GÜNDEM - 08 Aralık 2024 Pazar 10:08

Modern keçeyle dünyaya açıldı

A
A
A
Modern keçeyle dünyaya açıldı

İzmir’in Tire ilçesinde yaşayan keçe ustası Arif Cön; mesleğini modernleştirdi, geliştirdi, tasarladı ve sadece yurt içine değil tüm dünyaya satışlar yapmayı başardı. Kaybolmaya yüz tutan mesleklerin mutlaka yeniliği yakalaması gerektiğini ifade eden 3. kuşak keçe ustası Cön, “Farklı şeyler ürettiğinizde meslekler devam ediyor ve insanlar buna ilgi duyuyor. Dokunmak lazım, formatlamak lazım, modern hale getirmek lazım, zamana ayak uydurmak lazım” dedi.


Tire ilçesinde yaşayan 3. kuşak keçe ustası Arif Cön, 1924 yılında dedesinin başlattığı ve babasının devraldığı keçecilik mesleğini devam ettiriyor. Koyun yününden yapılan keçelere hayat veren Cön, artık keçeciliği eski yöntemlerle değil yeni yöntemlerle yapıyor. Kaybolmaya yüz tutan mesleği modernleştirerek zamana ayak uyduran Arif Cön, dede yadigarı atölyesinde; şal, atkı, fular, yelek, panço, ceket, çanta gibi ürünleri imal ediyor.



Tire’nin keçeleri; Amerika, Kanada, Almanya gibi ülkelere de ulaşıyor


El emeği göz nuru ürünleri atölyede özenle yapan Arif Cön ve ekibi, ürüne göre yünleri özenle yerleştiriyor, sabunlu su ile hafif ıslatıp makine yardımıyla sıkıştırıyor. Makineden çıkan ve kumaşa kilitlenen keçeler, daha sonrada terzilere gönderiliyor, doğal boyalarla süslenerek rengarenk ürünler olarak piyasaya gidiyor.


Modern keçeciliğin temsilcisi Arif Cön, ürünlerini internetten de satışa sunarken, Tire’nin keçeleri sadece yurt içine değil; Amerika, Kanada, Almanya gibi ülkelere de ulaşıyor. Keçecilikte modernleşme sayesinde ayakta kaldıklarını anlatan Arif Cön, “Bütün el sanatlarında yeni bir şey denemek çok zordur ve kendi dükkanımız olmasaydı bu gelişim olmazdı. Ben birinin yanında çırak olsaydım, bu gelişime ayak uyduramazdım. Dokunmak lazım, formatlamak lazım, modern hale getirmek lazım, zamana ayak uydurmak lazım; ama bunu o 80 yaşındaki, 75 yaşındaki ustadan beklemek de ayıp oluyor. Onun yanına bir genç oturtabilirsek o sayede onu şekillendirebiliriz” dedi.



“Eskiden bu bedenle, dizle ve ayakla yapılıyordu. Şuan makineyle yapıyoruz”


Cön, “Biz farkında olmadan; bize ait olan, bizim kültürümüz olan, bizi biz yapan değerleri taşıyan bu insan hazineleri teker teker eksiliyor. Bu da bizim için trajik bir durum” diye konuştu.


Sıkıştırılma işleminin eskiden beden yardımıyla yapıldığını ifade eden Cön, “Koyun yününün sıkıştırılmış haline keçe deniyor. Bu sıkıştırma işleminde bir fark var; eskiden bu bedenle, dizle ve ayakla yapılıyordu. Şuan makineyle yapıyoruz” şeklinde ifadelerine yer verdi.


Modern keçe yöntemini anlatan keçe ustası Arif Cön, “Altına bir kat yün koyuyoruz. Daha sonra üzerine ipeği açıp, ipeğin üzerine; tekrar yün koyuyor, sabunlu su veriyor, katlıyor ve sıkıştırıyoruz. Bu şekilde alttaki yünün kumaştan geçip, üstteki yünü tutmasını sağlıyoruz. Tek bir seferde dövmek yetmiyor; tekrar yönünü çevirip, tekrar dövüyorsunuz. Sonrasında; yıkayıp, ütülüyoruz ve müşteriye hazır hale getiriyoruz. Kimyasal kesinlikle yok içerisinde. İlk çağlardan beri kullanılan bir malzeme keçe ve dünyadaki ilk tekstil malzemesidir. Boya işleminde de biz kök boyası kullanırız; kanserojen içermeyen, Avrupa Birliği belgeli boyalar kullanıyoruz ki yurt dışında takılmasın” ifadelerine yer verdi.



