KÜLTÜR SANAT - 10 Ekim 2024 Perşembe 11:13

Pompeipolis Antik Kenti’ndeki bin 800 yıllık mozaikler gün yüzüne çıkartılıyor

A
A
A

Paflagonya’nın başkentliğini yapan Kastamonu’nun Taşköprü ilçesindeki Pompeipolis’te gerçekleştirilen kazı çalışmalarında, yok olmanın eşiğine gelen bin 800 yıllık Roma villasına ait mozaikler kurtarılarak gün yüzüne çıkartılıyor. Kazı Başkanı Doç. Dr. Mevlüt Eliüşük, mozaiklerin yok olacak duruma geldiğini söyledi.

Roma döneminde yayıldığı alan bakımından Paflagonya bölgesinin en büyük kentlerinden biri olan ve başkentlik yapmış olan Pompeiopolis’te gerçekleştirilen kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı adına Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mevlüt Eliüşük başkanlığında yürütülüyor. Kastamonu’nun Taşköprü ilçesine bağlı Zımbıllı Tepe mevkiinde yer alan tarihi Paflagonya bölgesinin başkenti Pompeiopolis Antik Kenti’ndeki kazı çalışmaları özellikle billa bölümünde yoğunlaştı. Villada bulunan mozaiklerin bu yıl gün yüzüne çıkarılması hedefleniyor. Yaklaşık bin 600 metrekare alana oturan Roma villasında çıkan yangın ve zemindeki sudan kaynaklı oynamalar sebebiyle mozaiği tutan harcın tamamen toprağa dönüşmesi sebebiyle aşırı bozulmalar oluştu. Birkaç yıl içerisinde tamamen yok olması beklenen mozaiğin tekrar gün yüzüne çıkartılması ve kurtarılması amacıyla devam eden kazılar, Roma villasında yoğunlaştırıldı. Roma villasına ait mozaikler, ekipler tarafından tek tek işlenerek topraktan arındırılıyor.

Pompeipolis Antik Kenti’ndeki bin 800 yıllık mozaikler gün yüzüne çıkartılıyor

"Başkent olarak öncülük etmiş"

Mozaik üzerinde yürütülen çalışmalar hakkında bilgiler veren Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mevlüt Eliüşük, kazı çalışmalarının yoğun şekilde devam ettiğini belirterek, Pompeipolis Antik Kenti’nin, Paflagonya bölgesinin en önemli kenti olarak ön plana çıktığını söyledi. Eliüşük, “Kent, M.S. 2. yüzyılda bölgeye başkent olarak öncülük etmiş. Bu zenginliklere bağlı olarak kentte Roma İmparatorluğu dönemine ait yapı kalıntıları tespit ediliyor” dedi.

Kentin en önemli yapısının Roma villası olduğunu ifade eden Eliüşük, yaklaşık bin 600 metrekare alana oturan bu villanın birbirinden farklı özel odaların bulunduğu büyük devasa bir yapı olduğunu belirerek, “İçerisinde çeşmeler de var ve buna bağlı olarak alt yapı sistemleri bulunuyor. Günümüze ne yazık ki yapının sadece temel seviyesi ulaşıyor” diye konuştu.

Yapıda önemli kalıntılara ulaşıldığını anlatan Eliüşük, yapıda ön plana çıkan buluntular arasında mozaiklerin olduğunu aktardı.

