EKONOMİ - 22 Ekim 2024 Salı 10:57

Egeli iş insanlarına Hong Kong ticaret olanakları anlatıldı

A
A
A
Egeli iş insanlarına Hong Kong ticaret olanakları anlatıldı

Ticaretin gün geçtikçe daha da küresel bir ortama dönüşmesi, şirketler için dijital dönüşümün önem kazanması gibi faktörlerle, iş süreçlerini optimize etmek ve iş ortaklıklarıyla etkileşimi geliştirmeye hayati önem veren EGİAD Ege Genç İş İnsanları Derneği, yenilikçi çözümler sunabilmek ve yeni bağlantılara imkân tanımak adına gözünü uzak doğuya çevirdi. HKTDC-Hong Kong Ticaret ve Geliştirme Konseyi Türkiye temsilcisi Perran Ersu ile iş dünyasını biraraya getiren EGİAD, ekonomik ilişkiler, yatırım ve ticaret olanakları üzerinde durdu.


Hong Kong, savunma ve dış ilişkiler alanında Çin Halk Cumhuriyeti’ne bağlı, “Tek Ülke, İki Sistem” anlayışı ile yönetilen, ekonomik açıdan serbest pazar ekonomisi kurallarının dünyada en etkin olarak uygulandığı Özel Yönetim Bölgesi niteliği taşımasıyla dikkat çekiyor. Serbest bölge konumundaki Hong Kong, dünyadaki önemli reeksport merkezlerinden biri olarak kabul edilmekte ve yabancı şirketler için anakara Çin’e açılan bir kapı olarak da görülebilmekte.


KOBİ’ler için iş fırsatları oluşturmak amacıyla uluslararası fuarlar, konferanslar, ticari heyet organizasyonları düzenleyen, Hong Kong ile ticareti teşvik etmek, desteklemek ve geliştirmek amacıyla kurulan ve 13’ü Çin’de olmak üzere dünya çapında 50 ofisi bulunan HKTDC ise, araştırma raporları ve dijital haber kanalları aracılığıyla güncel pazar bilgileri ve ürün bilgileri paylaşmasıyla dikkat çekiyor.


Hızlı ve sorunsuz sistemiyle şirketlerin entegre olabildiği, esnek bir yapıya sahip olan, operasyonel süreçlerinde minimum kesinti ile dijital çözümleri devreye alabilen Hong Kong, şirketlere rekabet avantajı sağlayabilmesiyle de önem kazanıyor.


Bu kapsamda gerçekleşen toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren EGİAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Erkan Karacar, küreselleşen dünyada, ülkeler arası sınırların uluslararası ticaret açısından her geçen gün biraz daha silikleştiğini hatırlattı. Karacar; “İşletmelerin yalnızca yerel pazarlara odaklanması, uzun vadede büyüme ve rekabet gücünü sınırlayan bir engel olarak karşımıza çıkıyor. Artık firmalar için uluslararası pazarlara açılmak, sürdürülebilir büyümenin ve küresel başarı hikâyelerinin en temel unsurlarından biri haline geldi. Küresel pazarlara açılmak, firmalara farklı rekabet dinamikleriyle başa çıkma fırsatı sunuyor. Bu süreç, şirketlerin daha esnek, yenilikçi ve hızlı karar alabilen yapılar geliştirmelerine yardımcı oluyor. Uluslararasılaşma sadece bir büyüme stratejisi değil, aynı zamanda şirketin uzun vadede hayatta kalma güvencesi olarak görülüyor. Firmaların yerel pazarda karşılaştıkları sınırları aşmasının en etkin yolu ihracat ve uluslararasılaşmadır. Ürününüz veya hizmetiniz bir ülkenin sınırlarını aştığında, potansiyel müşteri tabanınız da katlanarak büyümektedir. Bu durum, şirketlerin gelirlerinin artırması ve döviz girdisi elde etmesi anlamına da gelmekte ve gelişmekte olan ülkelerdeki şirketler için kritik bir avantaj sağlamaktadır” dedi.


