YEREL HABERLER - 04 Mart 2012 Pazar 13:43

MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ YILMAZ`DAN İLÇE TOPLANTILARI

A
A
A
MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ YILMAZ`DAN İLÇE TOPLANTILARI

Kastamonu Milli Eğitim Müdürü Bilal Yılmaz, eğitim camiasında görev yapan herkesin varlıklarını öğrenciye borçlu olduğunu ve işin temeline öğrencinin konulması halinde en doğru davranışın yapılmış olacağını söyledi.
Milli Eğitim Müdürü Bilal Yılmaz, hafta sonu beraberinde Müdür Yardımcısı Ayhan Selçuk, Şube Müdürleri Ahmet Bayır ve Seyfettin Özver ile birlikte Kastamonu’nun Tosya ilçesine gitti. Tosya Orman İşletme Müdürlüğü misafirhanesinde ilçedeki eğitim yöneticileriyle bir araya gelen Milli Eğitim Müdürü Bilal Yılmaz, yapılan çalışmalar ve ihtiyaçlarla ilgili brifing aldı. Yöneticilikteki hizmet felsefesinin, halkı yaşat ki devlet yaşasın anlayışının olduğunu, her eğitimcinin varlık nedenlerinin öğrenciye borçlu olduğunu bilmesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, “Fiziki mekan ne kadar iyi olursa olsun. İsterseniz okulun kapılarını ve pencerelerini altın kaplayın. Zemini de granitlerle döşeyin. Eğer o eğitim kurumunun içerisinde kaliteli ve üst düzey eğitim-öğretim yapılmıyorsa, fiziki mekanın çok iyi olmasının hiçbir anlamı kalmaz” dedi. Anne ve babaların eğitimcilere emanet ettiği evlatlarının çok iyi yetiştirilmesi gerektiğini, öğrenciye nasıl değer veriliyorsa eğitim yöneticileri olarak öğretmenlere de aynı kıymetin gösterilmesi gerektiğinin altını çizen Milli Eğitim Müdürü Bilal Yılmaz şöyle konuştu:
“Hepimiz teşkilatımızın yüklenmiş olduğu ağır sorumluluğun bilinci içerisinde olmalıyız. Biz eğitimcilerin hata yapma şansları asla olamaz, olmamalı. Olası bizim yapacağımız bir hata geleceğimizi karartabilir. Ben halkımıza, evlatlarımıza bu güzel ülkemize hizmet etmeye adadım kendimi. Bu yolda ilerlerken önümüze engel çıkartılmasına tahammül edemem. Bizler gelecek nesillerimizi öyle bir eğitelim ki, ülkemiz layık olduğu yere gelebilsin.”
İnsan gibi çok değerli bir varlığın eğitilmesinin çok büyük kutsiyetinin de bulunduğuna işaret eden Milli Eğitim Müdürü Bilal Yılmaz, “Böyle bir kutsal görevi ifa ederken bilmemiz gereken en önemli şey, sabır, sevgi ve hoşgörüdür. Bizler 2050’lileri yönetecek insanları yetiştiriyoruz. Sorumluluğumuzun ne kadar büyük olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız” diye konuştu.
Toplantı sonrası Kastamonu’ya hareket eden Milli Eğitim Müdürü Bilal Yılmaz ve beraberindekiler, Akkaya Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’na uğradılar. Yoğun kar yağışı nedeniyle okulun yemek hanesinde zaman geçiren çocuklarla bir süre sohbet eden Yılmaz, onlara bir sorunlarının olup olmadığını sordu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Büyükkılıç: "Regaib Kandili, bizlere manevi bir yenilenme fırsatı sunmaktadır" Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç; üç ayların başlangıcını müjdeleyen Regaib Kandili dolayısıyla yayımladığı mesajda birlik, beraberlik, dayanışma ve kardeşlik vurgusu yaptı. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Regaib Kandili dolayısıyla bir mesaj yayımlayarak, mübarek gecenin manevi iklimine dikkat çekti. Başkan Büyükkılıç, rahmet, bereket ve mağfiret ayları olan üç ayların başlangıcında idrak edilen Regaib Kandili’ne ulaşmanın huzur ve mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Regaib Kandili’nin duaların kabul olduğu, gönüllerin arındığı müstesna zamanlardan biri olduğunu belirten Büyükkılıç, "Bu gece vesilesiyle milletimizin ve tüm İslam âleminin Regaib Kandili’ni tebrik ediyorum. Yüce Allah’tan bu gecenin tüm insanlığa barış, huzur ve esenlik getirmesini niyaz ediyorum" dedi. Kayseri’nin farklı medeniyetlerin buluştuğu kadim bir şehir olduğuna vurgu yapan Başkan Büyükkılıç, böylesi anlamlı gecelerin toplumsal dayanışmayı güçlendirdiğini ifade ederek, "Birlik ve beraberliğimizi pekiştiren bu gecede yardımlaşma, paylaşma ve kardeşlik duygularımızı daha da artırmalıyız. Daha huzurlu bir Kayseri ve daha güçlü bir Türkiye için dualarımızı eksik etmeyelim" ifadelerini kullandı. Regaib Kandili’nin aynı zamanda Ramazan ayının müjdecisi olduğunu hatırlatan Başkan Büyükkılıç, "Üç ayların başlangıcında yer alan Regaib Kandili, bizlere manevi bir yenilenme fırsatı sunmaktadır. Bu mübarek zamanları dua, tövbe ve ibadetlerle en güzel şekilde değerlendirmeyi Rabbim hepimize nasip eylesin" şeklinde konuştu. Başkan Büyükkılıç, mesajının sonunda tüm Kayserililerin ve İslam âleminin Regaib Kandili’ni tebrik ederek, "Bu gecenin gönüllerimize huzur, evlerimize bereket, hayatlarımıza umut getirmesini diliyorum. Regaib Kandili’miz mübarek olsun" temennisinde bulundu.
Amasya Türkiye’nin en eski kadastro davası 75 yıl sonra sonuçlandı Amasya’da 1951 yılında açılan dava aradan geçen 75 yıl sonra sonuçlandı. Bir arazinin tapu tescili için açılan dava, davacılardan vefat edenlerin olması ve yapılan itirazlar üzerine yıllardır devam ediyordu. Türkiye’nin devam eden en eski tarihli davası olarak kayıtlara geçen dava, ‘Davacı’ filmini akıllara getirdi. ‘Sıfır Kadastro Dosyası’ hedefi doğrultusunda çözüldü 1951 yılında açılan ve açılmadan öncesine de uzanan 3 parselli toplam 126 dönümlük arazinin tapu tescili davası, aradan geçen 75 yılın ardından halen devam ediyordu. Amasya Kadastro Mahkemesi, Adalet Bakanlığı’nın ‘Sıfır Kadastro Dosyası’ hedefi doğrultusunda yıllardır sonuç alınamayan davayı çözüme kavuşturdu. Davacı filmi gerçek oldu Amasya’nın Suluova ilçesine bağlı Salucu köyündeki bir arazi üzerinde hak iddia edilmesi nedeniyle açıldığı günden bu yana vefat edenler ve yapılan itirazlardan dolayı sürekli olarak uzayan davada en son 348 taraflı bulunuyordu. Aradan geçen süre zarfında hakim, avukat ve tarafların değiştiği, vefat edenlerin de bir hayli çok olduğu dava akıllara ise başrolde Kemal Sunal’ın olup çok sayıda usta oyuncunun da kadroda yer aldığı 1986 yılında yayınlanan ‘Davacı’ filmini getirdi. Davalı taraflardan Mustafa Küçük (50) çocukluk yıllarında izledikleri ‘Davacı’ filmine o yıllarda güldüklerini, şimdi ise aynı durumda kendilerinin bulunduğunu belirtti. 1980 yılında vefat eden İstiklal Savaşı gazisi dedesi Hasan Arıkan’ın 1945 yılında parasını ödeyip tapusunu aldığı araziye itiraz üzerine 1951 yılında görülmeye başlayan davanın bu yıla kadar sürdüğünü hatırlatan Mustafa Küçük, "Kazandığımız bu dava Türkiye’nin en eski kadastro davasıymış. Bizde yeni öğrendik. Kemal Sunal’ın ‘Davacı’ filmi gerçek oldu" dedi. Kadastro davalarının en uzun süren dava türü olduğunu anlatan Avukat Filiz Alakuş ise, "Yıllar önce açılmış davalarda vefat durumunda yeni mirasçılar ve yeni hak iddia edenler davaya dahil olurlar. Bu dava 75 yıllık bir dava. Kadastro davalarının en eskisi olduğu bize söylendi" diye konuştu.