POLİTİKA - 01 Şubat 2025 Cumartesi 15:23

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İzmir, şehri yönetenlerin umurunda değil"

A
A
A
00:00
00:00
HD

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İzmir’in hemen hemen tüm mahalleleri, caddeleri, sokakları ve denizi perişan vaziyettedir. Tek işi vatandaşa hizmet etmek ve şehri yaşanılır kılmak olanlar maalesef vatandaşa hizmet etmekten başka her işi yapıyor. Yağmur çiselese İzmir’i su basıyor umurlarında değil. Bir zamanlar medeniyet sembolü İzmir tarihinin en karanlık en bakımsız en perişan devrini yaşıyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti 8’inci Olağan İl Kongresi’ne katılmak üzere İzmir’e geldi. Halkapınar Spor Salonu’nda düzenlenen kongrede partililere seslenen Erdoğan, "Şu an canlı bağlantı ile bizleri takip eden Ardahan ve Yozgat’taki dava kardeşlerime de selam ediyor hepsini tek tek kucaklıyor kendilerine teşekkür ediyorum. Kongrelerimizin İzmir, Ardahan ve Yozgat’ta birlikte ülkemize ve milletimize de hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Teşkilatımızdan dar-ül bekaya ihtilalinden kardeşlerime rabbimden rahmet niyaz ediyorum. Bayrağı devralan yol arkadaşlarımıza başarılar diliyor bayrağı devreden arkadaşlarımıza da hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"İzmir türküleri Efelikleri anlatır"

İzmir’in yöresel türkülerinin kahramanlığı anlattığını ifade eden Erdoğan, "İzmir türkülerine bakarsanız çoğunun kahramanlık üzerine Efelerin cesareti, askerlerimizin fedakarlığı üzerine yazıldığını görürsünüz. "Asker ettiler beni, kıdemli çavuş. Gurbet çöllerinde oldum bir baykuş. Anadan, babadan, yardan bir haber yokmuş. Uçun kuşlar uçun İzmir’e doğru. Anadan babadan yardan vazgeçerek vatan hizmetine koşan İzmirlilerin hasretini kuşlara fısıldadığı bu türküleri her birinin gerisinde ayrı bir kahramanlık hikayesi vardır. İşte bunun için 1. Dünya Savaşı’nda İzmir işgal edildiğinde tüm Türkiye yasa bürünmüştür. Bu işgal üzerine İstanbul’da Sultanahmet Mitingi’nde Halide Edip Adıvar’ın ettirdiği yemindeki ahdimiz bugün de kalbimizde aynı heyecanla yaşıyor. Ne diyordu bu ahitte, "Türkiye istiklale kavuşana kadar korkmayacağız hiçbir meşakkatten kaçmayacağız. Bayrağımıza ecdadımızın emanetine ihanet etmeyeceğiz. Görüldüğü gibi milletimiz İzmir’in istiklalini Türkiye’nin istiklaliyle müsavi tutmuştur. Türk tarihinde daima yek vücut olmanın İstiklale ve ecadadın mirasına sahip çıkmanın timsali olduğu için o kara günlerde milletimiz İzmir’e böylesine sıkı sıkıya sahip çıkmıştır Biz de İzmir’e Çaka Bey nasıl sahip çıktıysa Gazi nasıl sahip çıktıysa Menderes nasıl sahip çıktıysa öyle samimiyetle sahip çıktık. Değerli kardeşlerim Tabii İzmir’e sahip çıkmak Bu şehre aşkla hizmet etmekle olur" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"Yerel yönetimler İzmir’e sahip çıkmıyor"