"Farklı şeyler ürettiğinizde meslekler devam ediyor"


Cön, şöyle devam etti:


“Farklı şeyler ürettiğinizde meslekler devam ediyor ve insanlar buna ilgi duyuyor. Bizim hep müşterimiz doğallıktan yana. Bu nedenle her ülkeye satışımız var; yurt içine, Amerika’ya, Kanada’ya yolluyoruz, Almanya var. Yurt dışına da gittik, fuarlara da katıldık ve bunlar bizim tanıtımızda büyük rol oynadı. Diğer mesleklerde de çabalandığında, o mesleği de kurtarabilirsiniz. Yeter ki öyle bir gayretimiz olsun ve bunu yapacak genç ekibimiz olsun.”



Modern keçeyle dünyaya açıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Yenişehir Belediyesinin yılbaşı etkinliklerinde sanat, eğlence ve müzik bir arada olacak Mersin’in merkez ilçe Yenişehir Belediyesi, yeni yıl öncesinde düzenleyeceği ’Yılbaşı Festivali’ ile vatandaşlara sanat, eğlence ve müzik dolu bir hafta sonu yaşatacak. Yenişehir Belediyesi ve Saya Park AVM iş birliği ile yapılacak olan ’Yılbaşı Festivali’, 28 Aralık Cumartesi günü, Yenişehir Belediyesi Kişisel Gelişim Merkezi (KİGEM) tarafından gerçekleştirilecek ’zumba’ gösterisiyle başlayacak. Saat 15.00’te sahne alacak bu enerji dolu etkinlik, katılımcılara hareket ve eğlence dolu anlar yaşatacak. Zumba gösterisinin ardından saat 16.00’da Latin ve caz danslarının büyüleyici performansları izleyicilerle buluşacak. Festivalin ilk günü, saat 20.00’de sahne alacak Grup Sound Rock’un sevilen şarkılarıyla coşkulu bir şekilde sona erecek. 29 Aralık Pazar günü, festival sanat dolu bir bale gösterisiyle başlayacak. Yenişehir Belediyesi KİGEM kursiyerleri, balenin zarafeti ve estetiğini sahneye taşıyarak izleyicilere görsel bir şölen sunacak. Saat 15.00’te çocuklar için özel olarak hazırlanan Yenişehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun ’Masal Gezginleri’ adlı tiyatro oyunu sahnelenecek. Bu keyifli gösteri, minik izleyicilerin yeni yıl coşkusunu artıracak. Festivalin kapanışı ise saat 17.00’de Yenişehir Belediyesi Nevit Kodallı Polifonik Korosunun çok sesli müzik performansı ile yapılacak. Koro, klasik ve modern eserlerden oluşan repertuvarıyla izleyicilere unutulmaz bir müzik deneyimi sunacak. Tüm vatandaşları davet eden Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, “Festivalimizle sanatın, müziğin ve dansın birleştirici gücünü hep birlikte yaşayacağız. Yeni yıl coşkusunu paylaşmak ve bir araya gelmek için herkesi etkinliklerimize bekliyoruz” dedi.
Antalya Falezden düşen şahıs ile aracı denizden ve karadan 6 ekiple aranıyor Antalya’da falezler aşağıya düşen araç ve içerisinde bulunan şahsı arama çalışmaları aracın yerini tespit etmek için getirilen mıknatıs yardımıyla devam ediyor. İl Emniyet Müdürü İlker Arslan olay yerine gelerek aileye çalışmalar hakkında bilgi verdi. Dün akşam saat 19.30 sıralarında Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Şirinyalı Mahallesi Eski Lara Caddesi’nden bulunan Mobil Halk Plajı yakınlarında meydana gelen olayla 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bir aracın süratli bir şekilde falezlerden denize uçtuğu ihbarı üzerine, olay yerinde itfaiye, polis, AFAD, Sahil Güvenlik ve sağlık ekiplerinin de katılımıyla çalışmalar sürüyor. Dün akşam yapılan aramalarda aracın plakasının da bulundu tampona ulaşılırken, aracın bulunmasına yönelik çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Arama çalışmaları sürüyor Dalgalar arasından çıkartılan 34 CHK 531 plakalı parçanın yapılan plaka sorgulamasında araçtaki şahsın Engin Ş. (27) olabileceği üzerinde duruluyor. Dalgıçların su altında görüşün kısıtlı olması nedeniyle arama çalışmalarında zorlandıkları öğrenilirken özel mıknatıs ile su altındaki arama çalışmaları sürüyor. Engin Ş.’nin ailesi ve yakınlarının olay yerindeki endişeli bekleyişi sürerken Antalya İl Emniyet Müdürü İlker Arslan bölgeye gelerek çalışmalar hakkında aileyi bilgilendirdi. Arslan, dün akşam ihbarın gelmesinin ardından olaya kısa sürede müdahale edildiğini belirterek, “İlk müdahale sırasında iki gündür Antalya’da ’turuncu kod’lu bir hava muhalefeti söz konusu, sert hava şartları ile karşı karşıyayız. Dün akşam yapılan aramalarda aracın plakasının tespiti ve parçalara ulaşılabildi. Hava şartlarının müsaade etmemesi, dalga ve deniz altındaki görüş mesafesinin bulunmamasından dolayı kontrollü olarak arama çalışmalarına devam ediyoruz. Sabah saatlerinden itibaren çalışmalarımızı daha da arttırdık” dedi. "Bugün sonuçlandırmak istiyoruz" İtfaiye, Jandarma ve Sahil Güvenlik ile JAK dalgıçlarının da desteği ile çalışmaları daha yoğunlaştırdıklarını belirten Antalya İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, “Gün ışığından faydalanarak çalışmaları gün içerisinde sonuçlandırmayı düşünüyoruz. Deniz altındaki çalışma ile alakalı tüm teknik unsurlar 6 ekip halinde çalışıyoruz. Hem denizde botlar ve dalgıçlar hem de karadan dalgıçların müdahalesi ile çift taraflı bir çalışma yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.
Nevşehir 7 yaşından beri yaban hayatını kayıt altına alıyor Nevşehir’de yaşayan 14 yaşındaki Osman Yekta Bilgili 7 yıldır boş zamanlarında ormanlık alanlara giderek yaban hayatını fotokapan ile kayıt altına alıyor. İlk defa 7 Yaşında babası ile gittiği kamptan etkilenerek yaban hayatını araştırmaya başlayan Osman Yekta Bilgili yurdun çeşitli bölgelerindeki dağlık ve ormanlık alanlara kurduğu fotokapanlar ile yaban hayatını kayıt altına alıyor. Babası ile birlikte Nevşehir’in Gülşehir ilçesine bağlı bin 680 rakımlı Hırka dağına çıkan Bilgili, önce hayvanların ayak izlerini takip ederek, geçiş güzergahlarını belirliyor. Daha sonra hayvanların yoğun geçtikleri bir noktada bulunan ağaca fotokapan yerleştirerek hayvanları kayıt altına alıyor. Ayda bir gün dağa çıkan Bilgili fotokapandan elde ettiği görüntüleri kaydediyor. Osman Yekta Bilgili yaptığı açıklamada “Bu merak ilk olarak 7-8 yıl önce babam ile gittiğim Karabük kampında başladı. Karabük’teki ormanlardan çok etkilendim. Daha sonra yaban hayatını ve ormanları araştırmaya başladım. Daha sonra yaban hayatını görüntülemek için fotokapanlar alarak doğal yaşama kurdum. Bu güne kadar çok ilginç görüntüler elde ettim. Nevşehir’de de genellikle yaban domuzu, kurt tilki, yaban tavşanı, keklik ve şahin gibi hayvanları görüntüledim” şeklinde konuştu. Üniversite de Yaban Hayatı ve Ekolojisi bölümünü okumak istediğini söyleyen Bilgili, yaban hayatının ekolojinin büyük bir kısmını oluşturduğunu da sözlerine ekledi.