İzmir’in Menderes ilçesinde meydana gelen, 5 kişinin öldüğü 20 kişinin yaralandığı kazayla ilgili değerlendirmelerde bulunan İzmir Barosu Avukatı Ali Onar, olayla ilgili tutuklanan 18 yaşındaki sürücünün ne kadar ceza alabileceğini anlattı. Sürücünün ’sollama yapmak istedim’ ifadesinin de kamera görüntüleriyle çeliştiğini söyleyen Onar, araçlarda kamera kullanımının özellikle bu tarz konularda büyük önem ifade ettiğini söyledi.
İzmir’in Menderes ilçesinde, hafif ticari aracın çarpmasıyla refüjü aşan otomobilin karşı yönden gelen yolcu minibüsüyle çarpıştığı kazada 5 kişi hayatını kaybederken, 20 kişi de yaralandı. Olayla ilgili kazaya sebebiyet verdiği değerlendirilen hafif ticari aracın 18 yaşındaki sürücüsü Y.K., gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Sürücünün jandarmadaki ifadesinde ’sollama yapmak istedim’ demesinin ise ortaya çıkan araç içi kamera görüntüsüyle çeliştiği görüldü. Görüntüde, makas attığı görülen hafif ticari aracın otomobile hızla yandan çarptığı, çarpmanın şiddetiyle kontrolden çıkan otomobilin refüjü aşıp, karşı yöne geçerek minibüsle çarpıştığı anlar yer aldı.
"Araç kamerası olayın aydınlatılması bakımından ciddi önem kazandı"
Kazayla ilgili değerlendirmelerde bulunan İzmir Barosu avukatlarından Ali Onar, kamera görüntülerinin sanığın olabilecek tüm gerçek dışı ifadelerinin önüne geçtiğine işaret etti. Bu bakımdan araçlarda kamera kullanılmasının da önemine değinen Av. Ali Onar, "Araç kamerası olayın aydınlatılması bakımından ciddi önem kazandı. Kusurun tespit edilmesi bu araçla önem kazanacak. Bu kazanın bir kamera kaydı olması, sanığın olabilecek tüm gerçek dışı ifadelerinin önüne geçmiş oldu. Kazanın bir kamera kaydının olması yargılama açısından da mahkemenin gerçekleri görmesinde büyük kolaylık oluşturacak. Bu açıdan da baktığımızda araçlarda kamera bulunmasının ne denli önem arz ettiğini işaret eder. Araçlarda bir kamera bulunması suçun veya olayın tespiti açısından oldukça önemlidir" dedi.
"Ceza 20 yılın üstüne çıkabilir"
Kazaya sebebiyet veren sürücünün alabileceği ceza hakkında da değerlendirmelerde bulunan Onar, "Görüldüğü üzere burada oldukça fazla bir can kaybımız var; dolayısıyla birden fazla kişinin ölmesine ve yaralanmasına sebebiyet verilmesinden dolayı bir yargılama yapılacaktır. Kanuna göre de 2 yıldan 15 yıla kadar bir cezalandırma öngörülecektir. Ancak burada tartışılması gereken konu olayın muhtemel kast ya da bilinçli taksirle mi gerçekleştiğidir. Kamuoyunda da artan haklı eleştiriler nedeniyle Yargıtay’ın takdirleri olabiliyor. Bu kazda güvenlik kamerasından da anlaşılacağı üzere makas atma konusu hakimken, Yargıtay bunu bilinçli taksir olarak öngörebilmekte. Bu sebepten de cezanın 1/3 veya 1/2 oranında artırılması hususunda yasanın öngördüğü maddenin uygulanması istenmektedir. Yargıtay’ın da artık bu kararları istikrar kazanmıştır. Mahkeme ne kadar verir, üst sınıra ne kadar yaklaşılır; bunların hepsi yargılama sürecinde belli olacak hususlardır. Olayın gerçekleşmesi şekli bakımından sanık tutuklu yargılanacak, mahkemenin kararına göre de ceza 20 yılın üstüne çıkabilmektedir" diye konuştu.