EKONOMİ - 05 Aralık 2024 Perşembe 17:14

Yapay zeka teknolojilerinin iş dünyasına sağladığı avantajlar masaya yatırıldı

A
A
A
Yapay zeka teknolojilerinin iş dünyasına sağladığı avantajlar masaya yatırıldı

Bu yıl 8’incisi gerçekleştirilen İstanbul Ekonomi Zirvesi’nde yapay zeka teknolojilerinin iş dünyası ile entegrasyonunun önemi konuşuldu. Zirvede yapay zeka teknolojilerinin üretimde, verimlilikte ve zaman tasarrufu gibi konularda fayda sağlayacağına dikkat çekildi.



8’inci İstanbul Ekonomi Zirvesi ‘Yapay Zeka ve Ekonomi’ ana temasıyla başladı. Zirvede yapay zekanın ekonomiye etkilerinin yanı sıra dijital dönüşüm, sürdürülebilirlik, enerji, savunma sanayi, turizm ve otomotiv gibi sektörlerin geleceği gibi konular ele alındı. Gerçekleştirilen panellerde alanında uzman isimler sunum gerçekleştirirken yapay zeka teknolojisinin iş dünyasına sağlayacağı faydalara dikkat çekildi.



Azerbaycan, Arnavutluk, ABD, Polonya, Belçika, Çekya, Birleşik Arap Emirlikleri, Hindistan, İsviçre, Danimarka, Kuveyt, Fransa gibi 20’den fazla ülkeden temsilcilerin katılımıyla gerçekleşen etkinliğin ilk gününde iş dünyasının yapay zeka ile entegrasyonunun önemine değinildi. Alanında uzman isimlerin katıldığı panellerde yapay zeka teknolojilerinin üretim, verimlilik, rekabet avantajı gibi konularda fayda sağladığı ifade edildi.



İstanbul Ekonomi Zirvesi İcra Kurulu Başkanı Abdullah Değer, bu yılın ana teması olan ‘Yapay Zeka ve Ekonomi’nin, İstanbul Ekonomi Zirvesi’nin katma değer kazandırma misyonuyla bağdaştığını; fikirlerden daha değerli hiçbir ürünün olmadığını söyledi. Değer, ‘‘Yapay zeka bu yılki zirvenin ana teması. Yapay zeka ile iş dünyasının entegrasyonu hem üretimde verimlilik hem de zaman tasarrufu açısından fayda sağlayacak. Zaman en önemli şey. Yapay zeka da bize zaman kazandıracak. Yapay zeka teknolojileri iş dünyasında her alanda kullanılıyor. Özellikle ülkemizde savunma sanayi alanında yapay zeka teknolojisi ve yeni teknolojilerin entegrasyonu ile başarılar elde edildi. Teknolojiyi savunma sanayi alanında yakaladık bunu tüm sektörlere yaymamız gerekiyor’’ dedi.



İstanbul Ekonomi Zirvesi İcra Kurulu Üyesi Nurettin Varol da ‘‘Yapay zeka tüm sektörlere girdi. Bu teknolojilerin hızla gelişeceği görülüyor. Yapay zeka teknolojisi üretimde verimlilik sağlıyor, maliyet avantajı sağlıyor, dünyada pazarlama açısından avantaj sağlıyor. Yapay zeka teknolojisinin istihdamı azaltacağına dair söylemler var. Aslında yapay zeka yeni iş alanları açacak. Şuanda doğan çocuklarımızın mesleğinin ne olacağını bilmiyoruz. Yapay zeka gelecekte yeni alanlar açacak, sektörler açacak, ürünler geliştirecek. Türkiye’nin bu alanda gidecek çok yolu var’’ diye konuştu.


Azerbaycan Ekonomi Bakan Yardımcısı Elnur Aliyev ise yapay zekaya yatırım yapmayı stratejik bir hedef olarak belirlediklerini ifade ederken, "2040 yılına kadar yapay zeka sayesinde 40 milyar dolarlık değer üretmeyi hedefliyoruz. Yapay zeka verimliliğimizi artıracak ve işgücümüzün istikrarını koruyacak’’ ifadelerini kullandı.



5-6 Aralık tarihlerinde düzenlenen zirvenin ikinci gününde İstanbul Altın Değerler Ödül Töreni ve gala gecesi düzenlenecek. Program kapsamında ünlü sanatçı Jehan Barbur da sahne alacak.