Pompeipolis Antik Kenti’ndeki bin 800 yıllık mozaikler gün yüzüne çıkartılıyor

“Mozaiklerin konservasyonunu yaptıktan sonra tekrar yerine yerleştirilecek”

Mozaiklerin tekrar yerine yerleştirileceğini kaydeden Doç. Dr. Eliüşük, “Pompeipolis kazıları, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün yetkisiyle Taşköprü’de kazı çalışması yapıyoruz. İki ekibimiz kazı çalışması yapıyor. İtalyan ekibimiz, Roma villasında kaçı çalışması gerçekleştiriyor. Bizlerde hem villanın koordinasyonunu sağlıyoruz, aynı zamanda tiyatro da çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Yaklaşık 10 yıl önce Roma villasından çıkan bazı mozaiklerimiz vardı. 2002 yılından itibaren ben, Pompeipolis’in kazı başkanlığını yürütüyorum. O tarihten günümüze kadarda mümkün olduğu kadar kazı ile birlikte restorasyonu ön planda tutmaya çalıştık. 2023 yılında bir mozaiği ortaya çıkardık ve onun muhafazasını tamamlamıştık. Bu yıl planlamamızda da özellikle villanın hem gezilebilir hale getirilmesi hem de konservasyonunun sağlanması amacına yönelik mozaiklerin konservasyonuna başladık. Bu konservasyon çalışmaları bünyesinde Mayıs ayından itibaren bir odadaki mozaiklerin kaldırılmasını gerçekleştirdik. Mozaikler, bulunduğu yerden kaldırıldı ve buradaki laboratuvara getirildi. Bu kaldırma aşamasından sonrada bu mozaiklerin konservasyonu yapılacak ve tekrar yerine yerleştirilecek. Şu anda restorasyonunu gerçekleştirdiğimiz mozaikler daha çok geometrik desenlerin olduğu M.S. 5. yüzyıla ait mozaikler. Önümüzdeki yılda villanın belki de en önemli mozaiği olan figürlü bir balık avı sahnesini betimlendi. M.S. 2. yüzyıla ait bu mozaikleri de yerinden kaldırıp bunların da konservasyonunu sağlayacağız ve bu çalışmaların sonucunda da Roma villasında bunların insanlar tarafından gelinip görülebilecek hale getirmeye çalışıyoruz. Bu çalışmalarda özellikle Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün desteğini çok fazla hissediyoruz. Onların sayesinde burada çalışmalar yürütüyoruz. Buna ek olarak yerelde bizlere de Taşköprü Belediyesi de destek sağlıyor, belediyemize de sonsuz teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

“Restore ettiğimiz mozaik, M.S. 5. yüzyıla ait daha çok geometrik desenlerin olduğu bir mozaiktir”

Restore ettikleri mozaiğin M.S. 5. yüzyıla ait daha çok geometrik desenlerden oluştuğunu söyleyen Eliüşük, “Zemin mozaikleri o dönemin modasını yansıtan küçük taşlarla, işlenmiş renkli taşlarla oluşturulmuş çeşitli figür ve desenlerdir. Günümüzde bizler halı kullanıyoruz, o dönemde de günümüzde halı desenlerine benzeyen geometrik desenlerden oluşuyor. Figürlü örneklerde bulunuyor. Figürlü örnekler ise daha çok Roma İmparatorluğu döneminde görülüyor. Şu anda restore ettiğimiz mozaik M.S. 5. yüzyıla ait daha çok geometrik desenlerin olduğu bir mozaiktir. Yapıları görselleştirmenin bir diğer yolu da o dönemde zeminli mozaik ile kaplamak, duvara firesteel yapmak. Bunlar yapının görkemini ve bezemesini arttırmak ile alakalı. Çalışma prensibi budur. Restorasyonda bizler herhangi bir tamamlama ya da yeniden yapmaya geçmiyoruz. Mevcudu kaldırıp, konservasyonunu yapıp yeniden yerine koyuyoruz. Tamamlama mozaikleri biraz sıkıntılı, bütün bir deseni tutturmak ya da bir görseli oluşturmak çok zor. Bunlara girdiğinizde en ufak bir uygulamanız bile göze çarpacak şekilde olumsuz sonuçlara neden oluyor. Biz, bu yüzden kaldırıp konservasyonunu yapıp yerine koymak yöntemini kullanıyoruz. Herhangi bir ekleme yapmıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Roma villasına ait mozaik, 3-5 yıl daha müdahale etmesek tamamen yok olacak durumdaydı”

