YEREL HABERLER - 11 Eylül 2013 Çarşamba 15:00

YAŞAM UZATAN PİL FENERBAHÇELİ SEDAT'IN HASTALIĞI OLAN ALS HASTALARININ ÖMRÜ TÜRKİYE'DE SADECE DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ'NDE UYGULANAN PİL İLE UZATILIYOR AVRUPA'DAKİ ON MERKEZDEN BİRİ OLAN DEÜ HASTANESİ, 34 HASTAYLA AVRUPA'DA BİRİNCİ

A
A
A
YAŞAM UZATAN PİL
FENERBAHÇELİ SEDAT'IN HASTALIĞI OLAN ALS HASTALARININ ÖMRÜ TÜRKİYE'DE SADECE DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ'NDE UYGULANAN PİL İLE UZATILIYOR
AVRUPA'DAKİ ON MERKEZDEN BİRİ OLAN DEÜ HASTANESİ, 34 HASTAYLA AVRUPA'DA BİRİNCİ

Dünyaca ünlü fizikçi Stephen Hawking ve yaşamını yitiren Fenerbahçeli Sedat'ın hastalığı olarak bilinen ALS (motor-nörün), omurilik yaralanması hastalarının ömrü, Sağlık Bakanlığı'nın onayıyla Türkiye'de sadece Dokuz Eylül Üniversitesi'nde uygulanan 'Pil' sistemiyle uzatılıyor.
ALS HASTALARININ YAŞAM SÜRESİ ARTIYOR
DEÜ Hastanesi Diyafragma Pil Uygulama Merkezi'nde yaklaşık iki saat süren kapalı (laparoskopik yöntem) ameliyatla ALS hastalarının diyafragma bölgesine yerleştirilen elektrotlara bağlı pil hastaların daha fazla oksijen almasını sağlarken, nöron ölümlerini yavaşlatarak yaşam kaliteleri ve süreleri uzatılıyor.
YÖNTEM TÜRKİYE'DE SADECE DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ'NDE
Türkiye'nin de içerisinde yer aldığı Avrupa'da 10 merkezde uygulanan ve Türkiye'de yalnızca İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde bir buçuk yıldır uygulanan Diyafragma Pil Sistemi cerrahisi, DEÜ Hastanesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Profesör Doktor Nezih Özdemir, Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doçent Doktor Aydın Şanlı ve Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Profesör Doktor İhsan Şengün'den oluşan bir ekip tarafından başarıyla uygulanıyor.
Operasyonun dünyada 20, Avrupa'da da 9 merkezde yapıldığını, DEÜ Hastanesi'nin 34 hastayla Avrupa'daki dokuz merkezin önüne geçtiğini açıklayan DEÜ Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Profesör Doktor Nezih Özdemir, şöyle konuştu: "40 yıldır bu konuda çalışma vardı. 2000 yılında bu çalışmalar netleşti. 2008'de Amerikan FDA onayını aldı. 2011'de ALS hastaları için Amerikan FDA onayı alındı. Dünyada 20 merkez uyguluyor. Çünkü çok komplike bir işlem, bir ekip çalışmasını gerektiriyor. Avrupa'da da toplam 10 merkezde uygulanıyor, bizimle birlikte övünerek söylüyorum ki liderliğini biz sürdürüyoruz. 34 hastayla Avrupa'da birinci durumdayız."
STEPHEN HAWKİNG VE FENERBAHÇELİ SEDAT'IN HASTALIĞI DİYE BİLİNİYOR
"Diyafram pil uygulaması ALS yani halkın bildiği tabirle Fenerbahçeli Sedat'ın hastalığı ya da Stephen Hawkings'in hastalığı. Omurilik yaralanmaları ve sebepsiz solunum durma hastalarında kullanılan bir yöntem olduğunu anlatan DEÜ Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doçent Doktor Aydın Şanlı, uygulamanın eğitimini yurt dışında aldıklarını ve ABD'de de uygulama yetkileri bulunduklarını söyledi.
