GÜNDEM - 30 Ekim 2024 Çarşamba 10:26

Prof. Dr. Fevzi Çakmak: “Bu coğrafyada 100 yıldır sağlanan sükûnetten rahatsız olanlar var”

A
A
A
Prof. Dr. Fevzi Çakmak: “Bu coğrafyada 100 yıldır sağlanan sükûnetten rahatsız olanlar var”

Ege Üniversitesinde geleneksel olarak düzenlenen “Cumhuriyet ve Atatürk Günleri’’ etkinlikleri kapsamında düzenlenen konferansta konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fevzi Çakmak, “Cumhuriyet, dedenin torununu gördüğü bir düzen getirdi. Bu coğrafyaya 100 yıldır sükûnet geldi ama bundan rahatsız olanlar ve bu sükûneti bozmak isteyenler var. Bu bitmiyor, bitmeyecek. ‘Tarih, tekerrürden ibarettir’ diyoruz ve maalesef biz, o tekerrürün hep acı tarafıyla karşı karşıya kalıyoruz.’’ dedi.


EÜ Eğitim Fakültesi tarafından “Atatürk- Cumhuriyet- Bilim” konulu konferans düzenlendi. Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fevzi Çakmak’ın konuşmacı olarak yer aldığı konferansa; Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Ferda Beytekin’in yanı sıra akademisyenler ve öğrenciler katıldı.


Prof. Dr. Fevzi Çakmak, konuşmasına TUSAŞ’ta gerçekleşen terör saldırısında şehit olan vatandaşları anarak başladı. Prof. Dr. Çakmak, “Cumhuriyet, dedenin torununu gördüğü bir düzen getirdi. Bu coğrafya sükûnet içinde yaşamadı. Yüzyıllar boyunca sükûnet yoktu. Buraya 100 yıldır sükûnet geldi ama bu sükûnetten rahatsız olanlar ve bu sükûneti bozmak isteyenler var. Bu bitmiyor, bitmeyecek. ‘Tarih, tekerrürden ibarettir’ diyoruz ve maalesef biz, o tekerrürün hep acı tarafıyla karşı karşıya kalıyoruz.’’ dedi.


Mustafa Kemal Atatürk’ün öğretmenlere verdiği kıymeti dile getiren Prof. Dr. Çakmak, “Henüz savaşın bitmediği, Yunan ordusunun Kütahya-Eskişehir Muharebesi’ni kazandığı bir atmosferde Maarif Kongresi’ni düzenlemesinden anlayabileceğimiz üzere Atatürk, öğretmenlere büyük kıymet verirdi. Böyle bir atmosfer içerisinde Maarif Kongresi’ni topladı, yeni kuracakları devletin planlarını birlikte yaptı. Mustafa Kemal Atatürk, bu iradeyi geçmişten aldığı güçle oluşturdu. Çünkü çok tarih okuduğundan toplumun nasıl bir refleks gösterebileceğini öngörüyordu.’’ diye konuştu.



“Kadın-erkek, hayatın her alanında eşit olmalı”


Eğitimde eşitliğin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Çakmak, “Eğitimde eşitlik, karma eğitim sistemi önemli kavramlar. Siz, muasır medeniyetler seviyesine ulaştırmak istediğiniz bir milleti topal olarak hiçbir yere götüremezsiniz. Kadın-erkek, hayatın her alanında eşit şekilde gidecek. Mesela Atatürk, eşi Latife Hanım’ı gittiği her yere götürüyor. Kadının yeri, eşinin yanıdır diyor. Sonra Atatürk’ü gören herkes, eşini yanına almaya başlıyor ve fotoğraflar çektiriyorlar.” dedi.


Eğitimci adaylarına seslenen Prof. Dr. Çakmak, “Mustafa Kemal Atatürk; 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktığında neler yaptıklarını, hangi savaşları kazandıklarını 1927 yılında Nutuk’ta kaleme alıyor ve ‘Ey Türk Gençliği!’ diye başladığı ‘Gençliğe Hitabesi’ ile bitiriyor. Sizlere düşen görev; o zamanda yaşanan sıkıntıları aşmak için ortaya konulan çözüm yollarının neler olduğunu öğrenmek, ‘Bunları bu kadar yokluk içinde yapanlar bunu başarmışlarsa biz bu kadar varlık içinde bunu neden başaramıyoruz?’ diye düşünmektir. Çünkü sizin de çocuklarınız olacak ve onlara, bunları anlatmak boynunuzun borcu olacak.’’ diye konuştu.


