ASAYİŞ - 20 Mart 2012 Salı 09:33

KASTAMONU`DA KAZA: 1 ÖLÜ, 4 YARALI

A
A
A
KASTAMONU`DA KAZA: 1 ÖLÜ, 4 YARALI

Kastamonu’da, iş çıkışı evine gitmek isteyen beş kişinin bulunduğu otomobil, bir araçla çarpıştı. Kazada, 1 kişi öldü, 4 kişi de ağır yaralandı.
Kaza, saat 00.20 sıralarında Kastamonu’nun Sunta kavşağında meydana geldi. Özel işletmeye ait bir markette çalışan içerisinde 5 personelin bulunduğu Hüsnü B. (38)’nin idaresindeki 37 PU 949 plakalı otomobil, sürücüsünün kimliği belirlenemeyen 37 DD 086 plakalı araçla çarpıştı.
Kazada, 37 PU 949 plakalı araç takla attı. Takla atan otomobilde, sürücü Hüsnü B. ile Nebiye G. (17), Özlem Bodur (24), Elif M. (24) ve Sema A. (19) ağır yaralandı. Araçta sıkışan yaralılar olay yerine çağırılan Kastamonu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekipleri tarafından araçtan çıkarıldı. Yaralılar ilk müdahalenin yapılmasının ardından 112 Acil Servis ambulansıyla Kastamonu Dr. Münif İslamoğlu Devlet Hastanesine götürüldü. Burada yapılan tüm müdahalelere rağmen Özlem Bodur kurtarılamadı.
ANNE YÜREĞİ KIZININ ACISINA DAYANMADI
Kazada ağır yaralanarak Kastamonu Dr. Münif İslamoğlu Devlet Hastanesine getirilen Özlem Bodur, hayatını kaybederken annesi ve yakınları sinir krizleri geçirdi. Özlem Bodur’un annesi ’ben nasıl dayanırım bu acıya’ diyerek feryat ederken, kendisinin de zehirli iğneyle öldürülmesini ve kızının yanına gömülmesini istedi. Sağlık ekipleri, anneyi sakinleştirmekte bir hayli zorlandı.
Ayrıca, kaza sonrası görüntü almaya çalışan gazetecilere, yaralıların yakınları darp girişiminde bulundu. Saldırıda muhabir Sinan Özmüş’ün gözlüğü ve kamerası kırılırken yüzünde çizikler oluştu.
ÇOK SAYIDA ALKOL ŞİŞESİ BULUNDU
Kazadan sonra kaçan 37 DD 086 plakalı aracın sürücüsünün henüz kimliği belirlenemezken araçta çok sayıda alkol şişesinin bulunduğu tespit edildi. Polis, kaçan şahısları arama çalışması başlattı.
Bu sırada otobüs durağında bulunan ve yol kenarındaki evlerden kazayı gören onlarca kişi yaralılara yardıma koşarken, onlarca kişi de olan bitenleri izledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Büyükkılıç: "Regaib Kandili, bizlere manevi bir yenilenme fırsatı sunmaktadır" Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç; üç ayların başlangıcını müjdeleyen Regaib Kandili dolayısıyla yayımladığı mesajda birlik, beraberlik, dayanışma ve kardeşlik vurgusu yaptı. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Regaib Kandili dolayısıyla bir mesaj yayımlayarak, mübarek gecenin manevi iklimine dikkat çekti. Başkan Büyükkılıç, rahmet, bereket ve mağfiret ayları olan üç ayların başlangıcında idrak edilen Regaib Kandili’ne ulaşmanın huzur ve mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Regaib Kandili’nin duaların kabul olduğu, gönüllerin arındığı müstesna zamanlardan biri olduğunu belirten Büyükkılıç, "Bu gece vesilesiyle milletimizin ve tüm İslam âleminin Regaib Kandili’ni tebrik ediyorum. Yüce Allah’tan bu gecenin tüm insanlığa barış, huzur ve esenlik getirmesini niyaz ediyorum" dedi. Kayseri’nin farklı