Uluslararası pazarlarda rekabet etmenin, aynı zamanda şirketleri daha inovatif olmaya zorladığını vurgulayan Karacar, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Farklı kültürlerin, pazar dinamiklerinin ve tüketici beklentilerinin anlaşılması, yeni ürün ve hizmet geliştirme süreçlerini hızlandırır. Dış pazarlara açılan firmalar genellikle daha fazla Ar-Ge yatırımı yapar ve bu da hem kendi ülkelerine hem de dünya ekonomisine katkı sağlar. EGİAD olarak, üyelerimizin ve onların temsil ettiği şirketlerin gelişimine katkı sağlamak amacıyla geniş kapsamlı faaliyetler düzenliyoruz. Üyelerimizin uluslararasılaşması ve dış pazarlara açılması, bu sayede rekabet avantajı ve daha güçlü bir marka imajı yakalamaları, en büyük hedeflerimizden birisidir. Dış pazarlara açılmakta liderlik edecek üyelerimiz, aynı zamanda, şehrimizin ve ülkemizin ekonomik kalkınmasında da önemli katkılar sağlayacaktır. 2023 yılı itibariyle Hong Kong, dünyanın en büyük onuncu ihracatçı ve on birinci ithalatçı ekonomisi konumunda. Hong Kong’un, dünya toplam ithalatı içerisindeki payı %2,6 iken, toplam ihracattaki payı yüzde 2,4’tür.


Dünya coğrafyasında oldukça küçük bir yer kaplamasına rağmen, küresel ekonomide bu kadar önemli bir role sahip Hong Kong’u tanımanın ve buradaki iş fırsatları hakkında bilgi sahibi olmanın üyelerimiz için çok değerli olacağına inanıyoruz.”


Hong Kong Ticaret ve Geliştirme Konseyi Türkiye Temsilcisi Perran Ersu ise, EGİAD üyelerinin uluslararasılaşma kapsamında Hong Kong ile ticari ilişkilere verdiği önemden memnuniyet duyduğunu belirterek, Hong Kong’daki iş, yatırım fırsatları ve teşvikler hakkında detaylı bilgi verdi.



