SAĞLIK - 04 Eylül 2024 Çarşamba 10:13

Çağatay bebek, halasından aldığı organla hayata tutundu

A
A
A
Çağatay bebek, halasından aldığı organla hayata tutundu

İzmir’de acil nakil olması gereken 5 kilo ağırlığındaki henüz 10 aylık olan Çağatay bebeğin imdadına üniversite öğrencisi halası Yasemin Topçu (19) yetişti. Karaciğerinden nakledilen bir parça ile hızla iyileşen yeğenini bağrına basan genç hala, “Yeğenim hayata döndü ya dünyada benden mutlusu yok. Sınavlara giremedim, dönem kaybettim ama yeğenimi kazandım” dedi.


Muğla’nın Datça ilçesinde yaşayan ev hanımı Arife Topçu (30) ile güvenlik görevlisi Okan Topçu (31) çifti oğulları Çağatay 23 Ekim 2023’de kucaklarına aldı. Sorunsuz bir hamilelikten sonra 2 bin 550 gram ağırlığında dünyaya gelen bebek doğumdan sonra sararmaya başladı. Geçici yeni doğan sarılığı sanılan sorun bebek iki aylık olduğu halde geçmeyince çift soluğu doktorda aldı. Datça’dan Marmaris’e oradan İzmir’e üniversite hastanesine yönlendirilen bebeğin tetkiklerinde karaciğer enzimleri yüksek çıktı. Bilier atrezi (safra kanalları yokluğu) tanısı koyulan bebeğin sarılığının bu yüzden geçmediği ortaya çıktı. Karaciğerden safra akışının sağlanması için bebeğe 61 günlükken kasai ameliyatı yapıldı. Bu operasyondan sonra birkaç ay iyi olan bebeğin sağlığı tekrardan bozulmaya başladı. Kilo veren, sürekli ağlayan, sarılığı ve ağrıları artan bebek için anne babası zor ve korku dolu günler yaşarken kontrolünde oldukları çocuk gastroenteroloji uzmanı tarafından Acıbadem Kent Hastanesi Karaciğer Nakli Bölümü’ne yönlendirildi. Durumu iyice kötüleşen bebeğe acil nakil kararı alındı. Anne, baba, amca, hala gönüllü oldu ancak içlerinden tek uygun verici hala Yasemin Topçu çıktı. Muğla Üniversitesi Sıtkı Koçman Üniversitesi İİBF Fakültesi Kamu Yönetimi bölümü 1. sınıf öğrencisi hala, hiç tereddüt etmeden nakil masasına yattı. Acıbadem Kent Hastanesi Karaciğer Nakli ve Hepatobiliyer Cerrahi Bölümü kurucu başkanı Prof. Dr. Murat Kılıç, Doç. Dr. Cahit Yılmaz, Opr. Dr. Kamil Kılıç, Opr. Opr. Dr. Rasim Farajov, Doç. Dr. Mert Akan, Uzm. Dr Alihan Pirim ve Uzm. Dr. Özgür Bolat’tan oluşan ekibin geçtiğimiz 24 Haziran’da gerçekleştirdiği nakil sonrasında Çağatay bebek hızla iyileşmeye başladı. Nakilden birkaç gün sonra verici hala, bir haftası yoğun bakımda bir ay sonra da Çağatay bebek şifayla taburcu edildi.



Nakil olmasaydı üç ay içerisinde kaybedebilirdik


Bilier atrezi tanısıyla getirilen bebeğin nakile girerken sağlık durumunun çok kötü olduğunu belirten Prof. Dr. Murat Kılıç, şöyle konuştu: “Bebek bize gelmeden aylar önce, 61 günlükken safra yolları için ameliyat olmuş ancak fayda etmemiş. Bize geldiğinde 10 aylık, 5 kilo ağırlığındaydı. Nakile girerken oldukça belirgin karaciğer yetmezliği ve büyüme, gelişme geriliği vardı. Karaciğer yetmezliğine bağlı olarak akciğerleri de etkilenmişti (hepatopulmoner sendrom). Bu durum büyüme ve gelişme geriliğini ağırlaştırıyordu. Nakil olmasa 3 ay içinde kaybetmemiz söz konusu idi.


