ASAYİŞ - 28 Ekim 2024 Pazartesi 14:11

Yenidoğan çetesine ilişkin hazırlanan iddianame Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi

A
A
A

İstanbul’da bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan örgüte ilişkin hazırlanan iddianame Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Sanıkların yargılanmasına 18 Kasım günü başlanacak.

İstanbul’da bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak kasten ölmelerine neden olan çete hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak fezleke hazırlanmıştı. Fezleke değerlendirme yapılması için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmişti. İddianame Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanarak Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından incelenen iddianame kabul edildi. Kabul edilen iddianame kapsamında 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılanmasına 18 Kasım günü başlanacak.

Yenidoğan çetesine ilişkin hazırlanan iddianame Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi

İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 47 sanığa ve 19 sağlık kuruluşuna yer verilirken 10 bebeğin ise hayatını kaybettiği belirtildi. İddianamede Fırat Sarı liderliğindeki ve yöneticiliğini İlker Gönen ile Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı suç örgütünün esas amacının işletmesini devir aldıkları yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamakları ile oynama yaparak SGK’dan üst sınırdan ödeme almak olduğu açıklandı. İddianamede çetenin hastaların mevcut durumlarını evrak işlemlerine farklı yansıtarak (entübe olanı entübe olmayan, entübe olmayanı entübe olan, kullanılmayan ilaçları kullanılmış şekilde) gibi yöntemlerle evrak sahteciliği yapıp SGK’ya fatura ettiği, hastaların mevcut durumlarını olduğundan daha ağır göstererek daha uzun süre yatış sağlayıp SGK’dan yüksek ücret tahsil ettiği ve bazı hasta yakınlarından fazladan ücret adı altında para almak gibi işlemlerle maddi çıkar elde ettiği de aktarıldı. Hazırlanan iddianamede yer alan şüphelilerin çoğunun sağlık çalışanı olduğu ve kazanılan kardan bu çalışanların da aldığı belirtildi. İddianamede 112 sevk sistemi bertaraf edildiği için bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği örgüt adına karlı gördüğü hastanelere yatışının yapıldığı, bu noktada amacın bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil maddi olarak en fazla kazanç elde edilmesi olduğu belirtildi. Bebeklerin her türlü enfeksiyona açık olan yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde yatırılmasının kimi bebeklerde enfeksiyon kapma gibi rahatsızlıklara kimi bebeklerde ise ölüme dahi sebep olduğu da iddianamede kaydedildi. Şüphelilerin usulsüz şekilde düşümünü yaptıkları currosurf infasurf gibi ilaçları hastaneden çıkartarak satıp maddi kazanç elde ettikleri, Özel Hastaneler Yönetmeliğine aykırı şekilde işletme devri yapılarak danışmanlık hizmeti adı altında Fırat Sarı liderliğindeki Yenidoğan Suç Örgütü’nün çok sayıda hastaneye az sayıda doktorla hizmet vermeye çalışması nedeni ile aslında sağlık hizmetinin doğrudan hemşire ve hatta hemşire yardımcıları ile verildiği bu nedenle bebek ölüm sayılarının arttığı da iddianamede kaydedildi. İddianamede hemşirelerin kendisini doktor olarak tanıttığı, bir kısım şüphelilerin yeni doğan yoğun bakımlarını kapasitenin üzerinde doldurduğu, hemşireler eli ile usule aykırı gerçekle bağdaşmayan epikriz raporları yazıldığı da açıklandı. Soruşturma kapsamında incelenen dijital materyallerde ise şüphelilerin "kötü hasta değerleri, iyi hasta değerleri" gibi şablon hasta değerlerinin yer aldığı ve çoğu zaman hastaların kan gazı, kan değerleri, enfeksiyon olup olmadığı gibi konularda gerçekte bir tetkik veya tahlil yapmadan kendi gözlemlerine göre bebeği iyi veya kötü olarak kategorize edip raporlarını şablon olarak tek elden merkezden hastane dışından yazdıkları iddianamede kaydedildi. Bu nedenle hangi bebeğe hangi tedavinin uygulanacağı yönünden tereddütler yaşandığı ve bebeklerin hayatını kaybetmesine kadar varan telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğduğu iddianamede kaydedildi. Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından ilgili hastaneler ve suç örgütünün faaliyetlerini incelemek ve raporlamak için görevlendirilen müfettişlerin bebek ölümleri ile ilgili olarak alanında uzman neotologlardan oluşan uzman heyetten aldığı görüşe göre hastanelerde tıbbi imkansızlıklar, erken teşhis ve tedavi olmaması, birebir yakın hekim kontrolü olmaması, gerekli tetkik ve tahlillerin yapılmaması, hayati öneme sahip ilaçların kesilmesi, 3. Düzey olmamasına rağmen 3. Düzey hasta kabulü yapılması, doktorların hastaların klinik takip ve tedavisini üstlenmedikleri, ölüm sebeplerinin doktorlar tarafından ört bas edilmesi, TPN sıvısı içerisine lipit multivitamin, fosfor ve magnezyum destekleri verilmemesi sonucu yeterli enerji protein desteği alamadığı için hastaların beslenme bozukluğuna sebep olunduğu, bebeğin kalbi düşmesine rağmen adrenalin kullanılmaması, hastaların uzun süre yatışı yapılıp uygun merkezlere sevk edilmemesi, ilaç hazırlanması ve saklanmasında ihmal gösterilmesi, hastalara protein ve lipit desteği yapılmaması, gerekli ilaçların uygun şekilde verilmemesi, uygun şekil ve süre canlandırma desteği uygulanmaması, sahte hasta dosyası düzenlenmesi, hastaya pasif ötenazi uygulanması nedeniyle yeni doğan bebeklerin hayat haklarının ellerinden alındığı şeklinde tespitler olduğu aktarıldı. İddianamede bazı bebeklerin yoğun bakıma girdikten sonra kilo alması gerekirken aksine ciddi kilo kaybı yaşadığı da aktarılırken, Yenidoğan Suç Örgütü’nün ve örgüte yardım eden hastane yönetimlerinin sırf giderleri azaltmak ve maddi menfaat temin etmek adına bebeklere yeterli besin verme işlemini yerine getirmedikleri, tapelerde "TPN tüketimini azaltın" şeklinde talimatların yer aldığı da açıklandı. İddianame kapsamında sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen’in 10 kez ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘nitelikli dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve 11 kez ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Sanık Gıyasettin Mert Özdemir’in ise ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi’, ‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis istendi. İddianamede diğer sanıklar hakkında benzer suçlardan değişen oranlarda hapis cezası talep edildi.

