SPOR - 02 Ekim 2024 Çarşamba 10:32

Kars 36 Spor 1926 Bulancak Spor maçı hazırlıklarını sürdürüyor

A
A
A
Kars 36 Spor 1926 Bulancak Spor maçı hazırlıklarını sürdürüyor

Kars 36 Spor kendi saha ve seyircisi önünde ağırlayacağı 1926 Bulancak Spor karşılaşması hazırlıklarını sürdürüyor.


Yeşil beyazlı ekip, yıkılarak yerine yenisi yapılan Şehir Stadyumunda 14 yıl aranın ardından BAL Ligi’nin ilk karşılaşmasında Şehir Stadyumunda taraftarlarıyla kucaklaşacak.


Bölgesel Amatör Lig (BAL) Ligi 2 grup takımlarından Kars 36 Spor Teknik Direktör İskender Eroğlu nezaretinde 1926 Bulancak Spor karşılaşması hazırlıklarını Halitpaşa Semt Sahası’nda sürdürüyor. Genç bir kadroyla rakiplerinin karşısına çıkacak olan yeşil beyazlı ekip ilk karşılaşmadan galip ayrılmanın hesaplarını yapıyor. Yapılan çift kale maçta futbolcuların hırslı olmaları dikkat çekerken, yeşil beyazlı ekip 14 yıl atanın ardından ilk resmi karşılaşmasını da kendi sahasında oynamış olacak.


Kulüp Başkanı Ali Uçum, Pazar günü oynanacak olan karşılaşmaya tüm taraftarları davet etti.


Uçum, “Kendi sahamızda zorlu bir ekiler karşılaşacağız. Bu karşılaşmada taraftarlarımızın gücüne de ihtiyacımız var. İlk karşılaşmadan galip ayrılmak istiyoruz” dedi.



Kars 36 Spor 1926 Bulancak Spor maçı hazırlıklarını sürdürüyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Kemer bölge okulları, tenis ile buluşacak Corendon Turizm Grubu, Antalya Kemer bölgesi okullarında eğitim gören öğrencileri sporla buluşturuyor. Ekim ayında hayata geçirilecek sosyal sorumluluk projesiyle, bölgedeki öğrencilere tenis sporu tanıtılacak. Corendon Turizm Grubu’nun, Kemer Kaymakamlığı, Kemer Belediyesi, Kemer İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Kemer İlçe Spor Müdürlüğü iş birliği ile hayata geçireceği sosyal sorumluluk projesi; sporu sevdirmeyi ve çocukların fiziksel gelişimini destekleyerek, sağlıklı yaşam alışkanlıklarını teşvik etmeyi amaçlıyor. Kemer bölgesi okullarına tenis tanıtım desteği Corendon Turizm Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer, sporun genç nesiller üzerindeki olumlu etkilerine dikkat çekerek, bu tür sosyal sorumluluk projelerinin bölge halkı ve okullarla birlikte daha da genişleyeceğini belirtti. Karaer, "Nisan 2024’te açılışını gerçekleştirdiğimiz tenis kulübümüzle hem bölgeye hem de bölge halkına değer katmayı amaçlıyoruz. Aynı zamanda spor turizmine katkı sağlayarak Kemer’in ulusal ve uluslararası arenada bilinirliğini artırmayı hedefliyoruz. Bu proje kapsamında, Kemer bölgesindeki okullarda öğrenim gören öğrencileri tenis dünyasıyla tanıştırma fırsatı bulacağız. Sporun, gençler üzerinde fiziksel sağlık ve gelişim açısından önemli etkilerinin yanı sıra, özgüven, disiplin ve sorumluluk bilinci kazandırarak onları geleceğe hazırlayan güçlü bir araç olduğuna inanıyoruz. Böylece hem spor kültürünü yaygınlaştırmayı hem de bölgenin spor turizmi potansiyelini güçlendirmeyi amaçlıyoruz." Lise öğrencileri, 1-18 Ekim arası raketle buluşacak Kemer Bölge okullarından; Göynük Fen Lisesi, Ünal Aysal Anadolu Lisesi, Merkez İlkokulu, Göynük Ortaokulu, Haci Hafize Saygan Ortaokulu, Göynük İlkokulu Hacı Mehmet Saygın Ortaokulu, Kemer Merkezi Teknik Anadolu Lisesi, Kemer Anadolu Lisesi, Arslanbucak Ortaokulu, Ünal Ayasal Anadolu Lisesi ve Özel Uğur okullarını 1-18 Ekim tarihleri arasında ağırlayacak olan Corendon Tennis Club, öğrencileri toprak kortta tenis ile raket ve topla buluşturarak, geleceğin tenisçilerine ilham verecek. Corendon Tennis Club özellikleri Toplamda 14 adet toprak zemin kortu içeren Kemer’in eşsiz doğasında yer alan Corendon Tennis Club Kemer, tüm sporseverlere eşsiz bir deneyim sunuyor. Antalya’yı ve Kemer’i dünya genelinde tüm tenis severlere tanıtarak, sağlıklı bir yaşam tarzını teşvik eden, bölge sakinlerine modern bir spor kompleksi imkanı sunan Corendon Tennis Club, aynı zamanda uluslararası etkinlikleriyle de bölgeyi spor turizmi için bir çekim merkezi haline getirmeyi hedefliyor.