PİL TAKILDIKTAN SONRA ALS HASTALARINDA GELİŞEN ENFEKSİYON AZALIYOR
İngiltere'de 70 bin sterline uygulanan yöntemin Türkiye'de 140 bin TL'ye malolduğunu ve uygun hastalara uygulanan tedavinin tüm masraflarının Sağlık Bakanlığı'nca karşılandığını belirten Doç. Dr. Şanlı, ALS hastaların ölüm nedeninin enfeksiyon olduğunu, pil takıldıktan sonra enfeksiyon oranının ciddi oranda azaldığını ve yaşam süresinin arttığını dile getirdi.
SİSTEMİ UYGULADIKTAN SONRA YAŞAM BOYU İLETİŞİM HALİNDE KALIYORUZ
Doç.Dr. Şanlı, işlemin nasıl yapıldığını ve sonraki süreci şöyle özetledi:
"4 bin ALS hastası var. Büyük bir rakam, 34 uygun hastayı bulduk. Bu hastalar solunum makinasına bağlı, transportları oldukça zor. Sağlık Bakanlığı'nın ambulans sistemiyle işbirliği içindeyiz. Yoksa bu hastaların gelmeleri mümkün değil. İşlem iki saat sürüyor. Ameliyathanede laporoskopik olarak hastanın diyaframını görüntülüyoruz, diyaframında kasılmaya elverişli bölgeleri tek tek bularak, o bölgeleri işaretleyip, motor haritalaması yapıyoruz.Nereye takılacağını bilmemiz gerekiyor. Her bir diyaframa ikişer tane takıyoruz ki, her biri birbirinin yedeği. Ayrıca, göğüs ve karın duvarında bir topraklama hattı çekiyoruz. Yani bizim yaptığımız iş, elektronik devreleri içeriye yerleştirmek. Neyi nereye yerleştireceğinizi bilmek kilit nokta, doğru yeri bulmanız gerekiyor. Hastanın ertesi gün ilk ayarları yapılıyor. Diyafram bir kas, kullanmadığınız bir kas nasıl incelirse diyafram da inceliyor, siz pille bunu uyarmaya başladığınız zaman altı yedi haftada kendini toparlamaya başlıyor. O zaman ayarların yeniden yapılması gerekiyor. Kişiye özel ayar yapılıyor. Pili taktınız ertesi gün düğmeyi çevirdiniz, yaşam boyu böyle diye birşey yok, kimse yanlış anlamasın. Yaşam boyu iletişimi koparmamak zorundayız. ALS hastalarında ölüm nedeni genelde enfeksiyondur. Pil taktıktan sonra enfeksiyon ciddi oranda azalıyor. Çünkü solunumla vücutta bakteri birikimi azalmaktadır ve yaşam süresine katkı sunuyor. 1,5 yıllık bir uygulama, dünyada da 3-5 yıllık. Enfeksiyon azaldıkça yaşam süresi azalıyor."
OMURİLİK YARALANMALARINDA YÜZ GÜLDÜRÜCÜ SONUÇ ALIYORUZ
Sistemi uygulayan ekipteki DEÜ Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Profesör Doktor İhsan Şükrü Şengün de, pil sisteminin ALS başta olmak üzere omurilik yaralanmalarında da yüz güldürücü sonuçlar sağladığını söyledi.
Prof.Dr. Şengün, sistemin en çok ALS denilen hastalara uygulandığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Onun dışında Aydın hocamız da belirtecek, omurilik yaralanmalarında çok yüz güldürücü sonuçlar veriyor. ALS motor nöron hastalığı. Vücudumuzdaki iskelet kasları çalıştıran sinir hücreleri. Bu hastalıkta bu motor nöronlar nedeni bilinmeyen bir şekilde kaybediliyor. Yavaş yavaş ölüyorlar, her bir motor nöron öldükçe bunun çalıştırdığı kas tipi de kas erimesine gidiyor. Bu özellikle solunum kaslarını tuttuğunda hastalar yavaş yavaş boğulmaya başlıyor. Oksijen düzeyleri düşüyor hastalığın hızı artıyor. O nedenle ALS hastalarda bu uygulama çok önemli. Hastalığı durdurmuyor, tedavi etmiyor ama yaşam kalitesini yükseltiyor. Solunum cihazına bağlı hastaların bağımlılık süresini azaltıyor, zatürrelerin gelişimini azaltıyor."
