EĞİTİM - 13 Kasım 2024 Çarşamba 19:07

Kastamonu Üniversitesi Rektörü Topal: “Gençlerimizi modern, popüler kültürün insafına terk edemeyiz”

A
A
A
Kastamonu Üniversitesi Rektörü Topal: “Gençlerimizi modern, popüler kültürün insafına terk edemeyiz”

Bu yıl beşincisi düzenlenen Ulusal Eğitimde Dönüşüm Forumu’na katılan Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, gençleri modern, popüler kültürün insafına terk edemeyeceklerini belirterek, “Gençlerimizin, sosyal medyanın ve dijital mecraların her türlü melanetin bulunduğu karanlık dehlizlerinde yitip gitmelerine seyirci kalamayız” dedi.


“Geçmişten Geleceğe Eğitimin Milli Yolculuğu” temasıyla düzenlenen 5. Ulusal Eğitimde Dönüşüm Forumu, Kastamonu Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. Milli Eğitim Bakanlığı Bilimsel Toplantılar Yönergesi doğrultusunda organize edilen forum, Kastamonu Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Kastamonu Valiliği ile Eğitim Yöneticileri ve Uzmanları Derneği (EYUDER) iş birliğiyle eğitim dünyasının farklı paydaşlarını bir araya getiriyor.



“Günümüzde eğitim, sadece belli bir mekanda sınıfta gerçekleşen bir süreç olmaktan çoktan çıktı”


Kastamonu Üniversitesi Hoca Ahmet Yesevi Salonu’nda düzenlenen forumun açılışına katılan Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, “Eğitim sistemimizin temel yapı taşlarını yeniden gözden geçirmek için bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Eğitim sistemimizde eğitim politikaları, etik, liderlik ve fırsat eşitliği gibi konulardan başlayarak eğitimin her kademesinde nitelik artırımı, teknoloji entegrasyonu ve kültürel değerlerin korunması gibi alanlarda köklü dönüşüm ve yeniliklere ihtiyaç duyduğumuzu birlikte görmekteyiz. Müsaadenizle konuşmamda özel olarak eğitimde değer temelli bir yaklaşımın önemini vurgulamak istiyorum. Günümüzde eğitim, sadece belli bir mekanda sınıfta gerçekleşen bir süreç olmaktan çoktan çıktı. Bugün gelinen noktada, bilgi teknolojilerinin insanlığa sunduğu imkanlarla öğrenmek için herhangi bir fiziki mekana gitmenin zorunlu olmadığını biliyoruz. Artık insanlar sanal ortamlarda dünyadaki bütün bilgilere ulaşabilecek imkânlara sahip. Uzaktan eğitim, eğitim teknolojileri ve yapay zeka gibi araçlar sayesinde eğitim her zaman ve her yerde erişilebilir bir hale geldi. Bugünün dünyasının temel sorunu bilgiye sahip olmamak değil, bilginin değersiz bir ortamda üretilmiş olması kaynaklı sıkıntılar. Maalesef ahlak, vicdan, adalet, saygı gibi ya da insanlar arasında eşitliği, adaleti sağlamak için mücadele etmek gibi temel insani değerlerin üniversite ortamlarında yeterince yer bulamadığını görüyoruz. Dolayısıyla asıl ve mühim esas vazife, sadece bilimsel bilgiyi öğretmek değil, bunun ötesinde değer üretiminin nasıl olabileceğini, değerlerin nasıl toplumları inşa edebileceğini gençlerimize öğretmektir. Bugün itibarıyla insanlığın yaşadığı pek çok insan yapımı felaketin arkasındaki başlıca sebeplerden biri hiç kuşkusuz değerler sisteminden yoksun bilgi üretimidir” dedi.



