GÜNDEM - 22 Nisan 2025 Salı 09:57

Prof. Dr. Itır Erhart: "Gezegeni korumak bizim elimizde"

A
A
A
Prof. Dr. Itır Erhart: "Gezegeni korumak bizim elimizde"

Yaşar Üniversitesi’nde "Gezegenden Ben Sorumluyum" başlıklı söyleşiye konuk olan İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Itır Erhart, "Birlikte çalışabilmek çok önemli. Kimi zaman rakip olarak gördüğümüz kurumlarla bile rekabetten ‘rekaberlik’ kavramına geçebildiğimiz bir dünya mümkün olsa aslında bütün sorunlarımızdan özgürleşmiş olacağız" dedi.


Yaşar Üniversitesi Güncel Bilim ve Sanat Söyleşileri kapsamında düzenlenen söyleşiye, İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı, 5. Selçuk Yaşar Ödülü Seçici Kurul Üyesi Prof. Dr. Itır Erhart konuk oldu. Prof. Dr. Erhart sosyal sorumluluk projeleri ve sosyal girişimcilik konularında bilgiler ve örnekler verdi. Antroposen yani İnsan Çağı’nda olduğumuzu anlatan Prof. Dr. Erhart, "İlk kez insanın gezegen üzerinde bu kadar etkisi olan bir dönemdeyiz. Daha önce de gezegen zorluklar yaşadı. Buzul çağı oldu, gök taşları çarptı, türler yok oldu. Ama bunların hiçbiri insan eliyle olmamıştı. Biyoçeşitlilik azalıyor, bunu uzun süredir konuşuyoruz. Toprağın içindeki mikroorganizmalar, yapay gübreler nedeniyle yok oluyor. Küresel iklim değişikliği artık geri dönülmez bir noktada. Ama bir yandan da Birleşmiş Milletler’in yayınladığı Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları var, belki de zamanımızın ütopyası bunlar. Eğer bu 17 amacı tamamlarsak, hayalimizdeki dünyada olacağız. Birlikte çalışabilmek çok önemli. Kimi zaman rakip olarak gördüğümüz kurumlarla bile rekabetten ‘Rekaberlik’ kavramına geçebildiğimiz bir dünya mümkün olsa aslında bütün sorunlarımızdan özgürleşmiş olacağız" dedi.



Buna hakkımız var mı?


Sürdürülebilirlik konusunda farkındalık yaratmayı amaçlayan başarılı kampanya filmlerinden örnekler veren Prof. Dr. Erhart, şunları söyledi: "Daha önce belki hiç farkında olmadığımız kavramları konuşuyoruz. ‘Buna hakkımız var mı?’ sorusu, alternatif alanlar açıyor. Plastiklerden vazgeçmeyi üniversitemizde denedik. Tek kullanımlık plastik bardakları kaldırdık. Hikayeyi doğru şekilde anlatmaya çalıştık. Suyu arıtıp onlara matara hediye ettik. Çok basit ve etkili bir çözüm. Şimdi dizi setlerinden tek kullanımlık ürünleri tamamen kaldırmak için bir çalışma yapıyoruz. Sorumlu tüketime gitmek, ihtiyacı sorgulamak önemli. Özellikle tekstil atığı da gezegenin çok büyük sorunlarından biri. Gıda tüketimini azaltmak için çok güzel projeler var. ‘Fazla’ isimli girişim, fazla gıda atığını yeniden kullanmak üzerine çalışmalar yapıyor. Kurumların yemekhanelerinde tabakta ne kaldıysa bir kamera aracılığıyla o tabakları görüntülüyor ve bir rapor çıkarıyor. Bu sorunları biz fark ettikçe beraberinde AR-GE fırsatlarını, girişimcilik fırsatları geliyor. Atıkları ayrıştırma konusunda da öncelikle çocukları buna alıştırmak önemli. Burada kritik olan, en azından gıda atığını, dönüştürülebilen atıkların içine atmamak. Gıda atığından hayvanlar için mama üreten birtakım fabrikalar var. Bazı restoranlar kurdukları fabrikalarda atıklar hayvan maması ve gübreye dönüşüyor. Sonra müşterilerine bunları ücretsiz dağıtıyor. Çok güzel bir sosyal etki örneği."