BABAM PİL TAKILDIKTAN SONRA RAHAT UYUYOR
7 Nisan'da uygulanan cerrahi operasyon ile pil takılan hastalardan Hasan Doğan, isteklerini hâla sadece göz teması ile ya da kartona yazılan harfleri göstererek yapabilmesine karşın artık daha rahat nefes alıyor daha az öksürüyor.
Doğan'ın oğlu Ahmet Doğan, 1,5 yıl önce ALS hastalığına yakalanan babasının operasyon öncesi ve sonrası durumunu şöyle anlattı:
"Babamın hastalığı sağ kolda seyirmelerle başladı. Ondan sonra hafif konuşmada harfleri yutmayla sürdü. Daha sonra seyirmeler sol kola ve bacaklara geçti ve yürürken ayaklarının birbirine dolaştığını ve yorulduğunu söyledi. Sonra yürüme yeteneğini kaybetti, 1,5 yıldır ALS hastası babam. Pil 7 Nisan'da takıldı. Pilden önce sürekli öksürerek uyanmalar ve sürekli tıkanmalar oluyordu. Pil takıldıktan sonra rahat uyuyor artık. Daha rahat nefes alıyor, kasları daha rahat çalışıyor. İletişimi harfler ile yapıyorduk ama artık ezberlediğimiz için biz soruyoruz o göz kırpıyor. En azından bu hastalar için özel merkezi olmalı. Polikliniklerinin ayrı olması lazım. Sadece göz teması var çünkü."
BU HASTALARA ÖZEL HASTANE VE MERKEZLER OLMALI
Operasyonu yapan ekipteki hekimlerden Doç.Dr. Aydın Şanlı da, ALS hastalarına özel merkezlerin olması gerektiğini belirterek, "Eskiye göre solunum çalıştığı için daha az enfeksiyon, daha düzenli uyku ve yaşam kalitesindeki artış. Bu hastalara özel hastanelerin ve rehabilitasyon merkezlerinin olması lazım. Çünkü dramatik bir hasta. Biz içine girdiğimiz zaman yerine kendimizi beş dakika zor koyabiliriz. Kesinlikle bu hastalar için özel hastane ve merkezlerin olması lazım" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kocasinan, 8 yılda bin 85 kilometre yol yaptı Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, Kayseri’de en yüksek kapasiteye sahip asfalt plenti ve Türkiye’de sayılı olan konkasör tesisi ile bu zamana kadar 1 milyon 275 bin ton asfalt serimi gerçekleştirdiklerini ve bin 85 kilometre yol yaptıklarını söyledi. Kocasinan Belediyesi’nin "Yol medeniyettir" anlayışıyla hizmet atağını sürdürdüğüne dikkat çeken Başkan Çolakbayrakdar, daha geniş ve daha konforlu yollar yaparak şehrin alt ve üst yapısını geleceğe hazırladıklarını vurguladı. "Asfaltta da tarihi bir dönüm noktasına imza attık" Kocasinan’da ulaşımın kalitesini, konforunu ve güvenliğini artırarak yüksek standartlarda yol ve kaldırım yaptıklarını belirten Başkan Çolakbayrakdar, merkezde alan bakımından en büyük ilçe olduklarının altını çizerek, "Kocasinan, 156 bin hektar alan üzerinde Kayseri’nin merkezde en büyük ilçesidir. Merkezdeki en büyük ilçe olmamız sebebiyle çok büyük bir yol ağına sahibiz. Bu kapsamda Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerimiz, gece gündüz demeden, mevsim şartları elverdiğince Kocasinan’ın dört bir yanında yol yapımı ve asfalt serimi seferberliği yapıyor. Daha çağdaş normlarda, daha geniş ve daha konforlu yollar yaparak şehrin alt ve üst yapısını geleceğe hazırlıyoruz. Bu kapsamda bu yıl 135 bin ton asfalt sererek, 115 kilometre yol yaptık. Bu zamana kadar ise 1 milyon 275 bin ton asfalt serimi gerçekleştirdik ve bin 85 kilometre yol yaptık." ifadelerini kullandı. "Üreten belediyecilikle rekor hizmet" Başkan Çolakbayrakdar, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerimiz, gece gündüz demeden, mevsim şartları elverdiğince Kocasinan’ın dört bir yanında yol yapımı ve asfalt serimi seferberliği yapıyor. Özellikle asfalt plenti ve agrega üretim tesisimiz, Kocasinan’a ciddi manada tasarruf imkânı sağlıyor. Kendi öz kaynaklarımızla üretim yaptığımız için asfalt plentimizle rekor tasarruf sağlıyoruz. 