“Dengeyi yeniden inşa etmeden, ne kendi toplumumuzu daha ileriye götürebiliriz ne de insanlığın sorunlarını çözebiliriz”


Eğitimin yalnızca bilgi aktarımı değil; aynı zamanda değerleri, kültürel mirası ve ahlaki sorumlulukları gelecek nesillere taşıyan bir köprü olduğunu hatırlayarak yollarına devam etmeleri gerektiğini söyleyen Rektör Topal, “Eğitim politikalarının ve müfredat tasarımlarının felsefi bir temele oturtulması, toplumun ihtiyaçlarına göre güncellenmesi ve mutlak surette değerler ve ahlaki kurallar dikkate alınarak yönetilmesi, sürdürülebilir ve etkili bir eğitim sistemi kurmak adına son derece önem arz ediyor. Bu çerçevede, Selçuklulardan Osmanlılara, Türkistan’dan Balkanlara, Endülüs’e bilim, sanat, kültür, estetik, şiir ve edebiyatta ileriye giden kadim medeniyetlerimizin temel ortak özelliklerinden biri, denge fikridir. İnsan, toplum ve kainat arasındaki dengeyi kurabilen bir bakış açısına sahip olmak, kadim medeniyetimizin önemli bir parçası. Aynı şekilde, bilim ve teknoloji ile kültür ve sanat arasındaki dengeyi sağlamak da bir mecburiyet olarak karşımıza çıkıyor. Bilim ve teknolojinin tek başına geliştiği; ancak kültür ve sanatın geri planda kaldığı hiçbir büyük medeniyeti göremezsiniz. Bizim medeniyetimizin perspektifinden bakıldığında, her ikisinin de var olması şart. Denge üzerine kurulu bir medeniyet fikriyatını destekleyen bu iki temel unsur, birbirini tamamlayıcı vazife görüyor. Bir başka denge ise şahsi fayda ile toplumsal yarar arasındaki dengedir. Nitekim az önce bahsettiğim merkezlerin her biri bu denge üzerine, bir medeniyet inşa etmiştir. Toplumlarımızda insanlar, insani değerleri bir tarafa bırakarak sadece kendi çıkarlarını öne alan bir davranış içerisinde olmamıştır. İnsan yararı ile toplumun faydası arasındaki denge, topluluklarda muazzam bir dayanışma ruhunu, birlik beraberlik ruhunu, hamle ve yükseliş ruhunu ortaya çıkarmıştır. İnsanları sömüren bir eşya olarak gören vahşi kapitalizm bizim toplumlarımızda hiçbir zaman gelişmemiştir. Şükürler olsun ki, insanlar burada eşyaların kulu olmamışlardır. Bir diğer önemli denge ise maddi refah ile manevi derinlik arasındaki dengedir. Maddi refah, insan topluluklarının iyiliğini, güzelliğini ve mutluluğunu sağlamak için gereklidir; fakat bu refah, manevi bir derinlikle bütünleşmediği takdirde dengeyi kuramaz. Maddiyat üzerine kurulu bir anlayış, başkasının çıkarını gözetmeyen bir duruma yol açabilir. Bizim medeniyet değerlerimiz, bu dengenin sağlanmasına dayanır. Dengeyi yeniden inşa etmeden, ne kendi toplumumuzu daha ileriye götürebiliriz ne de insanlığın sorunlarını çözebiliriz” diye konuştu.


Bilginin bir hiyerarşi içinde değerlendirilmesi gerektiğini belirten Rektör Topal, “Bizim medeniyetimizde bu hiyerarşinin üç temel basamağı vardır: en alt basamak bilgi, ikincisi hikmet, üçüncüsü ise irfan. Bu hiyerarşiyi göz ardı ederek veya aralarındaki irtibatı keserek sadece ilmi başarılarla toplumsal huzuru sağlamak mümkün değildir. İlim eşyaya, insana ait ve kainata ait bilgilerin hepsini bilmek. Bu bilginin üzerinde tabii ki toplumların gelişmesini inşa edeceğiz ama tek başına bu bilgi yani ‘bilimsel bilgi’ dediğimiz şey yeterli değildir, bunun mutlaka ikinci basamağında, bir üst seviyesinde ‘hikmet’ dediğimiz şeyin ortaya konulması lazım” şeklinde konuştu.



