SAĞLIK - 16 Mart 2023 Perşembe 11:18

Uzmanından aşırı tuz tüketimi uyarısı: “Türkiye’de ortalama tuz tüketimi 15 gram seviyelerinde”

A
A
A
Uzmanından aşırı tuz tüketimi uyarısı: “Türkiye’de ortalama tuz tüketimi 15 gram seviyelerinde”

Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç.

Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Emrah Bayam, 14-20 Mart Dünya Tuza Dikkat Haftası dolayısıyla aşırı tuz tüketiminin zararları konusunda bilgi verdi. Bayam, “Fazla tuz kullanımı başta hipertansiyon olmak üzere kalp hastalıkları, nörolojik hastalıklar ve böbrek yetmezliği gibi sorunları beraberinde getiriyor” dedi.


14-20 Mart Dünya Tuza Dikkat Haftası dolayısıyla tuz kullanımına ilişkin uyarılarda bulunan Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Emrah Bayam, Türkiye’de tuz kullanım miktarının normale oranla yüksek olduğunu belirterek özellikle yemeklerde ve ekmekte kullanılan tuz miktarına dikkat çekti.



“Tuza alternatif olarak kullanabileceğimiz birçok ürün mevcut”


Türkiye’de tuz kullanım oranının yüksek olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Emrah Bayam, “Günlük tuz tüketimi, Dünya Sağlık Örgütü’nün araştırmalarına göre günlük olarak 5 gram olmalıdır. Türkiye’deki tuz tüketimi belirlenen bu rakamın çok üzerinde. Mevcut durumda Türkiye’de ortalama tuz tüketimi 15 gram seviyelerinde. Öncelikle yemeğe atılan tuz miktarının azaltılması gerekiyor. Türk toplumunda yemeğe atılan tuzun yanı sıra ekmek tüketimine bağlı olarak da tuz kullanımı oldukça yüksek. Fazla tuz kullanımı başta hipertansiyon olmak üzere kalp hastalıkları, nörolojik hastalıklar, böbrek yetmezliği, Osteoporoz, mide rahatsızlıkları gibi birçok problemi beraberinde getiriyor. Bu sebeplerden dolayı tuz tüketimini en aza indirmek durumundayız. Tuza alternatif olarak kullanabileceğimiz birçok ürün de mevcut. Baharat, limon ya da sarımsağı alternatif olarak kullanabiliriz. Diğer yandan tuz kısıtlamasına gidildiğinde iyot eksikliği de oluşabiliyor. Bunu da giderebilmek adına deniz ürünleri ve süt ürünlerini tüketmekte de fayda var" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Kuşadası’nda deprem paneli düzenlendi Kuşadası Belediyesi, ’Depremi Felakete Dönüştüren Sebepler’ ve ’Ege Bölgesi Depremselliği ve Kuşadası’ başlıklı panele ev sahipliği yaptı. Etkinliğe konuşmacı olarak katılan Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy, "Kuşadası Körfezi’ndeki fayların özelliği çok güçlü olmamalarına rağmen sık deprem üretmeleri. Sisam Adası’nın kuzeyinde, deniz içinde doğu-batı doğrultusunda uzanan fayın da Kuşadası’na değil, batıya doğru deprem üreteceğini düşünüyorum" dedi. Kuşadası Belediyesi ve İnşaat Mühendisleri Odası Aydın Şubesi tarafından Pera Düğün, Organizasyon ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen panelde, geçmişten bugüne kadar Türkiye’de meydana gelen depremlerde neden çok fazla can kaybı yaşandığı sorusuna cevap aranmaya çalışıldı. Mevcut yapı stoğunun güvenliği ve yapılacak güçlendirmeler ile Kuşadası’nın deprem haritasıyla ilgili konuların öne çıktığı panele, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdem Canbay ve Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy konuşmacı olarak katıldı. Panelde bir konuşma yapan Kuşadası Belediye Başkan Vekili Salim Tümer Apaydın, Kuşadası Belediyesi olarak kentte yaşanacak muhtemel bir depreme karşı mümkün olan her türlü önlemi almaya çalıştıklarını söyledi. Bilimsel veriler doğrultusunda depreme karşı yol haritası oluşturmak amacıyla daha önce ’Deprem ve Kentsel Dönüşüm’ başlıklı bir kurultay düzenlediklerini belirten Başkan Vekili Salim Tümer Apaydın, İmar Barışı adı altında yapılan düzenlemelerin de yanlışlığına dikkat çekti. "Yönetmeliklerde sorun yok" Kuşadası Belediye Başkan Vekili Salim Tümer Apaydın’ın ardından konuşan ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdem Canbay ise Türkiye’de 1937 yılından beri hazırlanan deprem yönetmeliklerinde herhangi bir sorunun olmadığını belirtti. Depremlerin bilimsel açıdan önceden tahmin edilebileceğine vurgu yapan Prof. Dr. Canbay, "Ancak eğer ülkenizde doğru yapılaşma ve doğru imar planı olmazsa, iyi ve ahlaklı mühendisler ile inşaat ustaları yetiştirmezseniz, devlet ve kamunun kontrol mekanizmaları görevlerini tam olarak yerine getirmezse depreme karşı hiçbir önlem alamazsınız" dedi. "Zemin ve yapı birbirine barışık olmak zorunda" Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy, ise, "Kuşadası Körfezi’ndeki fayların özelliği çok güçlü olmamalarına rağmen sık deprem üretmeleri. Ege ve Aydın’daki tüm yerleşmelerin zeminleri sıvılaşmaya uygun. Bu nedenle zeminle yapının birbirine barışık olması gerekiyor. Sisam Adası’nın kuzeyinde, deniz içinde doğu-batı doğrultusunda uzanan fayın da Kuşadası’na değil, batıya doğru deprem üreteceğini düşünüyorum. Bir de Büyük Menderes fay hattı var. Bu iki fay hattı birbirinden bağımsız depremler üretecek kapasitede" diye konuştu. Panele, Kuşadası Belediye Başkan Vekili Salim Tümer Apaydın, Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Ayşegül Dağlı, belediye meclis üyeleri, CHP Kuşadası İlçe Örgütü Başkanı Mehmet Gürbilek, İnşaat Mühendisleri Odası Aydın Şubesi Başkanı Ali Atılım Kahraman, AKUT Kuşadası ekibi ve STK temsilcileri katıldı.