2017 yılında hayata geçirdiğimiz, Kayseri’de kamuda en yüksek kapasiteye sahip olan, teknolojik yapısıyla dünya standartlarında asfalt üreten ve yüzde yüz yerli üretim olan çevre dostu asfalt plenti ile Kayseri’mize ve ülkemize hizmet etmenin mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Kocasinan Belediyesi olarak vatandaşlara en iyi hizmeti sunabilmek için tesis çalışmalarına önem veriyoruz. İhtiyaç duyulan her alanda kendi tesislerimizde üretim yapma noktasında gerekli altyapıya sahip örnek bir belediyeyiz. Bütün çalışmalarımızın güzel ilçemiz Kocasinan’da yaşayan hemşehrilerime hayırlı uğurlu olmasını diliyorum." Kocasinan’da her zaman en iyi ve en kaliteli hizmeti hedeflediklerini belirten Başkan Çolakbayrakdar, sözlerini, "Yaptığımız hizmetler neticesinde ilçemiz daha modern bir görünüme ve daha sağlıklı bir altyapıya kavuşuyor." diyerek noktaladı.
Ankara TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Partilerin raporlarından ortak bir rapor çıkarmakla önemli bir eşik aşılacaktır" TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Partilerin raporlarından ortak bir rapor çıkarmakla önemli bir eşik aşılacaktır" dedi. Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında 20. kez toplandı. Komisyon toplantısı Meclis Başkanı Kurtulmuş’un konuşması ile başladı. Komisyonun son eşiğine gelindiğini belirten Kurtulmuş, "Komisyonumuz, ele aldığı konunun önemi ve ağırlığı dolayısıyla tarihi bir görev icra etmiştir. Bu süreç içerisinde demokratik olgunlukla herkesin fikrini açık bir şekilde ifade ettiği ve konuşulan bütün sözlerin burada kamuoyunu açık bir şekilde cereyan etmesinin ve hepsinin tutanak altına alındığı son derece verimli bir komisyon çalışması gerçekleştirdik. Dinlemeleri, çok geniş kesimleri kapsayan sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve kanaat önderleri oluşturulmuştur. Komisyonu çalışmaları bakımından kritik eşikleri fevkalade büyük hassasiyetle ve gerçekten özverili çalışmayla aştık. Şimdi komisyonumuzun son eşiğine gelinmiştir. O da ortak bir rapor yazılması ve bu raporun Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’na verilerek buradaki tekliflerin yasalaşması ve diğer tekniklerin yerine getirilmesi. Bu çerçevede siyasi partiler raporlarını hazırladı ve Meclis Başkanlığımıza sundu. Kendileri açısından önemli gördükleri konuda açık bir şekilde raporlarını da ifade ederek bir siyasi tutum belgesi olarak Meclis Başkanlığına intikal edilmiştir. Bu raporların tamamlanması ile birlikte geçen hafta itibarıyla Meclisimizin sitesinden bütün raporlar kamuoyunu açılmıştır" ifadelerini kullandı. "Partilerin raporlarından ortak bir rapor çıkarmakla önemli bir eşik aşılacaktır" Raporlarla ilgili tartışmaların olduğunu belirten Kurtulmuş, "Ancak bu raporlardan esas muradımız; her partinin kendi tutum belgesi olarak ortaya koyduğu raporlarla ortak bir rapor hazırlanması süreci. Bu sürecin ümit ederim ki başarıyla sonuçlanmasıyla birlikte çok önemli hayati eşit daha aşınmış olacak. Bu çerçevede, önümüzdeki süreçte partilerin farklı fikirleri daha yakınlaştırarak temasların artırılması yararlı olacaktır. Böylece ortak bir noktaya ulaşmak daha kolay olacaktır. Kısa bir süre içerisinde nihai raporu da bitirerek üzerinde ortaklaştığımız metni Türkiye kamuoyuna paylaşmak mümkün olur. Ancak bu sürede nihai raporun tamamlananabilmesi için öyle görünüyor ki, parti temsilcilerimizle yaptığımız istişarelerde ortaya çıktı. İlave bir süreye ihtiyaç olacak" dedi.
