ASAYİŞ - 28 Ocak 2025 Salı 11:05

Muhtarlık kavgası cinayeti davasında 4 sanığın yargılaması devam etti: Emsal karar örnek gösterildi

A
A
A
Muhtarlık kavgası cinayeti davasında 4 sanığın yargılaması devam etti: Emsal karar örnek gösterildi

Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde muhtarlık seçimi sebebiyle çıkan ve bir kişinin öldüğü, 1 kişinin de yaralandığı olayla ilgili 4 tutuklu sanığın yargılanmasına devam edildi. Duruşmada tutuklu sanık muhtarın avukatı, bir restoranda çıkan kavga sonrası işlenen cinayete yardım ettiği gerekçesiyle ceza alan ve istinaf mahkemesinde beraat eden noterle ilgili davayı emsal karar olarak örnek gösterdi.


Olay, 3 Nisan’da Taşköprü ilçesi Atatürk Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimlerinde Taşköprü’ye bağlı Donalar köyü muhtarı seçilen Cengiz Sürer ile muhtar adayı Galip Alkaşı (42) arasında muhtarlık seçimleri sebebiyle tartışma çıktı. Çevredeki vatandaşların araya girmesiyle, kavga büyümeden önlendi. Bir süre sonra kavgayı duyan Donalar köyü muhtarı Cengiz Sürer’in ailesi, köyden Taşköprü ilçesine geldi. Cengiz Sürer’in yakınları, muhtar adayı Galip Alkaşı’nın bulunduğu kahveye gitti. Burada Donalar Köyü Muhtarı Cengiz Sürer ile çocukları Hüseyin ve Barış Sürer ile kayınbiraderi Şenol Can ve seçimlerde muhtar adayı Galip Alkaşı ile akrabası Mehmet Atasoy arasında tekrar tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine çıkan silahlı kavgada muhtar adayı Galip Alkaşı hayatını kaybetti, Mehmet Atasoy ise yaralandı.


Olayın ardından polis ekiplerince gözaltına alınan Donalar Köyü Muhtarı Cengiz Sürer ile çocukları Hüseyin ve Barış Sürer ile kayınbiraderi Şenol Can tutuklandı.


Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde 4 sanık hakkında “kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs” suçlarından dava açıldı.



“Suçsuzum, tahliyemi istiyorum”


Duruşmada kendilerini savunan tutuklu sanık Donalar Köyü Muhtarı Cengiz Sürer, “Ben suçsuzum, çocuklarıma engel olmaya çalıştım. Tahliyemi ve beraatımı istiyorum” dedi.


Donalar Köyü Muhtarı Cengiz Sürer’in oğlu Hüseyin Sürer ise, tahliyesini talep etti.



“Bilerek ya da isteyerek ateş etmedim”


Bilerek ve isteyerek olayda ateş etmediğini söyleyen Donalar Köyü Muhtarı Cengiz Sürer’in kayınbiraderi tutuklu sanık Şenol Can ise, “Ben, bilerek ya da isteyerek ateş etmedim. Mecburiyetten ateş ettim. Barış’tan şikayetçi de değilim. Bir kaza oldu. Ağır tahrik altında olmuştur. Ben, bilerek ve isteyerek ateş etmedim. Pişmanım. Tahliyemi istiyorum” diye konuştu.



“Babam, bizi durdurmaya çalıştı ama biz, babamı dinlemedik”


Donalar Köyü Muhtarı Cengiz Sürer’in oğlu Barış Sürer de, “Tanıkların beyanlarını kabul etmiyorum, yalan konuşuyorlar. Babam, bizi durdurmaya çalıştı ama biz, babamı dinlemedik. Arkamdan da kardeşim geldi. Galip, bizi görünce elini beline attı. Ben de ona sordum neden böyle yaptın diye. Bana, küfürlü konuştu. Ben, 30 yaşındayım. Arkamdan da silahlar patlayınca ben de rastgele ateş ettim. Böyle olmasını istemezdim. Hedef şaşırtma amaçlı sağa sola sıkınca mermilerden bir tanesi dayıma gelmiş. Ben, isteyerek dayıma ateş etmedim” şeklinde konutu.


Tanık C.C. ise, “İlk çıkan tartışmada Galip, Cengiz’e ağır küfürler etti. Cengiz, bu sırada bakkalın içerisindeydi. Mehmet’te ‘çık lan dışarı bakkaldan’ diye bağırdı. Ben olay büyüyecek diye oradan ayrıldım. Ailem vardı yanımda benim. Aralarındaki meselenin de ne olduğunu bilmiyorum” ifadelerini kullandı.


Tanık N.K. de, “Arkadaşlarımın yanına gidiyordum, sesleri duydum. Çocukların elinde silah vardı, Cengiz’de yoktu. Galip ve Mehmet’te de silah yoktu. Şenol’un elinde de silah vardı. Muhtar ve çocuklarını engellemek için birileri etmeyin diye söyledi” dedi.



