SPOR - 19 Nisan 2025 Cumartesi 23:12

İsmail Köybaşı: "Belki de kariyerimin en güzel golünü attım"

A
A
A
İsmail Köybaşı: "Belki de kariyerimin en güzel golünü attım"

Göztepe’nin sol bek oyuncusu İsmail Köybaşı, Beşiktaş maçının ardından yaptığı açıklamada, "Kariyerimin en güzel gollerinden, belki de en güzellerinden birini attım. Beşiktaş’a denk geldi. Beşiktaş’a attığım ilk gol değil. Her attığım golden sonra da saygımı gösterdim" diye konuştu.

Trendyol Süper Lig ekiplerinden Göztepe, 32. hafta mücadelesinde Beşiktaş ile Gürsel Aksel Stadyumu’nda karşı karşıya geldi. Zorlu müsabaka iki takımın karşılıklı golleriyle 1-1 sonuçlandı. Göztepe’nin golünü atan İsmail Köybaşı, karşılaşma sonrasında açıklamalarda bulundu. İlk yarıyı Beşiktaş’ın daha iyi oynadığını ikinci yarı ise kendilerinin oyuna hakim olduğunu aktaran Köybaşı, "Özellikle golden sonra çok baskılı oynamaya başladık. İkinci, hatta üçüncü golü de atabilirdik ama rakip buna müsaade etmedi. Gerçekten çok güzel bir maç oldu. Her iki taraf da elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı. İzleyenlere keyifli bir maç izlettirdiğimizi düşünüyorum. Süper Lig’e çıktığımız bu sezonda hedeflerimizden biri, iyi ki Göztepe’nin maçı var dedirtmekti. Bence bunu başardığımızı düşünüyorum. Stadın ambiyansı, ortam ve oyunun her anına olan ilgi bunu gösteriyor. Taraftarımız bize ve Türkiye’ye bunu gösteriyor" dedi.

"Belki de kariyerimin en güzel golünü attım"

Golü hakkında konuşan Köybaşı "Kariyerimin en güzel gollerinden, belki de en güzellerinden birini attım. Beşiktaş’a denk geldi. Beşiktaş’a attığım ilk gol değil. Her attığım golden sonra da saygımı gösterdim. Ekmeğini yediğim, hele ki beni çocukluktan alıp bir yerlere getiren bir kulübe asla saygısızlık yapmam. Beni tanıyanlar bunu çok iyi bilir. Sosyal medyada yankı bulmuş. Saygım sonsuzdur" diye konuştu.

"Emin adımlarla ilerliyoruz"

Göztepe’nin kısa, orta ve uzun vadeli hedefleri olan bir camia olduğunu dile getiren Köybaşı, "Biz bu yolda emin adımlarla ilerliyoruz. Elbette şanssızlıklar da oldu. Bu dalgalanmalara şanssızlıkları da eklemek gerekiyor. Ama bu zaten bir yol. Bu yolda böyle şeyler yaşanacak. Aslında bu yaşananlar tüm camiayı birbirine daha çok bağlamalı, güçlendirmeli ve ders çıkarılmalı. Belki bu sene, belki önümüzdeki senelerde olabilir. Bu benim burada üçüncü senem. İlk sene çıkamadık ama ikinci senede dolu dolu çıktık. Bunları es geçmemek, kıymet bilmek gerekiyor. Her anın keyfini çıkarmak gerekiyor. Biz Göztepe’yiz, büyük bir camiayız. Değerlerine önem veren, kültürüne sahip çıkan, efsanelerini her zaman saygıyla anan; her branşta bir araya gelmiş özel bir kulübüz. Böyle dalgalanmalar elbette olacak ama biz güçlüyüz" şeklinde konuştu.

Kariyerinin gidişatı hakkında konuşan Köybaşı, sözlerini şöyle noktaladı:

"Fiziksel ve mental olarak kendimi iyi hissediyorum. Ama karar mercii biz değiliz. Uzun vadeli hedeflerimden biri futbola hizmet etmek. Ancak şu an için kısa vadede anın keyfini çıkarmak ve tamamen önümüzdeki maça konsantre olmak istiyorum."

Ali İhsan Çiftçi - Hasan İnce

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.