ASAYİŞ - 14 Eylül 2024 Cumartesi 14:25

Ayşenur Ezgi Eygin’in otopsi incelemesi tespitleri ortaya çıktı

A
A
A

Batı Şeria’da İsrail askerleri tarafından öldürülen Türk aktivist Ayşenur Ezgi Eygi’nin, İzmir Adli Tıp Kurumundaki otopsi incelemesinde ilk tespitlere göre, kulak alt kısmından ateşli silahtan çıkan kurşun girişi bulunduğu belirlendi.

Filistin’in işgal altındaki Batı Şeria topraklarında İsrail askerleri tarafından vurularak öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi’nin cenazesi, İstanbul’dan İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na getirildi. Burada düzenlenen törenin ardından cenaze, otopsi işlemleri yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumuna götürüldü. Eygi’nin cenazesi, otopsi işlemlerinin ardından toprağa verilmek üzere memleketi Aydın’ın Didim ilçesine gönderildi.

İlk teşhisler ortaya çıktı

Eygin’in İzmir Adli Tıp Kurumundaki otopsi incelemesine yönelik ilk tespitlerde, kulak alt kısmından ateşli silahtan çıkan kurşun girişi sonucu kafa yaralanması olduğu belirtildi. Ölüm sebebi olarak ise "kafatası kırığı, beyin kanaması ve beyin doku harabiyeti" olarak tanımlanan Eygi’nin kafasında ateşli silahtan kaynaklı kurşun giriş yarasının bulunduğu, çıkış yarasının ise olmadığı tespit edildi. İlk tespitlerde, kafadaki milimetrik ebatlı metalik cisimler, balistik açıdan incelenmek üzere örneklendirilirken otopsi incelemesinin sürdürdüğü öğrenildi.

Ayşenur Ezgi Eygin’in otopsi incelemesi tespitleri ortaya çıktı

Ali İhsan Çiftçi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Başkan Bozbey, hemşeri dernekleriyle buluştu Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, ‘Başkan Bozbey ile Bir Arada’ projesi kapsamında Bursa’da bulunan hemşeri derneklerinin başkan ve yöneticileriyle bir araya gelerek kente dair görüş ve düşüncelerini dinledi. Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Mustafa Bozbey, ’Başkan Bozbey ile Bir Arada’ projesi kapsamında hemşehri derneklerinin başkan ve yöneticileriyle bir araya geldi. Büyükşehir Belediyesi Encümen Salonu’ndaki programda derneklerin önerilerini dinleyerek, sorun ve çözümlerini paylaşan Başkan Mustafa Bozbey, ortak akılla ve bütüncül bir anlayışla yürütecekleri çalışmalarda derneklerin büyük katkısı olduğunu söyledi. Bursa’nın sosyal dokusunu güçlendirmek için bu tür buluşmalara önem verdiklerini belirten Başkan Bozbey, “Halkımız bizden hizmet bekliyor. Büyükşehir Belediyesi olarak planlama süreçlerini ve stratejik çalışmaları titizlikle sürdürüyoruz. Belediyemizin işlerini yürütürken derneklerimizin taleplerine de cevap vermemiz gerekiyor. Ara ara misafirlerimizi de ağırlayarak sorunlarını dinliyoruz ve çözümler üretiyoruz. Bursa bir bütündür ve Bursa’nın geleceği için hemşehri dernekleri ve sivil toplum kuruluşları ile iş birliği içerisinde çalışıyoruz. Katılımcı bir anlayışla Bursa’yı yönetmek için her türlü çabayı gösteriyoruz. Hemşehri dernekleri ile gerçekleştirdiğimiz bu diyalog, şehrimizin daha da gelişmesine katkı sağlayacaktır” dedi.
İstanbul İsrail istihbarat servisine casusluk yapılması iddiasına ilişkin davada karar İsrail istihbarat servisine casusluk yaptıkları iddiasıyla yargılanan 57 sanıklı davada karar çıktı. Mahkeme, 2 sanığı ‘yasaklanan bilgilerin casusluk maksadıyla temini’ suçundan 8’er yıl 4’er ay hapis, 35 sanığı ise 6’şar yıl 8’er ay hapis cezasına çarptırdı. Türkiye’de yaşayan Filistinli aktivistler ile İsrail’in Filistin politikasına muhalif kişilere yönelik eylem hazırlığında oldukları ve İsrail istihbarat servisine casusluk yaptıkları iddia edilen sanıkların yargılandığı dava, İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nce karara bağlandı. Duruşmada kararını açıklayan mahkeme, sanıklar Ahmet Koray Özgürün ve Alperen Erkut’u ‘yasaklanan bilgilerin casusluk maksadıyla temini’ suçundan 8’er yıl 4’er ay hapis cezasına çarptırarak, tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. 35 sanığa 6’şar yıl 8’er ay hapis cezası 35 sanığı ise aynı suçtan 6’şar yıl 8’er ay hapis cezasına çarptıran heyet, bu sanıklar hakkında ‘yurt dışına çıkış yasağı’ şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasına hükmetti. Mahkeme heyeti ayrıca, 19 sanığın ‘yasaklanan bilgilerin casusluk maksadıyla temini’ suçunu işlediklerinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraatına karar verdi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, İsrail istihbarat servisinin internet tabanlı mobil uygulamalar üzerinden uzaktan çevrim içi operasyon ekibi oluşturduğu, bu ekip vasıtasıyla uzaktan kaynak temini, canlı kurye ile kaynaklarına para transferi ve sahadaki hedeflerine yönelik taktik bazlı işler yapılmasının amaçlandığı aktarıldı. Hazırlanan iddianamede, ilk temasın cep telefonlarına kodlanan Telegram ve WhatsApp uygulamaları, sosyal medya hesapları, Linkedin, e-posta üzerinden sağlandığı, irtibatın operasyonel Telegram ve WhatsApp uygulamaları üzerinden sürdürüldüğü, kesinlikle görüntülü veya sesli görüşme yapılmadığı, yapılan işler karşılığında ödemelerin uluslararası para transfer şirketleri, kripto paralar, havale ofisleri ve canlı kuryeler vasıtasıyla gerçekleştirildiği belirtildi. İddianamede, profesyonelce yapılması istenilen işlerde dedektiflerden, taktik işlerde ise ağırlıklı olarak şüphe uyandırmayan şahıslardan yararlanıldığı, dedektiflere biyografik bilgi toplama, keşif tahkikat, fotoğraf/video dokümanter, canlı takip, takip cihazı yerleştirme, canlı kurye bulma ve siber faaliyet görevlerinin verildiği, İsrail istihbarat servisinin iş yaptırdığı şahısların gelen taleplerin sebebini, amacını, oluşturacağı maddi/manevi zararı ve oluşturacağı milli güvenlik açığını fark ettikleri halde faaliyetlerini sürdürdükleri, aynı zamanda muhataplarının kimliklerini gizleme gayretini, yapılan ödemeler karşılığında fatura kesmemesini, yurt dışında bulundukları halde Türkiye’deki şahıslar (canlı kurye) vasıtasıyla ödeme yapılmasını şüpheli bulmakla birlikte maddi kazançlarını ön planda tuttuklarının belirtildiği kaydedildi. Hazırlanan iddianamede, 57 şüphelinin ‘devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme’ suçundan 15’er yıldan 20’şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Antalya Eğitim Bir Sen’den İUP tepkisi Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran; Muratpaşa, Kepez, Konyaaltı, Aksu, Döşemealtı Şube Başkanları ile birlikte Milli Eğitim Müdürü Salih Kaygusuz’u ziyaret ederek okullardaki personel eksikliğinden ve İşgücü Uyum Programı’ndan duydukları rahatsızlığı dile getirdi. Yeni eğitim öğretim döneminin başlaması ile birlikte okulların temel ihtiyaçlarının karşılanması için gereken kaynak ve personel yetersizliği yeniden gündeme geldi. Memur Sen Antalya Temsilcisi ve Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran da İl Milli Eğitim Müdürü Salih Kaygusuz’u sendikanın 5 merkez ilçe başkanı ile ziyaret ederek sorunları aktardı. Okulların personel ihtiyacı, kadrolu memur statüsünde personelle karşılanamadığından vazgeçilemez nitelikteki hizmetlerin İŞKUR yönetimindeki geçici istihdam programlarıyla yürütülmeye çalışıldığını belirten Miran, İşgücü Uyum Programı (İUP) kapsamında personel ihtiyacının karşılanamayacağını, okul hizmetlerinin görülemeyeceğini dile getirdi. “Kısıtlı çalışma süresiyle okul hizmetleri görülemez” Başkan Miran, “Eğitim-öğretimin sağlıklı ve uygun ortamlarda yürütülmesi, ihtiyaçların yeterli ölçüde ve zamanında karşılanmasıyla mümkün olabileceğinden okullarımızda temizlik, güvenlik gibi hizmetleri yürüten yeterli sayıda yardımcı personelin varlığı olmazsa olmazdır. Ancak yeni eğitim-öğretim yılı başlamasına rağmen halen çok sayıda okulun yardımcı personel ihtiyacının giderilemediği görülmektedir. Okulların personel ihtiyacı, kadrolu memur statüsünde personelle karşılanamadığından vazgeçilemez nitelikteki hizmetler, okul-aile birlikleri tarafından yapılan veya İŞKUR yönetimindeki geçici istihdam programlarıyla yürütülmeye çalışılmaktadır. Okul-aile birliklerinin gelirlerinin veya il özel idaresinden aktarılan kaynakların yetersizliği nedeniyle yardımcı personel ihtiyacı bu yıla kadar İŞKUR bünyesindeki Toplum Yararına Program (TYP) kapsamında karşılanmaktaydı. 2024-2025 eğitim-öğretim yılından itibaren İşgücü Uyum Programı (İUP) kapsamında personel ihtiyacı karşılanacaktır. İUP’de ise haftada üç gün ve azami 22,5 saat çalışma süresi öngörülmüş olup bu kısıtlı çalışma süresiyle okulun hizmetlerinin görülemeyeceği açıktır” dedi. “İstihdam için gerekli kaynak aktarılmalıdır” İUP sisteminin ihtiyaca cevap vermek yerine bir emek sömürüsü biçimini andırdığını belirten Başkan Miran, Şimdiye kadar programa yeterli oranda başvurunun olmadığını, kısmi süreli bir çalışma öngören, asgari ücretin altında bir gelir sunan, sosyal güvencesiz çalışma biçiminin talep görmediğini, dolayısıyla okulların temizlik, güvenlik gibi ihtiyaçlarının karşılanmasında işlevsel bir yol olmayacağının belli olduğunu vurguladı. Başkan Miran sözlerini şöyle sürdürdü: “Yine İUP’de öngörülen kısmi süreli çalışmanın, okulların temizlik başta olmak üzere ihtiyaç duyulan hizmetlerin sürekliliğiyle uyumlu olmadığı, haftada birkaç saatlik bir çalışmayla gerekli hizmetin verilemeyeceği açıktır. Millî Eğitim Bakanlığı, programın yetersizliğini ve yol açtığı olumsuz sonuçları gözeterek soruna ivedilikle müdahale etmeli; temizlik ve güvenlik başta olmak üzere, yardımcı hizmetler için gerekli personel ihtiyacının il veya ilçe millî eğitim müdürlükleri eliyle hizmet alımı yoluyla karşılanmasını sağlamalı ya da istihdam için gerekli kaynakları okullara aktarmalıdır.”