TEKNOLOJİ - 20 Kasım 2024 Çarşamba 09:33

Biyolojik yaş tükürük örnekleriyle tespit edilecek

A
A
A
Biyolojik yaş tükürük örnekleriyle tespit edilecek

Karabük Üniversitesi’nde görevli akademisyenler biyolojik yaşın tükürük örneklerinden kolaylıkla tespit edilmesini sağlayacak proje hazırladı.


Karabük Üniversitesi yenilikçi projeleriyle öne çıkmaya devam ediyor. Mühendislik Fakültesi Biyomedikal Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hacı Mehmet Kayılı ve Doç. Dr. Hakan Yılmaz tarafından "Tükürükten Biyolojik Yaş Tespiti İçin IgG N-Glikomu Kullanılarak Makine Öğrenmesi Temelli Bir Modelin Geliştirilmesi ve Serum IgG N-Glikozilasyon Profillerine Bağlı Olarak Validasyonu" başlıklı TÜBİTAK COST projesi hazırlandı.


Akademisyenler proje çerçevesinde insan sağlığına ilişkin önemli biyobelirteçlerden biri olan IgG glikozilasyon profillerinin incelenmesiyle biyolojik yaşın tespiti için bir model geliştirecek. Bu modelin özellikle tükürük örnekleri kullanılarak geliştirilmesi yaş tespitinin mümkün hale gelmesini sağlayacak. Ayrıca, serum örnekleri üzerinden yapılacak doğrulama çalışmaları, modelin güvenilirliğini ve geçerliliğini artıracak.


Tükürükteki IgG N-glikozilasyon profillerinin analizinde makine öğrenmesi algoritmalarını kullanacak olan modelle geleneksel analizlere kıyasla daha hızlı ve kesin sonuçlar sunmak hedefleniyor. Geliştirilecek model, biyolojik yaş ile kronolojik yaş arasındaki farkları tespit ederek bireylerin sağlık durumlarına dair önemli veriler sunacak.


Hazırladıkları projeyle tükürükten biyolojik yaş tespitine yönelik analitik bir yöntem geliştirmeyi ve bu yöntemi kan örneklerinden elde edilen verilerle kıyaslamayı hedeflediklerini belirten Mühendislik Fakültesi Biyomedikal Mühendisliği Öğretim Üyesi ve proje yürütücüsü Doç. Dr. Hacı Mehmet Kayılı, “Bu projenin temel amacı, kişilerin yaşlanma durumu hakkında bilgi vermek, yaşlanmasının ne düzeyde olduğunu kişilere göstermek ve böylelikle kişilerin yaşlanma dereceleri hakkında fikir sahibi olmasını sağlamaktır. Bu projede, ilk olarak sağlıklı bireylerden kan ve tükürük örnekleri alıyoruz. Çok küçük miktar hacimde kan örneği bizim için yeterli oluyor. Vücudumuzda bulunan antikorlara bakarak, antikorlardaki modifikasyonlarını takip ederek, özellikle yaşlanmayla alakalı biyobelirteç seyrini Türkiye popülasyonuna özgü olarak inceliyoruz" dedi.


Proje bünyesinde sağlıklı bireylerden kan ve tükürük örnekleri toplandığını ifade eden Kayılı, “Bu sayede, kişilerden bir biyolojik bir damla kan veya tükürük örneği alarak, kişilerin biyolojik yaşının, normal yaşlarından ileride olup olmadığını tespit edeceğiz. Biliyorsunuz ki insanların bir yaşı var. Kronolojik yaş diyoruz bu yaşa. Bu, doğumdan itibaren geçen bir süreç. Bir de vücudumuzun çevresel etkilerden ne kadar etkilendiğini gösteren biyolojik yaşımız var. Biz, bu biyolojik yaşımızı, moleküler düzeyde analizlerle gerçekleştiriyoruz. Moleküler düzeyde yaptığımız analizlerde, hücrelerinizin yaşlanma derecesini söyleyerek sizin yaşlanmanızı ve dolayısıyla hastalıklara olan yatkınlığınızı ne düzeyde olduğunu belirtiyoruz. Eğer biyolojik yaşınız yüksek çıkarsa, siz kendinizi ve hayat tarzınızı ona göre değiştirerek örneğin diyet yaparak veya spor aktivitelerinizi artırarak yaşlanma düzeyinizi geriletebilirsiniz. Böylelikle de hastalıklara daha geç maruz kalabilirsiniz” diye konuştu.


Kayılı, projede iki bursiyerin ve iki araştırmacı hocanın görev aldığını ve projenin TÜBİTAK tarafından desteklendiğini aktararak bu yenilikçi çalışmanın, sağlıklı bir yaşlanma sürecine katkıda bulunmayı ve hastalıkların erken teşhisine yönelik önemli bir adım atmayı amaçladığını vurguladı.


Proje Araştırmacısı Doç. Dr. Hakan Yılmaz, makine öğrenmesinin sağlık alanındaki etkinliğine vurgu yaparak, şu ifadeleri kullandı:


“Makine öğrenmesi, artık günümüzde oldukça popüler, girmediği alan yok diyebiliriz. Bu alanların en başında sağlık geliyor. Biz de makine öğrenmesi yöntemlerini sağlıkta etkin ve efektif olarak kullanmaya çalışıyoruz. Burada da kişinin normal demografik yaşı ile kronolojik ve biyolojik yaşı arasındaki bağıntıyı ortaya koyarak bir yaş tahmini yapmaya çalışıyoruz. Özellikle sağlık alanında ön tanı çalışmalarında, makine öğrenmesi uygulamalarını oldukça fazla kullanıyoruz. Farklı projelerde de yine bu yöntemleri kullanmaya devam ediyoruz.”