Melike İnal

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Tekirdağ’da “Cumhuriyet ve Atatürk” temalı sergi açıldı Tekirdağ İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından düzenlenen kurslarda, "Cumhuriyet ve Atatürk" temalı sanat çalışmaları Tekirdağlı sanatseverlerle buluştu. Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi’nde açılan sergide, Cumhuriyet’in 101. yılına özel olarak hazırlanan birbirinden değerli dokuma, heykel, seramik, resim, çini ve sepet çalışmaları yer alıyor. Sergi, özellikle Tekirdağ’a özgü coğrafi işaretli Karacakılavuz dokuması gibi geleneksel motifleri ve Cumhuriyet temalı eserleri içeren zengin bir koleksiyon sunuyor. Toplamda 101 eserden oluşan serginin açılışı, Tekirdağ Valisi Recep Soytürk, AK Parti Tekirdağ Milletvekili Mestan Özcan, CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Ahmet Uğurlu, Cumhuriyet Başsavcısı Erdal Şenol, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Bingül ve kursiyerlerin katılımıyla gerçekleştirildi. Açılışın ardından protokol üyeleri ve katılımcılar sergiyi gezerek, el emeği göz nuru eserleri yakından inceledi. Sanat ve kültür dolu bir ortamda gerçekleşen etkinlik, halkın Cumhuriyet coşkusunu sanat yoluyla yaşamasını sağlıyor. Serginin farklı alanlardan eserleri kapsaması, Tekirdağ’ın kültürel zenginliğini gözler önüne seriyor. Cumhuriyet’in mirasına duyulan saygıyı ve Atatürk’e olan bağlılığı sanatla ifade eden bu çalışmalar, 4 Kasım’a kadar Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi’nde sanatseverlerin ziyaretine açık olacak.
Kayseri KESOB Başkanı Şeyhi Odakır’dan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajı Kayseri Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (KESOB) Başkanı Şeyhi Odakır, Cumhuriyetimizin 101’inci yılı dolayısıyla yayımladığı mesajında, “101 yıllık çınarımız, göz bebeğimiz Cumhuriyetimizin ilanını idrak ediyoruz. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla ülkemizin, devletimizin nice yüzyıllar görerek bu topraklarda var olmaya devam etmesini temenni ediyorum” dedi. KESOB Başkanı Şeyhi Odakır, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 101’inci yılı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Başkan Şeyhi Odakır mesajında, Cumhuriyet’in ilanının üzerinden 101 yıl geçmesine rağmen, Türk milletinin gönlünde yerinin değişmediğini, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerinin Türk milletinin bağrında yeşermeye devam ettiğini söyledi. “Gelecek nesillerimize bu bilinci aktarmak hepimizin görevi" KESOB Başkanı Şeyhi Odakır, Türk milletinin ve devletinin bu topraklarda yüzyıllardır var olduğunu, farklı isim ve yönetim biçimleri altında varlığını sürdürdüğünü, tarihin son 101 yıllık devrinde de Türkiye Cumhuriyeti olarak adını altın harflerle tarihe yazarak, gururla varlığını devam ettirdiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Cumhuriyetimizin 101’inci yılını coşkuyla, sevinçle, gururla kutluyoruz. 