YEREL HABERLER - 15 Mart 2012 Perşembe 10:13

ANIT TEPENİN DOLGU MALZEMESİ YAPILMASINA TEPKİ

A
A
A
ANIT TEPENİN DOLGU MALZEMESİ YAPILMASINA TEPKİ

Kiraz-Torbalı arasındaki duble yol çalışmaları kapsamında, işgal günlerinde Ödemiş İlçesi’nde düşmana ilk “sivil’ kurşunun sıkıldığı İlkkurşun Tepesi’nin güney eteklerinden dolgu malzemesi alınmasına, bir tepki de Ankara’daki Ödemişliler Kültür ve Dayanışma Derneği’nden geldi.
Henüz tahrip edilen bölgelerde bir düzeltmenin yapılmadığı gözlenen İlkkurşun Tepesi’nin Ödemiş’in bağımsızlık ve kurtuluş sembolü olduğunu ifade eden Ankara’daki Ödemişliler Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Ruhi Güller, bu durumu kınadıklarını belirtti. Basın açıklaması yapan Güller, “Kiraz-Torbalı yol inşaatında dolgu malzemesi olarak kullanılmak üzere, İlkkurşun Tepesi’nin güney yamaçlarından (İzmir tarafı) toprak alınmasını ve tepenin tarihsel dokusunun tahrip edildiğini, bu konuda duyarlı dostlarımızdan üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Öncelikle böyle bir girişimi ve faaliyeti Ankara’da yaşayan Ödemişliler olarak kınıyoruz. Yöremize önemli bir katkısını çok iyi bildiğimiz söz konusu yol yapımının takdirini ve teşekkürünü kıymet bilmekteyiz, fakat bu hizmetin göz göre göre bir tarihi yok etmesinin mazur görülemeyeceğini vurgulamak istiyoruz. Çünkü orada Ödemiş ve Ödemişlilerin sahip çıkmamızı gerektiren ‘tarihsel bir emanet’ bulunmaktadır. İlkkurşun Tepesi bizler, yani Ödemişliler için çocukluluğumuzdan beri bildiğimiz Ödemiş’in en değerli kurtuluş ve bağımsızlık simgesidir. İlkkurşun Tepesi, bağımsızlığın, vatanseverliğin, yiğitliğin, vatanı için direnişin sembolüdür” dedi.
Yetkilileri göreve çağırdıklarını belirten Güller, “Milletimizin istiklâline kavuşmasında verilen mücadelenin ilk kıvılcımı, yiğit Ödemişliler tarafından burada ateşlenmiştir. Onun içindir kî İlkkurşun Tepesi’nin zedelenmesine, tahrip olmasına veya yok olmasına şiddetle karşıyız. Ödemişlilerin de bu konuda çok hassas olduğunu biliyoruz. Geç kalınmış olsa da İlkkurşun Tepesi ve yakın çevresinin, en yakın sürede konuyla ilgili yetkililerce incelenerek İzmir Anıtlar Yüksek Kurulunca SİT alanı olarak ilan edilmesini ve değerlendirilmesini ivedi olarak bekliyoruz. Ödemiş Müze Müdürlüğü’nün de bu tahribatın durdurulması konusunda teşebbüsünü destekliyoruz. Bu tarihsel dokunun yok edilmesinin önlenmesi konusunda Ankara’daki Ödemişliler Kültür ve Dayanışma Derneği olarak tüm yetkilileri göreve davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Tepeden toprak alınmasına, daha önce mimar Prof. Dr. Ülkü Altınoluk ve Turizm eski bakanlarından Alev Coşkun da tepki göstermişti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Büyükkılıç: "Regaib Kandili, bizlere manevi bir yenilenme fırsatı sunmaktadır" Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç; üç ayların başlangıcını müjdeleyen Regaib Kandili dolayısıyla yayımladığı mesajda birlik, beraberlik, dayanışma ve kardeşlik vurgusu yaptı. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Regaib Kandili dolayısıyla bir mesaj yayımlayarak, mübarek gecenin manevi iklimine dikkat çekti. Başkan Büyükkılıç, rahmet, bereket ve mağfiret ayları olan üç ayların başlangıcında idrak edilen Regaib Kandili’ne ulaşmanın huzur ve mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Regaib Kandili’nin duaların kabul olduğu, gönüllerin arındığı müstesna zamanlardan biri olduğunu belirten Büyükkılıç, "Bu gece vesilesiyle milletimizin ve tüm İslam âleminin Regaib Kandili’ni tebrik ediyorum. Yüce Allah’tan bu gecenin tüm insanlığa barış, huzur ve esenlik getirmesini niyaz ediyorum" dedi. Kayseri’nin farklı medeniyetlerin buluştuğu kadim bir şehir olduğuna vurgu yapan Başkan Büyükkılıç, böylesi anlamlı gecelerin toplumsal dayanışmayı güçlendirdiğini ifade ederek, "Birlik ve beraberliğimizi pekiştiren bu gecede yardımlaşma, paylaşma ve kardeşlik duygularımızı daha da artırmalıyız. Daha huzurlu bir Kayseri ve daha güçlü bir Türkiye için dualarımızı eksik etmeyelim" ifadelerini kullandı. Regaib Kandili’nin aynı zamanda Ramazan ayının müjdecisi olduğunu hatırlatan Başkan Büyükkılıç, "Üç ayların başlangıcında yer alan Regaib Kandili, bizlere manevi bir yenilenme fırsatı sunmaktadır. Bu mübarek zamanları dua, tövbe ve ibadetlerle en güzel şekilde değerlendirmeyi Rabbim hepimize nasip eylesin" şeklinde konuştu. Başkan Büyükkılıç, mesajının sonunda tüm Kayserililerin ve İslam âleminin Regaib Kandili’ni tebrik ederek, "Bu gecenin gönüllerimize huzur, evlerimize bereket, hayatlarımıza umut getirmesini diliyorum. Regaib Kandili’miz mübarek olsun" temennisinde bulundu.
Amasya Türkiye’nin en eski kadastro davası 75 yıl sonra sonuçlandı Amasya’da 1951 yılında açılan dava aradan geçen 75 yıl sonra sonuçlandı. Bir arazinin tapu tescili için açılan dava, davacılardan vefat edenlerin olması ve yapılan itirazlar üzerine yıllardır devam ediyordu. Türkiye’nin devam eden en eski tarihli davası olarak kayıtlara geçen dava, ‘Davacı’ filmini akıllara getirdi. ‘Sıfır Kadastro Dosyası’ hedefi doğrultusunda çözüldü 1951 yılında açılan ve açılmadan öncesine de uzanan 3 parselli toplam 126 dönümlük arazinin tapu tescili davası, aradan geçen 75 yılın ardından halen devam ediyordu. Amasya Kadastro Mahkemesi, Adalet Bakanlığı’nın ‘Sıfır Kadastro Dosyası’ hedefi doğrultusunda yıllardır sonuç alınamayan davayı çözüme kavuşturdu. Davacı filmi gerçek oldu Amasya’nın Suluova ilçesine bağlı Salucu köyündeki bir arazi üzerinde hak iddia edilmesi nedeniyle açıldığı günden bu yana vefat edenler ve yapılan itirazlardan dolayı sürekli olarak uzayan davada en son 348 taraflı bulunuyordu. Aradan geçen süre zarfında hakim, avukat ve tarafların değiştiği, vefat edenlerin de bir hayli çok olduğu dava akıllara ise başrolde Kemal Sunal’ın olup çok sayıda usta oyuncunun da kadroda yer aldığı 1986 yılında yayınlanan ‘Davacı’ filmini getirdi. Davalı taraflardan Mustafa Küçük (50) çocukluk yıllarında izledikleri ‘Davacı’ filmine o yıllarda güldüklerini, şimdi ise aynı durumda kendilerinin bulunduğunu belirtti. 1980 yılında vefat eden İstiklal Savaşı gazisi dedesi Hasan Arıkan’ın 1945 yılında parasını ödeyip tapusunu aldığı araziye itiraz üzerine 1951 yılında görülmeye başlayan davanın bu yıla kadar sürdüğünü hatırlatan Mustafa Küçük, "Kazandığımız bu dava Türkiye’nin en eski kadastro davasıymış. Bizde yeni öğrendik. Kemal Sunal’ın ‘Davacı’ filmi gerçek oldu" dedi. Kadastro davalarının en uzun süren dava türü olduğunu anlatan Avukat Filiz Alakuş ise, "Yıllar önce açılmış davalarda vefat durumunda yeni mirasçılar ve yeni hak iddia edenler davaya dahil olurlar. Bu dava 75 yıllık bir dava. Kadastro davalarının en eskisi olduğu bize söylendi" diye konuştu.