Tekirdağ Tekirdağ’da silahlı saldırı davasında karar: Sanığa müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet ve 36 yıl hapis Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde 2024 yılında, 2 kişinin hayatını kaybettiği, aralarında bir polisin de bulunduğu 3 kişinin yaralandığı silahlı saldırıya ilişkin davada karar açıklandı. Mahkeme, sanık hakkında müebbet, ağırlaştırılmış müebbet ile toplam 36 yıl hapis cezası verdi. Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasına tutuklu sanık Eren Uzuner, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı. Duruşmada müştekiler ve taraf avukatları hazır bulundu. Sanığın savunması dikkat çekti Savunma için söz alan sanık, mahkeme heyetine delillerin tam olarak toplanıp toplanmadığını sordu. Mahkeme başkanının yalnızca savunma yapması yönündeki uyarısı üzerine sanık, delillerin duruşmada okunmasını talep etti. Sanık, kendisiyle oynandığını ve yapay zekâ yoluyla zihninin okunduğunu iddia ederek, "Benim sürekli duygularımla oynadılar, yapay zeka ile aklımı okuyup benim Allah’a olan isyanımı şarkıcılara satıyorlar. Kliplerinde benimle dalga geçiyorlar. Beni delirtmeye çalışıyorlar. Çokça sordum, benim duygularımla neden oynuyorsunuz, beni delirtmek mi istiyorsunuz diye, yemin ettiler öyle bir şey yok diye" dedi. Acılı babadan mahkemeye çağrı Hayatını kaybeden Fatma Özdemir’in babası Kemal Özdemir, duruşmada yaptığı konuşmada kızının çocukluğundan bahsederek sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Özdemir, "Ben evladımı ne zorluklarla büyüttüm, ben cezaevinde ne acılar çektim. Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın. Benim kızım 10 yaşına kadar kolumda uyurdu. En ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum" ifadelerini kullandı. Mahkemeden ağır ceza Mahkeme heyeti, sanığa iki kişiye yönelik eylemleri nedeniyle müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Ayrıca 3 kişiye yönelik ’kasten öldürmeye teşebbüs’ ve ’yaralama’ suçlarından toplam 36 yıl hapis cezasına hükmedildi. İdam çağrısı Olayda hayatını kaybeden Barkın Perçin’in babası Mustafa Perçin, idam cezasının getirilmesini istedi. Fatma Özdemir’in ablası Selen Özdemir de ağırlaştırılmış müebbet kararına rağmen acılarının dinmediğini belirterek, "Ben bu cani ve katillerin hepsinin idam cezası ile cezalandırılmasını talep ediyorum. Benim annem çocuk kilosuna düştü. Vicdanımız hiçbir şekilde rahat değil. Ben her gün kız kardeşimin kabrine gidiyorum. Bu insanların yaşaması hak mıdır? Bu insanlara kısas gelmeli, idam gelmeli, başka insanların canı yanmamalı" dedi. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde bulunan Evkur Mağazası’nda 2025 Ekim ayında meydana gelen silahlı saldırı olayında zanlı 2 kişiyi öldürmüş 3 kişiyi de yaralamıştı.