“Şenol’un havaya ateş etmesiyle silahlar patladı”


Tanık A.A. ise, “Ben, olayın olduğu yerde otelde resepsiyonda çalışıyorum. Kahvenin 30 metre uzağında otel var, oradan gördüm. Ses olunca dışarı çıktım. Cengiz, çocuklarının önünde gelin lan diye bağırıyordu. İsmail’de önlerine geçmiş yapmayın etmeyin diyordu. Bu sırada Şenol ve çocuklar koşarak geldi. Şenol’un havaya ateş etmesiyle silahlar patladı. Ben de korkup otelin içerisine kaçtım. Bana da kurşun gelir diye korktum. Cengiz ile Galip, 10 yıldır konuşmuyordu. Bir husumetimiz yok Cengiz ile. Galip’in de Cengiz ile bir husumeti ya da kavgası yoktu” dedi.


Olayda yaralanan Mehmet A. ise, sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti.



“Hepsi tasarlayarak eşimi öldürdü”


Olayda hayatını kaybeden Galip Alkaşı’nın eşi S. Alkaşı da, “10 yaşındaki çocuğuma, babalarının öldüğü haberini vermek zorunda kaldım. Çocuklarım yetim kaldı. Bunların beni anmalarını beklemiyorum. Hepsi tasarlayarak eşimi öldürdü. Hepsinin en ağır cezayı almalarını istiyorum. Yarın kızımın doğum günü, babasını öldürenlerin en ağır cezayı almalarını istiyorum” diye konuştu.


Galip Alkaşı’nın kızı Y. Alkaşı da, “En ağır cezayı almalarını istiyorum. Babasız kaldım” ifadelerini kullandı.


Duruşmada Donalar Köyü Muhtarı Cengiz Sürer’in avukatı, istinaf mahkemesinde beraat kararı verilen bir davayı, emsal karar olarak örnek gösterdi. Sanık avukatı, 13 Mart 2023 tarihinde Kastamonu’da İnönü Mahallesi Halil Rıfat Paşa Caddesi’ndeki bir restoranda yaşanan olayda, tartıştığı vatanadaşı öldüren sanığın noter olan babası ve dedesinin de tutuklandığını belirtti. Cinayeti işleyen sanık hakkında 25 yıl, diğer sanıklar hakkında ise “kasten öldürmeye yardım” suçundan 8 yıl 4’er ay hapis cezası verildiğini belirten sanık avukatı, itiraz üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde görülen duruşmada cinayeti işleyen sanık hakkında verilen 25 yıl hapis cezasının onandığını, diğer tutuklu sanıkların ise beraatına karar verildiğini ifade etti. Donalar Köyü Muhtarı Cengiz Sürer’in avukatı, noterin beraat ettiği davayı örnek göstererek, müvekkilinin de hiçbir şekilde silahını kullanmadığını ve aksine çocuklarına da engel olmaya çalıştığını belirterek, beraatını ve tahliyesini talep etti.


Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamına karar verirken, duruşmayı ileri bir tarihe erteleyerek, mütalaanın da hazırlanabilmesi için dosyayı Cumhuriyet Savcısına devretti.