Projenin iki temel aşamadan oluştuğunu anlatan Yılmaz, “Bu proje aslında iki tane aşamadan oluşuyor: Birinci aşamada örneklerin toplanması, ikinci aşamada ise bu örneklerin analiz edilmesi ve makine öğrenmesi teknikleriyle aradaki bağlantının ortaya koyulması. İlk etaptaki sonuçlarımız umut vaat edici. Tabi şu an net bir rakam veremiyoruz. Özellikle sağlıkta belirli bir aşamaya ulaşmadan rakam vermek çok doğru olmuyor ama burada da güzel sonuçlar elde edeceğimizi düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.



Biyolojik yaş tükürük örnekleriyle tespit edilecek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul THY seyahat seti konsepti yenilendi Dünyanın en büyük havayolu şirketlerinden biri olan Türk Hava Yolları (THY), bussines class yolcuları için geri dönüştürülmüş malzemelerden yeni seyahat seti konsepti tasarladı. THY önemli yenilikleriyle başarılarını artırmaya ve misafirlerine kaliteli bir seyahat deneyimi sunmaya devam ediyor. Küresel marka, business sınıfı yolcularını Lanvin markalı yeni seyahat seti koleksiyonu ile buluşturdu. Lanvin’in en ikonik çantalarından ilham alınarak tasarlanan seyahat kitlerinin yer aldığı çanta, yeniden kullanılabilecek ve farklı amaçlarla değerlendirilebilecek şekilde titizlikle hazırlandı. Setlerde, uçuş sırasında optimal nemlendirme sağlayan Kakao Tohumu Yağı, Shea Yağı, Zeytin Kabuğu Yağı ve Hindistan Cevizi Yağı içeren bir El ve Vücut Losyonu ile Dudak Balmı da bulunuyor. Tüm ürünler geri dörüştürülmüş malzemelerden üretildi Business sınıfı seyahat seti koleksiyonunda erkek yolcular için kahverengi ve siyah renklerde, kadın yolcular için ise taba ve krem renklerde çanta seçeneği sunuluyor. Koleksiyonun bir diğer parçası olan siyah ve kahverengi cüzdan modeli çanta ise 5-8 saat aralığındaki dış hat uçuşlarında (business sınıfında) servis ediliyor. Aynı zamanda setlerin içindeki tüm ürünler, sürdürülebilirlik göz önünde bulundurularak tasarlandı. Göz bandı ve çoraplar, geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilmiş olup, doğal kaynak kullanımını azaltıyor ve konfor ile şıklığı muhafaza ediyor. Set içindeki kulak tıkaçları, tek kullanımlık plastikleri azaltmak amacıyla kâğıt ambalajda sunuluyor. Diş fırçası ise bambudan üretildi. Lanvin koleksiyonu, Türk Hava Yolları’nın seyahat konforuna verdiği önemi yansıtırken, sıfır atık ilkesi doğrultusunda da yeniden kullanımı teşvik ediyor.
İzmir Kardeş kent Hamm’dan Seferihisar Belediyesine ziyaret Seferihisar Belediyesi, 2010 yılından beri dostluk bağlarını kuvvetlendirdiği ve Seferihisar ile iş birliği protokolü olan Almanya’nın Hamm kentinden gelen misafirlerini ağırladı. Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin’i ziyaret ile başlayan gün sunum ve saha gezisi ile devam etti. Katılımcıların arasında Hamm Belediye Başkanı Marc Herter, Proje Koordinatörü ve Göç Entegrasyon Daire Personeli Sema Ataklı, Özel Kalem Müdürü ve Başkan Danışmanı Damian Chatna ile Uyum Meclis Başkanı İsmail Erkul yer aldı. Uluslararası projelerin ve dayanışmanın devam etmesini amaç edinen her iki belediyeninde bir araya geldiği ziyarette, ortaklaşa proje önerileri sunuldu. Her iki belediye ve proje ile birlikte sosyal dayanışmayı güçlendirmek, bireylerin yaşam kalitesini artırmak ve topluluk içinde aktif katılımı teşvik etmek hedeflendi. Bu görüşme ile ortak benzerlikler, ortaklaşabilecek yeni konular konuşuldu. “Mahalle Evi’nde hayat var’’ Seferihisar’ın sosyal belediyecilik anlayışıyla hayata geçirilmeye hazırlanan Mahalle Evi projesi, Hamm ziyaretçilerine tanıtıldı. Hamm Belediyesi tarafından yürütülen Family Town Projesi ile ikiz proje olarak yürütülmesi planlanan proje, Seferihisar’ın merkez dışındaki mahalle ve köylerinde yaşayan vatandaşların hayata daha aktif bir şekilde katılmalarını sağlayarak geleceklerini daha verimli hale getirmeyi amaçlıyor. Proje, Seferihisar halkının demografik fark gözetmeksizin sosyal hayata katılımını artırmayı, kültür ve sanat faaliyetlerini köy ve mahallelere yaymayı, gelenek ve görenekleri yaşatmayı ve mahalle kültürünü canlandırarak toplumsal dayanışmayı güçlendirmeyi hedefliyor. Ayrıca, mahalle sakinlerinin becerilerini geliştirmek ve sosyal hizmetlere erişimlerini kolaylaştırmak projenin önemli bir parçası. Mahalle Evleri, ulaşımı zor olan kırsal mahallelerde konumlandırılarak belediye hizmetlerini vatandaşların ayağına getiriyor ve onların toplumsal hayata daha hızlı adapte olmalarını sağlıyor. Bu projeyle birlikte, hem sosyal hem de kültürel anlamda mahalle halkının yaşam kalitesini artırmak amaçlanıyor.