Antalya Yöresel lezzetleri geleceğe taşıyan YÖREX’te bu yıl, 72 kente özgü el emeği ürünler sergilenecek Antalya’da, 16 yıl önce “Sizin oraların nesi meşhur?” sloganıyla düzenlenmeye başlanan ve yöresel değerlerin gelecek nesillere taşınmasını sağlayan Yöresel Ürünler Fuarı’nda (YÖREX), bu yıl 72 kentin ürünleri görücüye çıkacak. Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, Türkiye’de YÖREX’e başlandığında 109 coğrafi işaretli ürün olduğunu, bugün ise bin 637 ürünün coğrafi işaretle tescillendiğini söyledi. Çandır, 600’e yakın ürünün de başvurusunun kabul edildiğini ifade etti. Yöresel ürünlerin katma değerini artırmak, kırsal alanda ekonomik kalkınmayı desteklemek amacıyla hayata geçirilen YÖREX, bu yıl 13’üncü kez 9-13 Ekim’de ANFAŞ Fuar Merkezi’nde ziyaretçilerine kapılarını açacak. Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, ATB’de düzenlenen basın toplantısında da fuar hakkında bilgi verdi. Toplantıya, Antalya Fuarcılık İşletme ve Yatırım A.Ş. (ANFAŞ) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı, Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İdris Taş ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Hakan Pakalın da katıldı. ATB Başkanı Ali Çandır, 2008’de yöresel ürünlerin ticarileşme süreçlerine desteklemek, markalaşmayı sağlamak, katma değerini artırmak amacıyla fuara sosyal sorumluluk projesi olarak başladıklarını belirterek, “Fuarla ilgili ilk günden itibaren çok güzel dönüşler aldık. "Sizin oraların nesi meşhur?" sloganıyla ülkenin her bir noktasına ulaştık. Karşılaştığımız ürünlerle heyecanımız daha da arttı. YÖREX ile ürünlerin markalaşmasını ve katma değerinin artmasını sağlayan coğrafi işaret tescil belgesine de ağırlık verdik. Türkiye’de YÖREX’e başladığımızda 109 coğrafi işaretli ürünümüz vardı, bugün itibarıyla 1639 ürünümüz coğrafi işaretle tescillenmiş durumda. 600’e yakın ürünümüzün de başvurusu kabul edildi. Ayrıca, Avrupa Birliği’nden de coğrafi işaretli ürünlerimiz tescillenmeye başladı. 27 ürünümüz coğrafi işaret tescilini AB’den aldı, 61 ürünümüz de almak için gün sayıyor. İnşallah bu ürünlerimizin de sayısını artıracağız. İlk başlarda Türkiye’de 3 bin 500 ürünümüzün coğrafi işaret tescil belgesini alabileceğini hedefliyorduk. Şu an başvurularla beraber bu ürünlerin üçte ikisinin coğrafi işaretli tescilleri gerçekleşti" dedi. Coğrafi işaret tescil belgesinin ekonomik katkısının yüksek olduğuna işaret eden Çandır, "Dünyadaki coğrafi işaretler piyasasına baktığımızda 200 milyar dolarlık bir pazardan bahsediyoruz. Türkiye’nin bu pazardan hak ettiği payı alamadığını düşünüyoruz” diye konuştu. Başkan Çandır, bu yılki fuarda 400 firmanın 72 kente özgü el emeği, göz nuru ürünlerini yerli ve yabancı ziyaretçilerle buluşturacaklarını sözlerine ekleyerek, şunları söyledi: “Özellikle çocukları fuarda daha fazla görmek istiyoruz. Bu ürünleri geleceğe taşıyacak çocukların, ürünleri görmeleri, tatmaları ve hissetmeleri gerekiyor.” Toplantıya katılan ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı da fuarın gerek kent gerekse ülke açısından önemli bir değer olduğunu vurgulayarak, “YÖREX, Antalya, Türkiye markası. Fuarlar içinde en fazla desteği ATB’ye yapıyoruz. Fuara elimizden geleni yapmaya devam ediyoruz. ANFAŞ dünya markası. Bu fuarı da yaşatmamız lazım. Sadece Antalya değil, tüm Türkiye’yi YÖREX’e davet ediyoruz. Sağlıklı ve markalı ürünleri herkesin tatmasını bekliyoruz” dedi. Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İdris Taş ise YÖREX’in Antalya’nın marka değerine değer kattığını ifade ederek, “Biz gazeteciler olarak bu fuarın gönüllü danışma kurulu üyesiyiz. Biz de her zaman kente katma değer katan tüm kurumlara desteğimiz tamdır. Marka değerlerimize sahip çıktığımız gibi bu yıl da 2 milyon ziyaretçinin olması kent adına çok önemli. Dün olduğu gibi, bugün de yarın da Antalya’mız adına bizim son derece önemli bir görevimiz var. Böylesi önemli bir fuara değer katan Ali Çandır başkanıma ve emeği geçenlere teşekkür ediyoruz” diye konuştu. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Hakan Pakalın da fuarın Antalya’nın markası haline geldiğini ve ülkenin her yerinde bilindiğini belirterek, “Fuarların asıl amacı farkındalık oluşturmaktadır. İlk günden beri YÖREX’i destekliyoruz. Onu bir çocuk gibi büyüttük. Biz de ATSO olarak gerekli desteği veriyoruz. Vermeye de devam edeceğiz” dedi.
Erzurum Prof. Dr. Cem Işık dünyanın en etkili bilim insanları listesinde Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Işık gösterdiği başarılarla hem Erzurum’u hem de ülkemizi dünya çapında gururlandırdı. Stanford Üniversitesi ve Elsevier iş birliğiyle hazırlanan, her yıl dünyanın en etkili bilim insanlarının açıklandığı ve sıralandığı listede birden fazla kategoride yer alan Prof. Dr. Cem Işık büyük bir başarıya imza attı. Dünya çapında yüzde 2’lik dilime giren bilim insanları listelendi Stanford Üniversitesi ve Hollanda merkezli bilimsel yayın şirketi Elsevier iş birliğiyle her yıl hazırlanan “Updated Science-Wide Author Databases of Standardized Citation Indicators 2024” başlıklı araştırmada, kapsamlı bir bilimsel etki endeksi oluşturularak tüm dünyada araştırmalar yapan ve makaleler yayımlayan akademisyenler sıralandı. Listede; “Kariyer Boyu Etki” ve “Yıllık Etki” olmak üzere iki farklı kategori yer aldı. Buna göre listede en çok alıntı yapılan ve belirlenen anabilim dalları arasından dünya çapında %2’lik dilime giren bilim insanları yer aldı. Prof. Dr. Cem Işık’ın da aralarında bulunduğu sıralama, akademisyenlerin nitelikli yayın sayıları ve bu yayınlara yapılan atıf sayısı, patent sayısı, h-indeks, hm-indeks gibi nesnel ve uluslararası ölçütlerden hareketle yapıldı. Buna göre Prof. Dr. Işık, 2023 yılı verilerine göre hazırlanan “Yıllık Etki” kategorisinde yer alırken aynı zamanda Anadolu Üniversitesini kapsayan sıralamada 1., Türkiye’den ise 46. sırada yer alma başarısı gösterdi. Öte yandan Prof. Dr. Işık “Kariyer Boyu Etki” kategorisinde de dünyanın en etkili bilim insanları arasında yer aldı. 2 ödülün yanı sıra 2 de tebrik belgesi Anadolu Üniversitesi’nden Prof. Dr. Cem Işık dünyanın en etkili bilim insanları arasında yer alırken öte yandan Anadolu Üniversitesi tarafından