Muhtarlık kavgası cinayeti davasında 4 sanığın yargılaması devam etti: Emsal karar örnek gösterildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kahve sektöründe Türkiye’yi lider yapmak istiyorlar Yaklaşık 20 senedir kahve sektöründe bir çok markaya hizmet veren ve bünyesi altında çok sayıda kahve baristası yetiştiren Brewlog, Türkiye’yi kahve sektöründe lider yapmaya amaçlıyor. 10 şubesi ile yaklaşık 20 senedir kahve sektöründe bulunan Brewlog markası, bir çok markaya hizmet verirken aynı zamanda kendi baristalarını da yetiştiriyor. Türkiye’de yerli ve milli bir kahve markası olmasıyla birlikte, sürdürülebilir adil fiyat politikasından da ödün vermiyorlar. Türkiye’nin dünya üzerindeki kahve sektöründe bir yerinin olmasını ve yapacakları ihracat ile ilerleyen zamanlarda sektör lideri olmasını planlayan Brewlog, bu hedefler doğrultusunda çalışmalarına devam ediyor. "Türkiye’de bilinmiş bütün markalara kahve anlamında destek ve yardımcı olduk" Tecrübelerinden yola çıkarak hareket ettiklerini söyleyen Brewlog CEO’su Gökhan Aygün, "20 senedir kahve sektöründeyim, Türkiye’de bilinmiş bütün markalara kahve anlamında destek ve yardımcı olduk, ürünlerini hazırladık ve noktalar sevk ettik. Bu süre zarfında gördük ki gerçekten insanlar kahve konusunda bilinçsizler, insanlar kahve noktalarına giderken içtikleri kahvelerden zarar gördüklerini, sağlıklarının bozulduklarını gördük. Bu süreç bize neyi öğretti nitelikli kahvelerin doğru bir şekilde sevk edilmesi, hazırlanması, ambalajlanması ve noktalara teslim edilmesini çok doğru bir şekilde yaptık. Bu tecrübe bize öğretti ki şubelerimiz gerçekten insanlara sıcak sağlıklı bir ortam sağlamak için Brewlog markamızı oluşturduk" dedi. "Brewlog yerli bir marka" Yerli ve milli bir marka olduklarının altını çizen Aygün, "Bizi diğerlerinden ayıran özellikler 20 senelik bir tecrübemiz var. 20 sene bize neler öğretti ? 20 sene bize ilk önce bir şeyin kaliteli sürülebilir fiyat politikasıyla beraber insanlara gerçekten doğru kahve sunmayı öğretti. Biz bu sürede biz kendi baristalarımızı yetiştirdik, kendi şubelerimizi, kendi baristalarımızı, kendi nitelikli kahvelerimizle beraber kendi ölçülerimizle beraber insanlara doğru kahveyi sunma istedik. İnsanlar artık kahveyi gerçekten çaydan ayırabilir bir hale geldi. Biz de bu süreçte Türkiye’nin dünyada kahveyle ilgili bir edinebilmesi için elimizden gelen katkı sunmak için Brewlog markamızı kurduk ve sahaya çıktık. Brewlog yerli bir marka, zaten kendimiz kurduk. Türkiye’de şu an yaklaşık on tane şubemiz var" şeklinde konuştu. "Doğru yatırımcılarla beraber büyümek istiyoruz" Global anlamda da adımlar atmak istediklerini söyleyen Aygün, "Şu an görüştüğümüz iki, üç tane ülke var. Bu ülkelerde doğru lokasyonlarla, doğru yatırımcılarla beraber büyümek istiyoruz. İnsanlara kaliteli bir kahveyi, sürdürülebilir bir fiyat politikası ile beraber insanlara bunu sunmak istiyoruz. Türkiye kahve sektöründe son 20 senede çok ciddi bir şekilde çaydan çıkıp kahveye doğru ilerlemeye başladı. Biz burada ne yaptık? Biz burada insanlara bir kere keyifli bir kahve içmeyi kendimize görev bildik. Bu görevimizin karşılığında şu an Türkiye’de gerçekten insanlar bizi fark edebiliyor, doğru kahvelerimizi içtikten sonra bize teşekkür edebiliyorlar. Neden bunu yurt dışında yapmayalım diye dünyanın global de kahve piyasasında Türkiye’nin de lider ülke olmak adına ne gerekiyorsa Brewlog ailesi olarak bunun yanında bulunuyoruz" ifadelerini kullandı.
Amasya Çeşmeden 10 dakika su içen kediyi gören ’içi yanmış’ sandı: "Kediler akan suya bayılır" Amasya’da kış günü çeşmeden kana kana su içen tekir kediyi görenler ’içi yanmış’ deyip görüntülerini sosyal medyada paylaştı. Bu durumu yorumlayan veteriner hekim ise, "Kediler akan suya bayılırlar" sözleriyle yüreklere su serpti. Amasya’da yaşayan hayvansever Sadık Demirtaş, Sultan II. Bayezid Camii şadırvanında bir kedinin 10 dakikadan fazla süredir çeşmeden akan suyu kana kana içtiğini görüntüledi. O anları da ’kedinin içi yanmış’ sözleriyle sosyal medyada paylaştı. "İçi yanmış gibiydi" Kedinin kış günü bu şekilde su içmesini şaşırtıcı bulduğunu belirten Demirtaş, "Sanki yemek, kavurmak yemiş de insanın içi yanar ya, onun gibiydi. İçi yanmıştı herhalde diye düşündüm. Kediler normalde yerden, kaptan diliyle su içer diye bilirdim. Ama çeşmeden su içmesine çok şaşırdım" dedi. "Kediler akan suya bayılır" Kana kana su içen kedinin görüntülerini izleyen Veteriner Hekim Başak İrem Kaya ise, "Kediler akan suya bayılırlar. Taze suyu içmeyi çok severler. Biz zaten günde en az iki defa kedilerin sularının tazelenmesini öneriyoruz" diye konuştu. Görüntülerde kedinin duraksayarak su tükettiğine değinen Kaya, "Kedilerin aslında bu kadar su içmesi çok normal. Zaten bir kedinin günlük ortalama alması gereken su miktarı kilogram başına 50 mililitredir" şeklinde konuştu.