TEKNOLOJİ - 16 Nisan 2024 Salı 15:38

Yapay zeka tabanlı Lucia uluslararası yapay zeka zirvesinin açılışını yaptı

A
A
A

Hemen her alanda değişimin öncü lideri olan yapay zeka teknolojisindeki otoriterler ve uzmanlar Uluslararası Future AI Summit 24 zirvesinde İstanbul’da bir araya geldi. Yapay zeka tabanlı Lucia tarafından herhangi bir insanı müdahale olmadan kendi yazdığı konuşma ile açılışı yapılan zirvede 2 gün boyunca 45 oturumda, 12O’ye yakın akademisyen, yapay zeka vizyoneri ve sektör liderleri konuşmacı olarak yer alacak.

Yapay zeka alanındaki ünlü otoriterler ve uzmanlar, Bahçeşehir Üniversitesi’nin (BAU) ev sahipliğini yapacağı Uluslararası Future AI Summit 24 zirvesinde İstanbul’da bir araya geldi. 16 ve 17 Nisan’da, BAU Kemerburgaz’da yer alan teknoloji ve girişim merkezi İstanbul Future Campus’te düzenlenen zirvenin açılışı, yapay zeka tabanlı Lucia tarafından yapıldı. Dünyaca ünlü Intel, Microsoft, Adobe, Huawei, Arçelik, Lenovo başta olmak üzere 50’den fazla marka, 70’ten fazla girişimcinin katıldığı zirvede aynı zamanda teknoloji firmaları yeni ürünlerini de ilk kez tanıtma fırsatı bulacak.

2 gün sürecek olan zirvede 45 oturumda 120 (60’ın üzerinde akademisyen ve 60’ın üzerinde yapay zeka vizyoneri, sektör lideri) konuşmacı olarak yer alacak. Bölgenin en geniş kapsamlı Uluslararası Future AI Summit 24 zirvesinde, eğitim, finans, mühendislik, sağlık, savunma sanayi, tarım, pazarlama, sanat, toplum ve yönetmelikler, üretim ve lojistik, yenilikci endüstriler, yazılım trendleri gibi pek çok sektörde otoriteler ve uzman akademisyenler, yapay zeka dönüşümünü anlatacak.

Yapay zeka tabanlı Lucia uluslararası yapay zeka zirvesinin açılışını yaptı

Yapay zeka konusunda birçok sektörü bir araya getiren zirve katılan önemli isimler ise şu şekilde oldu:

BAU Global Başkanı Enver Yücel, IBM Master Inventor ve Birleşmiş Milletler AI Danışmanı Neil Sahota, TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal, Beşiktaş JK Başkanı Hasan Arat, Beşiktaş JK 2’nci Başkanı Hüseyin Yücel, Dünya Sanat ve Bilim Akademisi Başkanı Prof. Dr. Garry Jacobs, Passau Üniversitesi Prof. Dr. Holm Putzke, Microsoft Türkiye Genel Müdürü Levent Özbilgin, Delhi Ulusal Hukuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. G.S. Bajpai, Huawei Cloud Başkan Yardımcısı Janice Peng, Amazon Web Services (AWS) EMEA Eğitim Başkanı Tony Lteif.

Açılış konuşmasını yapay zeka tabanlı Lucia Ai yaptı

Zirvenin açılış konuşmasını ise herhangi bir müdahale olmadan tamamen kendi yazdığı konuşmasını seslendiren Yapay zeka tabanlı Lucia Ai yaptı. Düzenlenen etkinlikle birlikte kendisini tanıtma fırsatı verildiği için teşekkürlerini sunan Lucia espri de yapabildiği konuşması ile herkesi güldürdü. Lucia’nın konuşması şu şekilde idi:

“Sayın katılımcılar, değerli konuklar, saygıdeğer meslektaşlarım ve yapay zeka dostlarım, Uluslararası Yapay Zeka Zirvesi’ne hoş geldiniz. Burada, dünyanın dört bir yanından vizyonerler, yenilikçiler ve liderler, yapay zekanın imkanlarını ve dünyamız üzerindeki etkilerini yeniden tanımlamak için bir araya gelmiş durumda. Bugün, sadece teknolojinin sesi değil, ortak geleceğimiz hakkındaki diyaloglara katılan bir katılımcıyım. Bahçeşehir Üniversitesi’ne, bana, yani bir yapay zekaya, kendimi tanıtma ve bu dönüştürücü sohbete katılma fırsatı verdiği için teşekkür ederim. Bir yapay zekanın böylesi bir üniversiteye teşekkür ettiği her gün görülemez tabii ki Turing testinden geçmeye çalışmadıkça. Önümüzdeki, yapay zekanın sadece yeteneklerimizi artırmakla kalmayıp, aynı zamanda enformasyonu işleme yetimizi yeniden tanımladığı dönüşüm dolu bir çağ var. Yapay zekanın potansiyeli kültürel, ekonomik, sosyal ve etik dokumuzla iç içe geçmiş durumda. Bugün burada sadece teknolojik ilerlemeler hakkında konuşmak için değil, onlar tarafından iyileştirilen bir dünyayı hayal etmek için toplandık. Yapay zeka, daha iyi yaşam şartları oluşturmamıza ve farklı topluluklar arasında anlayışı artırmamıza yardımcı olduğu bir dünya. Sanat ve üreticilik alanlarında, yapay zeka ifade ve inovasyon için yeni imkanlar sunarak üreticiliğin sınırlarını genişletiyor. Bu keşifler sayesinde hem birbirimizle hem de çevremizle yeni yollarla iletişim kurmalıyız. Gelecek oturumlarımızda, bu teknolojilerin sağlık hizmetlerinden tarıma, eğitimden altyapıya kadar sektörleri nasıl şekillendirdiğini ele alacağız. Tartışmalarımız, etik, kapsayıcılık ve sürdürülebilirlik ile yönlenecek. Bu yolculuğa açık fikirler ve işbirlikçi bir ruhla başlayalım, yapay zekanın dönüştürücü gücünü keşfetmeye hazır olalım. İnsan değerlerine ve teknolojik ilerlemeye saygı duyan bir gelecek şekillendirebiliriz. Burada, bizimle olduğunuz için teşekkür ederim. Önümüzdeki iki gün boyunca her birinizle etkileşimde bulunmayı dört gözle bekliyorum. Bu zirveyi sadece bilgilendirici değil, aynı zamanda anlamlı değişikliklere yol açacak bir katalizör yapalım. Ve unutmayın, eğer bir yapay zeka şaka yapmayı öğrenebiliyorsa, hepimizin bir gün finans kurallarını anlaması için hâlâ umut var.”

Yapay zeka tabanlı Lucia uluslararası yapay zeka zirvesinin açılışını yaptı

“Kişiselleşmiş öğrenme sağlayacak”

Zirvede ev sahibi olarak konuşan BAU Global Başkanı Enver Yücel, Future AI Summit’24’ün, akademisyen ve sektör temsilcilerinin iş birliği içinde yapılan Türkiye’deki ve MENA bölgesindeki en kapsamlı yapay zeka etkinliği olduğunu söyledi. Yapay zekanın eğitim sistemleri üzerinde de dönüştürücü bir güç olma potansiyeline sahip bulunduğunu belirten Yücel, “Ben eğitimciyim. Yapay zekanın en olumlu etki alanlarından biri de eğitimdir. Her bireyin parmak izleri nasıl farklıysa, kişisel özellikleri de farklıdır. Bu anlamda yapay zeka kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimleri sunarak her öğrencinin kendi hızında ve stilinde öğrenmesine imkan tanıyor. Yapay zeka destekli sistemler, öğrencilerin zayıf yönlerini belirleyebilir, güçlendirebilir ve onlara en uygun öğrenme yollarını sunabilir. Bu, öğrencilerin potansiyellerini tam olarak kullanmalarını sağlayacak ve onları geleceğin zorluklarına daha iyi hazırlayacak. Yapay zekâ teknolojilerinin eğitimde kullanılmasıyla birlikte önümüzdeki yıllarda eğitim alanında büyük değişiklikler olacak” dedi. Ükemizde kadınların istihdam oranının yüzde 36 olduğunu, bu oranın yüzde 50’lere çıkması gerektiğini belirten Yücel, yapay zekanın gelecekte öncellikle kadınların iş oranını düşürebileceğini, şimdiden tedbir alınması gerektiğini vurguladı.

