EKONOMİ - 16 Ekim 2024 Çarşamba 10:51

EİB’den tarım ürünleri ihracatı 7,5 milyar doları aştı

A
A
A
EİB’den tarım ürünleri ihracatı 7,5 milyar doları aştı

Türkiye’de tarım ürünleri ihracatının lideri Ege İhracatçı Birlikleri’nin son 1 yıllık dönemde yaptığı tarım ürünleri ihracatı 15 Ekim 2024 tarihinde yüzde 3,2’lik artışla 7 milyar 298 milyon dolardan 7 milyar 532 milyon dolara ulaştı ve tarihinde ilk kez 7,5 milyar doları aştı.


Tarım sektörü Türkiye’nin yıllık ihracatından yüzde 15,7 pay alırken, Ege İhracatçı Birlikleri’nin son 1 yıllık dönemde yaptığı 18 milyar 245 milyon dolarlık ihracatın yüzde 41’ini tarım sektörü gerçekleştirdi.


Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki 7 tarım birliğinin 5 tanesi son 1 yıllık dönemde ihracatını artırmayı başarırken, Ege Tütün İhracatçıları Birliği’nin ihracatı yatay bir seyir izledi. İhracatta kan kaybeden tek birlik geçtiğimiz yıl ihracat kısıtlamalarıyla boğuşan Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği oldu.



Su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü liderliğini sürdürdü


Ege Bölgesi’nden yapılan tarım ürünleri ihracatında son 1 yılda ihracatını yüzde 4’lük artışla 1 milyar 591 milyon dolardan 1 milyar 658 milyon dolara çıkaran Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği, EİB bünyesinde tarım ürünleri ihracatındaki liderliğini sürdürdü.


Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği geçtiğimiz 1 yılda ihracatını yüzde 17’lik artışla 912 milyon dolardan 1 milyar 69 milyon dolara çıkarırken, hem tarihinde ilk kez 1 milyar doları geçme mutluluğu yaşadı, hem de EİB bünyesinde ihracat artış rekortmeni olmayı başardı.


İhracatını yüzde 3’lük artışla 1 milyar 322 milyon dolardan 1 milyar 356 milyon dolara taşıyan Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, Ege Bölgesi’nde bitkisel ürün ihracatındaki liderliğini korurken tarım sektörleri arasında ikinci sıradaki yerini sağlamlaştırdı.


Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği ihracatını yüzde 6,5 artırarak 1 milyar 59 milyon dolara ilerletirken, EİB çatısı altında 1 milyar doları geçen tarım birlikleri arasında yerini aldı.


Türkiye’deki tüm tütün ve tütün mamulleri ihracatçılarını çatısı altında buluşturan Ege Tütün İhracatçıları Birliği’nin yıllık ihracatı yatay bir seyir izledi ve 903 milyon dolar şeklinde kayıtlara geçti.


Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği 847 milyon dolarlık ihracatı hanesine yazdırırken, son 1 yıllık dönemde dökme ve varilli zeytinyağı ihracatındaki kısıtlamalar nedeniyle zorlu bir yıl geçiren Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği’nin ihracatı 730 milyon dolardan 602 milyon dolara geriledi. 2024/25 sezonuna girerken ihracatta kısıtlamalardan kurtulan EZZİB yüksek bir rekoltenin beklendiği 2024/25 sezonunda ihracattaki kayıplarını kapatmayı ve ihracatta başarılı bir sürece girmeyi bekliyor.



Eskinazi: “Kısıtlamalar olmasa 8 milyar dolara ulaşırdık”


Ege Bölgesi’nin ihracatta güçlü olduğu zeytinyağı, kümes etleri sektörlerindeki kısıtlamaların tarım sektöründe ihracat artış hızında kan kaybettirdiğini dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Tarım sektöründe ihracatı üreticilerimizin ve ürünlerimizin sigortası olarak gören bir anlayışla hareket etmemiz gerektiğini sürekli dillendiriyoruz. Bu kısıtlamalar olmasaydı zengin ürün yelpazesiyle ülkemizin en verimli topraklarına ev sahipliği yapan Ege Bölgesi’nin tarım ürünleri ihracat tutarı 8 milyar doların üzerinde gerçekleşirdi. 2025 yılında hedefimiz tarım ürünleri ihracatında 8 milyar doları geçmek olacak. Milli katılım organizasyonu yapacağımız gıda fuarları tarım sektöründeki URGE ve TURQUALITY projelerimiz bu hedefe bizleri ulaştıracak” diye konuştu.