medeniyetlerin buluştuğu kadim bir şehir olduğuna vurgu yapan Başkan Büyükkılıç, böylesi anlamlı gecelerin toplumsal dayanışmayı güçlendirdiğini ifade ederek, "Birlik ve beraberliğimizi pekiştiren bu gecede yardımlaşma, paylaşma ve kardeşlik duygularımızı daha da artırmalıyız. Daha huzurlu bir Kayseri ve daha güçlü bir Türkiye için dualarımızı eksik etmeyelim" ifadelerini kullandı. Regaib Kandili’nin aynı zamanda Ramazan ayının müjdecisi olduğunu hatırlatan Başkan Büyükkılıç, "Üç ayların başlangıcında yer alan Regaib Kandili, bizlere manevi bir yenilenme fırsatı sunmaktadır. Bu mübarek zamanları dua, tövbe ve ibadetlerle en güzel şekilde değerlendirmeyi Rabbim hepimize nasip eylesin" şeklinde konuştu. Başkan Büyükkılıç, mesajının sonunda tüm Kayserililerin ve İslam âleminin Regaib Kandili’ni tebrik ederek, "Bu gecenin gönüllerimize huzur, evlerimize bereket, hayatlarımıza umut getirmesini diliyorum. Regaib Kandili’miz mübarek olsun" temennisinde bulundu.
Amasya Türkiye’nin en eski kadastro davası 75 yıl sonra sonuçlandı Amasya’da 1951 yılında açılan dava aradan geçen 75 yıl sonra sonuçlandı. Bir arazinin tapu tescili için açılan dava, davacılardan vefat edenlerin olması ve yapılan itirazlar üzerine yıllardır devam ediyordu. Türkiye’nin devam eden en eski tarihli davası olarak kayıtlara geçen dava, ‘Davacı’ filmini akıllara getirdi. ‘Sıfır Kadastro Dosyası’ hedefi doğrultusunda çözüldü 1951 yılında açılan ve açılmadan öncesine de uzanan 3 parselli toplam 126 dönümlük arazinin tapu tescili davası, aradan geçen 75 yılın ardından halen devam ediyordu. Amasya Kadastro Mahkemesi, Adalet Bakanlığı’nın ‘Sıfır Kadastro Dosyası’ hedefi doğrultusunda yıllardır sonuç alınamayan davayı çözüme kavuşturdu. Davacı filmi gerçek oldu Amasya’nın Suluova ilçesine bağlı Salucu köyündeki bir arazi üzerinde hak iddia edilmesi nedeniyle açıldığı günden bu yana vefat edenler ve yapılan itirazlardan dolayı sürekli olarak uzayan davada en son 348 taraflı bulunuyordu. Aradan geçen süre zarfında hakim, avukat ve tarafların değiştiği, vefat edenlerin de bir hayli çok olduğu dava akıllara ise başrolde Kemal Sunal’ın olup çok sayıda usta oyuncunun da kadroda yer aldığı 1986 yılında yayınlanan ‘Davacı’ filmini getirdi. Davalı taraflardan Mustafa Küçük (50) çocukluk yıllarında izledikleri ‘Davacı’ filmine o yıllarda güldüklerini, şimdi ise aynı durumda kendilerinin bulunduğunu belirtti. 1980 yılında vefat eden İstiklal Savaşı gazisi dedesi Hasan Arıkan’ın 1945 yılında parasını ödeyip tapusunu aldığı araziye itiraz üzerine 1951 yılında görülmeye başlayan davanın bu yıla kadar sürdüğünü hatırlatan Mustafa Küçük, "Kazandığımız bu dava Türkiye’nin en eski kadastro davasıymış. Bizde yeni öğrendik. Kemal Sunal’ın ‘Davacı’ filmi gerçek oldu" dedi. Kadastro davalarının en uzun süren dava türü olduğunu anlatan Avukat Filiz Alakuş ise, "Yıllar önce açılmış davalarda vefat durumunda yeni mirasçılar ve yeni hak iddia edenler davaya dahil olurlar. Bu dava 75 yıllık bir dava. Kadastro davalarının en eskisi olduğu bize söylendi" diye konuştu.