ASAYİŞ - 12 Kasım 2024 Salı 14:58

Eski rektör yardımcısına 3 yıl 7 ay hapis cezası

A
A
A
Eski rektör yardımcısına 3 yıl 7 ay hapis cezası

Kastamonu Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın’ın 2011 yılında Kastamonu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı ve Rektör Yardımcısı olarak görevlendirdiği Prof. Dr. Ali Rafet Özkan, resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından 3 yıl 7 ay hapis cezası ile 5 bin 500 TL adli para cezasına çarptırıldı.


Kastamonu Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın 2011 yılında göreve geldikten sonra Kastamonu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı ve Rektör Yardımcısı olarak atamasını yaptığı Prof. Dr. Ali Rafet Özkan hakkında Kastamonu Üniversitesi tarafından suç duyurusunda bulunuldu. Kastamonu Üniversitesi yönetimi tarafından yapılan suç duyusunda, Kastamonu Üniversitesi eski İlahiyat Fakültesi Dekanı ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Rafet Özkan’ın 09-17 Aralık 2018 tarihleri arasında üniversiteye öğrenci kazandırmak amacıyla bilgilendirme ve görüşmeler yapmak üzere Kazakistan ve Kırgızistan’a görevlendirilmesine rağmen, görev yerine gitmeyerek uçak biletini Tayland’a aldığı belirlendi. Eski Rektör Yardımcısı Özkan’ın uçak bileti almasına rağmen Tayland’a gitmeyerek İlahiyat Fakültesinde derslere girerek ek ders ücreti aldığı tespit edildi. Eski Rektör Yardımcısı Özkan’ın görevini yerine getirmediği gerekçesiyle Kastamonu Üniversitesi’nden 12 bin 97 TL yolluk bedeli aldığı gerekçesiyle üniversiteyi zarara uğrattığı gerekçesiyle hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde ‘düzenlemeye yetkili resmi bir belgeyi sahte olarak düzenlemek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçu’ ve ‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’ suçlarından dava açıldı.



Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada eski Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Rafet Özkan, duruşmada suçlamaları kabul etmeyerek, “Ben tarafıma yapılan suçlamaları kabul etmiyorum. Suçsuzum. Somut olay tamamen hasta olan çocuğumun hastalığının nüksetmesi nedeniyle gitmekten vazgeçtim. Geçici görev yolluğu bildirimi benim tarafından doldurulmamıştır ve rektör yardımcısı görevim nedeniyle 4 farklı birime bakmaktaydım. Ayrıca İlahiyat Fakültesinde dekan olarak görev yapıyordum. Ciddi bir iş yoğunluğu vardı. Yıl sonu olması hasebiyle de çok fazla evrak birikti. Yeterince inceleme fırsatı bulamadım. Bu süreçte çocuğumun çok ağır hastalığı nedeniyle bu hata ortaya çıkmıştır. Dolandırıcılık veya resmi belgede sahtecilik kastım yoktur. Yapılan suçlamaları kabul etmiyorum. Suçsuzum. Beraatımı talep ederim” dedi.


Tarafları dinleyen mahkeme heyeti, tutuksuz yargılanan sanık Kastamonu Üniversitesi eski İlahiyat Fakültesi Dekanı ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Rafet Özkan’ı, düzenlemeye yetkili resmi bir belgeyi sahte olarak düzenlemek suçundan 3 yıl hapis cezasına çarptırdı. Ceza, sanığın geleceği üzerindeki olumsuz etkileri göz önüne alınarak indirim yapılarak 2 yıl 6 aya düşürüldü.


Ayrıca sanık Ali Rafet Özkan, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçundan da 4 yıl hapis ve 200 gün adli para cezasına çarptırıldı. Sanık Özkan’ın üniversitenin zararını soruşturma aşamasında giderdiği gerekçesiyle cezası 2/3 oranında indirim yapılarak 1 yıl 4 ay hapis ve 66 gün adli para cezasına, ayrıca cezanın sanığın geleceği üzerindeki olumsuz etkileri göz önüne alınarak 1/6 oranında daha indirim yapılarak 1 yıl 1 ay 10 gün hapis ve 5 bin 500 TL adli para cezasına düşürüldü. Ceza ile birlikte hükmün açıklanması geri bırakıldı.



Eski Rektör Seyit Aydın da Danıştay tarafından suçlu bulundu


Danıştay 1. Daire Başkanlığı tarafından 2023 yılında görülen davada, 2011 yılında göreve gelen Kastamonu Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın suçlu bulundu.