Konferans sonunda Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Ferda Beytekin tarafından Prof. Dr. Fevzi Çakmak’a “Teşekkür Plaketi” takdim edildi.



Prof. Dr. Fevzi Çakmak: “Bu coğrafyada 100 yıldır sağlanan sükûnetten rahatsız olanlar var”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Kuraklığın vurduğu Ula Göleti kurumak üzere Muğla’nın önemli piknik, yürüyüş ve bisiklet alanlarından birisi olan, çevresi çam ormanları ile kaplı Ula Göleti’nin su seviyesi son yılların en düşük seviyesine ulaştı. Gölette yer yer adacıklar oluşurken, göletin son durumu dron kamerası ile görüntülendi. Muğla’nın Ula ilçesi sınırları içinde yer alan, günübirlik piknik alanı olarak yaz kış vatandaşların büyük rağbet gösterdiği Ula Göleti’nde, kurak geçen bir yaz sezonu ve Eylül-Ekim aylarında yağış düşmemesi nedeniyle su seviyesi önemli ölçüde düştü. İlçe merkezine 5 kilometre uzaklıkta ve çam ormanları ile çevrili alanda bulunan göletteki su seviyesinin gölet dipsavak seviyesine ulaşması nedeniyle su üstü bisikletler ve yüzer iskeleler tamamen toprak üstünde kaldı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Kaynakları Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, bölgede ciddi bir kuraklığın söz konusu olduğunu belirterek, "Ortalama sıcaklıklarda dünya genelinde endüstri öncesi 1850-1900 dönemine göre 1.6 derecelik bir artış yaşanmıştı. 1 Ekim itibarıyla başlayan 2025 su yılında da benzer etkiler ile karşı karşıya kalmayı bekliyoruz. Dünya genelinde özellikle kıtaların orta kesimlerine ve kıyı kesimlerine doğru iklimsel ekstremlerin etkilerini yaşayarak görüyoruz. Ülkemizde de yaz aylarındaki ekstrem sıcaklıklar sonucu kıyılarımızda 30 derecenin üzerinde deniz suyu sıcaklıkları ile karşı karşıyaydık. Bunların etkisi olarak bu bölgede özellikle Güneybatı Akdeniz bölgesinde şu an için ciddi bir kuraklık etkisi söz konusu. Son birkaç aydır bu bölge ciddi bir yağış almadı. İki aydır tek damla yağış düşmedi desek yeridir. Bulunduğumuz bu coğrafyadaki barajların birçoğu kurumuş durumda ya da kuruma eğiliminde. Özellikle Bodrum Mumcular ve Milas Geyik Barajı’nda su kalmamıştı. Bulunduğumuz gölet ise Ula Göleti. Ula Göleti küçük bir gölet olmasına rağmen bu bölgedeki kuraklığın en önemli göstergelerinden biri. Su seviyesi dip seviyede. Seyir terasları, iskelelerin tamamı tabana oturmuş durumda" dedi.
İstanbul Dünya Hızlı Okuma ve Hafıza Şampiyonası bu yıl Türkiye’de Dünya çapında büyük ilgi gören Dünya Hızlı Okuma ve Hafıza Şampiyonası’nın 33.’sü bu yıl Türkiye’de gerçekleşecek. Geçen yıl 28 ülkenin katılımıyla Polonya’da yapılan şampiyonada çocuk kategorisinde Türkiye birinci olmuştu. Dünya Hızlı Okuma ve Hafıza Şampiyonası’nın Türkiye sorumlusu, Mehmet Taşhanlıgil, “Türkiye’de de gençlerimizin hem akademik başarılarını hem de sosyal gelişimlerini ileriye taşımayı amaçlıyoruz” dedi. Dünya çapında büyük ilgi gören Dünya Hızlı Okuma ve Hafıza Şampiyonası’nın 33.’sü bu yıl Türkiye’de gerçekleşiyor. Geçen yıl Polonya’da yapılan şampiyonada 28 ülkeden katılımcının arasından çocuk kategorisinde ülkemizden Zümra Evren birinci olurken, bu yıl 35 ülkeden 200’den fazla yarışmacı farklı kategorilerde rekabet edecek. Yetişkin, genç ve çocuk kategorilerinde düzenlenecek olan yarışma, bu alandaki yetenekleri bir kez daha gözler önüne serecek. 4-8 Aralık tarihlerinde Ataköy Uluslararası Gençlik Merkezi’nde düzenlenecek olan yarışma, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın destekleriyle hayata geçiyor. 