Roma villasına ait mozaiklerde aşırı bozulmaların bulunduğunu söyleyen Eliüşük, “Bu bozulmanın de temel nedeni zemindeki oynaklıktan kaynaklanıyor. Bu mozaikleri kaldırdığımız salon üzerinde yangında var. Muhtemelen Roma villası da bir yangın geçirmiş ve bu taşlarda bozulmuş. Zemindeki sudan kaynaklı oynamada da mozaiğin dalgalanmasına sebep olmuş. Nasıl asfaltlar bazı yerlerde dalgalı ya da kasisli şeklide olur, mozaikte bu hale gelmiştir. Bu yüzden mozaiği kaldırmamız gerekiyordu. Mozaiği altından tutan harç, toprak haline gelmiş, hiçbir tutucu özelliği kalmamış. Belki de 3-5 yıl daha müdahale etmesek tamamen yok olacak durumdaydı. Bizlerde bu yüzden mozaiği öncelikli çalışmalarımızın neredeyse başına aldık ve 2-3 aydır da mozaikle uğraşıyoruz. Belki de 3 ay daha uğraşacağız. 5-6 aylık bir çalışma neticesinde mozaiği tamamen ortaya çıkartıp yerine koymayı düşünüyoruz” dedi.

“Pompeipolis, Paflagonya’nın başkentliğini yapmıştır”

Taşköprü’nün Pompeipolis Antik Kenti’ne başkentlik yapmış bir şehir olduğunu söyleyen Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan ise, “Paflagonya’nın başkentidir. Böyle kadim bir şehrin Osmanlı ve Selçuk döneminde de önemi olan bir şehrin böyle bir değere de sahip olması, insanlık tarihinin bütün süreçlerinde dönemsel olarak böyle bir yerleşim yerinin olması bizler için çok kıymetli. Bu kıymeti de insanlık aleminin bilmesini, duymasını ve bu konuda turistlerin hem bilimsel anlamda hem de tarih açısından hem de görsel anlamda ziyareti açısından Taşköprü’ye çok önemli değer katacaktır. Sadece Taşköprü’ye de değil, Kastamonu bölgemize de bir anlamda da farklılaştıracaktır” diye konuştu.