Danıştay 1. Daire Başkanlığı tarafından eski Rektör Aydın’a yönelik, “Kastamonu Üniversitesine ait Sarıömer Köyü, 119 ada, 214 parsel sayılı taşınmazda yap- işlet- devret usulüyle ve mülkiyetin gayri ayni hak tesisi yoluyla "30 bin metrekare öğrenci yurdu (2 bin 100 kişilik) ve İşletmesi ile 100 Adet Öğrenci Evinin Hibe Olarak Yapılması İşi kapsamında 2 bloktan oluşan 19 katlı yurt binaları ve 100 adet öğrenci evi sözleşmede öngörülen sürede bitirilemediği, inşaatta projeye aykırılıklar ve ruhsatsız imalat bulunduğu, inşaat alanı aşıldığı, inşa edilen yapılar fenne ve sağlık kurallarına aykırı olduğu halde, bu sözleşmeyi feshetmemek ve 23 Ocak 2017 tarihinde ek sözleşme imzalayarak 28 adet daha öğrenci evi hibe edilmesi karşılığında yükleniciyle ilgili başlatılan işlemlerden feragat etmek, yurtların 2 bin 100 olan öğrenci sayısı 2 bin 720 öğrenciye çıkarılmasına rağmen, diğer sözleşme hükümlerinde bu kapasite artışına uygun değişiklik yapmamak, böylece yükleniciye menfaat sağlamak, üniversiteyi zarara uğratmak suretiyle ifasına fesat karıştırmak. Kastamonu Üniversitesi’ne ait 5 bin metrekare taşınmazda yap-işlet-devret usulüyle ve mülkiyetin gayri ayni hak tesisi yoluyla yapımına karar verilen kampüs çarşısı irtifak hakkı sözleşmesi üniversite tarafından feshedildiği halde, çarşının yüklenici tarafından kullanılmasının devamına, üçüncü kişilere kiraya verilmesine ve kira geliri elde edilmesine göz yummak suretiyle yükleniciye menfaat sağlayıp üniversiteyi zarara uğratmak suretiyle görevi kötüye kullanmak” suçlarından dolayı kesin olarak suçlu bulunarak Kastamonu 1. Asliye Ceza Mahkemesinde hakkında dava açıldı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara “Rehberlik, Teftiş ve Denetim Faaliyetlerinin Düzenli ve Etkin Bir Şekilde Yerine Getirilmesi” Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı “Rehberlik, Teftiş ve Denetim Faaliyetlerinin Düzenli ve Etkin Bir Şekilde Yerine Getirilmesi” ile ilgili genelge Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlandı. “Rehberlik, Teftiş ve Denetim Faaliyetlerinin Düzenli ve Etkin Bir Şekilde Yerine Getirilmesi” ile ilgili 2024/14 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlandı. Yayımlanan genelgeye göre, kamu hizmetlerinin etkin, verimli, saydam ve hesap verebilir şekilde sunulması, rehberlik, teftiş ve denetim faaliyetlerinin düzenli ve kapsamlı yürütülmesi için bir dizi önemli düzenleme hayata geçirilecek. Bu çerçevede yayımlanan genelgede, rehberlik, teftiş ve denetim faaliyetlerinin esas amacı; kamu hizmetlerinin sunumunda değişen ve gelişen şartlara göre sorunlar ve çözümlerini tespit edip, uygulanmasına rehberlik ederek kamu kurum ve kuruluşlarının hizmetlerinin iyileştirilmesini ve geliştirilmesini sağlamak olduğu açıklandı. Yayımlanan genelgeye göre kamu kurum ve kuruluşlarının dikkat etmesi gereken maddeler şöyle sıralandı; 1. Vatandaşa temas eden faaliyetlerin izlenmesi, kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde talep ve ihtiyaçların en hızlı şekilde usulüne uygun karşılanması, hizmet memnuniyetinin artırılması, hizmet sunulan tüm alanlarda her türlü işlem ve uygulamanın ilgili mevzuata uygun icra edilmesi ve denetlenmesi sağlanacaktır. Sorunların mahallinde hızlıca ve ilk elden çözüleceğine dair kamu yönetimine duyulan güven ve itimat korunacaktır. 2. Kamu kurum ve kuruluşlarının hizmet kalitesi ve performansının artırılması amacıyla denetim görevi esnasında kamu hizmetinin gerekleriyle bağdaşmayan usul, yöntem ve uygulamalar tespit edilerek eksiklik veya hataların öncelikle yerinde giderilip düzeltilmesi sağlanacak, bu konuda ilgili kurumlara ve personele rehberlik edilecektir. 3. Statüsüne bakılmaksızın tüm kamu görevlilerinin verilen görevleri layıkıyla ifasını teminen hiyerarşik amirlerince; niteliklerine uygun birim ve görevlerde çalıştırılması, çalışma disiplininin sağlanması, iş heyecanını ve motivasyonunu zinde tutacak tedbirlerin alınması hususları denetim faaliyetlerinde takip edilecektir. 