6 kg. altında çocuklarda naklin riski yüksek olduğu için normal şartlarda bebekleri biraz daha büyütmek için bekliyoruz ama bu bebekte hastalığın ağırlığından dolayı beklemeye tahammülümüz olmadığından acil şartlarda nakil yaptık. Hastamız çok gecikmeden zamanında bir nakil ile sağlığına kavuştu. Halası verici oldu. Bilindiği gibi ülkemizde kadavra bağışlar çok az. Özellikle bekleyemeyecek durumda olan hastalarımıza canlı vericili nakiller yapıyoruz. Bizde aile bağları çok güçlü. Böyle bir durumda anne babaların yanı sıra büyük anneler, büyük babalar, halalar, teyzeler, dayı ve amcalar neredeyse verici olmak için yarışıyorlar. Bu vakamızda bunun en canlı örneklerinden birisi. Bu bebeğimiz acil nakil olmak zorundaydı ve halası ona bu imkanı sağladı. İkisi de iyi, şifayla taburcu ettik.”



Halası oğlumun ikinci annesi oldu


Sarılıkla başlayan nakille biten süreçte hastaneler, doktorlar arasında mekik dokuduklarını, bilinmezliklerle aylar geçirdiklerini belirten anne Arife Topçu, “Bebeğim çok zayıfladı, bir deri bir kemik kaldı. Ve gece gündüz sürekli ağlayan, hiç susmayan bir bebekti. Ağrıları vardı, ağlıyordu ama biz neden olduğunu anlayamıyorduk. Delirme noktasına gelmiştik. 10 aydır ağlayan bir çocuk vardı. Ama şu an Allah aşkına şükür sadece gülüyor. Hızla kilo aldı. Şimdi anne baba olduğumuzu, çocuk büyüttüğümüzü anladık. Çok mutluyuz. Bu mutluluğu görümcem, üniversite öğrencisi Yasemin’e ve doktorlarımıza borçluyuz. Yasemin yeğeni hayat vermek için sınavlarına girmedi, dönem kaybetti. Ama bir gün olsun ah demedi, yüzünü asmadı. O artık oğlumun ikinci annesi” diyerek duygularını dile getirdi.



Büyük ders aldık


Baba Okan Topçu da oğlunun sağlığına kavuşmasının mutluluğunu yaşarken, bu sürecin kendilerine büyük bir ders verdiğini söyledi. Topçu, “Öncelikle kardeşime çok teşekkür ediyorum. Bu yaşına kadar doktor, hastane görmemiş kardeşim hiç tereddüt etmeden bu büyük ameliyata girdi, oğluma hayat verdi. Hem ona hem doktorlarımıza sonsuz teşekkürler ediyorum. Bu süreç bize önemli ders verdi. Ne yazık ki bunlar başımıza gelmeden kan vermenin bile öneminin farkında değilmişiz. Eşim de ben de organlarımızı bağışlayacağız.” dedi.



Hala olduğum için çok mutlu olmuştum


Çağatay’ın hayat kahramanı olan hala Yasemin ise duygularını şöyle dile getirdi: “Çağatay dünyaya geldiğinde çok mutlu olmuştum. İlk defa halalık duygusunu onunla tadacaktım. Ama rahatsızlığını öğrendiğimiz günden beri çok mutsuzduk ailece. En çok da yengemle ağabeyim. Onların bu durumunu gördükçe kendimi çok kötü hissediyordum. Çağatay zaten hiç durmuyordu, sürekli ağlıyordu. Gün geçtikçe daha da kötüye gidiyordu. O halini görmemek içim evlerine gitmek bile istemiyordum. Nakil için yengem ve ağabeyimin verici olamayacaklarını öğrendiğimiz gün ikisinin de yüz ifadesini ömür boyu unutmayacağım. O an hiç düşünmeden ben veririm, dedim. İyi ki de vermişim. Şimdi Çağatay’ı gördükçe dünyalar benim oluyor. Onu çok seviyorum. Birilerinin hayatına dokunabilmek çok güzel bir duygu. Herkesi organ bağışına davet ediyorum. Şu an çok mutluyuz ve tüm Acıbadem ailesine çok teşekkür ediyorum.”



