EKONOMİ - 03 Aralık 2024 Salı 11:58

Work and Travel’da son gelişmeler

A
A
A
Work and Travel’da son gelişmeler

Kültürel değişim programı Work and Travel’a bu sene de ilgi oldukça yoğun. Dünyanın dört bir yanından üniversite öğrencilerinin katıldığı program öğrencilerin kültürel, vizyonel, mesleki ve dil konusunda gelişmesinin önünü açıyor.



Öğrenci değişim programı denilince akıllara ilk gelen program Work and Travel oluyor. Uzun senelerdir dünya öğrencileri arasında popülaritesini asla kaybetmeyen Work and Travel her yıl binlerce gence Amerika Rüyası’nı yaşama fırsatı sunuyor. Dünyanın dört bir yanından, her yıl 100 bin öğrencinin katıldığı programda bu sene dengeler değişecek mi merak konusu oldu. ABD’de Donald Trump’ın yeniden başkan olarak seçilmesinin Work and Travel üzerindeki etkisi bu alandaki uzmanlar tarafından çeşitli şekillerde yorumlanıyor. Konu hakkında açıklamalarda bulunan Oxford House Work and Travel Genel Müdürü Deniz Akar “Work and Travel gibi köklü bir programın ABD’deki seçim sonuçlarından olumsuz olarak etkileneceğini düşünmüyoruz. Hatta aksine turizm kökenli bir iş insanı olan Trump’ın çoğunluğu hizmet sektöründe çalışmak üzere Work and Travel ile ABD’ye giden öğrencilere olumlu bir tavır sergileyeceği hakkındaki inancımız tam. Trump’ın göçmenlikle ilgili politikalarının Work and Travel ile ABD’ye giden eğitim seviyesi yüksek üniversite öğrencilerine yönelik olmadığını biliyoruz. Bu sebeple öğrencilerimizin içini rahat tutmasını öneriyoruz” dedi.



“Amaç para kazanmak değil, kültürel değişimi deneyimlemek”


Akar sözlerine şöyle devam etti: ’’Work and Travel öğrencilerin yaz aylarında 3 ay süreyle ABD’de çalışıp 1 ay da özgürce ABD içerisinde seyahat hakkı kazanılan bir programdır. Yaşları 18 ile 25 arasında değişen üniversite öğrencilerinin başvurabildiği program kapsamında öğrenciler genellikle hizmet ve gastronomi sektöründe, güvenli bir şekilde çalışma imkanı kazanır. Öğrenciler, ABD’nin önde gelen otel, restoran, cafe, su parklarında çalışıp 3 ayda biriktirdikleri para ile seyahat eder. Öğrencilerimize para biriktirmeye değil de kültürel, vizyonel ve dil becerileri olarak mümkün ölçüde kendilerini geliştirmelerini söyleyerek ABD’ye gönderiyoruz. Öğrencilerin buna rağmen ciddi birikimler yaparak Türkiye’ye döndüklerini gözlemlediklerini belirtti."



Work and Travel’daki asıl amacın hiçbir zaman para kazanmak olmadığını fakat buna rağmen öğrencilerin kazançlarının azımsanmayacak seviyede olduğunu belirten Akar, “Öğrencilerin Work and Travel’da kazançları oldukça iyi oluyor. Bazıları çalışma izinleri ölçüsünde fazla mesai yapıyor ya da ek işlerde çalışıyor. Bu da gelirlerinin artmasını sağlıyor. Bazı öğrencilerimizin biriktirdikleri meblağları duyduğumuzda inanamıyoruz” dedi.



"Kazançları saatlik 19 dolara kadar yükseliyor"


Öğrencilerin ABD’de yoğun olarak hizmet ve gastronomi sektöründe çalıştığını belirten Akar, Work and Travel’a katılan öğrencilerin saatlik kazançlarının ortalama 15-16 dolar olduğunu fakat kimi iş yerlerinde 19 dolara kadar yükselebildiğini söyledi. Akar, ’’Öğrenciler haftalık 35-40 saat çalışma hakkına sahiptir. Maksimum seviyede çalışan bir gencin aylık kazancı 3 bin doları bulur. Bu da öğrencilerin ABD’de yaşaması için oldukça iyi bir rakamdır. Konaklama konusunda genellikle işverenler öğrencilere konaklama imkanı sunarken arzu eden gençler konaklamalarını kendileri ayarlayabilmektedir’’ dedi.



