan çocuklarımız, delikanlılık adımlarını attılar. Çocuklarımız geleceğimizdir ve bütün çocukların sahibi bu ülkenin devletidir. Anne babalar çocuklarına sahip olabilirler ama devletin kucağında şefkat görmesi, itibar görmesi ve iyi eğitim alması lazım. Devletin büyüklüğü zaten orada var" dedi. Program sonunda çocuklara hediyeler takdim edildi. Programa Ordu Valisi Muammer Erol, Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Uçak, Vali Yardımcısı Burak Keser, Altınordu Kaymakamı Erkan Karahan, Aybastı Kaymakamı Murat Karnap, İl Emniyet Müdürü Atilla Aksoy, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Sadi Akman, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Harun Tan katıldı.
Samsun Başkan Kurnaz: "Başarının anahtarı doğru iletişim" Samsun’un İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, "Başarılı bir belediye olmanın ilk kuralının hemşehrilerimizle iyi bir iletişim kurmak olduğunu düşünüyoruz. Yaklaşık 9 ay gibi kısa bir süre içerisinde 12 binden fazla talep ve öneri vatandaşlarımız tarafından çözüm merkezimize iletilmiş ve büyük ölçüde dönüşleri sağlanmıştır" dedi. İlkadım Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde hizmet veren İlkadım Belediyesi Çözüm Merkezi kurumsal yapısı, kolay ulaşılması ve güler yüzlü hizmet anlayışı ile 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden bu yana geçen kısa sürede vatandaşlar tarafından beğeni toplamayı başardı. Hem yüz yüze hem telefon ile hem de internet üzerinden hizmet veren çözüm merkezi, vatandaşlar tarafından kolaylıkla ulaşılabilir olması sebebiyle büyük bir ilgi görüyor. "Bütün talepler ivedilikle inceleniyor" Doğru hizmetleri başarılı bir şekilde vatandaşla buluşturmanın anahtarının doğru iletişim olduğunu belirten İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, “İlkadım Belediyesi Çözüm Merkezine büyük bir önem veriyoruz. Çünkü başarılı bir belediye olmanın ilk kuralının hemşehrilerimizle iyi bir iletişim kurmak olduğunu düşünüyoruz. Gün içerisinde her fırsatta İlkadımlı hemşehrilerimizle mahallelerimizde ve sokaklarımızda sık sık bir araya geliyoruz. Ama bunun yanı sıra kurumsal olarak da hızlı ve kolay ulaşılır bir belediye olmayı amaçlıyoruz. Vatandaşlarımız günün her saatinde çözüm merkezimize ulaşarak bizlere talep ve önerilerini iletebilir. Bize ulaşan tüm talep ve öneriler gerekli müdürlüklere iletildikten sonra takip ve geri dönüşler de yine çözüm merkezi personellerimiz tarafından ivedilikle yapılmakta. Yaklaşık 9 ay gibi kısa bir süre içerisinde 12 binden fazla talep ve öneri vatandaşlarımız tarafından çözüm merkezimize iletilmiş ve büyük ölçüde dönüşleri sağlanmıştır. Disiplinli ve özverili bir çalışma sürdüren Çözüm Merkezimize vatandaşlarımız tarafından gelen olumlu görüşler bizleri mutlu ediyor. Hem gösterdikleri ilgi hem de olumlu görüşleri için tüm hemşehrilerimize yürekten teşekkür ederim" şeklinde konuştu.