Çağatay bebek, halasından aldığı organla hayata tutundu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Girlevik Şelalesi’nde hafta sonu yoğunluğu Erzincan’da, Eylül ayının sonlarına doğru Girlevik Şelalesi’nde hafta sonu yoğunluğu yaşandı. Şelale, yerli ve yabancı ziyaretçilerin akınına uğradı. Kent merkezine 35 kilometre uzaklıkta bulunan ve Munzur Dağı eteklerindeki Kalecik köyü sınırlarında 9 ayrı kaynak suyunun birleşmesiyle oluşan Girlevik Şelalesi’nde hafta sonu yoğunluğu yaşandı. Şelale, bugün KPSS sınavından çıkan öğrencilerin yanı sıra tur şirketleri ile gelen çok sayıda yerli ve yabancı turistin uğrak noktası oldu. Hafta sonu tatilini fırsat bilen vatandaşlar, 40 metreden akan buz gibi suyu ve doğal güzelliğiyle öne çıkan Girlevik Şelalesi’ne akın ediyor. Kışın suyunun büyük bölümünün donması ile oluşan sarkıtlar dolayısıyla büyüleyici bir manzaraya bürünen şelale, ziyaretçilerine sonbaharda da farklı güzellik sunuyor. Muhteşem doğanın öz çekim yaparak tadını çıkaran yerli ve yabancı turistler, görsel güzellikler arasında yürüyüş ve piknik yaparak zamanlarını en iyi şekilde değerlendiriyor. Girlevik Şelalesi’ne gelen vatandaşlar, “Şelale tamamen doğal, çok güzel ortam sunuyor. Erzincan’a geldiğimizde burası mutlaka uğramadan gitmediğimiz, vazgeçilmez yerlerimizden biri. Doğallığını koruması ve serinliği nedeniyle ailece piknik yaptığımız yer.” dedi. Girlevik Şelalesi, Erzincan’ın çevresindeki Erzurum, Bayburt, Gümüşhane, Tunceli’nin yanı sıra İstanbul, Bursa, Ankara, Trabzon, Antalya, İzmir ve yurt dışından gelen çok sayıda turistin akınına uğruyor.
İzmir Silahla oynarken kazara ağabeyini öldüren kardeş tutuklandı İzmir’in Buca ilçesinde, araç içinde elindeki tabancayla oynarken kazara sırtından vurduğu 22 yaşındaki ağabeyinin ölümüne sebep olan 19 yaşındaki kardeş, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Olay, geçtiğimiz cuma günü akşam saat 22.50 sıralarında Buca ilçesi Adatepe Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Ankara’dan İzmir’e gelen 16 ARJ 629 plakalı aracın sürücüsü ağabey S.Ç. (22),kardeşi S.T.Ç. (19) ve iki arkadaşıyla birlikte otomobille gezmeye başladı. Bu esnada S.T.Ç.’nin elinde bulunan tabanca 6. Sokak üzerindeyken birden ateş aldı. Kurşun ağabey S.Ç’nin sırt bölgesine isabet ederken, otomobil durdu. Ağır yaralanan S.Ç., aynı otomobille Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürüldü. Burada yapılan tüm müdahalelere rağmen ağabey S.Ç., kurtarılamadı. Panik anları kamerada Otomobilin sokağa girmesi ve araçtakilerin yaşadıkları panik anları güvenlik kamerası tarafından anbean görüntülendi. Görüntülerde; aynı araçta bulunan şüpheli S.T.Ç.’nin araçtan inip arkaya doğru yürüdüğü ve tekrar araca bindiği, yaralı sürücüyü yan koltuğa çekmesinin ardından direksiyona geçerek hastaneye hareket ettiği yer aldı. Tutuklandı Şüpheli S.T.Ç., olay sonrasında Asayiş Şube Müdürlüğü Motosikletli Polis Timleri ekiplerince suç aleti silahla birlikte yakalandı. Emniyetteki İşlemlerinin ardından Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliğince adli makamlara sevk edilen şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Diyarbakır Güneydoğu Ekspres Gazetesi 21 kuruluş yılını kutladı Diyarbakır’da yayın yapan Güneydoğu Ekspres Gazetesi, kuruluşunun 21. yılını bir otelde görkemli şekilde kutladı. Kuruluş yıl dönümü etkinliğine CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya, Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Mustafa Fidan, DESOB Yönetim Kurulu Üyesi Cemil Değirmenci, TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Akyıl, DİKAD Başkanı