Uçak: “Tarıma dayalı ihtisas OSB’lerle 10 milyar dolar ihracata ulaşacağız”


Ege İhracatçı Birlikleri’nden yapılan tarım ürünleri ihracatında bitkisel ürünlerin payının 5 milyar 21 milyon dolara ulaştığını paylaşan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Ege Bölgesi’nde kurulma çalışmaları hızla devam eden 5 tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgesiyle 2028 yılı sonunda tarım ürünleri ihracatında 10 milyar dolara ulaşacaklarının altını çizdi.



Işık: “Sürdürülebilirlik adımları ve iş birliği başarıyı kalıcı hale getirdi”


Ege Bölgesi’nin tarım ürünleri ihracatında yakaladığı başarının altında sürdürülebilirlik eksenli üretim yapmasının yattığına temas eden Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, tarım ürünleri ihracatındaki başarının kalıcı olması için ihracatçılar, üniversiteler, üreticiler, kamu kurumları, kontrol kuruluşları, araştırma enstitüleri ve zincirin tüm halkalarıyla güçlü bir iletişim halinde olduklarını, bu güçlü bağların başarıyı getirdiğini vurguladı.



EİB’den tarım ürünleri ihracatı 7,5 milyar doları aştı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana İSŞ Vakfı T500 Master Turnuvası sona erdi Adana’da düzenlenen ‘İpek Soylu Şemin Vakfı ATDSK T500 Master Turnuvası’ sona erdi. İpek Soylu Şemin Vakfı’nın sponsorluğunda, Adana Tenis Dağ ve Su Sporları Kulübü’nün ev sahipliğinde düzenlenen ‘T500 Masters Turnuvası’ Adana’da sporseverlere tenis dolu 10 gün yaşattı. Toplam 300 bin TL para ödülünün dağıtıldığı turnuvada Adana, Ankara, Aksaray, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bartın, Batman, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kayseri, Kilis, Kocaeli, Konya, Malatya, Mardin, Mersin, Muğla, Nevşehir, Niğde, Osmaniye, Sakarya, Samsun, Sivas ve Van’dan 550 tenisçi kıyasıya mücadele etti. Turnuvanın son günü yapılan final maçları sonrası gerçekleşen kupa töreninde derece alan tenisçilere Adana’ya özgü yapılan, tarihi Büyük Saat Kulesi simgeli kupanın yanı sıra para ödülleri ve hediyeler dağıtıldı. Şampiyon ve finalistlere kupa ve ödülleri İpek Soylu Şemin ve turnuva sponsorları tarafından verildi. Törende konuşan İSŞ Vakfı Kurucusu İpek Soylu Şemin, ATDSK Başkanı Ali Refah Keskin ve sponsorlara teşekkür ederek, “Bize kapıları açan Ali Refah Keskin başkanımıza çok teşekkür ederim. İlk olan bir şeye destek olmak zordur. Çünkü referans yoktur. Adana’daki bu turnuva önümüzdeki çalışmalarımızda bizim için çok güzel referans olacak. O yüzden bizlerle bu yolu yürümeyi tercih eden tüm sponsorlarımıza teşekkür ediyoruz. Seneye çok daha güzel bir havada turnuvamızı gerçekleştireceğiz. Katılan, ödül alan tüm sporcularımızı tebrik ediyorum” dedi.
Ankara Keçiören’de "Şiddetle Mücadele Etmekten Korkma" konulu seminer düzenlendi Keçiören Belediyesi, kadına yönelik şiddete karşı "Şiddetle Mücadele Etmekten Korkma" konulu seminer düzenledi. Seminerde TED Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Deniz Okay, kadına yönelik şiddetin psikolojik etkilerini ve bu durumun kadınların yaşamındaki yansımalarını anlattı. Avukat Sevilay Uğurlu ise kadına şiddetin hukuki boyutlarını, mevcut yasaları ve kadınların haklarını koruma yolları konusunda katılımcıları bilgilendirdi. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemi ve kadınların toplumdaki statüsünün güçlendirilmesi gerektiğinin vurgulandığı seminerde, özellikle aile içi şiddetin önlenmesinde büyük önem taşıyan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun detaylı bir şekilde ele alındı. Bunun yanı sıra KADES (Kadına Acil Destek) uygulamasının tanıtımı, şiddet uygulayana yönelik önleyici ve koruyucu tedbir kararlarının uygulanma süreci ve şiddet mağdurlarının başvurabileceği kurumlar anlatıldı. "Kadına yönelik şiddetin karşısında dimdik duracağız" Açılış konuşmasını yapan Keçiören Belediye Başkan Vekili Tolga Turgut, kadına yönelik şiddetin sadece bir bireyin değil bütün toplumun sorunu olduğunu vurgulayarak, "Keçiören Belediyesi olarak şiddete maruz kalan kadınların her zaman yanındayız. Bilinsin ki haklı mücadelelerinde tüm kadınların yanında olacak, onların güvenliği için elimizden geleni yapacağız. Belediye Başkanımız Dr. Mesut Özarslan’ın da her fırsatta söylediği gibi kadına yönelik şiddetin karşısında dimdik duracağız" dedi. "Kadınsız bir toplum özgürleşemez" Kadına şiddet konusunu ele alıyor olmaktan büyük bir mahcubiyet duyduğunu belirten Keçiören Belediye Başkan Yardımcısı Emir Can Tunç, "Her yıl yüzlerce kadınımız şiddete maruz kalıyor, sokaklarda taciz ediliyor, cinsel saldırılara maruz kalıyor, uğradığı şiddetin neticesinde hayatlarını kaybediyor" dedi. Konuşmasına Mustafa Kemal Atatürk’ün ’Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye lâyıksın’ sözünü hatırlatarak devam eden Tunç, "Kadınsız bir toplum özgürleşemez, kadınsız bir toplum aydınlanamaz, cahilliğin kör karanlığından kendini kurtaramaz" dedi. Başkan Tunç, kısa süre içerisinde Karargahtepe Mahallesi’nde bireysel terapi, çift ve aile terapisi, çocuk terapisi alanlarında psikolojik danışmanlık hizmetinin sunulacağı bir Aile Terapi Merkezi açacaklarını da belirtti. "Şiddetle mücadele etmekten korkmayacağız" Kadına şiddeti önlemek için toplumsal dayanışmanın artırılması gerektiğini belirten CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer, "Kadın mücadelesi sadece kadının mücadelesiyle olacak bir şey değil. Toplumda kadını kendi eşiti olarak gören erkeklerin de mücadelesiyle birlikte olabilecek bir mücadeledir. Biz kadınlar olarak bugünkü toplantımızın konu başlığındaki gibi şiddetle mücadele etmekten korkmayacak ve yaşam hakkımızı sonuna kadar savunacağız. Bizler birlik, beraberlik ve dayanışma içinde olduğumuz müddetçe kimse bizi yıkamayacak, kimse bizi katledemeyecektir" dedi. Geniş bir katılımla gerçekleşen toplantının sonunda katılımcılar, uzmanlara merak ettikleri soruları yönelterek, kadına şiddeti önlemeye yönelik neler yapılabileceğine dair görüşlerini paylaştı. Belediye meclis salonunda gerçekleştirilen toplantıya CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer, CHP Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Figen Gündoğdu, CHP Keçiören İlçe Kadın Kolları Başkanı Firdevs Soy, Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan’ı temsilen Başkan Vekili Tolga Turgut, Belediye Başkan Yardımcıları Emir Can Tunç ve Selçuk Karadağ, meclis üyeleri, muhtarlar, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.