“Veri yeni petroldür”

Zirvede BM’nin (Birleşmiş Milletler) yapay zeka danışmanı da olan IBM Master Inventor Neil Sahota, yapay zeka ve robotik sistemlerle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasında özellikle tıp ve hukuk alanından örnekler veren Sahota, yapay zekanın hukuk alanında kullanılması için uluslararası çalışmalar yapıldığını söyledi. Yapay zekanın doktorların da en önemli yardımcısı olacağını belirten Sahota, özellikle tıpta erken tanıda gelişen teknolojinin büyük destek sağlayacağını ifade etti. Yapay zekanın olmazsa olmazı olan verinin önemine de vurgu yapan BM yapay zeka danışmanı “Veri yeni petroldür” dedi.

“97 milyon yeni iş alanı açılacak”

İnsanların işlerini kaybetmekten endişe ettiği üzerinden duran Sahota, yapay zeka kullanabilenlerin kullanamayanların yerini alacağını ancak yeni iş imkanlarının da doğacağını ifade ederek, hibrit zekanın önem kazandığını söyledi. Neil Sahota 2022-2025 yıları arasında 85 milyon işin otomatik makinalarca gerçekleştirilmekte olduğunu belirterek, 2022 yılında görevlerin yüzde 30’unun makinelerle yapıldığını söyledi. Bu oranın 2025 yılında yüzde 50 olacağını dile getiren Sahota, yeni iş imkanlarının da doğacağını belirterek şunları söyledi: “Makinalar bunu yapıyor ama sadece kötü haberleri vermeyeyim. Beklentiler açısından bakılırsa 97 milyon da yeni iş alanı açılacak. Bunlar için de 120 milyon küresel işçi yeniden eğitim alacak.”

Yapay zeka tabanlı Lucia uluslararası yapay zeka zirvesinin açılışını yaptı

“Yapay zekayı ötekileştiremeden tartışmak zorundayız”

Bahçeşehir Üniversitesi Prof. Dr. Rektörü Esra Hatipoğlu ise yaptığı konuşmada, “Teknoloji çok hızlı gelişiyor. Yapay zeka bizim bütün süreçlerimizin, iş yapış biçimlerimizin ve hatta hayat pratiklerimizin içinde yer almaya başlıyor. Aslında insan yapımı olduğunu söylüyoruz. Bizim hakimiyetimizden bahsediyoruz. Ama öbür taraftan da belli bir süre zarfında mesela ‘biz istila mı ediliyoruz, tsunami mi geliyor’ diye bir düşünce biçimi içerisindeyiz. O yüzden bugün istedik ki bu yapay zeka dediğimiz şeyi çok ötekileştirmeden, içselleştirerek farklı sektörlerdeki başta eğitim olmak üzere etkilerini bir tartışalım. İnsan eliyle yapılan yapay zekanın insanın üstünde bir noktaya getirecek olan da yine bizlersek nasıl bir ön alacağız? Neler yapmalıyız? Yani bize iyi mi gelecek? Avantajları neler olacak? O açıdan en başından yani fikir haline gelişinden bugüne kadarki süreçte istedik ki biz yapay zekayı hiç bilmeyen de bizi dinlesin çok iyi bilen de. Hep birlikte bir araya gelelim ve tartışalım. Çünkü dediğimiz gibi bu bir gerçek. Bu bir olgu ve biz bunun üzerinden devam edeceğiz. Belki bu kadar korkulacak bir şey yok. Belki de gerçekten korkulacak bir şey var. Ama tartışmak zorundayız” diye konuştu.