Vedat Yunus İkizoğlu - Akif Doğan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara İçişleri Bakanlığı, Mersin’deki cinsel saldırı iddialarının gerçek olmadığını açıkladı İçişleri Bakanlığı, Mersin’deki bir kız yurdunda kız öğrencinin zorla araca bindirildiği ve cinsel saldırıya uğradığı yönünde sosyal medyada çıkan iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıkladı. İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Daire Başkanlığımız tarafından Mersin KYK Kız Yurdu’nda bir kız öğrencinin zorla araca bindirilip cinsel saldırıya uğradığı yönünde sosyal medya paylaşımları yapıldığı tespit edilmiştir. Mersin Valiliğimiz koordinasyonunda emniyet birimlerimiz ve öğrenci yurdunda görevli ekiplerimiz ivedilikle harekete geçmiş ve olay yerine intikal etmiştir. Öğrencilerle bire bir yapılan görüşmelerde, sosyal medya mecralarında iddia edildiği gibi herhangi bir mağduriyet ve olayın olmadığı anlaşılmıştır. Bu tür provokatif sosyal medya paylaşımları yapan 15 hesapla ilgili olarak ’halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçu kapsamında Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından inceleme başlatılmış ve EGM Güvenlik Daire Başkanlığınca 15 hesap yöneticisi hakkında işlemlere başlanmıştır. Siber devriyelerimiz, sosyal medyadaki siber zorbalıklarla, sapkın düşünce akımlarıyla, kadına şiddet eğiliminde olanlarla mücadele ettiği gibi yalan bilgileri yayanlarla, dezenformasyon yapanlarla da mücadele etmektedir. İçişleri Bakanlığı olarak kahraman güvenlik güçlerimizle birlikte halkımızı huzursuz edenlerle, sokaklarımıza korku salmaya çalışanlarla, güvenliğini tehdit edenlerle mücadelemizi aralıksız sürdürüyoruz ve sürdürmeye devam edeceğiz. Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı kanunların verdiği yetki çerçevesinde suç ve suçlularla mücadele amacıyla internet ortamında 7/24 esasına göre sanal devriye faaliyetleri yürütülmektedir” ifadelerine yer verildi.
Eskişehir Sosyal medya fenomeni Ece Ronay yargılandığı davada ceza aldı Erzurum’da bir öğretmen grubunun paylaştığı fotoğrafa hakarette bulunduğu gerekçesiyle yargılanan sosyal medya fenomeni Ece Ronay’ın 46 gün karşılığında adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildi. Erzurum’un Karayazı ilçesi girişinde bulunan Türkçe ve Kürtçe ‘Hoş geldiniz’ yazan tabela altında 2022 yılı Nisan ayında çekindikleri fotoğrafı paylaşan 4 öğretmen, büyük tepkiye maruz kalmıştı. Fotoğraftaki el hareketi nedeniyle öğretmenler hakkında adli ve idari soruşturma başlatıldı. Soruşturma başlatılmasıyla 2022 yılı Mayıs ayında açığa alınan öğretmenler, aklanarak görevlerine tekrar geri döndü. Yaptıkları paylaşımla ilgili küfür, hakaret ve tehdit içerikli yorumlar hakkında ise şikayetçi oldu. Öğretmenlerin fotoğrafı hakkında hakaret içerikli yorum yapan Ece Ronay hakkında, Karayazı Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Öğretmenlere yönelik ‘andavallar’ şeklinde hakarette bulunduğu yorumu nedeniyle yargılanan Ece Ronay’ın, mahkemede kendisini ‘Sosyal medya fenomenleri arasında kullanılan ve hakaret veya küfür niteliği taşıdığını bilmediği bir kelimeyi eleştirmek amacıyla kullandığını’ söyleyerek savunduğu öğrenildi. Karayazı Asliye Ceza Mahkemesi’nde davanın 4 Ekim 2024’te görülen karar duruşmasında, Ece Ronay’ın birden fazla kişiye hakaret suçundan 46 gün karşılığında adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildi.
Bolu Otomobil pazarında kavga gibi pazarlık Bolu’da 2. el otomobil pazarında müşteriyle adeta kavga eder gibi pazarlık yapan esnaf sosyal medyada yoğun ilgi gördü. Sesleri duyanların kavga zannettiği o anlar saniye saniye kaydedildi. Gaziantep’in Nurdağı ilçesinden Bolu’ya gelen bir aile, Galericiler Sitesi’nde otomobil bakmaya başladı. Bolu’da galerici esnafı Gürkan Güler’in dükkanından otomobil beğenen aile, pazarlık için masaya oturdu. Depremden dolayı mağdur olduklarını ifade eden müşteri, Güler ile pazarlık yapmaya başladı. Seslerin aşırı yükseldiği pazarlık anını ise Gürkan Güler’in yeğeni hatıra olması amacıyla cep telefonu kamerasıyla kaydetti. Güler, adeta kavga eder gibi görüntülerin oluştuğu pazarlık anlarını sosyal medya hesabından, "Kolum bir an çıktı sandım" notu ile paylaştı. Görüntüler sosyal medyada büyük ilgi görürken, depremzede ailenin iki otomobil aldığı öğrenildi. "Namazdan kalkıp yanımıza geldi" Böyle bir pazarlığı uzun zamandır yapmadığını anlatan Gürkan Güler, "Pazarlık bir Anadolu kültürüdür. Genelde böyle pazarlıklar Kurban Bayramı için kurulan hayvan pazarlarında görülür. Komşu esnafımız bizim pazarlığımızı kavga zannetmişler. Hatta bir galerici arkadaşımız bu sırada namaz kılıyormuş. Namazdan kalkıp yanımıza geldi, ’Ne oluyor?’ diye sordu" dedi. "O günler gözümün önüne geldi" Pazarlık yaptığı müşterilerinin Gaziantep’ten gelen depremzede bir aile olduğunu ifade eden Güler, "Videoda duyulacağı üzere kendisi deprem dolayısıyla mağdur olduğunu söyledi. Hayata yeniden başlıyorlar. Biz de aslında esnaf dayanışması yaptık. 1999 yılında biz de deprem geçirmiştik, o günler geldi gözümüzün önüne. Biz de yardımcı ve destek olmak amacıyla fiyatta indirdim yaptık" şeklinde konuştu. "Az daha kolumu çıkarıyorlardı" Güler, sıkı bir pazarlık yaşandığını belirterek, "Az daha kolumu çıkarıyorlardı. Paylaştığım pazarlık videosunu doktor bir arkadaşım da görmüş, ’Hastaneye gel bir kontrol edelim. Belki kolunu askıya alırız’ dedi. Spontane gelişen bir olay oldu. Yanımda çalışan Ogün isimli yeğenim hatıra olsun diye o anları kayda aldı. Biz de uzun yıllardır böyle bir pazarlık görmemiştik. Bizim için de güzel bir hatıra oldu" ifadelerini kullandı.
Muğla Muğla TEK Koleji Rusya’da Türkiye’yi temsil edecek Muğla’nın saygın eğitim kurumlarından olan Teknoloji ve Kültür Okulları’nın Fen Lisesi öğrencileri, Rusya Lomonosov Devlet Üniversitesi’nce düzenlenen, biyoloji ve tıp anabilim dallarını kapsayan bilimsel proje yarışmasında dünya finalisti oldu. Rusya’nın en popüler proje yarışması olan ‘Geleceğin Bilim İnsanları Uluslararası Proje Yarışması’nda Muğla TEK Koleji büyük bir başarıya imza atarak, 10-15 Ekim 2024 tarihlerinde Moskova’da gerçekleşecek olan finallerde ülkemizi temsil etmeye hak kazandı. Türkiye’den yarışmaya katılan kek okul Türkiye’den yarışmaya katılan tek okul olması dolayısıyla ulusal bir sevinç de yaşatan Tek Koleji Fen Lisesi 10. Sınıf Öğrencileri; Ceren Yılmaz ve Doğa Bencik biyoloji alanında, Deren Akbaba ve Duru Sankur ise tıp alanında hazırladıkları bilimsel projelerini, Teknoloji ve Kültür Okulları Proje Koordinatörü Mehmet Ali Onaran danışmanlığında gerçekleştirdi. Ülkemize birçok dünya derecesi kazanılması noktasında öncülük eden ve Uluslararası Genç Bilim İnsanları Derneği Başkanlığı da yapan, Bilim Uzmanı ve Süpervizör Onaran aynı zamanda Teknoloji ve Kültür Okulları Proje Koordinatörlüğü görevini de yürütmektedir. Geleceğin bilim insanları uluslararası bilim yarışması Okul öğrencilerinin bilimsel araştırma projelerine yönelik en büyük yarışmalardan olan ’Geleceğin Bilim İnsanları Uluslararası Bilim Yarışması’, Rusya-Moskova Lomonosov Devlet Üniversitesi tarafından düzenleniyor. Moskova’da