İzmir’de yerel yönetimleri eleştiren Erdoğan, "Bugün yerel yönetimlerin ve şehrin temsilcilerinin çoğunun İzmir’e sahip çıkma azminde olmadığını üzülerek görüyoruz. Allah rahmet etsin Mehmet Akif bir zamanlar İstanbul için şöyle demişti, "Bizim mahalle de İstanbul’un kenarı demek. Sokaklarında gezilmez ki yüzme bilmeyerek. Akif’in 110 yıl önce İstanbul için yaptığı tespitin örneklerini 2025 İzmir’inde hemen her alanda görmek mümkündür. İzmir’in hemen hemen tüm mahalleleri, caddeleri, sokakları denizi perişan vaziyettedir. Tek işi vatandaşa hizmet etmek ve şehri yaşanılır kılmak olanlar maalesef vatandaşa hizmet etmekten başka her işi yapıyor. Yağmur çiselese İzmir’i su basıyor umurlarında değil. Rüzgar kımıldasa İzmir yaşanmaz hale geliyor, havaya bakıp ıslık çalıyorlar. Altyapı deseniz zaten hiç mevcut değil ki üzerinde konuşasınız. Hulasaten zaten bir zamanlar medeniyet sembolü İzmir tarihinin en karanlık en bakımsız en perişan devrini yaşıyor" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Mehmet Pamuk - Hasan İnce - Sinan Yeniçeri - Abdurrahman Derici

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin Şehir Tiyatrosu, ’Ben Anadolu’ oyunun prömiyerini yaptı Mersin Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, ’Ben Anadolu’ adlı oyunun prömiyerini gerçekleştirdi. Birbirinden seçkin eserleri sahneye taşıyarak her yaştan Mersinli’yi tiyatroyla buluşturan Şehir Tiyatrosu, ’Ben Anadolu’ adlı oyunun prömiyeri ile Kongre ve Sergi Sarayı’nda sanatseverlerin karşısına çıktı. Yazar Güngör Dilmen Kalyoncu’nun kaleme aldığı oyun, mitolojik çağlardan başlayarak Kurtuluş Savaşı yıllarında mitingleriyle Milli Mücadele’nin oluşmasında önemli etkileri bulunan yazar Halide Edib Adıvar’a kadar uzanan geniş bir yelpazede, 16 ayrı karakterin ele alındığı kadınların hayat öyküsünü sahneye taşıdı. Kadınların tarihi mücadelesini ve toplumsal rollerini anlatan oyunda, 5 kadın sanatçının performansları katılımcılardan büyük alkış aldı. Rejisörlüğünü Mustafa Kurt’un, genel sanat yönetmenliğini Ozan Erdönmez’in üstlendiği oyunda, dekor ve kostüm tasarımı Alev Tol, ışık tasarımı Yakup Çartık, müzikler Gürkan Çakıcı, kareografi ise Serbülent Biçer tarafından gerçekleştirildi. "Şehir Tiyatrosu’nu yeniden yapılandırdık" Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü, opera sanatçısı Bengi İspir Özdülger, bundan 6 yıl önce Şehir Tiyatrosu’nu, Devlet Tiyatrosu düzeyinde bir anlayış ile yeniden yapılandırdıklarını belirterek, "Bu noktada bizleri her zaman destekleyen, sevgisini hiç esirgemeyen Başkanımız Vahap Seçer’e teşekkür ediyoruz. Oyunumuzda, değerimize değer katan kıymetli isimlerle çalıştık" diyerek, emeği geçen herkese teşekkür etti. Oyunun rejisörlüğünü yapan Mustafa Kurt da Türk Tiyatrosu’na büyük katkılar sunmuş Güngör Dilmen’in önemli klasiklerinden biri olan ’Ben Anadolu’ adlı eserini sahneye taşıdıklarını ifade ederek, "Mersin’ de yerleşik bir tiyatronun olması son derece önemli. Çünkü Devlet Tiyatrosu’nun da deneyimli tasarımcıları vardı. Onlarla da iyi bir iş çıkardığımızı düşünüyorum. Bu oyun, hem yurt içinde hem de yurt dışında Mersin Şehir Tiyatrosu’nu temsil edebilecek kalitede bir eser" diye konuştu.