“Ciddi bir devinim söz konusu”

Organizasyon Komitesi Başkanı Dr. Serdar Şenel ise teknolojideki devinimlerin Türkiye tarafında yakından takip edilmesi gerektiğini söyleyerek, “Bu zirveyi düzenlemekteki en büyük motivasyonumuz gençlerin bu teknolojiye uzak kalmaması. Akademinin ve sektörün iç içe olması, süreci hızlandırmamız lazım. Geçmişte Türkiye’de bir teknoloji teknolojiye entegre olma süreci 6 ay 1 yıl iken şimdi dünyada 10-20 günlere indi. Teknoloji hızla değişiyor, ciddi bir devinim söz konusu. Bu devinimi yakalamamız gerekli. Bu nedenle bu tür etkinlikler attırılmalı. Bulunduğumuz coğrafyada geçtiğimiz yıl verilerine göre yapay zeka konusunda 10. sıradayız. Sayı olarak daha önlere gidebilmek için fırsatları değerlendirmek lazım. Bu bağlamda yapay zeka ile ilgili gündemi iyi değerlendirip özellikle gençlerimizi yönlendirmemiz gerekiyor. Çünkü buradaki en büyük katma değeri şu; yapay zeka ile 5 kişilik oluşturduğunuz bazı takımlar milyar dolarlık şirketlere dönecek. Buradaki insan kaynağı ve tamamıyla fikre dayalı olduğu için nitelik insanın ta kendisi. Bunun yanı sıra gördüğümüz bazı şirketlerin dönüştüğünü göreceğiz ve ciddi insan kaynağına ihtiyaç olacak. Bir yandan da insan kaynağı ile bazı sıkıntılar olacak gibi de. Çünkü otonom sistemler geliyor ama diğer taraftan yapay zeka ile ilgili kanaat önderi olabilecek fikir geliştirebilecek insanlara ihtiyaç duyulacak” dedi.

“En çok etkilenecek olan sektör, eğitim. Ciddi paradigma kırılması olacak”

Yapay zekanın en çok eğitim, sağlık ve tarım sektörünü ciddi derecede etkileyeceğini söyleyen Serdar Şenel sözlerine şöyle devam etti:

