EKONOMİ - 03 Ağustos 2023 Perşembe 16:22

Ürünlerinizi hiç yorulmadan Rusya pazarında satabileceksiniz

A
A
A
Ürünlerinizi hiç yorulmadan Rusya pazarında satabileceksiniz

Ayda 60 milyondan fazla kullanıcının ziyaret ettiği Rus Pazar yeri Ozon Global, Türk satıcılara Rusya’da ki işlerini büyütme ve satışlarını artırma konusunda fırsat sunuyor. Marka, düzenlediği forumda pazara girmek isteyen Türk satıcılara yeni ipuçları verdi.


Hızla büyümekte olan Rus pazar yeri Ozon, her yıl İstanbul’da düzenlediği COM.E ON Forum’a ev sahipliği yaparak gelecek yıl için Türkiye’de iş geliştirme planlarını açıkladı. Foruma 400’den fazla Türk perakende markası, girişimci ve tekstilci katıldı. Ozon’un sınır ötesi ticaret alt birimi olan Ozon Global, Rus tüketicilerin yurt dışından gelen mallara artan ilgisi ışığında ürün yelpazesini genişletmek için geçen yıl Türkiye pazarına girdi. Ağustos 2022’de şirket, yerel girişimcilerle işbirliğini genişletmek için Türkiye’de bir ofis açtı.


Giyimden, elektroniğe birçok Türk malı ise Rusya’da yüksek talep görüyor. Bu da Türkiye’den, Rusya’ya alınan siparişlerde yaklaşık 41 kat artış ve yıllık bazda pazar yerinde 9 kat artışla 800 bin ürün kaleminin oluşmasına yol açtı. Ayda 60 milyondan fazla kullanıcının ziyaret ettiği Ozon’da 800’den fazla aktif Türk satıcısı bulunuyor. Ozon Global ise Türkiye’den Rusya’ya ve sınır ötesi ticaret hacmini artırarak, Türk girişimcilerin Rusya pazarına girmelerindeki mevcut engelleri aşmalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Rusya’daki müşterilerin yabancı satıcıların mallarına olan ilgisindeki artış da dikkatlerden kaçmıyor. Ozon Global aracılığıyla Rusya’ya mal satarak işlerini büyütmek isteyen satıcılara eşsiz bir fırsat sunuluyor.



Ozon hakkında


Ozon, her ay on milyonlarca ziyaretçisi olan, hızla büyüyen bir çevrimiçi pazar yeri ve gelişmiş bir lojistik ağı olarak biliniyor. Ozon aktif olarak çevrimiçi bir platform olarak gelişiyor, mağaza vitrinindeki ürün yelpazesinin yüzde 90’ından fazlası şimdiden pazar yeri ortakları tarafından oluşturuluyor. Şu anda 250 binden fazla satıcı, kitap ve giyimden gıda ve sağlık ürünlerine kadar 20’den fazla kategoride 196 milyondan fazla ürün üretiyor. Ayda 60 milyondan fazla kullanıcı Ozon’u ziyaret ediyor. Ayrıca Ozon, gelişmiş lojistik altyapısı sayesinde şimdiden yaklaşık 37 milyon müşteri sipariş alıyor.



“Bizim amacımız her zaman büyümek”


2023 yılındaki ana hedeflerinden bahseden ve Rusya pazarını Türkiye’ye ilk getiren firma olduklarını söyleyen Ozon Global Türkiye Başkanı Hazal Maraş, “2023’te ki ana hedefimiz satıcı sayımızı ve ürün kategorilerimiz ile seçeneklerimizi arttırmaktı. Son 6 ay için ekstra yüzde 80 bir büyüme planlıyoruz. Hedefimiz bu ve buna ulaşacağız gibi gözüküyor. Bunun dışında lojistik maliyetlerini azaltmak, satıcılara daha fazla ulaşılabilirlik diğer amaçlarımızdan bir tanesiydi ve bunları tamamladık. Her zaman büyümek bizim amacımız. Türkiye’ye daha fazla para kazandırmak ve bir satıcıya Rusya pazarını anlatmak, Rusya pazarının ihtiyaçları ile müşteri davranışlarını öğrenmek gerekiyor. Bu pazar çok büyük ve bunun farkında değiliz. Rusya pazarını Türkiye’ye ilk getiren biziz, bu çok büyük bir avantaj. Ve buna ne kadar hızlı katılırsa aslında satıcılar, başta girenler her zaman avantajlı olacak. Bu pazar dünyada hiç bitmeyecek ve dünyanın en büyük pazarlarından bir tanesi. Türkiye’nin orada bilinirliğini arttırmak hem bizim için gurur ve fırsat” dedi.



“Çok kolay bir lojistik sistemine sahibiz”


Lojistik sürecinin nasıl işlediğini anlatan Maraş, “Bir satıcı Ozon Global sistemine girdiği zaman biz ona beraber çalıştığımız lojistik ortaklarını ve tekliflerini sunuyoruz. Satıcı istediği partneri seçiyor ve ardından satıcının süreci bitiyor. Dünyanın en kolay lojistik sistemine sahibiz. Aslında satıcı hiçbir şey yapmıyor, her şeyi biz yapıyoruz. Tek şey siparişi döndürmek. Sipariş geldiğinde satıcı, belirlediğimiz 29 teslimat noktamızdan birine ürünü göndermesi. Ya da lojistik ekibimiz kapıdan aldırıyor, beraber çalıştığı iş ortağına bağlı olarak. Daha sonra ürün farklı aşamalardan geçerek 5 - 10 iş günü içerisinde Rusya’daki son müşteriye tarafımızdan teslim ediliyor. En son aşamada da satıcımıza ödemeleri yapılırken, lojistik ücretleri oradan kesiliyor ve biz lojistik partnerine kendi aramızdaki operasyonla iletiyor oluyoruz” diye konuştu. Rusların Türk firmalarına karşı güvenine de değinen Maraş, “Çok kuvvetli ve gün geçtikçe artıyor. Türkiye pazarının oraya ürün gönderdiğini anlayan çoğu müşteri memnun kalarak hep geliyor. Bize ulaşmak isteyen herkes maksimum 1 hafta içerisinde geri dönüş alır ve bu hep böyle olacak, ekibimiz arttıkça ” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.