4 Aralık’ta açılış töreni ile başlayacak olan etkinlik, 5-7 Aralık tarihlerinde 10 disiplinden oluşan hafıza yarışmaları ile devam edecek. 7 Aralık’ta ise Zihin Haritaları ve Hızlı Okuma şampiyonaları yapılacak. 8 Aralık Pazar günü ödül töreni ile sona erecek olan etkinlik, dünya çapında büyük isimleri ağırlayacak. Etkinliğin konuşmacıları arasında Grandmaster Raymond Keene ve Marek Kasperski gibi uluslararası alanda tanınan profesörler ve uzmanlar yer alacak. Dünya genelinde büyük ilgi gören bu şampiyona, hafıza ve hızlı okuma alanındaki yeteneklerin sergilendiği en prestijli organizasyonlardan biri olarak kabul ediliyor. Türkiye’den de okulların ve bireysel katılımcıların, öğrencilerine farklı bir deneyim kazandırmak isteyen kurumların da iddialı bir şekilde yer aldığı bu yarışma, geniş bir katılım yelpazesi sunuyor. Mehmet Taşhanlıgil, Dünya Hızlı Okuma ve Hafıza Şampiyonası’nın Türkiye sorumlusu olarak, bu prestijli organizasyonu Türkiye’ye getirmekten büyük gurur duyduğunu ifade ederek, “Bu şampiyona sadece bireysel başarıların değil, aynı zamanda okuma ve hafızanın toplumsal gelişim üzerindeki etkilerinin bir kez daha altını çizen önemli bir platformdur. Türkiye olarak, eğitimde ve kişisel gelişimde okuma ve hafıza yeteneklerinin stratejik öneminin farkındayız. Dünyadaki en gelişmiş ülkeler arasında yer alan Finlandiya, Kanada ve Japonya gibi ülkeler, eğitim sistemlerinde okuma becerilerine özel önem vermekte ve öğrencilerin analitik düşünme, problem çözme yeteneklerini artırarak okuma anlama oranlarında üst sıralarda yer almaktadır” dedi. “Türkiye’de de gençlerimizin hem akademik başarılarını hem de sosyal gelişimlerini ileriye taşımayı amaçlıyoruz” Taşhanlıgil, “Birçok gelişmiş ülkede yapılan analizler ve raporlar, okuma alışkanlıklarının sadece bireylerin bilgi düzeyini artırmakla kalmayıp aynı zamanda toplumların genel refahına da katkı sağladığını göstermektedir. Örneğin, OECD’nin PISA verilerine göre, en yüksek okuma anlama seviyesine sahip ülkeler Finlandiya, Kanada ve Estonya gibi gelişmiş ülkeler olup, öğrencilerin okuma becerileriyle eleştirel düşünme ve problem çözme yetenekleri arasında güçlü bir bağ kurulmuştur. Bu ülkelerde, gençlerin yaklaşık yüzde 90’ı yüksek okuma ve anlama seviyelerine ulaşmıştır. Buna karşılık, Türkiye’de de okuma anlama becerileri gelişmekte. Bu şampiyona gibi uluslararası organizasyonlarla daha fazla farkındalık oluşturmayı ve bu oranları artırmayı hedefliyoruz. Eğitimdeki bu farkı kapatarak, Türkiye’de de gençlerimizin hem akademik başarılarını hem de sosyal gelişimlerini ileriye taşımayı amaçlıyoruz” diye konuştu. “Yetişkin kategorilerinde de şampiyon çıkaracağımız konusunda iddialıyız” Yetişkin kategorisinde şampiyon çıkaracakları konusunda iddialı olduğunu belirten Mehmet Taşhanlıgil, “Güçlü bir hafıza ve etkili okuma becerileri, bireylerin sadece akademik hayatında değil, aynı zamanda günlük yaşamda da daha verimli olmalarını sağlar. Araştırmalar, okuma anlama seviyesinin yüksek olduğu toplumlarda inovasyon, bilimsel gelişim ve kültürel zenginliklerin de arttığını gösteriyor. Türkiye olarak, bu şampiyona ile hafıza ve okuma konusunda gençlerimize rehberlik ederek, onların uluslararası arenada başarılı olmalarını ve bu alandaki potansiyellerini ortaya koymalarını hedefliyoruz. Ülkemizden geçen yıl çocuk kategorisinde şampiyon çıkardık, bu yıl genç ve yetişkin kategorilerinde de şampiyon çıkaracağımız konusunda iddialıyız” dedi.