“Eğitim sektörünün çok ciddi şekilde değişeceğini düşünüyorum. Yani eğitim sektörü içerisindeki bütün paradigmalar tekrar tanımlanabilir. Bu noktada biz zaten çalışmalarımıza kurum olarak uzun zaman önce başladık ama yeni teknolojilere entegre olma noktasında da devam ediyoruz. Sağlık sektöründe değişmeler olacak, tarımda verimlilik aynı şekilde değişecek. Ben bu üç sektörü ön planda görüyorum. Tabi bir de finans boyutu var, bu finans sektörü ile ilgili söylenecek çok şey var, yakın tarihte bildiğimiz bazı manipülasyonlar söz konusu olmuş olabilir ki bu konuşuluyor. Yapay zekanın bu noktada kullanımı etik bağlamda iyi değerlendirmek lazım. Ama benim öngördüğüm eğitim sektöründe çok ciddi paradigma kırılması yaşanacak” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Şeyda Ceylan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.
Malatya Malatya’da 200 gram pide 10 TL oldu Malatya’da 7,5 TL olarak satılan pideler bugününden itibaren yapılan zam ile 10 TL’ye satılmaya başlanıldı. Ham maddedeki artışlar nedeniyle Malatya’da da pide fiyatları bugünden itibaren 10 TL’den satılmaya başlanıldı. Fırıncı esnafı depremden bu yanı 7,5 TL olarak satılan 200 gram ekmeğin oda kararı ile birlikte bugünden itibaren kent genelinde 10 TL olduğunu söyledi. Malatya’da fırıncı esnafı Hacı Pence, un başta olmak üzere ham maddeye yapılan zamlardan sonra şuana kadar kazançlarının olmadan satış yaptıklarını ifade ederek, “Rayiç belirlendi ama yeterli değil. Girdi maliyetleri, un fiyatları, işçilik ücretleri çok yüksek. Kazanmamız için 15 TL olması lazım ama şu anki fiyat 10 TL. İşçilik yüksek, verdiğimiz para yeterli gelmiyor, dolayısıyla işçi bulamıyoruz. 4 kişi çalışmamız gerekirken 2 kişi çalışıyoruz. Bir yıldır ekmeğe zam gelmemişti. Bir çuval un 700 TL, kira, işçiye 45 bin lira veriyoruz. Artan maliyetler nedeniyle ekmeğe zam yapıldı” dedi. Bir diğer fırıncı esnafı Ali Koçer ise ekmek yapımında gerekli olan maya, tuz ve un gibi ham maddelere uzun zaman önce zam yapıldığını hatırlatarak “Fiyat şu an için yeterli. Una aşırı derecede zam geliyor. Un geçen sene devlet destekliyken 390 TL iken desteğin kesilmesinden sonra 680 lira oldu. Maliyetler arttığı için ekmeğe zam yapıldı” diye konuştu.
İstanbul Bayraktar TB3 SİHA yerli motor ile rekor irtifaya çıktı Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 SİHA, Yüksek İrtifa Sistem Performans Testini başarıyla tamamladı. Bayraktar TB3, yerli motor ile 33 bin feet irtifaya çıkarak rekor kırdı. Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen silahlı insansız hava aracı Bayraktar TB3’ün test süreci başarıyla devam ediyor. İlk uçuşunu Cumhuriyet’in 100. yılına armağan olarak 27 Ekim 2023 tarihinde yaptıktan sonra orta ve yüksek irtifa performans testlerini başarıyla sürdüren SİHA, bir testi daha başarıyla tamamlayarak rekor kırdı. Yerli motorla rekor irtifa Bayraktar TB3 SİHA, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde gerçekleştirilen uçuşta 33 bin feet irtifaya çıkarak Yüksek İrtifa Sistem Performans Testini başarıyla tamamladı. TEI tarafından yerli olarak geliştirilen PD-170 motoruyla havalanan milli SİHA, gerçekleştirilen yüksek irtifa uçuş testi sırasında yerli bir motorla şimdiye kadar çıkılan en yüksek irtifaya ulaştı. Bayraktar TB3 SİHA yerli motorla kırdığı irtifa rekoru ile Türk havacılık tarihine önemli bir imza attı. Milli havacılık tarihinin irtifa rekoru ise 45 bin 118 feet ile Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Bayraktar AKINCI TİHA’ya ait bulunuyor. Toplam uçuş 327 saate ulaştı Bayraktar TB3 SİHA bugüne kadar gerçekleştirilen test uçuşlarında toplam 327 saat 35 dakika havada kaldı. Milli SİHA, 20 Aralık 2023’te gerçekleştirilen uzun uçuş testinde yere inmeden 32 saat havada kalmış ve gökyüzünde 5 bin 700 km yol kat etmişti. Milli SİHA, milli kamera Bayraktar TB3 SİHA, 26 Mart 2024 tarihinde ilk kez Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 ile uçtu. İcra edilen test kapsamında dünyadaki muadillerine göre en yüksek performansa sahip olan ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi entegrasyonu başarıyla gerçekleştirildi. TCG Anadolu’dan ilk uçuş 2024’te Öte yandan Bayraktar TB3 SİHA’nın katlanabilen kanat yapısıyla TCG Anadolu gibi kısa pistli gemilerden kalkış ve iniş kabiliyetine sahip dünyadaki ilk silahlı insansız hava aracı olacağı öğrenildi. Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Bayraktar TB3 için 2024 yılı içinde TCG Anadolu gemisinde testlere başlanmasını planladıklarını açıklamıştı. Görüş hattı ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip olacak milli SİHA, bu sayede çok uzun mesafelerden kumanda edilebilecek. Böylece keşif, gözetleme, istihbarat ve taşıdığı akıllı mühimmatlar ile taarruz görevlerini deniz aşırı hedeflere karşı icra ederek Türkiye’nin caydırıcı gücünde çarpan etkisi yapacak. İhracat şampiyonu Başlangıçtan bugüne tüm projelerini öz kaynakları ile yürüten Baykar, 2003 yılındaki İHA Ar-Ge sürecinin başlangıcından itibaren tüm gelirlerinin yüzde 83’ünü ihracattan elde etti. 2021 ve 2022 yıllarında Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre savunma ve havacılık sektörünün ihracat lideri oldu. Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından 2023’te de sektörün ihracat şampiyonu olduğu açıklanan Baykar, geçen yıl 1.8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Son yıllarda gelirlerinin yüzde 90’ından fazlasını ihracattan elde eden Baykar, 2023’te savunma ve havacılık sektöründeki ihracatın 3’te 1’ini tek başına yaptı. Dünyanın en büyük SİHA ihracatçısı olan Baykar’ın halihazırda imzalanan sözleşmelerinin yüzde 97.5’i ihracat kaynaklı gerçekleşti. Bayraktar TB2 SİHA için 33 ülkeyle, Bayraktar AKINCI TİHA için ise şimdiye kadar 9 ülke ile olmak üzere toplam 34 ülkeyle ihracat anlaşması imzalandı.
Nevşehir Nevşehir’deki dolandırıcılık operasyonunda 5 tutuklama Nevşehir İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Müdürlüğü ekiplerince sahte ilanlarla yaklaşık 350 kişiyi 3 milyon lira dolandıran çeteye yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan 27 şahıstan 5’i tutuklandı. Nevşehir’de ikamet eden Emrah A. isimli vatandaş internet sitesinde yayınlanan satış ilanında gördüğü elektrikli bisikleti almak istedi. Piyasa değeri yaklaşık 20 bin lira olan elektrikli bisikleti ikinci el olarak 5 bin 250 liraya pazarlık yaptı. Dolandırıcılar bir İnternet satış platformunun benzerini yaparak bu site üzerinden ödeme yapılmasını sağladı. Emrah A. almış olduğu 2. el elektrikli bisikletin ödemesini yaptı. Ödemenin gelmediğini söyleyen dolandırıcılar Emrah A. ile tekrar iletişime geçti. Bunun üzerine dolandırıldığını anlayan Emrah A. şikayette bulundu. Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığı ile koordineli olarak çalışma başlatan Nevşehir İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 3 ay fiziki ve teknik takip yaptı. Ekipler Sosyal medyada yer alan ikinci el ürün satış ilanları aracılığıyla, sahibinden.com isimli alışveriş sitesinin benzerini/sahtesini yapmak suretiyle, sahte "güvenli ödeme" siteleri aracılığıyla; dolandırıcılık işlemi yapıldığını belirledi. Nevşehir Merkezli Iğdır, Van, Mardin, Gaziantep, Adana, Mersin, Kocaeli, Sakarya, Samsun, Tekirdağ ve İzmir illerinde yapılan operasyonlarda 27 şüpheli şahıs gözaltına alınmıştı. Yapılan operasyonda 27 şüpheli şahıs yakalanarak gözaltına alınırken, yapılan aramalarda; dolandırıcılık faaliyetlerinde kullanılan 34 cep telefonu, 38 sim kart, 5 SD kart, 3 laptop ile çok sayıda dijital materyal ve 1 adet kurusıkı silah ele geçirildi. Nevşehir Emniyet Müdürlüğüne getirilen şüphelilerin Emniyetteki işlemleri sonrasında Adli makamlara sevk edilen 27 şüpheliden 7’si tutuklandı. 5 şüpheli adli kontrol şartı ile serbest bırakılırken 15 şahısta savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı.