ASAYİŞ - 26 Aralık 2024 Perşembe 10:21

Öldürülüp cesedi çuvalla dereye atılmıştı: Sanıkların olay anındaki yeri Narin cinayeti soruşturmasındaki yöntemle belirlenecek

A
A
A
Öldürülüp cesedi çuvalla dereye atılmıştı: Sanıkların olay anındaki yeri Narin cinayeti soruşturmasındaki yöntemle belirlenecek

Kastamonu’da samanlıkta balta ile öldürüldükleri şahsı çuvalla denize attıkları iddia edilen 3 şahsın yargılanmasına devam edildi. Cinayet sırasında evde olmadıklarını iddia eden baba ve oğlunun cinayet sırasındaki yeri, Narin cinayeti soruşturmasında gündeme gelen daraltılmış HTS kayıtları ile tespit edilecek.


17 Temmuz 2023 tarihinde Kastamonu Merkez ilçeye bağlı Ahlat köyünde evden ayrıldıktan sonra kendisinden haber alınamayan Satı Doğruoğlu’nun (57) cansız bedeni, Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından dere yatağında çuval içerisinde bulunmuştu. Çuvalın izlerini takip eden ekipler, izlerin köyün yaklaşık 300 metre yakınındaki Behice Ç.’ye ait evin samanlığına ulaştığını tespit etmişti. Jandarma ekipleri, samanlıkta yaptıkları incelemede Satı Doğruoğlu’nun balta ile öldürüldükten sonra cesedinin çuvala koyulduğu ve sürüklenerek dereye atıldığını belirlemişti. Olayın ardından gözaltına alınan samanlığın sahibi Behice Ç., eşi Bayram Ç. ve oğlu Ümit Ç. tutuklanmıştı. Sanıklar hakkında “kasten öldürme” suçundan Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle açılan dava görülmeye devam edildi. Duruşmaya tutuklu sanıklar Behice Ç. ile eşi Bayram Ç. ve tutuksuz yargılanan oğlu Ümit Ç. ile avukatlar katıldı.



Narin Güran cinayetindeki gibi daraltılmış baz raporuyla sanıkların tam yerleri tespit edilecek


Müşteki Avukatı Osman Yiğit Çınaroğlu, bir önceki celselerde sanıklarından Bayram Ç. ile oğlu Ümit Ç.’nin cinayete ilişkin müdahalelerinin olmadığını belirterek, ormanlık alanda kesim yaptıklarını iddia ettiklerini hatırlattı. Çınaroğlu, “Diyarbakır’da işlenen Narin Güran cinayetini hepimiz biliyoruz. Bu cinayete ilişkin hazırlanan iddianamede daraltılmış baz raporundan bahsediliyor. Bizim olayımızda HTS kayıtları geldi ama geniş bir alana yayıldığı için olay sırasında kimin nerede olduğu tespit edilemiyor. Bu yüzden bizim dosyamızda şimdiye kadar daraltılmış baz raporu çalışması yapılmadı. Sanıkların da nerede, ne zamanda birlikte olup olmadıkları tespit edilemedi. Bizim daraltılmış rapor talebimiz bulunmaktadır. Ayrıca bu talebimiz sanıkların da lehine olacak bir değerlendirmedir. Eğer sanıkların söyledikleri doğru ise yani ormanda olduklarını belirtiyorlar, o zaman gerçekten nerede oldukları ortaya çıkacaktır. Ayrıca cezaevi ziyaretindeki kayıtların da duruşmaya getirilmesini talep ediyoruz” dedi.


Maktul Satı Doğruoğlu’nun oğlu O. Doğruoğlu ise, “İki gizli tanık olaya şahittir. Babamla Behice arasındaki ilişkinin eskiye dayalı olduğunu biliyorlar. Köyde duyduklarını beyan edebileceklerini söylediler. Fakat kimliklerinin gizli tutulmasını istiyorlar. Ben bu tanıkların dinlenmesini talep ediyorum” diye konuştu.



“Samanlıkta bana tecavüz etmeye kalkıştı, ben de öldürdüm”


Duruşmada kendisini savunan Behice Ç. de, “Samanlıkta bana tecavüz etmeye kalkıştı. Ben de balta ile başına vurdum ve öldürdüm. Kim olsa bunun aynısını yapardı. Birkaç gün kendime gelemedim. Şu anda da olayın şokundayım. Kimse yokken yalnız yaptım. Daraltılmış baz raporu ve gizli tanıkların dinlenmesi talebine bir diyeceğim yoktur. Tahliyemi istiyorum” şeklinde konuştu.


Tutuklu sanık Bayram Ç. ise, “Üzerime suç isnadını kabul etmiyorum. Bu taleplere bir şey diyeceğim yoktur. 18 aydır tutukluyum. Tahliyemi talep ediyorum” ifadelerini kullandı.


Tutuksuz yargılanan sanık Ümit Ç. de, “Bunların detaylı olarak ortaya çıkması bizim için de iyi olacak. Avukat beye teşekkür ediyorum. Bu taleplerin kabul edilmesini, doğrunun, yanlışın ortaya çıkmasını istiyoruz. Beraatımı talep ediyorum” ifadelerini kullandı.