Egeli iş insanlarına Hong Kong ticaret olanakları anlatıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Vodafone’a The Hammers Awards’ta 9 ödül birden Vodafone, Türkiye’deki şirketlerin ekip başarısını ödüllendiren The Hammers Awards’ta 9 ödül birden aldı. Vodafone, ülke genelinde en değerli ekiplerinin belirlendiği The Hammers Awards’ta hem toplumsal hem de kurumsal hayata dokunan projeleriyle 3 altın ve 6 bronz olmak üzere toplam 9 ödül birden aldı. Vodafone’un FreeZone’lu gençler için sunduğu ayrıcalıkların anlatıldığı “FreeZone’da Yaşa Takılanlar” projesi “Genç İletişiminde En İyi Ekip” kategorisinde, Vodafone çalışma kültürünün ve çalışanlara sunulan imkânların tanıtıldığı “Beklenmedik İş Görüşmesi” projesi “Etkileşimde Fark Oluşturanlar” ve “Genç Yetenek İletişimi” kategorilerinde Altın madalya alırken; elektronik atıkların geri dönüşümünü teşvik etmek amacıyla başlatılan “Bu Atıklar Kod Yazıyor” projesi “Sürdürülebilir Dünyayı En İyi Destekleyen Ekip” ve “Geri Dönüşüm ve İsrafla Mücadele Alanında En İyi Ekip” kategorilerinde, gençlere yapay zekâ eğitimleri verilmesinin hedeflendiği “Yapay Zekâ Yıldızları” projesi “Nitelikli Eğitimi ve Gençleri En İyi Destekleyen Ekip” kategorisinde, kadınlara dijital eğitimlerin verildiği “Dijital Benim İşim” projesi “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Alanında En İyi Ekip” kategorisinde, kadına yönelik şiddetle mücadele amacıyla geliştirilen Kırmızı Işık uygulamasının tanıtıldığı “blackeveryday” projesi “Sürdürülebilir Başarı Ekibi” kategorisinde, KOBİ’lere yönelik teknoloji çözümlerinin tanıtıldığı “Vodafone Business ile İşinizi Büyütmek Mümkün” projesi ise “Online Medya Satın Almada En İyi Ekip” kategorisinde Bronz madalya aldı. 22 tonu aşkın e-atık geri dönüştürüldü Vodafone Türkiye Sürdürülebilirlik Ekibi tarafından elektronik atıkların geri dönüşümünü teşvik etmek için 2019’da başlatılan “Bu Atıklar Kod Yazıyor” projesiyle, elektronik atıkların artı değere dönüştürülmesi, böylece hem sosyal hem de çevresel etki oluşturulması hedefleniyor. Proje kapsamında, Vodafone çalışanlarının, iş ortaklarının çalışanlarının ve müşterilerinin evlerinden getirdiği e-atıklar toplanıyor ve bu atıkların geri dönüştürülmesi sağlanıyor. Geri dönüşümden elde edilen ekonomik gelirle de okullara kodlama sınıfı kuruluyor. Bugüne kadar 53 iş ortağının katkısıyla 22 tonu aşkın e-atık geri dönüştürüldü. Farklı illerde açılan 10 kodlama sınıfında 10 bini aşkın çocuğun dijital araçlara erişimi sağlandı. İlk yılda hedef 35 bin öğrenciye ulaşmak Vodafone Vakfı ve Habitat Derneği ortaklığında hayata geçirilen “Yapay Zekâ Yıldızları” projesi kapsamında, 11-14 yaş arası ortaokul ve 14-18 yaş arası lise öğrencilerinin yapay zekâ ile buluşması sağlanacak. Bu öğrenciler, yapay zekâ konusunda çeşitli araçlarla içerik, pilot tasarımlar, prototipler üretebilecek. Genç gönüllüler ve öğretmenlerin yönetiminde gerçekleştirilecek eğitimlerle yapay zekâyı kapsamlı bir şekilde öğrenecek ve kendi projelerini geliştirebilecekler. “Yapay Zekâ Yıldızları” projesinin ilk yılında toplam 35 bin öğrenciye ulaşılması hedefleniyor. 20 ilde 35 bine yakın kadına dijital eğitim verildi Vodafone Vakfı ve Millî Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü iş birliğinde yürütülen “Dijital Benim İşim” projesiyle, kadınların dijital dünyayla tanışması, dijital okuryazarlık becerileri kazanması, sosyal hayatta güçlendirilmesi ve potansiyel dijital iş olanaklarıyla buluşturulması hedefleniyor. Kadınlara 30 saatlik Dijital Okuryazarlık ve 44 saatlik Dijital Pazarlama eğitimlerinin verildiği projede, bugüne kadar 20 ilde 35 bine yakın kadın kursiyere ulaşıldı. Proje kapsamında, deprem felaketinin ardından Adıyaman, Hatay ve Kahramanmaraş’ta özellikle konteyner kentlerde yaşayan kadınlara yönelik olmak üzere bir eğitim içeriği daha hazırlandı. Dijital Dünyaya Giriş Semineri ile 8 bini aşkın kadına hem temel dijital farkındalık eğitimleri verildi, hem de sosyalleşmelerine katkı sunuldu. Kırmızı Işık uygulaması 379 bin kez indirildi Vodafone Vakfı’nın kadına yönelik şiddetle mücadele amacıyla geliştirdiği Kırmızı Işık uygulaması, kadınların şiddete maruz kaldığı anlarda kolluk kuvvetleri ya da yakınlarına kolaylıkla haber verebilmesini sağlıyor. Bu uygulamayla, mağdura yönelik ilk yardımın daha hızlı ve kolay ulaştırılması ve bu sayede önleyici bir etki oluşturulması hedefleniyor. Kırmızı Işık uygulamasında acil durumlarda ulaşılması istenen 3 kişi tek tuşla kaydedilebiliyor. Uygulama, bugüne kadar 379 bin kez indirildi ve aylık ortalama 1.000 aktif kullanıcı sayısına ulaştı. Vodafone’un işveren markası stratejisini ve çalışanlarına sunduğu imkânları tanıtmak amacıyla hazırladığı, “Vodafone’da çalışmak güzel iş” mesajı verilen videoda Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy ile şirketin reklam yüzü Aras Bulut İynemli rol aldı. Video, kamuoyunda ilgi topladı. Vodafone Business’ın KOBİ’ler için sunduğu ve hem maliyet hem de verimlilik avantajları sağladığı Akıllı Fabrika ve Bulut Altyapısı gibi çözümlerin tanıtıldığı proje de ödüle layık görülen çalışmalar arasında yer aldı.
İstanbul Zes Solar ve TBEA Grup’tan iş birliği Türkiye’de yenilenebilir enerji dönüşümünde önde gelen şirketlerden biri olan ZES Solar; TBEA Grup ile imzaladığı distribütörlük anlaşması ile TBEA inverter çözümlerinin Türkiye’deki yetkili distribütörü olduğunu duyurdu. ZES Solar Türkiye’deki projelere üstün teknoloji ve güvenilir ürün sunma hedefiyle ulusal ve uluslararası iş birlikleri kurarak; güneş paneli ve inverter distribütörlüğü alanında portföyünü genişletiyor. Dünya çapında 64 GW üzerinde dizi ve merkezi inverter kurulumu ile önde gelen şirketlerden biri olan TBEA Grup ve ZES arasında imzalanan distribütörlük anlaşması kapsamında güneş enerjisi sektöründe satış ve satış sonrası süreçlere yönelik önemli bir adım atıldı. ZES Solar ve TBEA arasında yapılan bu iş birliğinin güneş enerjisi sektöründe dinamizmin artmasına katkı sağlayacağını ifade eden ZES Solar Genel Müdürü Evren Evcit şunları söyledi: “TBEA gibi dünya çapında güçlü ve inovatif bir partnerle iş birliğine gitmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacak bu ortaklık sayesinde, projelerimizin daha verimli ve sürdürülebilir olmasını sağlayacağız. Küresel iş birliklerini know-how transferi anlamında oldukça kıymetli buluyoruz; ülkemize son teknolojiler ile üretilen ürünleri sunarak sektörel gelişimi desteklemeye devam edeceğiz.” Elektrik üretim, dağıtım, konvansiyonel enerji, yenilenebilir enerji ve malzeme üretimi alanlarında faaliyet gösteren TBEA Grup; Çin’de büyük ölçekli güneş enerjisi inverter tedarikçileri arasında ilk 3’te yer almasının yanı sıra, silikon malzeme alanında da ilk 3’te yer alıyor. Aynı zamanda güneş ve rüzgar projeleri için en büyük bağımsız elektrik üreticilerinden (IPP), geliştiricilerden, EPC yüklenicilerinden ve işletme & bakım (O&M) hizmet sağlayıcılarından biri olan Grup; Çin Xİ’da bulunan 35 GW kapasiteli üretim merkezinde önde gelen üniversiteler ile yürüttüğü bilimsel araştırma ve Ar&Ge süreçleri ile her geçen gün gelişen ileri teknoloji bir üretim hattına sahip. Grup Hindistan Bangalore’da bulunan 5 GW’lık tesisinde ise hem merkezi hem dizi inverter üretimi yaparak global piyasaya ürün sağlıyor. 2025 yılında 60 GW seviyesinde bir büyüme planlayan grup; 2019’dan bu yana Avrupa’da 3,7 GW üzerinde projeyi hayata geçirmiş olup yurt dışı pazarında toplamda 20 GW’dan fazla kurulum gerçekleştirdi. Güneş ve rüzgar projeleri için 35 GVAR’dan fazla SVG çözümü ile Hindistan ve Orta Doğu yenilenebilir enerji pazarında birinci sırada yer alan TBEA, 4 GW’dan fazla enerji depolama sistemi (BESS) kurulumuna da sahip. TBEA Xi’an International Genel Müdürü York Xu ise iş birliği ile ilgili şunları söyledi: “Türkiye’nin dünyadaki emisyon azaltım planına ulaşılması için yenilenebilir enerjiye olan ilgisinin arttığını görüyoruz. TBEA olarak biz de yenilenebilir akılllı enerji çözümlerinde dünya lideri bir tedarikçi olarak ZES ile işbirliği içerisinde olmaktan memnuniyet duyuyoruz. ZES ile birlikte Türkiye’deki yenilenebilir enerji gelişimine anlamlı bir katkı sağlamayı arzu ediyoruz.”