“Gençlerimizi modern, popüler kültürün insafına terk edemeyiz”


Gençleri modern, popüler kültürün insafına terk edemeyeceklerini söyleyen Rektör Topal, “Üniversitelerimizin kanunda yer alan görevlerini yaparken gençlerimizin fikri tekamülleri ve karakter gelişimlerini de ihmal etmemesi gerekiyor. Tarihini bilen, kendini bilen, öz güvenli nesiller yetiştirdiğimiz ölçüde yarınlarımıza güvenle bakabiliriz. Gençlerimizin iyi eğitim almaları kadar vicdanlı, bilinçli ve sorumluluk duygusuyla donatılmış olmalarını da aynı derecede önemsiyoruz. Özellikle son zamanlarda sıklıkla karşılaştığımız ve millet olarak bizleri endişeye düşüren bazı olumsuz hadiseler konunun ehemmiyetini bizlere tekrar hatırlatıyor. Kimi zaman dijital platformlardan sosyal medyadan yayılan cerahat, kimi zaman sapkın akımlar, kimi zaman uyuşturucu illetinin, kimi zaman alkol belasının, kimi zaman televizyon dizilerinin özendirdiği mafya kültürünün bu acıların yaşanmasında rol oynadığını görüyoruz. Maalesef bu vakaların ekseriyetinde fail de, mağdur da gençlerimizden oluşmakta. Bu tür olumsuz hadiselerin önüne geçecek adımlar atmazsak, birçok ülkenin toplumun karşılaştığı yaşadığı sıkıntılarla bizim de yüzleşmemiz kaçınılmaz. Gençlerimizi modern, popüler kültürün insafına terk edemeyiz. Gençlerimizin, sosyal medyanın ve dijital mecraların her türlü melanetin bulunduğu karanlık dehlizlerinde yitip gitmelerine seyirci kalamayız. Her birimizin bu konuda daha fazla sorumluluk alması, bizlere emanet edilen gençlerimize daha fazla sahip çıkması gerektiğine inanıyorum. Sosyal, sportif ve kültürel faaliyetlerle gençlerimizin milli kimlik inşasına katkı vermemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.



“Yeni nesil çağır gerekliliklerine uyum sağlayacak şekilde yetiştirilmeli”


Kastamonu Milletvekili Serap Ekmekci ise, milli eğitim politikalarının toplumsal dayanışma ve kalkınmayı güçlendirdiğini belirterek, eğitimdeki dönüşümün geleneksel değerlerle çağdaş ihtiyaçların uyumlu bir şekilde yapılması gerektiğini söyledi.


Kastamonu’nun medreselerden Osmanlı ilim merkezi kimliğine ve Cumhuriyet dönemi eğitim kurumlarına kadar köklü bir geçmişe sahip olduğunu belirten Ekmekci, şehrin bu değerleri yaşatmada önemli bir rol oynadığını vurguladı. Ekmekci, yeni neslin çağın gerekliliklerine uyum sağlayacak şekilde yetiştirilmesinin eğitim politikalarının başarısı için kritik olduğunu belirtti.


UEDFOR Akademik Koordinatörü Prof. Dr. Temel Çalık da, eğitimdeki önemli rolü vurgulayarak, eğitimdeki gelişim ve yeniliklerin öğretmenlerin yetkinliğiyle doğrudan bağlantılı olduğunu belirtti.


EYUDER’in, eğitimdeki iyi uygulamaların paylaşılması, eğitim sorunlarına çözüm önerilerinin geliştirilmesi ve toplumsal duyarlılıkla çeşitli projeler yürütmesi gerektiğini ifade eden Çalık, ayrıca Türk milletinin bağımsızlık mücadelesi ve Atatürk’ün eğitimdeki öncülüğünü hatırlatarak, eğitimin millî değerlerle uyumlu bir şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini ve bu amaca yönelik eğitimdeki dönüşümün önemine dikkat çekti.


EYUDER-ULEDEF Genel Başkanı Doç. Dr. Adem Çilek de, Türkiye’nin eğitim politikalarının gelişimi üzerine değerlendirmelerde bulunurken, öğretmenlerin ve eğitimcilerin çağın ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde donatılmasının önemine dikkat çekti.