“İş başvurusu yapmada geç kalınmaması lazım”


Deniz Akar, ABD’nin en sevilen eyaletlerinde, en iyi işverenlerle çalışmak isteyenlerin iş başvurularında gecikmemelerini önerdi. Akar, ABD’li şirketlerin Work and Travel’da çalışmak üzere öğrenci seçmek için Türkiye’ye geldiğini belirtip tüm öğrencilerin bu iş fuarlarına katılmalarının kendileri için en iyisi olacağını vurguladı. Akar, 7 Aralık’ta Oxford House Work and Travel’ın Hilton İstanbul Bosphorus’da gerçekleşecek olan WAT İş ve Kayıt Günlerine Amerika’nın güçlü işverenlerinin katılacağını belirtti. Pleasure Pier, Elitch Gardens, Food Lion, Premier Pool Management, Great Wolf Lodge, The Omni Homestead Resort Cafe, Beechmont Country Club gibi gözde işverenlerin katılacağı fuara yüzlerce öğrencinin katılması bekleniyor.



Yapılan açıklamaya göre, 2 aşamalı olarak gerçekleşecek olan Work and Travel İş ve Kayıt Günleri’ne ABD’den onlarca işveren katılacak, doğrudan Work and Travel’a kayıtlı öğrencilerle mülakatlar yapacak ve işlere yerleşimlerini sağlayacak. Henüz kayıt yaptırmamış üniversite öğrencileri Oxford House yetkililerince Work & Travel hakkında detaylı bilgi alarak programa kayıt yaptırabilecekler. Work and Travel 4 yıllık üniversite öğrencilerinin katılabildiği, yaz aylarında hem çalışıp hem dillerini geliştirip pratik yapabildikleri bir program. WAT kapsamında başarılı öğrencilere burs imkanı sunulmaktadır. Başarılı üniversitelerin 4 yıllık lisans bölümlerinde okuyan, not ortalaması 2.5’un üzerinde olan, İngilizce seviyesi minimum B1 olan ve tercihen ara sınıf öğrencisi olan gençler 400 dolara kadar burs imkanından faydalanabiliyor.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Amasya Oluz Höyük kazıları 18 yıldır sürüyor Amasya’da 18 yıldır süren Oluz Höyük kazıları, 6 bin 500 yıl öncesine uzanan tarihe sahip höyüğün Hitit, Frig ve Pers medeniyetleri dönemlerinde inanç merkezi olarak kullanıldığını ortaya çıkardı. Kazı Başkanı Prof. Dr. Şevket Dönmez, “Kazılarda gördüğümüz büyük fotoğraf, Oluz Höyük dini bir merkez şeklinde değerlendirilmiş olmasıdır” dedi. Günümüzden 6 bin 500 yıl öncesine kadar uzanan tarihe sahip Oluz Höyük’te, Kalkolitik’ten başlayarak Erken Tunç Çağı, Asur Ticaret Kolonileri, Hitit, Frig, Pers, Med, Helenistik Dönemleri ile Anadolu’ya ilk gelen Türk topluluklarının izleri görülüyor. Kazılar ‘Geleceğe Miras Projesi’ çerçevesinde ilerliyor Kazıların Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın uyguladığı ‘Geleceğe Miras Projesi’ çerçevesinde ilerlediğine değinen İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk İslam Arkeolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dönmez, “Oluz Höyük, Hitit Dönemi’nden başlayarak Frig Dönemi’nde büyük bir ana tanrıça kutsal alanı olarak kullanılıyor. Pers Dönemi’nde de ateş kültüne evrilen bir dini çeşitlilik içinde. Ama geleneksel olarak dini özelliğini hiç kaybetmemiş bir merkezle karşı karşıyayız” diye konuştu. Pers Yolu Anadolu’da tek Kazılarda ortaya çıkan 2 bin 500 yıllık Pers Yolu’nun Anadolu’da tek, ünik bir eser olarak dikkat çektiğine değinen Dönmez, “Çok yakında Pers Yolu ile ilgili konservasyon çalışmalarımız başlayacak. Bununla ilgili projelerimizi hazırlıyoruz. Kutsal alanları ayağa kaldırarak burayı Amasya kültürünün, turizminin bir noktası yapmaya çalışacağız” şeklinde konuştu. “Oluz Höyük, Amasya turizmine önemli katkı sağlayacak” Kazı alanında incelemelerde bulunup bu yıl çıkarılan eserlerle ilgili detaylı bilgi edinen Amasya Valisi Önder Bakan da “Kültür ve Turizm Bakanlığımızın desteğiyle kazılar yakın zamanda daha iyi bir noktaya gelecek. Oluz Höyük, Amasya turizmine önemli katkı sağlayacaktır” açıklamasında bulundu. İncelemeye İl Kültür ve Turizm Müdürü Bilal Eken ile Amasya Müzesi Müdürü Celal Özdemir de katıldı.
Diyarbakır Narin Güran cinayeti davasının ikinci duruşmasında tanık çoban dinlendi Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle yargılandığı davanın ikinci duruşmasında çoban Ahmet Akgün tanık olarak dinlendi. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Narin’in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi’ne sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar’ın yargılandığı davanın duruşmasında, adli gözlem odasında tutuklu şüpheli 15 yaşındaki R.A’nın dinlenilmesinin ardından mahkeme başkanı tarafından bazı aile bireylerinin katılımıyla yapılan toplantıya ilişkin görüntünün izleneceği belirtildi. Bunun üzerine sanık avukatı Mustafa Demir söz alarak, "Celse arasında hukuksuz bir şekilde video geldi. Bu nedenle bu konuda işlem yapılmamasını talep ediyoruz" dedi. Mahkeme başkanı, söz konusu görüntünün Erhan Güran’ın evine taktırdığı kamera görüntüsü olduğunu, bir ihbar üzerine görüntünün Diyarbakır Barosu’na geldiğini ve baronun görüntüyü mahkemeye sunduğunu hatırlattı. Ortada bir muğlak durum kalmaması için görüntünün dosyaya eklediklerini ifade eden mahkeme başkanı, sanık avukatının talebinin reddine karar verdiklerini bildirdi. Duruşmada daha sonra Narin Güran’ın cansız bedeninin bulunduğu 8 Eylül’den bir gün önce Tavşantepe Mahallesi’nde amca Erhan Güran’ın evinin bahçesinde bazı aile bireylerinin katılımıyla yapılan toplantıya ilişkin kaydedilen görüntünün bir kısmı izlendi. Görüntünün ardından Tavşantepe Mahallesi’nde çobanlık yapan Ahmet Akgün (33) tanık olarak dinlendi. Mahkeme başkanının "Görüntüde yer alan kişi sen misin?" sorusu üzerine Akgün, görüntüde yer alan kişinin kendisi olduğunu söyledi. Mahkeme başkanının "Ahmet Bey sizi neden çağırdılar?" sorusuna Akgün, "Erhan ağabeyin evine beni çağırdılar. Bana, ’Sen de dışardasın, çobanlık yapıyorsun, bir şey gördün mü?’ dediler. Yabancı araba hiç görmedim" cevabını verdi. Mahkeme başkanının "Narin’i olay günü gördün mü?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, Narin’i görmediğini öne sürdü. Mahkeme başkanının "Sana neden inanmıyorlar, seni arka tarafa çektiler, ne yaptılar?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, "Bana vurdular. Karnım direğe çarptı. Gömleğimi yırttılar" diyerek ağladı. Mahkeme başkanının "Kız muhabbeti nedir?" sorusu üzerine ise Akgün, şöyle konuştu: "Kız görmedim. Enes’in (Narin’in ağabeyi) kızla birlikte olduğuna şahit olmadım. Namusum ve şerefim üzerine kimseyi görmedim. Ahırda bile kimseyi görmedim. Ahır zaten uzaktadır." Mahmeke başkanının "Enes’in kız getirdiğini gördün mü? Olaydan sonra kimse sana baskı yaptı mı?" şeklindeki sorularına Ahmet Akgün, "Görmedim" ve "Yok" şeklinde cevap verdi. Mahkeme başkanının "Seni neden çağırdılar?