Yapay zeka teknolojilerinin iş dünyasına sağladığı avantajlar masaya yatırıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Dr. Yüksel Çelik: "Yeni yönetmelikle ilaç yazmada kısıtlama değil akılcı ilaç kullanıma teşvik gelmiştir" Yeni yönetmelikle akılcı ilaç kullanılması için önemli teşviklerin mevcut olduğunu belirten aile hekimi Dr. Sümeyye Yüksel Çelik, "Yeni yönetmelikle ilaç yazmada kısıtlama değil akılcı ilaç kullanıma teşvik gelmiştir" dedi. Tunceli’nin Pertek ilçesine bağlı Pınarlar Köyü’nde aile hekimliği yapan Dr. Sümeyye Yüksel Çelik, Sağlık Bakanlığı tarafından 30 Ekim 2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği hakkında açıklamalarda bulundu. Dr. Çelik, “Yeni yönetmelikle birlikte koruyucu ve önleyici sağlık hizmetleri için 5 ana başlıkta tarama ve izlem yapılmasını amaçlamaktadır. Toplumda sık görülen kronik hastalıklardan hipertansiyon, diyabet, kardiyovasküler hastalıkların taraması hedeflenmektedir. Çağımızın önemli halk sağlığı sorunlarından obezitenin izlenmesi de bu başlıklar arasında yer almaktadır. Ayrıca yaşlılarımızın yakın takibi ve sağlık değerlendirmesi de bu başlıklar içerisinde yer alıyor. Yeni yönetmelikle aile hekimleri vatandaşlarımızın koruyucu ve önleyici sağlık hizmeti açısından başvuracaklar ilk merkez olması hedeflenmiş. Bizler de kayıtlı nüfusumuzda her bireyi düzenli takip ve izlemlerle halkın sağlığın korunması için birinci basamakta sağlık hizmeti veriyoruz” şeklinde konuştu. Sağlığın korunması, tedaviye ihtiyaç kalmadan sorunların tespiti ve önlenmesinin toplumun her kesimi için önemli olduğuna vurgu yapan Dr. Çelik, “Yeni yönetmelikle akılcı ilaç kullanılması için önemli teşvikler mevcut. Gereksiz antibiyotik ve ilaç kullanımının küresel bir sağlık sorunu haline geldiğini günümüzde bugünden geleceğin tedavi sorunların çözülmesi hedeflenmiş. Özellikle antibiyotik kullanımı konusunda önlem alınmadığı takdirde antibiyotiklere karşı direnç gelişebilecek ve bu nedenle ilerleyen dönemlerde bazı hastalıklar, direnç geliştiği için antibiyotiklerle tedavi edilemez duruma gelebilecektir. Bizler gelen hastalarımıza hekim önerisi olmadıkça antibiyotik kullanmamaları gerektiği her fırsatta belirtiyoruz. Yeni yönetmelikle ilaç yazmada kısıtlama değil akılcı ilaç kullanıma teşvik gelmiştir. Bizler ihtiyaç duyulan ilaçları uygun tanılara göre gelen hastalarımıza yazmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Dr. Çelik, yönetmeliğin amacına ulaşabilmesi için vatandaşların da sağlığına gereken önemi vermesi ve aile sağlığı merkezlerinde düzenli muayene ve tarama yaptırmaları gerektiğini de ifade etti.
Sakarya Zamanında modaya yön veren terzilik mesleği artık konfeksiyon ürünlerini düzeltiyor Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde 12 metrekarelik dükkanda zamanında modaya yön veren terzilik mesleğine başlayan 71 yaşındaki adam, şimdilerde hazır giyime direniyor. Ağabeyinin yanında çırak olarak mesleğe başlayan adam, 50 yıldır ekmeğini kumaşlara şekil vererek çıkartıyor. Çocuk yaşlarda ağabeyinin yanında çırak olarak modaya yön veren terzilik mesleğine başlayan 71 yaşındaki Dursun Kula, 12 metrekarelik dükkanda 50 yıldır, kumaşlara şekil vererek geçimini sağlıyor. Gelişen teknolojiyle birlikte hazır giyimin arttığını belirten Kula, terzilikte çırak yetiştirilmediğini, mesleğin sadece konfeksiyon ürünlerini düzeltme noktasına geldiğini aktardı. Nadiren de olsa sıfırdan elbise diktirenlerin olduğunu aktaran Kula, fiyatların 10 bin ile 12 bin lira arasında olduğunu söyledi. “Konfeksiyon daha hızlı üretim yaptığı için eleman yetişmiyor” Gençlerin terzilik mesleğine ilgi duymadığı için çırak yetişmediğini ve mesleklerinin artık bitme noktasına geldiğini belirten Kula, “Bu işe 1974 yılında başladım. 