Ayrıca Çilek, dernek olarak, eğitimdeki iyi uygulamaların paylaşılması, eğitim sorunlarına çözüm önerilerinin geliştirilmesi ve öğretmenlerin mesleki gelişimlerini destekleyecek çeşitli faaliyetler düzenleyerek, eğitim sisteminin kalitesini artırmayı hedeflediklerini vurguladı.


Forum, eğitim alanındaki yenilikçi projelerin paylaşılması, akademik iş birliklerinin güçlendirilmesi ve milli eğitim politikalarının münazara edilmesi için geniş bir platform sunuyor. Çeşitli oturumlarda eğitimciler, akademisyenler, öğrenciler ve sektör temsilcileri bir araya gelerek, eğitimdeki dönüşüm süreçlerini kapsamlı bir şekilde ele alacak. Forum süresince yapılacak atölye çalışmaları ve sunumlarla, eğitimin farklı yönlerine dair uygulamalı bilgiler sunulacak. Hatay, Edirne, Ankara ve Antalya’dan sonra Kastamonu’da gerçekleştirilen ve 15 Kasım’a kadar devam edecek Ulusal Eğitimde Dönüşüm Forumuna (UEDFOR), Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı 105 öğretmen de katılıyor.


Foruma Kastamonu Milletvekili Serap Ekmekci, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Eğitim Yöneticileri ve Uzmanları Derneği-Uluslararası Eğitim Dernekleri Federasyonu (EYUDER-ULEDEF) Genel Başkanı Doç. Dr. Adem Çilek, Ulusal Eğitimde Dönüşüm Forumu (UEDFOR) Akademik Koordinatörü Prof. Dr. Temel Çalık ile akademisyenler, eğitimciler ve Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı öğretmenler katıldı.



Kastamonu Üniversitesi Rektörü Topal: “Gençlerimizi modern, popüler kültürün insafına terk edemeyiz”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Mavi Balina 2024 Tatbikatı basın faaliyet programı tamamlandı Türkiye’nin ev sahipliğinde her iki yılda bir düzenlenen ve 9’ncu kez Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nca icra edilen NATO üyesi ve 11 farklı ülkeden gözlemcinin katıldığı Mavi Balina-24 Davet Tatbikatı yarın sona erecek. TCG Derya ve TCG Anadolu gemilerinin ilk defa bu tatbikatta yakıt ikmal ve firkateyn ikmalleri yaptığı belirtildi. Mavi Balina-24 Tatbikatı Türkiye’nin ev sahipliğinde Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığına ait unsurlar, NATO Daimi Deniz Görev Grubu-2 (SNMG-2) unsurları, ABD ve Pakistan Deniz Kuvvetleri’nden deniz karakol uçakları ve 11 farklı ülkeden gözlemcilerin katılımıyla 4-15 Kasım tarihleri arasında, Doğu Akdeniz’de icra ediliyor. Denizaltı Savunma Harbi (DSH) ağırlıklı eğitimlerin icra edildiği tatbikat hakkında basın faaliyeti programı Muğla’nın Marmaris ilçesinde Aksaz Deniz Üs Komutanlığı’nda gerçekleştirildi. ‘TCG Anadolu ve TCG Derya ilk kez tatbikata katılım sağladı ‘ Denizaltı Filo Komutanı Tuğamiral Timur Yılmaz yaptığı bilgilendirme konuşmasında TCG Derya, TCG Anadolu ve denizaltı filosuna yeni katılan TCG Pirireis gemilerinin ilk defa üç farklı sınıftan gemi olarak deniz üstünde yakıt ve firkateyn ikmali yaptığını ifade ederek, "5 safhadan oluşan Mavi Balina-2024 Tatbikatının ilk iki safhası kuvvet toplanması ve seyir öncesi brifingi, üç ve dördüncü safha deniz eğitimleri, beşinci safhası da tatbikat sonu değerlendirmesi ve seçkin gözlemci günü faaliyetleri, tatbikatın üçüncü ve dördüncü safhasında temel ve ileri seviye denizaltı savunma harbi eğitimlerinin ağırlıklı olduğu deniz eğitimleri icra edildiği" dedi. Timur Yılmaz şunları kaydetti: "Türkiye ev sahipliğinde icra edilen denizaltı savunma tatbikatıdır. Doğu Akdeniz’de 4-15 Kasım 2024 arasında olan tatbikat faaliyetlerimiz bugüne kadar başarıyla icra edilmiştir. Planlanmış olan Mavi Balina Tatbikatı Donanma Komutanlığı tarafından kontrol edilerek Denizaltı Üs Komutanlığı, Deniz, Hava Komutanlığı ve Güney Grup Komutanlığı tarafından icra edilmiştir. Tatbikattan istifadeyle denizde ikmal ve muharebe destek gemimiz TCG Derya yine ilk kez bir tatbikata iştirak etmiş. Üç farklı sınıfta gemiye denizde akaryakıt ikmalini başarıyla yapmıştır. Bahriyemizin en büyük iki gemisi olan TCG Derya ve TCG Anadolu arasında ilk kez denizde akaryakıt ikmali ve firkateyn transferi başarıyla gerçekleşmiştir. Su altı akustiği ve gemi inşa uzmanı akademisyen ve mühendislerimiz denizaltılarla dalışlara katılmış. Mavi balina davet tatbikatı sayesinde dost ve müttefik deniz kuvvetleri personelleriyle birlikte çalışabilirliğimiz gelişmiştir. Tatbikatın beşinci safhasında seçkin gözlemci faaliyetleri kapsamında basın brifingi sonrasında savunma sanayii firmalarının tanıtım faaliyetleri ile inşaat teknolojilerinin su altı harbine etkisi temalı akademik panel icra edilecektir" şeklinde konuştu. Akademisyen ve mühendislere fahri denizaltıcı belgeleri verildi Donanma Komutanı Oramiral Kadir Yıldız, "Bugün Mavi Balina Tatbikatını tamamlamış bulunuyoruz. Dost ve müttefik ülke geliştiricileri ve unsurları tarafından sağlanan katılımları nedeniyle duyduğu memnuniyeti öncelikle ifade etmek isterim. Temennimiz bu birlikteliğin artarak devam etmesidir. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı olarak birliklerimizin modernizasyonu, harekat ihtiyaçlarımızın karşılanması kapsamında üniversitelerimiz ve Savunma Sanayii firmalarımız ile yakın iş birliği içinde çalışmaya çok önem veriyoruz. Bu çerçevede tatbikatımıza denizaltılarda iştirak etmiş olan iki akademisyen ve bir mühendisimize ben teşekkür ediyorum. Edindikleri bu tecrübelerini, çalışmalarını ve tabi ki ülkemize çok faydalı olacağını değerlendiriyorum. Onlar birer fahri denizaltıcı. Bu nedenle kendilerine fahri denizaltıcı belgelerini takdim edeceğiz. Tatbikatta görev almış başka denizaltı komutanları olmak üzere tüm personellere ayrıca teşekkür ediyorum’’ ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından tatbikata katılan akademisyen ve mühendislere fahri denizaltıcı belgeleri takdim edildi. Donanma Komutanı Oramiral Kadir Yıldız ve beraberindekiler savunma sanayii firmalarının hazırladığı stantları gezerek bilgi aldı. Faaliyet, ‘Gelişen Teknolojilerin Sualtı Harbine etkisi ‘ temalı akademik panel ile devam ederken tatbikat yarın sona erecek. Programa; Aksaz Deniz Üs Komutanlığı’nda Donanma Komutanı Oramiral Kadir Yıldız, Güney Deniz Saha Komutanı Tümamiral Rafet Oktar, Harp Filo Komutanı Tümamiral Mehmet Baybars Küçükatay, Denizaltı Filosu Komutanı Tuğamiral Timur Yılmaz, Aksaz Deniz Üs Komutanı Tuğamiral Neslim Eski, denizaltı gemi komutanları ve müttefik ülke kuvvet komutanları, savunma sanayiinde görevli firmaların mühendis ve Savunma Sanayi Üniversitesi’nden akademisyenler katıldı.