4. Tüm kamu kaynaklarının azami tasarruf ve verimlilik esasına göre kullanıp kullanılmadığı kontrol edilecektir. 5. Kamu kurum ve kuruluşlarının rehberlik, teftiş ve denetimle görevli birimleri, görevleri kapsamındaki denetlemelerini teknolojik imkânları da kullanmak suretiyle düzenli olarak yapacaklardır. Yapılacak denetlemeler denetim dişi alan bırakılmayacak şekilde, tam bir tarafsızlıkla yerine getirilecektir. 6. Vatandaşların usulüne uygun müracaat ve şikâyetleri üzerinde hassasiyetle durulacak; kamu kurum ve kuruluşlarına intikal eden başvuru ve ihbarlara ilişkin gerekli inceleme, denetim veya soruşturmalara derhal başlanacak, sorumluları hakkında gerekli idari ve cezai işlemler gecikmeksizin uygulanacaktır. 7. Görevleri sırasında gerekli yardım, bilgi, evrak, kayıt ve belgeleri istemeye yetkili olan denetim görevlilerinin bu kapsamdaki istekleri ilgili mevzuat çerçevesinde ivedilikle yerine getirilecektir. 8. Kamu kurum ve kuruluşlarını inceleme ve denetleme faaliyetlerinin etkin bir şekilde yürütülmesi amacıyla rehberlik, teftiş ve denetimle görevli birimlerin çalışmalarının takibi ve koordinasyonu ile ilgili işlemler Devlet Denetleme Kurulu tarafından yapılacaktır. Söz konusu birimler, yıllık çalışma programları ile faaliyet raporlarını Devlet Denetleme Kurulu’na göndereceklerdir. Bunların düzenli izlenmesi ve değerlendirilmesi için gerekli takip sistemi oluşturulacaktır.
Konya Kar nedeniyle yaylada kaybolan ve kuzularını bir an olsun bırakmayan yaşlı çift o anları anlattı Yayladan hayvanları ile birlikte Antalya’nın Akseki ilçesine gitmek için yola çıkan ve tipi nedeni ile yollarını kaybederek donmak üzereyken bulunan yaşlı çift o anları anlattı. O halde bile kuzularını bırakmayan 70 yaşındaki Naciye Akın ve eşi Mustafa Akın, “Kardan yol görünmez, dağ görünmez. Geldiler bizi kurtardılar” dedi. Konya’nın Bozkır ilçesine bağlı Sülek Yaylası’ndan hayvanları ile birlikte Akseki’ye gitmek için yola çıkan ve tipi nedeni ile yollarını kaybeden Mustafa Akın ile karısı Naciye Akın’dan haber alamayan yakınları durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine harekete geçen Antalya AFAD ekipleri yaşlı çiftin bulunduğu yere ulaştı. Ekipler tarafından yayladan alınan 70 yaşındaki karı koca, sağlık ekiplerinin bulunduğu güvenli alana getirilerek ambulansla Konya’nın Seydişehir İlçe Devlet Hastanesine kaldırıldı. “Kardan yol görünmez, dağ görünmez. Geldiler bizi kurtardılar” Burada tedavi altına alınan çift yaşadıklarını anlattı. Donmak üzereyken bile kuzularını bir an olsun yanından ayırmayan ve kucağına basan Naciye Akın ismini Fatih koyduğu kuzusunu kendi elleriyle süt ile besleyerek büyüttüğünü söyleyerek, “Koyunun bir tanesi kuzuladı ama sütü gelmedi, ineklerimden süt aldım emzik buldum büyüttüm kuzularımı. Kuzunun birisinin ismi Fatih, o ağacın dibine geldiğimde inekler yatıyordu, kuzuların annesi de vardı, Fatih gel oğlum diye çağırdım, kuzular benim kucağıma geldiler. O arada AFAD ekipleri geldi, beni ağacın dibinden kucakladılar, yola yakınmış ama yolu nereden bileceğiz, kardan yol görünmez dağ görünmez. Geldiler bizi kurtardılar, duamızı aldılar, hastaneye getirdiler” dedi. Yaylada kendilerinden başka üç ailenin daha bulunduğunu söyleyen Naciye Akın, yaylada kalanların birinin koyunları, ikisinin de inekleri olduğunu söyledi. Akın, “Sağ olsunlar hastanede hemşiresi doktoru el bebek gül bebek baktılar bize. Devlet, millet yokluk görmesin” şeklinde konuştu. “Bizi kucakladılar çıkardılar arabaya” Eşi Mustafa Akın ise bir gün önce kar bastırdığını söyleyerek, “Koyunları daha önce göndermiştik, beş altı inek ile kuzular vardı. Kestirme yoldan sürüp gelecektik. Akşamın ne zaman olduğunu bilemedik. Saatten hiç haberimiz olmadı, bir baktık akşam olmuş. Baktım AFAD’ın ışıkları yanıyor. Bağırdık birbirimize, bir sinyal aldılar galiba daha önce gelmemişlerdi. Allah razı olsun bizi kucakladılar çıkardılar arabaya. Arabaya bindirdiler, getirdiler. Sağlıkçılar aşağıda bekliyormuş, orada ilk müdahale yapıldı sonra buraya geldik. Allah devlete millete zeval vermesin” diye konuştu.