5O yıldır dükkanımda çalışmaya devam ediyorum. Terzilik mesleğine 12 yaşında ağabeyimin tavsiyesiyle başladım. Konfeksiyon ve hazır giyim daha seri üretim yaptığı için eleman yetişmiyor. Bizim mesleğimiz zor. Öğrenmesi kolay olmadığı için çocuklar öğrenmek istemiyor. Bu durumda çırak bulunması zor. Belki Anadolu’da yetişebilir ama batı bölgelerinde yetişen çırak hiç yok. Çocukların 8 yıllık eğitiminden sonra bu mesleğe girmek onlar için uygun olmuyor. Yeni elemanlar yetişirse bu mesleğin daha da kıymetleneceğine inanıyorum” dedi. “Terzilik mesleğini yapan çok az kişi var” Hazır giyim ve konfeksiyonculuğun gelişmesinin terzilere olan talebin azalttığını dile getiren Kula, “Bizim şu an ekonomik bir sıkıntımız yok. Terzilerin çok olduğu zamanlarda konfeksiyonculuğun çıkması terzilik mesleğini etkiledi. Ama şu anda bu işi yapan çok az kişi var. İşlerimiz devamlı var. Herhangi bir sıkıntı yok. Biz takım elbise üzerine çalışıyoruz. Tamirat yapmıyoruz. Tamirat yapan arkadaşlarımız var. Biz daha çok ceket, pantolon ve yelek gibi ürünleri dikiyoruz. En çok talep ceket, pantolon ve yeleğe var. Kıyafet diktirmek için gelen eski ve yeni müşterilerimiz var. Bel ve paça daraltmanın fiyatı ortalama 100 TL’dir diye düşünüyorum. Sıfırdan takım elbise diktirmek için gelen müşterilerimize 10 bin 12 arasında kıyafet dikiyoruz. Kumaşı müşteri getiriyor. Dikim fiyatlarımız 10-12 bin TL arasında değişiyor” diye konuştu.
İzmir 6. Mahalle Tiyatroları Buluşması’nda muhteşem final İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 19-21 Aralık tarihleri arasında Kültürpark’ta sanatseverlerle buluşturduğu 6. Mahalle Tiyatroları Buluşması, Bornova Mahalle Tiyatrosu’nun ‘İstibdat Kumpanyası’ oyunuyla perde kapattı. İzleyenleri kahkahaya boğan oyunun ardından tiyatrocuları tebrik eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, yeni sanat projelerini kazandırmak için çalışmaya devam edeceklerini söyledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 6’ncı kez düzenlenen Mahalle Tiyatroları Buluşması, sanat dolu geçen 3 günlük programın ardından Bornova Mahalle Tiyatroları’nın “İstibdat Kumpanyası” adlı oyunuyla perde kapattı. Kültürpark İzmir Sanat’ta sahnelenen oyuna İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ve eşi Öznur Tugay katılırken, tiyatro severler salonu tamamen doldurdu. Bornova Mahalle Tiyatrosu’nun oyuncuları sahnedeki performanslarıyla izleyenleri kahkahaya boğdu. İki perdelik oyunun ardından Bornova Mahalle Tiyatrosu’nun oyuncuları ayakta alkışlandı. “İzmir’de böyle güzel projelerin devamı için çalışacağız” Oyunun ardından sahneye davet edilen Başkan Dr. Cemil Tugay, “Biz gerçekten çok etkilendik, çok mutlu olduk. İnanılmaz keyif aldık. Çok güzel bir gece geçirdik. Biz bu gece seyirci olarak buradaydık. İzmir’de bu ve benzeri güzel projelerin devamı için çalışacağız” ifadelerini kullandı. “İlk kez bir başkanı burada görüyoruz” Mahalle Tiyatroları Buluşması Projesi’nin koordinatörü Prof. Dr. Semih Çelenk ise “Bugün altıncı yılımızda bir özelliği var bu akşamın. İlk defa bir belediye başkanımızı burada görüyoruz. Umarız ki çeperde bu türden kültür sanat odakları çoğalacaktır. Çeperin sadece bir güvenlik sorunu olmadığını aynı zamanda şehre dahil olduğunu ve şehrin eşit bileşeni olduğunu bu tür projelerle göstereceğiz” dedi. Mahalle Tiyatroları sahnede devleşti 19-21 Aralık tarihlerinde düzenlenen