ASAYİŞ - 10 Şubat 2025 Pazartesi 17:22

Hakan Şükür’e tazminat kazandıran hakimler hakkında HSK’ya ihraç talebi

A
A
A
Hakan Şükür’e tazminat kazandıran hakimler hakkında HSK’ya ihraç talebi

Toplumsal Adalet ve Yardımlaşma Derneği (TAYDER) Başkanı Muhammet Gömük, FETÖ firarisi Hakan Şükür’e tazminat davası kazandırdıkları gerekçesiyle, "Terörizmin Finansmanın Önlenmesi Hakkındaki Kanunu"na dayanarak, tespit ettikleri bir hakim ve tespit edilecek Asliye Hukuk Mahkemesi hakimleri hakkında soruşturma ve kovuşturma açılmasına, soruşturma aşamasında tedbiren açığa alınmalarına, haklarında ihraç kararı verilmesi talebiyle Hakimler Savcılar Kuruluna (HSK) dilekçe sundu.

Fetulahçı Terör Örgütü ile Sivil Mücadele Platformu, resmi adıyla Toplumsal Adalet ve Yardımlaşma Derneğinin (TAYDER) Başkanı Muhammet Gömük, FETÖ firarisi Hakan Şükür’e tazminat davası kazandıran bir hakimin HSK’da bulunduğunu öne sürdü. FETÖ ile mücadelede şu ana kadar 12 kitap çıkaran Gömük, avukatı Burak Bekiroğlu aracılığıyla HSK’ya sunduğu dilekçede, tespit edilen bir hakim ile tespit edilecek Asliye Hukuk Mahkemesi hakimlerinin, 6415 sayılı kanunun 2. ve 3713 sayılı kanunun mülga 8/2. ihlal yoluyla 5237 sayılı TCK 220/7 ve 257. maddeleri gereğince suç işledikleri ifade edildi. Bu gerekçe ile haklarında soruşturma ve kovuşturma açılmasına, soruşturma aşamasında tedbiren açığa alınmalarına, haklarında ihraç kararı verilmesi talep edildi.

Suça ilişkin dilekçeden detaylar

Söz konusu dilekçede şu ifadelere yer verildi: "HSK sistemlerinden sorgulama yapmak suretiyle firari Hakan Şükür’ün açmış olduğu davaların görüldüğü mahkemelerin tespitiyle, lehine hüküm tesis etmek suretiyle 6415 sayılı Terörizmin Finansmanın Önlenmesi Hakkındaki Kanunun 2. ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu mülga 8/2. maddelerini ihlal yoluyla hüküm tesis ederek, FETÖ firarisi şahsın yargı üzerinden yasaya aykırı gelir elde etmesini sağlayan ve bu ihlalleri yargı görevleri üzerinden gerçekleştirerek suçu meşru zemine oturtmak suretiyle, ilgili sevk maddelerini ihlal eden hakimlerin isimlerinin tespit edilmesine, tespit edilecek hakimler hakkında 6415SK - 3713SK - 5237 Sayılı TCK 220/7 ve 257. maddeleri gereğince soruşturma ve kovuşturma açılmasına, soruşturma aşamasında tedbiren açığa alınmalarına, haklarında ihraç kararı verilmesini içeren taleptir. Türkiye Cumhuriyeti devletine ve milletine yönelik darbe girişiminde bulunan, TBMM’yi ortadan kaldırmaya teşebbüs eden, hükümetin görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs eden eylemleri gerçekleştiren FETÖ Silahlı Terör Örgütüne, örgüt mensuplarına veya bu suçlardan yargılanmaktan kurtulmak için firari olanlara yönelik her ne suretle olursa olsun maddi yardım yapmak, buna zemin hazırlamak veya aracılık etmek 6415 Sayılı Terörizmin Finansının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanununa ve 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununa muhalefet etmektir. Bu ihlali yapan kişilerin meslek, mevki, makam veya pozisyonlarının hiçbir önemi olmadığı gibi, gerçekleştirmiş oldukları görev üzerinden bu suçu meşru zemine oturtmak suretiyle işleyenlerin ağırlaştırılmış sevk maddeleriyle yargılanmaları da esastır. Bu minvalde yukarıda adı yazılı şikayetli hakim ve tespit edilecek diğer kişiler, yapmış oldukları hakimlik görevini kötüye kullanarak, FETÖ firarisi Hakan Şükür’ün vatandaşlarımıza açmış olduğu tazminat davalarını ilgili maddeler gereğince ‘terörizmin finansının önlenmesi ve diğer kanunlardaki maddelerin ihlaline neden olacağı gerekçesiyle’ reddetmeleri gerekirken, talebi kabul etmişler ve bu vesileyle firari şahısın maddi menfaat temin etmesine yani şikayete konu yasa maddelerinin ihlaline neden olmuşlardır" denildi.

"Ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmaz"

5237 Sayılı Yasanın 4. Maddesi’nin açık olduğunu belirten dilekçede şöyle devam etti: "Kanunun bağlayıcılığı Madde 4- (1) Ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmaz. Vatandaşlarımıza dahi bu madde gereğince muamele yapılırken, yerel mahkemeler, Bölge Adliye Mahkemeleri veya Yargıtay Ceza Dairelerinin dahi ince bir hatta tartıştıkları hususları sanki vatandaşlarımızın bilmesi gerektiği sonucundan hareketle haklarında yargılamalar yapılırken, hakimlik görevi ifa eden profesyonellerin, kanunu bilmemeleri veya gözden kaçamayacak hususları sanki gözden kaçmış gibi, diğer kanun maddelerini açık ihlal ederek ve bu yolla suç işlenmesini kolaylaştıracak kararlar vererek ihlalde bulunmalarının kabul edilmesi mümkün değildir.

Bu bağlamda tespit edilecek mahkemelerin karar vericileri, vermiş oldukları kararlarla esasen firari FETÖ şüphelisine mali kaynak sağlamaktadırlar. Bu hassas ve ince çizgideki değerlendirmenin hatalı yapılması, kritik ve vahim sonuçların ortaya çıkmasına neden olacaktır. Diğer bir yandan FETÖ firarilerinin yabancı ülkelerden çıkartmış oldukları ve konsoloslukça onaylanmamış vekaletler üzerinden, kaçmış oldukları Türk yargısını tünel olarak kullanıp okyanus ötesinden verdikleri talimatla yapılan şikayet ve açılan davaların esasen tek taraflı olarak vatandaşlarımız aleyhinde yürüdüğünü, vatandaşlarımızın ise onlar hakkında şikayette bulunduklarında veya dava açtıklarında, şahısların kaçak olmalarından kaynaklı yargılamanın sürüncemede kaldığını ve yürümediğini, bu nedenle adaletin terazisinin tek taraflı bir duruma geldiğini ve dengelerin bozulduğunu da hatırlatırım. Bu firarilerin kaçmış oldukları Türk yargısını vatandaşlarımıza silah olarak kullanmaları da müsaade edilmemelidir. Bahsi geçen şikayetli ve tespit edilecek diğer hakimler, vatandaşlarımıza okyanus ötesinden darbe vurulmasına neden oldukları gibi yukarıda bahsetmiş olduğumuz ihlalleri de gerçekleştirmektedirler"

’Terörizmin Finansmanını Önlenmesi Hakkındaki Kanun’un ihlali

Dilekçenin sonunda şu ifadelere yer verildi: "6415 sayılı Terörizmin Finansmanını Önlenmesi Hakkındaki Kanunun 2. ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu mülga 8/2. maddesi ihlal edilmek suretiyle, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu 220/2 ve 257. Maddelerinde yazılı suçların açıkça işlendiği, bu vesileyle mahkemeler eliyle firari şahısın gelir elde etmesine neden olunduğu, hakkında Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yakalama emri bulunan, diğer yandan İçişleri Bakanlığının sayfasında terörden aranan şahıslar listesinde adı-kişi kartı ve fotoğrafı aleni şekilde yayınlanan, kişi lehine hükmedilen tazminatlar neticesinde, adı geçen firari Hakan Şükür’e yasaya aykırı olarak meşru yöntemle gelir gitmesine neden olan ve milli güvenliğimizi ilgilendiren yasaların ilgili amir hükümlerini ihlal eden yargı mensupları hakkında soruşturma açılarak ivedilikle gereği yapmalıdır. HSK sistemlerinden sorgulama yapmak suretiyle firari Hakan Şükür’ün açmış olduğu davaların görüldüğü mahkemelerin tespitiyle, lehine hüküm tesis etmek suretiyle 6415 sayılı Terörizmin Finansmanın Önlenmesi Hakkındaki Kanunun 2. ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu mülga 8/2. Maddelerini ihlal ederek, FETÖ firarisi şahsın yargı üzerinden yasaya aykırı gelir elde etmesini sağlayan ve bu ihlalleri yargı görevleri üzerinden gerçekleştirerek suçu meşru zemine oturtmak suretiyle ilgili sevk maddelerini ihlal eden hakimlerin isimlerinin tespit edilmesine, şikayetli hakim ve tespit edilecek diğer hakimler hakkında 6415SK - 3713SK - 5237 Sayılı TCK 220/7 ve 257. maddeleri gereğince soruşturma ve kovuşturma açılmasına, soruşturma aşamasında tedbiren açığa alınmalarına, haklarında ihraç kararı verilmesini arz ve talep ederim."

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.