Kastamonu Kastamonu’da bandrolsüz 150 kilogram tereyağı ile 750 kilogram burgulu peynir ele geçirildi Kastamonu’da Şehirlerarası Otobüs Terminali görevlilerince bandrolsüz şekilde kaçak olarak şehre getirilen bin 150 kilogram tereyağı ile 750 kilogram burgulu peynir ele geçirildi. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri tarafından ele geçirilen ürünlere el konuldu. Kastamonu Şehirlerarası Otobüs Terminalinde görevli ekipler, otogar içerisinde denetim yaptıkları sırada siyah poşet içerisinde otobüsten indirildiği belirlenen tereyağı olduğunu fark etti. Ekipler, yaptıkları incelemede tereyağının bandrolsüz bir şekilde kaçak olarak otobüsle getirildiğini tespit etti. Ekipler daha sonra durumu Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerine bildirdi. Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, Şehirlerarası Otobüs Terminaline gelerek bandrolsüz bir şekilde kaçak olarak getirilen ürünlere el koydu. Yapılan tartımda Osmaniye’den Kastamonu’ya otobüsle getirilen toplamda bin 150 kilogram tereyağı olduğu tespit edildi. Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, kaçak ve soğuk zincirine uyulmadan getirilen tereyağlarına el koydu. Öte yandan, Şehirlerarası Otobüs Terminali görevlilerince 2 gün önce de hijyen kurallarına uyulmadan bandrolsüz bir şekilde plastik kaplara konulmuş vaziyette burgulu peynir ele geçirdi. Tespit üzerine Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerince peynirlere el konuldu. Bandrolsüz ve kaçak olarak Kastamonu’da üretilen 750 kilogram burgulu peynirin, otobüslerle İstanbul’a gönderileceği öğrenildi. Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, tereyağı ve peynirleri pazarlayacak olan şahıslar hakkında Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Malatya Sadıkoğlu: “6 şiddetinde depremler yaşarken mücbir sebep sona ermemeli” Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, Fahri Kayahan bölgesinde bulunan konteynerlerde faaliyet yürüten firmaları ziyaret etti. Mücbir sebep sürenin bitmesine 1 ay kaldığını belirten Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “6 Şubat felaketinin ekonomik ve sosyal etkilerini atlatmaya çalışırken 6 şiddetine ulaşan depremler yaşamaya devam ediyoruz. Biriken vergi ve prim borçlarını ödeyecek gücü olmayan depremzede esnaf, tüccar ve sanayicimizin sesine kulak verilsin. 30 Kasım’da sona erecek Mücbir Sebep süresi iş yerleri ve konutlar teslim edilinceye kadar uzatılsın” dedi. 21 metrekare konteynerlerde ayakta kalma mücadelesi veren firmaların yetkilileriyle sohbet eden Başkan Sadıkoğlu, sorunları dinleyerek talepleri aldı. “Depremzede esnaf tüccar ve sanayicimizin sesine kulak verilirsin" Depremin üzerinden 20 ay geçmesine rağmen depremzede esnaf, tüccar ve sanayicinin biriken vergi ve prim borçlarını ödeyecek gücü olmadığını belirten Başkan Sadıkoğlu, “Şehrimizin muhtelif yerlerinde bulunan konteynerlerde ticaretlerini var etme mücadelesi veren firmalarımızı ziyaret etmeye devam ediyoruz. Küçük ve orta ölçekli firmalarımızın içinde bulundukları durum bizleri üzüyor. Malatya’da hala artçı depremler devam ediyor. Daha geçtiğimiz hafta 6 şiddetinde bir deprem yaşadık. 6 Şubat’ta yaşadığımız asrın felaketinin etkilerini atlatamadan, şiddetli depremlere maruz kalmaya devam ediyoruz. Böylesi bir ortamda mücbir sebep süresinin bitmesine 1 ay kaldı. Süre uzatımı olmaz ise hiçbir firmamız biriken borcunu ödeyebilecek durumda değil. Yoğun ve ısrarcı taleplerimize rağmen mücbir sebep süresinin sadece üç ay uzatılmasını doğru bulmuyoruz. Depremzede işletmelerin tamamı vergisini veren, ülkesini seven esnafımız, tüccarımız ve sanayicimiz. Biz vergimizi ödemeyelim demiyoruz, ödeyebilecek bir durumumuz yok diyoruz. İş yerim ne zaman teslim edilir diye düşünerek şehri terk etmeyen cengâverce mücadele eden esnaflarımızın bir anda biriken vergi yüküyle karşı karşıya kalmasını istemiyoruz. Buradan Cumhurbaşkanımıza, Sayın Bakanlarımıza sesleniyorum. Mücbir sebep uygulanan 4 il olan Malatya, Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş’ın ülkemizin vergi gelirindeki payı sadece yüzde 1,1. Ya vergi affıyla biriken tüm borçları silerek temiz bir sayfa açmak lazım, ya da Van depremi örneğinde olduğu gibi mücbir sebep süresini uzatmak lazım. İki aylık üç aylık uzatmalar istemiyoruz. Yaraya pansuman niteliğinde değil, yaranın tedavisi için uzun bir süre tanınması gerekli. İş yerleri ve konutlar tamamlanıp teslim olmadan, muhasebecilerimiz sağlıklı çalışma ortamına kavuşmadan vergi alınmak istenmesini anlayamıyoruz. Malatya, Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş ile Gaziantep’in İslahiye ve Nurdağı ilçeleri adına mücbir sebep süresinin kısa süreli değil uzun süre uzatılmasını talep ediyorum” diye konuştu.