Mahalle Tiyatroları Buluşması 3 gün boyunca İzmirlilere sanat dolu günler yaşattı. Karabağlar Mahalle Tiyatrosu ‘Sevgili Doktor’ adlı oyunu 19 Aralık’ta, Konak Mahalle Tiyatrosu ‘Çömlek’ adlı oyunu 20 Aralık’ta ve Bornova Mahalle Tiyatrosu ‘İstibdat Kumpanyası’ adlı oyunu 21 Aralık’ta sahneledi. Bir sene boyunca aldığı eğitimlerin sonunda oyunlarını İzmirliler ile buluşturan Mahalle Tiyatroları, seyircilerden tam not aldı. Mahalle sakinleri arasındaki iletişimi güçlendirmeyi ve ortak bir amaçla kolektif hareket etmeyi hedefleyen projenin koordinatörlüğünü Prof. Dr. Semih Çelenk üstlendi.
İstanbul Astım atağında, sakin kalıp çocuğu rahatlatmak çok önemli Astım, çocuklarda yaygın görülen kronik bir solunum yolu hastalığı. Astım atakları, solunum yollarında ani daralma nedeniyle nefes darlığı, hırıltı ve öksürük gibi belirtilerle ortaya çıkıyor. Çocuğunuzun astım atağı geçirdiği bir durumda, hızlı ve doğru bir şekilde hareket etmek hayati önem taşıyor. İstinye Üniversitesi öğretim üyesi ve Liv Hospital Çocuk alerji ve İmmünoloji hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Mahir İğde, astım atakları sırasında sakin kalarak, çocukları rahatlatmanın öneminin altını çizerek, "Öncelikle sakin olun, çocuğunuzun paniğe kapılmaması için rahatlatıcı bir tutum sergileyin. Çocuğunuzu rahat bir oturma pozisyonuna getirin ve hafifçe öne eğilmesini sağlayın. Bu duruş, solunumun kolaylaşmasına yardımcı olur. Çocuğunuzun doktoru tarafından reçete edilen hızlı etkili bronkodilatörü (genellikle salbutamol) hemen kullanın. Genellikle her 20 dakikada bir 2-4 puf uygulanır ve bu işlem bir saate kadar tekrarlanabilir. Ancak doktorunuzun önerdiği dozajı takip edin. Spacer (ara adaptör) kullanımı, ilacın daha etkili bir şekilde alınmasını sağlar. Astım atağını kötüleştirebilecek tetikleyicileri ortadan kaldırın. Örneğin, sigara dumanı, ev tozu, hayvan tüyü veya soğuk hava gibi faktörlerden çocuğunuzu koruyun" dedi. Belirtilerin değerlendirilmesi gerektiğini belirten İğde, "Çocuğunuzun nefes alıp verişi ve genel durumu iyileşiyor gibi görünüyorsa, bronkodilatör uygulamasına ara verebilirsiniz. Çocuğun konuşmakta zorlanması, dudaklarında veya tırnaklarında morarma, göğüs kafesinde içe çekilmeler varsa durum ciddi demektir. Bronkodilatör kullanımı semptomları iyileştirmiyorsa veya çocuğun durumu kötüleşiyorsa, vakit kaybetmeden 112’yi arayın. Çocuğunuzun kullandığı ilaçlar ve son astım atağı ile ilgili bilgileri sağlık ekiplerine iletmeye hazır olun" dedi. İğde, atak sonrası alınacak önlemleri şöyle sıraladı: "Astım atağını takip eden günlerde çocuğunuzun doktoruna danışarak tedavi planının gözden geçirilmesini isteyin. Tetikleyicilerden uzak durmak, düzenli ilaç kullanımı ve kontrol ziyaretleri gibi önlemleri titizlikle uygulayın. Alerjenlerden Kaçınma: Anti-alerjik yatak kılıfları kullanın, ev tozunu azaltın. Hava Kirliliğinden Koruma: Çocuğunuzun sigara dumanına maruz kalmamasını sağlayın. Sağlıklı Beslenme: Dengeli bir diyet ile bağışıklık sistemini destekleyin. Düzenli Fiziksel Aktivite: Astım kontrol altındaysa çocuğunuzu uygun egzersizlere teşvik edin. Evde Hijyen: Ev ortamını temiz ve tozdan arındırılmış tutun. Çocuğunuzun astımını daha iyi yönetmek için doktorunuzla birlikte bir astım eylem planı oluşturun. Bu plan, atak sırasında ve günlük yönetimde rehberlik edecektir. Tetikleyicilerin tanımlanması ve önlenmesi konusunda farkındalık geliştirin. Doğru müdahale ve düzenli takip ile çocuğunuzun astımı kontrol altına alınabilir ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilir" dedi.