"110 sivil toplum kuruluşu için koşarak bağış topluyoruz"


Kendi sosyal girişim projesi olan Adım Adım’dan bahseden Prof. Dr. Erhart, "Her biri farklı proje geliştiren yaklaşık 110 sivil toplum kuruluşu için koşarak bağış topluyoruz. İzmir’den de katılım yüksek. İhtiyaç Haritası’nın da sonradan ortağı oldum. İhtiyaç sahipleri ihtiyaçlarını sisteme giriyor. Yardım yapmak isteyen kişi onu sistemden buluyor ve bulunduğu ildeki bir tedarikçiden yardımı gönderiyor. Bu yerel kalkınmaya da destek, karbon ayak izini de mümkün olduğunca aza indirmeye çalışıyor. Üniversitelerde kapalı devre ihtiyaç haritaları yaptık. Öğrenciler ihtiyaçlarını bildiriyor, akademisyenler, çalışanlar onlara yardım ediyor" şeklinde konuştu.



"Sizi en çok rahatsız eden sorundan başlayın"


Herkesin sosyal sorumluluk projelerine bir yerden başlayabileceğini hatırlatan Prof. Dr. Erhart, "Gezegen için bir sürü sorun var. Sizi en çok rahatsız eden sorundan başlayın. Sonra hangi yöntemin sizin için uygun olduğunu düşünün. Gönüllülük mü, bağış mı, sosyal girişim mi? Sonra da kim ne yapmış diye bakarak güç birliğiyle başlayın. Ben böyle güzel projeler yapan sosyal girişimcileri gördükçe geleceğe daha pozitif, daha olumlu bakıyorum" diye konuştu.



Prof. Dr. Itır Erhart: "Gezegeni korumak bizim elimizde"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da Hz. Mevlana 752. Vuslat Yıldönümünde anıldı Muğla’da Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 752. yıldönümü dolayısıyla ’Şeb-i Arus’ programı düzenlendi. Muğla’da faaliyet gösteren Konya Karamanlılar Derneği’nin organizasyonuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma töreninde protokol üyeleri ve sayıda vatandaş bir araya geldi. Gecede, Mevlana’nın öğretileri ve insanlığa mirası üzerine önemli vurgular yapıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Konya Karamanlılar Derneği Başkanı Erol Kütahyalı, Mevlana’nın sadece söz söyleyen değil, söylediklerini bizzat hayatına tatbik eden bir şahsiyet olduğunu vurguladı. Kütahyalı konuşmasında, "İnsan, bildiği için değil, bildiğini yaşadığı zaman insandır. Hz. Mevlana’nın asırlardır gönüllerde diri kalmasının asıl sebebi budur. O, sadece süslü sözler söyleyen biri değil, öğütlerini bizzat yaşayan bir kişi olduğu için hala aramızdadır. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki asırlarda da hoşgörü timsali Hz. Mevlana’yı anmaya ve onun felsefesini içimizde yaşatmaya devam edeceğiz" dedi. Törene katılan Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan ise Mevlana’nın evrensel değerlerine dikkat çekti. Soykan, Mevlana’nın 1207 yılında Belh şehrinde doğup 17 Aralık 1273’te Konya’da vuslata erdiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Mevlana’nın insan anlayışının temelinde; nefsini arındırarak ilahi aşka ulaşmak vardır. Bu yolun temel taşları aşk, sabır, tevazu ve hoşgörüdür. Bu özellikler o dönemde olduğu gibi bugün de toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir. Bu felsefeyi ve Hz. Mevlana’nın ruhunu yaşatan bu güzel geceyi organize eden Konya Karamanlılar Derneği Başkanı’na ve üyelerine teşekkür ediyorum." Konuşmaların ardından programın finalinde gerçekleştirilen ve manevi atmosferin doruğa çıktığı semazen gösterisi, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle izlendi.