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, "Hayvanları otlatıyorum. Güran ailesinden bazıları bana ’gel’ dediler. Ben de hayvanların işlerini bitirdikten sonra elimi yüzümü yıkayıp gittim. Ne için gittiğimi de bilmiyordum" ifadelerini kullandı. Başkanın "Savcıya bir şey söyleme diye tehdit ettiler mi?" sorusuna Ahmet Akgün, "Bana bir şey söylemediler" cevabını verdi. Savcının "Güranlarla alakalı bir iletişimin var mı, Salim, Yüksel, Enes ve Nevzat’ı tanıyor musun?" sorularına Ahmet Akgün, "Güranlarla bir işim yok. Köylümüz olduğu için tanıyorum" şeklinde cevap verdi. Savcının "Salim ile Nevzat’ın arası nasıldı?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar’ın kardeş gibi olduklarını kaydetti. Savcının "Çağırdıklarında beni de döverler diye korktum’ demişsin" sözleri üzerine Akgün, "Erhan ağabeyler belki beni de döverler diye korktum. Çünkü kızları kaybolmuş diye" dedi. Savcının "Seni dövmek için kimler arkaya götürdü?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, şu ifadeleri kullandı: "Kurtuluş, Salih, Ömer ve Baran götürdü. Dövdüler. Ben ne ise doğru söylüyorum. Bir şey bilmiyorum. O günden sonra ben de çok üzüldüm. Yemek yiyemedim. Ben çoban olduğum için çok dolaşırım bölgede. Bir şey görüp görmediğimi soruyorlar." Savcının "Enes’i sana çok soruyorlar. Neden duymadım diyorsun? Kürtçe bilmesem de Türkçe biliyorum. Enes ismi çok geçiyor" sorusu üzerine Ahmet Akgün, "Ben ne diyeceğimi bilmiyorum ki. Bana ’Enes’i gördün mü?’ diyorlar. Ben Enes’i nereden göreceğim. Sabah 06.00’da gidiyorum, akşam dönüyorum. Çobanım. Kimseye zararım olmaz” diye konuştu. Avukat Nahit Eren’in "Narin’in öldürüldüğü gün herhangi bir araç gördün mü? Hayvanları dereye götürdün mü?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, hayvanlarını dereye götürmediğini ve araç görmediğini öne sürdü. Eren’in "Toplantıda hakaret ve küfürleri duydun mu, sana edildi mi?" sorusuna Ahmet Akgün, "Hayır, bana böyle bir laf edilmedi" cevabını verdi. Eren’in "Aile, bir cinayetin sebebini sorguluyor. Sana hareketliliği soruyorlar. Başka bir adamı soruyorlar" sözleri üzerine Ahmet Akgün, "Hatırlamıyorum. Bilmiyorum" dedi. Eren’in "Kürtçe soru soruyor. Şerefsiz Enes diye söylemleri duydun mu?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, duymadığını iddia etti. Avukat Eren’in "Erhan elini masaya vuruyor, ’Biz bir şey duyduk. Biz onu buraya getireceğiz. Konuş eşeğin oğlu konuş’ dediler" sözleri üzerine Ahmet Akgün ağladı. Ahmet Akgün, "Okumam yazmam yok. Allah’ın fakir kuluyum. Bir şey bilmiyorum. Benden ne istiyorsunuz?" ifadelerini kullandı. Mahkeme başkanının "Neden sana soruyorlar, hakaret ediyorlar?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, "Gücüm yetmiyor. Allah hakkımızı bırakmasın" diye konuştu. Tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Adnan Ataş’ın "Suç duyurusunda bulundun mu?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, suç duyurusunda bulunmadığını aktardı. Duruşmada söz alan tutuklu sanık Enes Güran’ın "Benim ismimi kim orada kullandı? Hakkımda ne konuşmuşlar?" demesi üzerine Ahmet Akgün, "Bilmiyorum. O kadar insanın arasında sana neden iftira edeyim ki?" dedi. Tutuklu sanık Yüksel Güran’ın avukatı Yılmaz Demiroğlu’nun "Adam veya kadın gördün mü?" sorusuna Ahmet Akgün, "Ben trafik polisi değilim ki kimlik sorayım. Kimseyi görmedim" cevabını verdi. Duruşmada daha sonra tanık olarak amca Erhan Güran’ın dinlenilmesine geçildi.