başarılı akademisyenlere yıllık olarak verilen, başarı ödülleri töreninde de yer aldı. Buna göre Prof. Dr. Cem Işık, Anadolu Üniversitesi “Akademik Üstün Başarı” ve “Ar-Ge, İnovasyon ve Girişimcilik” ödüllerinin de sahibi oldu. Prof. Dr. Cem Işık: “Üniversitemizi ve ülkemizi uluslararası arenada daha da yukarılara taşımak için var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz” Prof. Dr. Cem Işık, başarısıyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bu önemli başarıya imza atmanın gururunu yaşıyorum. Başta doğup büyüdüğüm Erzurum’a, mensubu olmaktan büyük mutluluk duyduğum Anadolu Üniversitesine ve bana her zaman destek veren ülkeme gönülden teşekkür ediyorum. Elbette bu başarı, sadece benim değil, aynı zamanda birlikte çalıştığım değerli ekip arkadaşlarımın ve öğrencilerimin de eseridir. Çok çalıştık ve daha da fazlasını yapmaya devam edeceğiz. Bilimsel araştırmalarımızla üniversitemizi ve ülkemizi uluslararası arenada daha da yukarılara taşımak için var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz. Bu ödüller, motivasyonumuzu artırarak bize yeni sorumluluklar yüklüyor ve bilim adına daha büyük hedeflere ulaşmamız için bir fırsat sunuyor.”
Kayseri Pastırma sıcakları ‘gelemedi’ Kayseri’de pastırmacılık yapan Yasin Güzel, hava sıcaklıklarının düşük olmasından dolayı bu yıl pastırma sıcaklarının gelemediğini söyleyerek, “Bu sene havalardan dolayı pastırma sıcakları ileri bir tarihte olabilir” dedi. Gurbetçi sezonunun bitmesinin ardından işlerin hareketlenmesi için Erciyes Kayak Merkezi’ne gelecek turistleri beklediklerini söyleyen Yasin Güzel, “Pastırmalarımız şu anda bin TL’den başlıyor, bin 500 TL’ye kadar da değişiklik gösterebiliyor. Etin kısmı, yumuşaklığı ve kalitesine göre değişiklik gösteriyor. Şu anda gurbetçi sezonumuz bitti. Çok şükür iyiydi. Tabii geçen seneyi arattı ama bu sene de umduğumuzu bulamazsak da çok şükür iyiydi. Şu anda artık yavaş yavaş kışın gelmesini bekliyoruz. Erciyes Kayak Merkezi’nin açılmasını bekliyoruz. Ankara’dan İstanbul’dan gelecek yerli turistlerimizi bekliyoruz. Yeni bir sezon bizleri bekliyor inşallah” dedi. "Pastırma sıcaklarını göremedik" Güzel, hava sıcaklıklarının düşük olması sebebi ile pastırma sıcaklarının da henüz gelemediğini söyleyerek, “Şu anda daha pastırma sıcaklarını göremedik. Tabii eskiden bu pastırmalar doğal yöntemlerle üretildiği için pastırma sıcaklarında üretilirmiş. Yani bir ay, bir buçuk aylık bir süre içerisinde üretime tabi tutulurmuş. Fakat şu anda tabii ki de teknolojinin vermiş olduğu nimetlerden biz de faydalanıyoruz. Senenin bütün aylarında pastırmalar üretiliyor ve satışa sunuluyor. Tabii aynı tadı vermiyor ama istediğimiz tabii ki de doğal yöntemlerle yapılmış pastırmaları satmak. Bu da bu dönemlerde biraz zor oluyor. Pastırma sıcaklarında etin kuruma süreci uzuyor ve daha lezzetli hale geliyor. Şu anda üretim yapılırken fırınlara tabi oluyor etler. Atıyorum 2 saat, 3 saat fırınlarda bekletilerek olgunlaştırılmaya çalışılıyor. Fakat eskiden öyle değildi mesela. Bir buçuk ay, iki ay pastırma sıcaklarında fabrikaların damında kurtularak yapılırdı. Daha lezzetli olurdu. Sıcakların gelmemesi lezzeti tabii ki etkiler. Artık pastırma sıcaklarını göremez olduk. Havalar soğuk şu anda. Normalde başlaması lazım ama bu sene biraz daha ileri tarihte olabilir diye düşünüyoruz. Bizler vatandaşlarımızın çok az da olsa sofralarında pastırma bulundurmasını rica ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Niğde Tyana Antik Kenti’nden elde edilen eserler döneme ışık tutuyor Jeopolitik öneminden dolayı günümüze kadar kesintisiz olarak iskan gören Tyana Antik Kenti’nde yürütülen kazı çalışmalarında çıkan eserlerle müzeler zenginleşiyor. Niğde’nin Bor ilçesine bağlı Kemerhisar beldesinde Aksaray Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü ve Kazı Başkanı Prof. Dr. Osman Doğanay başkanlığında yürütülen kazı çalışmaları devam ediyor. Antik dünyanın günümüze kadar gelmiş tek sekizgen kilisesinin de gün yüzüne çıkarıldığı Tyana Antik Kenti’nde yapılan kazı çalışmaları ile MÖ 2 bin 500’lerde yerleşimin var olduğu ispatlandı. 2016 yılından bu yana Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle antik kentte yapılan arkeolojik kazı, araştırma ve restorasyon çalışmaları ile ilgili bilgi veren Kazı Başkanı Prof. Dr. Osman Doğanay, bölgenin İç Anadolu’nun parlayan yıldızı olabilecek turizm potansiyeline sahip olduğunu belirtti. Geçmişte Tuwanuva, Tyana, Semiramis Tepeleri gibi birçok isme sahip olan Cumhuriyet döneminde ise Kemerhisar adını alan bölgenin kesintisiz olarak iskan gören ender kentlerden birisi olduğunu ifade eden Doğanay, erken Tunç Çağı’ndan itibaren bölgenin hiçbir zaman terk edilmediğini ifade etti. Doğanay, “2016 yılından itibaren burada 3. dönem kazı çalışmalarını yürütüyoruz. Çok heyecan verici bir yer ve İç Anadolu’nun parlayan yıldızı olacağından eminiz. Kazılardan elde ettiğimiz eserlerle Niğde Müzesine çok sayıda eser kazandırdık ve bu da kentin erken Tunç Çağı’nda önemli bir iskana sahip olduğunun belgesi oluyor" dedi. Kazılarda döneme ışık tutan tarihi eserler çıkıyor Kazılarda elde edilen deniz kabuklularına ait fosillerinin o dönemde önemli ölçüde kullanıldığını ifade eden Doğanay, bu fosillerin ödeme aracı olarak kullanılmış olabileceğini belirtti. Doğanay, “Sikkenin ve paranın ilk kullanıldığı dönemleri Tyana’da biraz daha geriye götürmemiz mümkün. Burada Ören Yeri Müzesi yapabilecek potansiyele sahip eser yoğunluğu var ve hala döneme ışık tutacak önemli eserler de çıkmaya devam ediyor. Yaptığımız kazılar neticesinde müzelerimizi zenginleştiriyoruz" dedi. "Antik dünyanın günümüze kadar korunarak gelen tek sekizgen kilisesi" Tyana’nın Hristiyanlığın önemli bir merkezi olduğunu belirten Doğanay, "Hristiyanlığın en erken ve en korunan kilisesinin restorasyon çalışmalarına da devam ediyoruz. Kilisenin en önemli özelliği, antik dünyanın günümüze kadar gelmiş sekizgen tek kilisesi ve Hristiyanlığın en erken kilisesi olması. Ortaya çıkan buluntularla bunu ispatlamış durumdayız. Burada bulunan sekizgen planlı kiliseyi gün yüzüne çıkarmayı sürdürüyoruz, restorasyonun bitiminde burayı da ziyarete açacağız” ifadelerine yer verdi.