Cumhuriyet savcısı, Narin Güran cinayetinde olduğu gibi daraltılmış HTS baz raporu aldırılması, gizli tanıkların beyanlarının alınması ve cezaevindeki görüşmelere ait kayıtların dosyaya eklenmesi yönündeki taleplerin kabulüne karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, daraltılmış HTS baz raporunun aldırılmasını kabul ederek, cezaevi kayıtlarının duruşmaya getirilmesi için cezaevine müzekkere yazılmasına ve gizli tanıkların dinlenmesine karar verdi. Mahkeme heyeti, ayrıca sanık Behice Ç.’nin tutukluluğunun devamına, Bayram Ç.’nin ise tahliye edilmesine karar vererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.



Öldürülüp cesedi çuvalla dereye atılmıştı: Sanıkların olay anındaki yeri Narin cinayeti soruşturmasındaki yöntemle belirlenecek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Eski AKUT Başkanı Nasuh Mahruki hakim karşısında Sosyal medyada kullandığı ifadeler gerekçesiyle 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilen eski AKUT Başkanı Nasuh Mahruki hakim karşısına çıktı. Mahruki savunmasında, "Asla Türk milletine yanıltıcı bilgi verecek ve yalan söyleyecek bir insan değilim" dedi. Mahkeme, dosyanın mütalaasını hazırlayabilmesi için Cumhuriyet Savcısı’na gönderilmesine karar verdi. Eski Arama Kurtarma Derneği (AKUT) Başkanı Nasuh Mahruki’nin, sosyal medyada kullandığı ifadeler gerekçesiyle ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talebiyle yargılanmasına başlandı. İstanbul 15.Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuksuz sanık Nasuh Mahruki ve avukatları hazır bulundu. "Tırmanılması en zor ve en yüksek dağlara tırmanarak Türk Bayrağı dikmiş ve dalgalandırmış biriyim" Duruşmada kimlik tespiti yapılan Nasuh Mahruki, aylık gelirinin 100- 120 bin lira olduğunu söyledi. Daha sonra savunma yapan Mahruki, kesinlikle yalan bir haber paylaşmadığını belirterek, "Paylaşımlarımın hangisinin yalan olduğu düşünülürse eğer bana söyleyin, ben bunların yalan olmadığını gerek kendimce gerek uzmanlar getirerek ispatlayayım. Benden önce Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı da benzer nitelikte açıklamalar yaptı, ben de onlardan alıntılama yaptım. Asla Türk milletine yanıltıcı bilgi verecek ve yalan söyleyecek bir insan değilim. Tırmanılması en zor ve en yüksek dağlara tırmanarak Türk bayrağı dikmiş ve dalgalandırmış biriyim. AKUT’ta sayısız faydalı çalışmalarım vardır. Türk milletiyle ayrıca böyle özel bir bağım var, Türk milletine yalan söyleyecek biri değilim. Ayrıca paylaşımımla ilgili aynı metni yorum yoluyla paylaşan yüzlerce paylaşıcı oldu. Beraatımı talep ederim" dedi. Ümit Özdağ’ın tanık olarak dinlenmesini talep etti Savunmasına devam eden sanık Mahruki, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tanık olarak dinlenilmek üzere davet edilmesini talep etti. Bunun üzerine mahkeme hakimi, bu talebi hangi husus için istediğini sordu. Sanık Mahruki ise, "Sığınmacıların oluşturabileceği sorunlar hakkında dinletmek istiyorum" diye yanıt verdi. Söz konusu talebin reddine karar verilerek duruşmaya devam edildi. Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, eksik hususların giderilmesini talep etti. Mütalaa hazırlanacak Ara kararını açıklayan mahkeme, varsa eksik hususların giderilmesine, daha sonra da dosyanın mütalaasını hazırlayabilmesi için Cumhuriyet Savcısı’na gönderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
Samsun Cumhurbaşkanı’na hakaretten tutuklandı Samsun’da Cumhurbaşkanı’na hakaretten dün çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakılan, diğer sosyal medya hesabında paylaştığı hakaret içeren yazıyı silmemesi nedeniyle yeniden gözaltına alınan şahıs, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ekipleri tarafından, Samsun’un Atakum ilçesi Mevlana Mahallesi’nde ikamet eden A.İ.’nin (25) sosyal paylaşım sitesi X’te Cumhurbaşkanı’na hakaret eden yazı paylaştığı tespit edildi. Samsun Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alınan A.İ. dün Samsun Adliyesine sevk edildi. Soruşturmayı yürüten savcı tarafından tutuklanması talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilen A.İ. mahkemece pazar günleri imza atmak üzere adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Yapılan inceleme sonucu A.İ.’nin sosyal medya hesabı Instagram’da da Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği ancak gözaltına alınıp serbest bırakıldıktan sonra bu hakaret içeriği yazıyı silmediği tespit edildi. A.İ., savcının talimatı doğrultusunda Güvenlik Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yeniden gözaltına alınarak bugün yeniden Samsun Adliyesine sevk edildi. Savcı tarafından tutuklanması için mahkemeye sevk edilen A.İ., hakimlikçe tutuklanarak Samsun T Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.
Bursa 100 dönüm ormanlık alan yenilenme gerekçesiyle kesildi Bursa’da yaklaşık 100 dönüm alan içerisinde bulunan ağaçlar, ömrünü tamamladığı gerekçesiyle kesilerek yerine yeni fidanlar dikildi. Alınmayan önlemden dolayı kesim sırasında bir ağaç 140 sporcunun antrenman yaptığı halı sahanın içerisine düştü. Ağaçların kesiminde bir usulsüzlük olmadığını söyleyen mahalleli, yeni dikilen fidanlar büyümeden diğer ağaçların kesilmemesi gerektiğini söyledi. Osmangazi ilçesi Çağlayan Mahallesi’nde iddiaya göre, yaklaşık 100 dönümlük alan içerisindeki ağaçlar 22 Aralık Pazar günü kesilmeye başlandı. Ömrünü tamamladığı gerekçesiyle kesilen ağaçların yerine yeni fidanlar dikildi. Kesim sırasında alınmayan önlemlerden dolayı bir ağaç, Çağlayan Spor Kulübü’nün 140 sporcusunun antrenman yaptığı sahaya düştü. Ağacın düştüğü sırada sahada kimsenin olmaması muhtemel yaralanma ya da can kaybını önledi. Ağaç kesiminde usulsüzlük olmadığını söyleyen mahalle sakinleri, kesimin kademeli olarak yapılması gerektiğini belirtti. Önlem alınmadan kesim yapıldığını savunan Çağlayan Spor Kulübü Başkanı Yalçın Yaşbey, "22 Aralık günü, ihale ile alınan karar gereği kesime başlandı. Kesim sırasında da futbol sahamıza zarar verildi. Bir önlem almadan kesim yaptılar. Biz bu zararın karşılanmasını ve köyümüzde yapılan kesimin durdurulmasını talep ediyoruz. Bursa yeşil olarak biliniyor ama yeşil alanımız kalmadı. Evet usule uygun kesiliyor. İhale yapılmış, ihaleyi alan firma kesiyor ama en azından bu yaşam kaynağımızın da yok olmaması gerekiyor. Artık iklim krizi var. Doğa diye bir şey kalmadı. Tarım alanları da talan edilmeye başlandı. Bunun önüne geçmek için de bu kesimlerin durdurulup ya da kademeli olarak bir kısmı kesilip, bir kısmı yetiştirilerek yapılabilirse daha sağlıklı olur. Yoksa yeni yetişen nesiller bu ormanları görmez” şeklinde konuştu. Sahaya verilen zararı yenilemenin maliyetinin 10-15 milyon olduğunu söyleyen Yaşbey, “Çağlayan Spor Kulübü olarak şu an antrenmanlarımızı Hürriyet sahasında yapıyoruz. Kendi sahamızı kullanamıyoruz. Bu mağduriyetin yaşanması bizi zorluyor. 140 tane sporcumuz var ve bunları çalıştırabilecek bir sahamız yok. Hızlı bir şekilde bu eksiklerin giderilmesini istiyoruz. Kesim sırasında sahaya çam ağacı düştü. Problem sahanın içine düşmesi değil. İnsanlara zarar gelebilirdi. Sahaya düşen ağacı taşımak için saha halısının üstünde kestiler. Ağaç talaşı halının içinde kaldı. Şu an burayı yenilemek istesek 10-15 milyon tutuyor. Bu tutarı da devlet bütçesiyle şu an karşılamak imkansız. Bu mağduriyetin Orman Genel Müdürlüğü ve Spor Bakanlığı tarafından bir an önce giderilip tekrar kullanıma kazandırılmasını bekliyoruz” dedi. "5 sene önce ekilen ormanlar hala daha büyümedi" Yanlış planlama yapıldığını söyleyen Çağlayan Mahallesi sakini Gürkan Akşit, “Ne yazık ki yasal bir süreç işliyor. 3 gün önce kesimlere başladılar. Yenileme adı altında geliyorlar fakat 5 sene önce ekilen ormanlar hala daha büyümedi. Oradaki ağaçlar büyüdükten sonra burası kesilsin. Bu süreç doğru işlemiyor. Ormanlar mahvoluyor. Bu hatadan dönülmesi gerekiyor. Yanlış bir planlama yapılıyor. Köyümüzün tek oksijen kaynağı sadece burası kaldı ve ne yazık ki burayı da kesiyorlar. Tahmini 100 dönüme yakın bir kesim alanı var. Yaşını doldurmuş ağaçlar adı altında kesim yapılıyor. Bunun küçüğü de büyüğü de var. Buralar bizim ailemiz, büyüklerimiz, çocuklarımızla geldiğimiz piknik yerleri” diye konuştu.