SAĞLIK - 15 Ekim 2024 Salı 09:39

İzmir Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Gökalp’ten bir yıl raporu

A
A
A
İzmir Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Gökalp’ten bir yıl raporu

İzmir Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Orhan Gökalp, hastanenin hizmete girmesinin birini yılında, sayısal verileri açıkladı. Başhekim Gökalp, bugüne kadar 2 buçuk milyondan fazla insan ayaktan tedavi hizmeti aldığını açıkladı.



İzmir Şehir Hastanesinin hizmete girmesinin birinci yılı geride kalırken, hastanenin başhekimi Prof. Dr. Orhan Gökalp, önemli değerlendirmelerde bulundu. Basın mensuplarıyla gerçekleşen toplantıda, bir yıldaki sayısal verileri açıklayan Gökalp, hastanede bir yılda 2 buçuk milyondan fazla hastanın ayakta, 300 binin acil servisten, 100 bin kişinin de yatarak tedavi gördüğünü dile getirdi.



Bir yıl raporu


Basın mensuplarına açıklama yapan İzmir Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Orhan Gökalp, sayısal verileri açıkladı. Gökalp, "Türkiye’nin en büyük 4’üncü şehir hastanesi özelliğindeyiz. 2 bin 60 yatak kapasitesine sahibiz. Hastanemiz açıldığı ilk günden itibaren bölgenin öncü hastanesi konumuna gelmiştir. Hastanemizde bugüne kadar 2 buçuk milyondan fazla insan ayaktan tedavi hizmeti almıştır. Bunun yaklaşık 300 bini acil servisten oldu. Bunun dışında 100 binden fazla hastamız da yatarak tedavi gördü. 350 yoğun bakım yatağına sahibiz. Buna bağlı olarak da 20 bine yakın hastamızı yoğun bakımda tedavi ettik. Hastanemizde yaklaşık 100 bin ameliyat gerçekleşti. Bunların pek çoğu ABC grubu dediğimiz özellikli ameliyatlar grubundadır. Organ nakli konusunda kalp nakli dışında diğer organ nakilleriyle ilgili elimizde ruhsatlarımız mevcuttur; 40 hastamıza da organ nakli gerçekleştirdik. Yanık ünitemiz de oldukça kapsamlı bir şekilde hizmet vermektedir. Bunun dışında psikiyatri alanında hem açık hem de kapalı psikiyatrlarımız var. Hem çocuklara hem de yetişkin hastalara hizmet vermekteyiz. Yaklaşık 100 yataklı bir psikiyatri servisimiz mevcut. Onkoloji alanında da hastanemiz çok ileri seviyede. Hem tedavisinde hem tanısında bugün dünyadaki tüm hastanelerde olan imkanlar bizim hastanemizde de mevcuttur" açıklamasında bulundu.



"Hastanın bütün işlemleri bu hastanede yapılabilmektedir"


Prof. Dr. Gökalp, "Hastanemizde yaklaşık 8 bin 500 personel çalışmakta; bunun 6 bini de kamu personelidir. Tüm Ege Bölgesi ve ülkenin değişik yerlerinden sevk alarak tedavilerini gerçekleştirebiliyoruz. Bir başka özelliğimiz de, neredeyse hiç bir hasta bu hastane kapısından içeri girdikten sonra yapılmayan bir işlemden dolayı başka bir hastaneye sevk olmamıştır. Hastanın bütün işlemleri bu hastanede yapılabilmektedir" diye konuştu.



İzmir Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Gökalp’ten bir yıl raporu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Dışı güzel içi keder kedi ırkı: Scottish SAMSUN (İHA) – Türkiye’de de birçok kişi tarafından sahiplenilen, Hollanda’da sahiplenmesi yasaklanan doğuştan eklem rahatsızlıkları olan "Scottish" ırkı kedilerin bakımı ve tedavisi oldukça zorlu bir süreç gerektiriyor. Hollanda hükümeti, genetik manipülasyon sonucu sağlık sorunları yaşayan Scottish ırkı kedi için dikkat çeken bir düzenleme yaptı. Scottish fold kedilerinin sahiplenilmesi yasaklandı. Scottishler, karakteristik kırık kulakları nedeniyle eklem ve kıkırdak sorunlarıyla karşı karşıya kaldığından bu durum, kedilerin hayat kalitesini düşürürken sahiplerini de olumsuz etkiliyor. Özellikle kediyle arasında bağ kuran çocuklar, kedilerin acı çekerek ölmesinden duyduğu üzüntüyü uzun süre atlatamıyor. Türkiye’de de birçok kişi tarafından sahiplenilen Scottish ırkı kediler, benzer sağlık sorunlarını yaşıyor. “Bu ırklar genetik hasta" Çocukları için kedi sahiplenen ailelerin Scottish ırkını almaması gerektiğini ifade eden ve yıllardır Scottish besleyen Teoman Özkalaycı, “Bu kedilerin doğuştan eklem problemleri mevcut. Bu hastalık kedilerde ya çok şiddetli ya da orta şiddetli geçiyor. Bu kedilerin üremesine izin verilmemesi gerekiyor. Sahiplenmeyenler de Scottish ırkını almasınlar. Bu ırklar genetik hasta. Ben yıllardır Scottish ırkı kedi bakıyorum. Türkiye’de ise insanlar genelde bu kedileri çocukları için sahipleniyorlar. Bu kedilerin ölüm oranı yüksek olduğundan çocuklar, mutlu olacakken travma yaşıyorlar. Benim sahiplendiğim Scottish kedisi tansiyon hastası. Aynı zamanda kalp problemleri de var. Her gün birçok ilaç kullanmak zorunda kalıyor” dedi. “Scottish ırkı kedilerin sahiplenilmesini önermiyorum” Günün büyük bir kısmını kedinin bakımlarıyla geçirdiğini dile getiren Özkalaycı, “Bakımı zor ve maliyeti yüksek bu kedilerin üretilip, sahiplenilmemesi gerektiğini düşünüyorum. 2 ayda bir rutin aşıları oluyor. 2 ayda bir iç-dış parazit aşıları var. Her yıl kuduz ve diğer aşıları var. Eklem ağrılarını azaltan destek tedavi için kullanılan ilaçları da var. Bu tedaviler oldukça maliyetli. Ayrıca veteriner muayene ücretleri de oldukça pahalı. Bence bu hayvanları sahiplenmek aileleri hem psikolojik hem de maddi yönden olumsuz etkiliyor. Birçok ülkede de yasaklanan Scottish ırkı kedilerin sahiplenilmesini önermiyorum” diye konuştu. İskoçya türü Scottish ırkı kedilerin, kulaklarının kırılmasına neden olan genetik mutasyon nedeniyle eklem ve kıkırdak sorunları yaşamaya çok yatkın olduğu, kedilerin genetik bozukluğunun onların gereksiz yere acı çekmesine yol açtığı da uzmanlar tarafından belirtiliyor.