Müzeyyen Kaya, DİSİDER Başkan Yardımcısı Mesut Altın, İnşaat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Başkanı ve Diyarbakır İKK Sekreteri Mahsum Çiya Korkmaz, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Bölge Müdürü Fikret Dişlioğlu, BİK Diyarbakır Müdürü Ali Nuhoğlu, Diyarbakır Valiliği Basın Müdürü Hasan Kutay, İhlas Haber Ajansı (İHA) Diyarbakır Bölge Müdürü Abdulkerim Kantarcıoğlu, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Felat Bozarslan, Halk TV Sunucusu Gözde Şeker, yerel gazetelerin imtiyaz sahipleri, çok sayıda gazeteci, iş insanı ve STK temsilcisi katıldı. "Doğru, tarafsız ve ilkeli bir yayın amaçlıyoruz" Programda açılış konuşması yapan Güneydoğu Ekspres Gazetesi İmtiyaz Sahibi Hüsnü Pervane, daha önce gazete kuruluşunda yer alan isimleri sıralayarak teşekkür etti. Pervane, “Basın bir devlet için, bir ülke için aslında insanlık için çok önemli bir husus. Özellikle hukuk devletlerinde basının üçüncü göz ve kamuoyuna, vatandaşla birbirine ulaşma noktasında, sorunların çözümü noktasında ve olan biteni görmeleri açısından önemli bir yeri vardır. Haberlerimizi alıp kullanan ulusal basındaki arkadaşlara teşekkür ediyoruz. Yerelden ulusala evrensellik ilkesini burada yapmaya çalışıyoruz. Bizim çizgimiz net, doğru, tarafsız ve ilkeli bir yayın amaçlıyoruz” dedi. "Hep birlikte yerel medyayı ayakta tutabiliriz" Ardından konuşan Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti (GGC) Başkanı Felat Bozarslan, hep birlikte yerel medyayı ayakta tutmak için gayret göstermek gerektiğini dile getirdi. Bozarslan, “Öncelikle Güneydoğu Ekspres Gazetesi’nin 21. yılını kutluyorum. Umudum odur ki yerel medyamız daha da güçlensin. Bugün yerel basının çok büyük sorunları olduğunun farkındayız ama aşılamayacak bir şey değil. Hep birlikte yerel medyamızı ayakta tutabiliriz” diye konuştu. "Kentin tanıtımına her zaman ihtiyaç var" Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanımız Mustafa Fidan, basının her anlamla ülkeye ve bulunduğu kente katkı sağladığını söyledi. Fidan, "Bir kentin tanımına her zaman ihtiyaç var. Teşekkür ediyoruz, nice mutlu yıllara diyoruz" ifadelerini kullandı. "21 yıl bu çizgide güçlenerek çıkmak herkesin harcı değil" Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya, yerel gazetelerin büyük sıkıntılarla mücadele ettiğini söyledi. Kaya, "Çok büyük sıkıntılarla, tarafsız, bağımsız bir gazete için gösterilen çabaları iyi hatırlıyorum. Yerel basın, bir sivil toplum faktörü olarak çok çok önemli. Bunu en iyi bilen de bizim yerel basın. Çünkü hızla, özellikle ulusal basında sesimizi duyurmak konusunda sorunlar yaşıyoruz. Tabi ki Diyarbakır sivil toplum anlamında kendine özgü koşulları olan bir kent. Basın da aynı özelliği taşıyor. Birçok ile gidiyoruz. Oradaki yerel basınla sohbet ediyoruz, gerçekten Diyarbakır’da yakalanan çizginin çok ok önemli olduğunu görüyoruz. Bizim yerel basın gurur duyulacak, başarılı bir yerel basın. Bu yerel basının ayakta durması için dönem dönem basın temsilcilerimizle sohbetler ediyoruz. 21 yıl çok önemli, birçok yerel basın var ama bir çizgiyi tutturarak çalışmak önemli. Böyle bir kadro oluşturmak ve böyle bir kadro üzerinden haber servis etmek gerçekten çok zor. Gazetenin sahibi Hüsnü kardeşimi tebrik ediyorum. 21 yıl boyunca bu çizgiyi tutarak ve güçlenerek çıkmak herkesin harcı değil. Bu anlamda Güneydoğu Ekspres’i tebrik ediyorum” şeklinde konuştu. Programda konuşan CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, gazeteciliğin zor bir meslek olduğunu söyledi. Gece, sanatçıların sahne alması ve müzik eşliğinde çekilen halaylarla son buldu.