101 yıl önce Türk milleti Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, düşmanlara karşı verdiği mücadele sonucunda bu devleti kanlarıyla var etti. Atatürk önderliğinde Türk milleti sayısız badirelere karşı göğsünü siper etti ve bu toprakları kendine vatan yaptı. Cumhuriyet ile birlikte Türk milletinin huzuru ve refahı için çok sayıda çalışmalar yapıldı, adımlar atıldı. Her alanda ilerlemenin ve kalkınmanın sağlanması maksadıyla, günün şartları el verdiği ölçüde büyük mücadeleler verildi. Türk milletinin bağımsız bir şekilde yaşaması, demokrasi ile varlığını sürdürebilmesi için şehitler verdik. Bunun değerini iyi kavramamız, vatanımıza her zamankinden daha çok sahip çıkmamız gerekiyor. Birlik ve beraberlik duygusu içerisinde, Cumhuriyetimizin kıymetini bilerek, demokrasimize sahip çıkarak dün olduğu gibi bugün ve yarın da her türlü musibete karşı dimdik ayakta olup karşı durmaya devam etmeli, memleketimize sarılmalıyız. Atatürk’ün açtığı yolda ve gösterdiği hedefe Türk milleti olarak ulaşabilmek için hep birlikte çalışmaya devam etmeliyiz. Kültürde, sanatta, iş hayatında, eğitimde akla gelebilecek her alanda bu bilinç ve farkındalıkla Cumhuriyetimizi nice 101 yıllara eriştirmek için el birliğiyle çalışacağız. 101 yıllık çınarımız, göz bebeğimiz Cumhuriyetimizin ilanını idrak ediyor kutluyoruz. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla ülkemizin, devletimizin nice yüzyıllar görerek bu topraklarda var olmaya devam etmesini temenni ediyorum. Gelecek nesillerimize bu prensipleri ve bilinci aktarmak hepimizin görevidir. Bu duygularla başta Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları olmak üzere tüm kahraman askerlerimizi, vatanları uğruna hayatlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyor ve Cumhuriyetimizin nice 101 yıllar yaşamasını temenni ediyorum. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız hepimize kutlu olsun.”
Denizli Karcı Dağında başlayan yangın Tavas sınırlarına dayandı Denizli’nin Merkezefendi ilçesinde 5 gün önce başlayan orman yangını, Tavas ilçesi sınırlarına dayandı. Söndürme çalışmalarını sahadan bizzat koordine eden Tavas Belediye Başkanı Kadir Tatık, vatandaşlardan traktörlerle yangın havuzuna su ikmali yapmalarını istedi. Denizli’nin Merkezefendi ilçesi sınırlarında kalan Karcı Dağında, 24 Ekim 2024 Perşembe günü 14.20 sularında çıkan orman yangını devam ediyor. Yanan sahanın genellikle makilik bitki yapısında, vadi konumunda, kayalık ve dik yamaçların hakim olduğu bir bölge olması ekiplerin işlerini güçleştiriyor. Ulaşım yolunun bulunmaması nedeniyle yangın alanına karadan müdahale kısıtlı bir şekilde yapılabiliyor. Havadan müdahaleye katılan helikopterler ise bölgenin vadi yapısı ve oluşan duman nedeniyle su boşaltımında zaman zaman zorlanıyor. Sarp, kayalık ve ulaşımın güç olduğu bir bölgede devam eden yangına havadan ve karadan yoğun bir şekilde müdahale edilirken, alevler Tavas ilçesi sınırlarına dayandı. Tavas Belediyesinin tüm imkanlarını seferber ettiği söndürme çalışmalarını sahadan bizzat yöneten Belediye Başkanı Kadir Tatık, vatandaşlara su takviyesi çağrısı yaptı. Yangın bölgesinden görüntülü bir mesaj yayımlayan Başkan Tatık, “Değerli vatandaşlarımız şuan yangın Tavas sınırına geldi. Kontrolü güç bir şekilde ilerliyor. Traktörü olan ve su getirebilecek olan vatandaşlarımızı bekliyoruz. Burada gereksiz trafik yoğunluğu oluşmayacak şekilde Yeroluk havuzuna su getirmenizi istiyoruz. Yalnız acil bir şekilde bekliyoruz. Çünkü su olmadan bu yangını engelleme şansımız yok. Hepinizi bekliyoruz. Bize acil su lazım” dedi. Su takviyesi sırasında ekiplerin işlerinin güçleştirilmemesini isteyen Başkan Tatık, “Yangın devam ediyor. Söndürme çalışmalarına katkı sağlayabilecek Tavas halkımızdan destek bekliyoruz. Traktörleriyle su getirebilecek olanlar, lütfen yangın havuzuna su getirsinler. Bölgeye ulaşacak olan vatandaşlarımızdan bunu koordineli bir şekilde yapmalarını ve trafiği aksatmamalarını rica ediyorum” ifadelerini kullandı.