Bursa 1500 yıllık batık bazilikanın gizemi gün yüzüne çıkıyor Amerika Arkeoloji Enstitüsü tarafından 2014 yılında ‘Dünyadaki En Önemli 10 Arkeolojik Keşif’ arasında gösterilen İznik Gölü içindeki 1500 yıllık batık bazilikanın gizemli tarihi, Fransız yönetmen Pascal Guerin’in çektiği ‘İznik, Batık Gizem’ adlı belgeselle Bursalılarla buluştu. Büyük İskender’in kumandanlarından Antigonius Monophthalmos tarafından M.Ö. 316’da kurulan, Bitinya, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetinin izlerini bugün bile hala belirgin olarak taşıyan Bursa’nın İznik ilçesinde 2014 yılında keşfedilen göl içindeki batık bazilika, tüm dünyanın ilgisini çekmeye devam ediyor. Fransız yönetmen Pascal Guerin tarafından çekilen uluslararası ödüllü ‘İznik, Batık Gizem (İznik, The Sunken Enigma)’ adlı belgeselin gösterimi, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Uludağ Üniversitesi’nin katkılarıyla Gökdere Vadisi Şehir Kütüphanesi Üftade Salonu’nda gerçekleştirildi. Belgesel gösterimine Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı Güney Özkılınç, Bursa Uludağ Üniversitesi Arkeloloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin, Fransız jeolog Prof. Dr. Julia de Sigoyer ile arkeoloji ve tarih severler katıldı. “2025 yılında, Birinci Konsil’in 1700’üncü yılı kutlanacak” Aynı zamanda İznik Gölü Bazilikal Kilise Kazı Başkanı olan Prof. Dr. Mustafa Şahin, gösterim öncesinde yaptığı konuşmada 2014 yılında çekilen hava fotoğrafları sayesinde keşfedilen bazilikanın dünya çapında ses getiren bir keşif olduğunu ve Hristiyan dünyası için büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti. Kilisenin tahminlerinden çok daha önemli bir yer olduğunu belirten Şahin, “Elde ettiğimiz veriler, Hristiyanlar için çok önemli olan Birinci Konsil’in bu alanda toplanmış olabileceğini ortaya koydu. Bu konsil, M.S. 325 yılında Büyük Konstantin’in girişimleriyle İznik’te toplandı ve Hristiyanlığın temel ilkeleri kabul edildi. Bu ilkeler arasında Hazreti İsa’nın Tanrı’nın oğlu olduğu ve Paskalya bayramının zamanı gibi önemli kararlar vardı. Birinci Konsil, Hristiyanlığın tüm mezhepleri tarafından kabul edilen önemli bir toplantıdır. 2025 yılında, Birinci Konsil’in 1700’üncü yılı kutlanacak ve Batı dünyasında bu tür tarihi yıllar oldukça önemsenir. Yaptığımız kazılar sonucunda, bazilikanın 390 yılından sonraki bir tarihte inşa edildiğini ve 1065 yılındaki büyük depremle yıkıldığını tespit ettik. Bazilikanın, Birinci Konsil’in toplandığı yer olmamakla birlikte konsilin bu alanda toplanmış olma ihtimaline dayanarak burada inşa edilmiş olduğunu düşünüyoruz" dedi. “İznik’te büyük bir deprem olma ihtimali var” Arkeologların bazilikanın neden su altında olduğunu ve nasıl bir olayla çökmüş olduğunu sıkça sorduğunu söyleyen Fransız jeolog Prof. Dr. Julia de Sigoyer ise “İznik’te meydana gelen depremler hakkında bilgi sahibi olmayı ve hangi depremin bazilikanın yıkılmasına neden olduğunu ortaya çıkarmayı amaçlıyoruz. Sismik hareketler konusunda önemli keşifler yaptık. Bazilikanın 1065 yılında yaşanan büyük bir deprem sonucu yıkılmış olduğunu keşfettik. Ayrıca 1065 yılından bu yana İznik ve çevresinde büyük bir depremin yaşanmadığını keşfettik. Verilere göre, her 900 ila 1000 yıl arasında büyük bir deprem yaşanıyor. 1065 yılındaki depremi göz önünde alırsak yakın zamanda İznik’te büyük bir deprem olma ihtimali var. İznik Gölü’nde aktif bir fay hattı keşfettik. Bu fay hattı, bölgede gelecekte bir deprem olabileceğinin habercisi olarak karşımıza çıkıyor” dedi. Belgesel gösteriminin ardından program, soru cevap bölümüyle sona erdi.