Ankara Bakan Işıkhan: "Mobbing ile mücadelede önemli bir adım daha attık" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "Çalışanların motivasyonunu artırmak, daha sağlıklı ve huzurlu çalışma ortamları oluşturmak, kapsayıcı, sürdürülebilir istihdamı desteklemek ve toplumsal refahı artırmak amacıyla mobbing ile mücadelede önemli bir adım daha attık" dedi. Resmi Gazete’de yayımlanan İş Yerlerinde Psikolojik Tacizin Önlenmesi Genelgesi sayesinde Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu’nun görev ve yetkileri yeniden tanımlandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla iş yerlerinde çalışma ortamı oluşturmayı devam ettireceklerini kaydetti. Bakan Işıkhan paylaşımında şu ifadelere yer verdi: "Çalışanların motivasyonunu artırmak, daha sağlıklı ve huzurlu çalışma ortamları oluşturmak, kapsayıcı, sürdürülebilir istihdamı desteklemek ve toplumsal refahı artırmak amacıyla mobbing ile mücadelede önemli bir adım daha attık. Temel amacımız; çalışma hayatında karşılaşılan ve işgücü piyasasında fırsat eşitliğine zarar veren unsurları ortadan kaldırmak. Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2025/3 Sayılı İş Yerlerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesi Genelgesi sayesinde Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu’nun görev ve yetkileri yeniden tanımlanarak, politika üretme noktasında aktif bir yapıya kavuşturuldu. Kurul üyeleri yenilenerek ve Kurula katılım sağlayan kurum ve kuruluşların kapsamı genişletildi. Kurulun yapısı, görev alanları ve kapsamı belirlendi. İşverenin sorumluluğunun kapsamı genişletildi. Gizlilik ilkesinin önemi vurgulandı ve gerçeğe aykırı iddiaların önlenmesi için düzenleme yapıldı. Eğitim ve bilgilendirme faaliyetlerini yürütecek kurum ve kuruluşların kapsamı genişletildi. Çalışan haklarını korumak ve iş yerlerinde daha huzurlu ve güvenli bir çalışma ortamı oluşturmak için kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz."
Erzurum AFAD’dan Palandöken’de dev kış tatbikatı Erzurum Palandöken Dağı Konaklı Bölgesi’nde Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Ekonomik İş Birliği Teşkilatı (EİT) üye ülkeleri ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) katılımıyla düzenlenen Kış Saha Tatbikatı gerçeği aratmadı. Yapılan tatbikat ile aşırı kar yağışları sonucunda karşılaşılabilecek mahsur kalma, yolların kapanması, enerji kesintisi, buzlanma ve benzeri durumlara karşı hazırlıkların kontrol edilmesi hedeflendi. Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamında gerçekleştirilen Kış Saha Tatbikatı’nda; çığ/kar altında kalan kişilerin arama köpeği, tespit cihazları ve sonda kullanarak aranması, medikal kurtarma ve tıbbi yardım uygulamaları, iletişim hatlarının onarımı ve teknik alt yapının iyileştirilmesi, teleferikten kurtarma, hava araçları ile keşif ve kurtarma, tahliye ve yolların açılması senaryoları canlandırıldı. "EİT üye ülkeleri arasında tecrübe ve deneyim paylaşımı" Tatbikatta toplam 811 personel, 161 araç, 4 helikopter, 1 İHA ve 8 dron, 2 K9 timi görev aldı. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) delegasyonu ile üye ülkelerinden İran, Pakistan, Afganistan ve Kırgızistan temsilcileri tatbikata katıldı. Gözlemci olarak tatbikata katılan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ayrıca saha operasyonlarında da görev aldı. Tatbikatı Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, AFAD Başkan Ali Hamza Pehlivan, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Erzurum İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Engin Avcı, kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri izledi. Söz konusu tatbikatla, yaşanabilecek her tür ve ölçekte afet ve acil durumlara etkin müdahale için EİT üye ülkeleri arasında tecrübe ve deneyim paylaşımı yapıldı. "Geniş katılımlı bir tatbikat oldu" AFAD Başkan Ali Hamza Pehlivan, tatbikata katılan bütün ekiplere teşekkür ederken, başarılı bir tatbikat olduğunu dile getirerek, "Dünya ve ülkemiz çeşitli afetlere maruz kalıyor. Coğrafi şartlardaki değişkenlikler, meteorolojik şartlardaki değişkenlikler çeşitli afet türlerinin ortaya çıkmasını neden oluyor. Ülkemizde afetlerin yoğun yaşandığı ülkelerden birisi. Ve bölgeden bölgeye, illerden illere çeşitli değişik afet türlerini yaşıyoruz. Ve bu afet türlerine yönelik de hazırlıklar yapmamız gerekiyor. Bu hazırlıkları ülkemiz genelinde malumunuz İçişleri Bakanlığı, AFAD Başkanlığımız koordine ediyor, organize ediyor. TAMP planlarımız var. Türkiye Afet Müdahale planlarımız var. Yaşanan afetlerden elde edilen tecrübeler ve yapılan öngörüler, planlamalar çerçevesinde TAMP planları hem ülke düzeyinde hem de il düzeyinde gerçekleştiriliyor. TAMP planları içerisinde 25 afet çalışma grubu var. Ülke düzeyinde, ulusal düzeyde, iller düzeyinde de 23 afet çalışma grubu. Ayrıca ana destek ortaklarımız ve destek gruplarımız ve ana çalışma gruplarımız ve destek gruplarımız, çalışma gruplarımız var. Bu gruplar içerisinde başta bakanlıklarımız olmak üzere ilgili devletimizin kurum kuruluş ve AFAD Başkanlığı olarak bir görevimiz afetlere hazırlıklı olunmasını sağlamak. Risk azaltma planları çerçevesinde bu çalışmaları yapıyoruz. Ve zaman zaman da bugün olduğu gibi bütün bu planların tatbik edilmesini ve tatbik edilmek suretiyle de o plan dahilinde görevli sorumlu kurum kuruluş personel ve ekiplerin reflekslerinin ölçülmesini arzu ediyoruz. Bugün tam da yaptığımız bu ve çok geniş katılımlı bir tatbikat gerçekleştirdik" dedi. "Afetler hem dünyanın hem ülkemizin gerçeği" Ekonomik İşbirliği Teşkilatı üye ülkelerinden ve gözlemci olarak bulunan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden de tatbikat etkin bir katılım gerçekleştirildiğini ifade eden Pehlivan, sözlerine şöyle devam etti. "Hem ekipleri itibariyle hem de diğer ekipler itibariyle gerekli katılımı sağladılar. En nihayetinde Erzurum ilimizde bu tatbikatı başarılı bir şekilde gerçekleştirdik. Şunu ifade ediyoruz; en büyük duamız, dileğimiz, temennimiz afetlerin yaşanmaması. Ama şunu da biliyoruz ki dünyanın gerçeği ülkemizin de gerçeği afetler yaşanıyor. Biz afetlere hazırlıklı olmak durumundayız. Hazırlıklı olmak zorundayız. Öncelikle sorumlu birimler ve kurumlar olarak toplumumuzun bütün kesimi sivil toplum teşkilatlarıyla, işbirliği ve koordinasyon içerisinde gerek afet öncesi süreçlerin en iyi şekilde yürütülmesi, risk azaltma çalışmalarının yapılması, hazırlık çalışmalarının yapılması, gerekse az önce ifade ettiğim afet müdahale planları çerçevesinde bir afet olduğunda bütün ilgili birimlerin, kurumların ekiplerin en etkin şekilde müdahale refleksinin geliştirilmesi ve vakti zamanı geldiğinde bu müdahaleleri yapması hem de afet sonrası iyileştirme çalışmaları dediğimiz çalışmaların yürütülmesidir"