ASAYİŞ - 18 Ekim 2024 Cuma 19:49

İzmir’de evinde yalnız yaşayan kadın bıçaklanmış halde ölü bulundu

A
A
A
İzmir’de evinde yalnız yaşayan kadın bıçaklanmış halde ölü bulundu

İzmir’in Buca ilçesinde evinde yalnız yaşayan kadın bıçaklanmış halde ölü bulundu. Olayla ilgili soruşturma başlatılırken şüpheli veya şüphelileri aramak için çalışma başlatıldı.


Olay bugün Dumlupınar Mahallesi 89 sokakta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir apartmanın 3’üncü katında yaşayan Fidan Çakır’dan (28) haber alamayan yakınları durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. Ihbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edilirken, çilingir yardımıyla Çakır’ın yaşadığı dairenin kapısı açıldı. Eve giren ekipler Fidan Çakır’ın çürümeye yüz tutmuş cesedini gördü.


Hayatını kaybeden Fidan Çakır’ın cansız bedenini inceleyen sağlık ekipleri Çakır’ın yaklaşık bir hafta önce hayatını kaybettiğini belirledi. Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekipleri dairede inceleme yaparken, Çakır’ın cenazesi savcı tarafından yapılan incelemenin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.


Şüpheli veya şüpheliler aranıyor


Öte yandan yapılan incelemede vücudunda kesi izleri olduğu belirlenen Fidan Çakır’ın ölümüyle ilgili şüpheli veya şüphelileri arama çalışmaları başlatıldı.


Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yelkenci Tekstil işçileri hak mücadelesi için bir arada Silivri’deki Yelkenci Tekstil çalışanları, fabrika önünde sendika hakları için bir araya geldi. Yelkenci Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. çalışanları, anayasal hakları olan sendikalaşma özgürlüğünü savunmak ve işverenin baskıcı tutumuna karşı durmak için Öz İplik İş Sendikası’nın desteğiyle bir araya geldi. Fabrika önünde düzenlenen basın açıklamasına Öz İplik İş Sendikası Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bayır, Başkan Yardımcısı Samet Ceylan, HAK-İŞ’e bağlı diğer sendikaların temsilcileri, çevre illerden gelen sendika üyeleri ve çok sayıda işçi ile basın mensubu katıldı. “Sendikal haklarımız engellenemez” sloganları yükseldi Eylem sırasında işçiler, “sendika hakkımız engellenemez”, “yelkenci işçisi yalnız değildir”, “yaşasın onurlu mücadelemiz” sloganları atarak sendikalaşma haklarına saygı gösterilmesi çağrısında bulundu. Etkinlikte halaylar çekilerek birlik ve dayanışma mesajı verildi. İşçiler, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve anayasal haklarına saygı duyulmasını talep etti. “Her türlü ihlal ve haksızlıklar takibimiz altındadır” Basın açıklamasında konuşan Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bayır, "Bugün Yelkenci Tekstil işçilerinin sendikalaşma mücadelesi için buradayız. Yelkenci Tekstil yöneticilerinin anayasayı ihlal etme sebebiyle buradayız. Baskılara, zulme, hukuk tanımaz tavra itiraz etmek için buradayız. İstanbul Silivri’de faaliyet gösteren Yelkenci Tekstil çalışanları yaklaşık 2 ay kadar önce sendikamıza üye olmuşlardır. İşçilerin sendikamıza üye olmasıyla işveren ve işveren vekilleri tarafından işçilere baskı yapılmıştır. İşçilerin anayasal sendikal hak ve özgürlüklerini engellemiştir. Sendikaya üye olan 3 işçi arkadaşımız işten çıkarılmıştır. Fabrika önüne gelen sendika temsilcilerine hakaretler yağdırmıştır. Bakın, açıkça söylüyoruz; biz bu işin peşini bırakmayız. Emekçi yalnız değildir. Arkasında koskocaman Öz İplik İş ve milyonlarca emekçi var. Bütün bu hukuksuzlukların tek tek hesabını hukuk önünde verilecektir. Yok saydığı hukuk kendini onlara gösterecektir. Sendikamız hukuk önünde hesap soracaktır. Her bir işçi Öz İplik İş ailesinin öz evladıdır. Milyonlarca emekçi de kardeşimizdir. Yelkenci Tekstil işvereni, işveren vekilleri aklını başına alsın. Yelkenci Tekstil’deki hak ihlalleri, hukuksuzluk konusunda Öz İplik İş gerekli yasal süreci başlatmıştır. Bundan sonra da yapılan her türlü ihlal ve haksızlıklar takibimiz altındadır. Ne emekçiler, ne de Türkiye sahipsiz değildir. Sendikalaşmak hakkı ile ilgili de şunları söylemek istiyorum; sendikaya üye olmak ve üyelikten ayrılmak anayasal haktır. Sendikalaşmayı engellemek suçtur. Akıl almaz bir durumla karşı karşıyayız. Emeğe ve emekçiye hakaret etmek nedir? Kış günü emekçileri tazminatsız işten çıkarmak nedir? Yasaları hukuku çiğnemek nedir? Devleti kandırmak nedir? Anlaşılan Yelkenci Tekstil işvereni derin bir bilinçsizlik içerisindedir. Öz İplik İş olarak bu işin takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.
Ankara 21. Ankara Kitap Fuarı başladı Bu yıl 21’incisi düzenlenen Ankara Kitap Fuarı, 400’e yakın yayınevi ve 800’ün üstünde yazarı kitapseverlerle buluşturacak. 21. Ankara Kitap Fuarı, ATO Congresium’da başladı. Kültürel psikiyatri eğitimi alanındaki çalışmalarıyla bilinen Prof. Dr. Kemal Sayar’ın onur konuğu olarak katıldığı fuarda Azerbaycan Büyükelçiliğine bağlı Azerbaycan Kültür Merkezi halk dansları topluluğu bir gösteri yaptı. Fuarda Azerbaycanlı opera sanatçısı Fidan Huseynova da yer aldı. Prof. Dr. Kemal Sayar, kitabın insanı anlamak için ayna görevi yaptığını belirterek, “Kitap, zihin evrenimizi, gönül evrenimizi genişleten bir şey. İnsanı anlamak için kendimizi anlamak için başvuracağımız adeta bir ayna. Okuyan insan bildiği ezberleri unutur dünyayı yeni yeni biçimlerle görmeye başlar kendine bu organında olduğu gibi meydan okuma cesaretini gösterir. Dünyadaki bildik ezberlere meydan okuma cesaretini gösterir. Böylece kendi zihinsel evrini genişlettiği gibi dünyadaki tanışların, akrabaların da sayısını artırır. Size yüz yıl önce yazılmış bir romanı okurken, diyelim ki, Sen Petersburg’ün tanrı sokaklarına uzanırsınız, o insanların hayal dünyalarına ortak olursunuz, onlar gibi olmanın neye benzediğini anlarsınız. Dünyadaki empati devriminin, merhamet devriminin temel saç ayağını kitapların oluşturduğu dile getirilir” dedi. “Kitap kötülüğe meydan okuma cesareti verir” Sayar, ‘Tom Amcanın Kulübesi’ kitabından da örnekler vererek, “Yani mesela Amerika Birleşik Devletleri’nde köleliğe son veren yasalar, Tom Amcanın Kulübesi adlı küçücük bir kitap sayesinde olmuştur. Tom amcanın kulübesi kitabını okuyan beyazlar o zamana kadar acı çeken Afrikalı Amerikalıları veya işte daha tercih edilmeyen ifadeyle zencilerin problemini anlamışlardır. Bizim yakınımızda meğerse bu kadar büyük acı çeken insanlar varmış demişlerdir. O zaman kitle iletişim araçları yaygın olmadığı için ancak bir romanla haberdar olabilmişlerdir. Dolayısıyla aslında iyi kitaplar okumak bizi iyi insanlar da yapar. Kötülüğe meydan okuma cesareti verir. Bildiğimiz ezberleri ve baskı mekanizmalarını sorgulama cesareti verir. Bildiğimiz ezberleri ve baskı mekanizmalarını sorgulama cesareti verir. İyi insan olmanın yolu iyi okur olmaktan da geçer. Dolayısıyla her kitap fuarı ruhlarımız için, zihinlerimiz için, dimağlarımız için bir ziyafettir” ifadelerini kullandı. “Aradığım kitapları rahatlıkla bulabiliyorum” Fuarı ziyaret eden Nihal Sariç, istediği kitapları bulduğunu söyleyerek, “Genellikle kendi dönemime ait yeni yakın dönemdeki kitapları tercih ediyorum. Akıcı olmasına özellikle de önem veriyorum. Aradığım kitapları rahatlıkla bulabiliyorum” şeklinde konuştu.