dünyanın en başarılı projelerinin birbiri ile rekabet ettiği bilim yarışmalarında gençler ülkeleri adına yarışıyor. Bilim, biyoloji, fizik, kimya, tıp, mühendislik, doğa, ekoloji yazılım gibi konuları kapsayan, uluslararası seçilmiş projelerin yer aldığı böyle prestijli bir dünya yarışmasında, Türkiye’yi Muğla TEK Koleji’nin temsil edecek olması da Muğla’nın haklı bir gururu oldu. Muğlalı öğrencilerin projeleri Muğlalı öğrenciler yarışamaya iki alanda iki proje ile katıldı. Tıp alanında; ‘Günlük hayatta insanların iş gücünü azaltan ve yaşam kalitesini düşüren alerjenler’, Biyoloji alanında da; ‘Global bir sorun olan su kirliliği ile aynı zamanda tarım alanlarının azalmasına bağlı olarak, topraksız tarım ve balık yetiştiriciliği’ konularını kapsayan projeleri ile ön elemeleri geçerek finalist olarak Rusya biletini kaptılar. Moskova’da bilim rüzgarı estirecek öğrencilerin danışmanı Onaran: “Bilim tecrübe ile birleşirse bilimsel başarı kolay kazanılır. Hedefimiz öğrencilerimizin erken yaşta bilimsel aktivitelerle vizyonlarını genişletmek ve onların desteklenince de neler yapabileceğini göstermek. Global sorunlara çözüm önerileri sunan projeleri ile bizleri gururlandıran gençlerimizin ülkemize büyük başarılar kazandıracaklarına inanıyorum. Tecrübe ve azmimizin yanında iyi derecede İngilizce bilen okulumuz öğrencilerinin başarı ile ülkemize döneceklerine inanıyorum. Ve bu başarılar devam edecek, 63 ülke ile bilimsel bağ kurduk bu ülkelere giderek dünya sorunlarına çözüm önerileri üreterek, geleceğin günümüzden daha yaşanabilir olmasına katkı sağlayacağız. Teknoloji ve Kültür Okulları’mızın yöneticilerinin de olağanüstü destek ve gayretleri bizleri yüreklendiriyor. Öğrencilerimizin bilimsel vizyon kazanması yanında başarılarının da devam etmesi için her zaman gayret içinde olacağız. Okul Yönetimimizin, öğrenci velilerimizin bilime ve öğrencilere maddi manevi destek vermesi çok değerli. Moskova’dan dünya dereceleri ile dönmeyi bekliyor, öğrencilerimize güveniyoruz” şeklinde konuştu.
Ankara İstinaf, avukat Coşğun’u öldüren sanık Balcı’nın cezasını hukuka uygun buldu İstinaf Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, Ankara’da silahla vurularak öldürülen avukat Belen Nesil Coşğun’un katil zanlısı Muhammet Balcı hakkında yerel mahkemenin verdiği ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını hukuka uygun buldu. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, Ankara 21. Ağır Ceza Mahkemesince sanık Muhammed Balcı hakkında verilen karara sanık, avukatları ve müdahillerin yaptığı istinaf başvurularını inceledi. Davaya bakan Ankara 21. Ağır Ceza Mahkemesi, sanığa ‘kadına karşı kasten öldürme’ suçundan iyi hal indirimi yapmadan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Kararın istinaf incelemesinde estinaf mahkemesi, oybirliği ile ilk derece mahkemesinin verdiği hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle sanık Balcı’ya verilen cezayı hukuka uygun buldu. 15 Haziran 2023 tarihinde avukat Belen Nesil Coşğun, Ankara’da Muhammet Balcı ile kaldığı rezidansta sabah saatlerinde silahla vurulmuş halde bulunmuştu. Olayla ilgili hazırlanan iddianamede, olay sabahı tarafların tespit edilmeyen nedenle tartışmaya başladığı, o sırada avukat Çoşğun’un kullandığı cep telefonuna yüklü olan Kadın Destek Programı’ndan (KADES) üç kez yardım istediği, şüphelinin Kahramanmaraş’tan getirdiği ruhsatsız tabanca ile bir kez ateş ederek genç avukatı öldürdüğü belirtilmişti. Sanık Balcı ise savunmalarında genç avukatın intihar ettiğini ileri sürmüştü.