SAĞLIK - 06 Kasım 2024 Çarşamba 10:03

“Unutkanlık ve hafıza sorunlarının ardında B12 vitamini eksikliği olabilir”

A
A
A
“Unutkanlık ve hafıza sorunlarının ardında B12 vitamini eksikliği olabilir”

B12 vitamininin kırmızı kan hücrelerinin üretimini destekleyerek anemi riskini azalttığını belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Sarıaydın, “Yorgunluk, halsizlik, enerji düşüklüğü, unutkanlık, hafıza sorunları, konsantrasyon bozukluğu, karıncalanma ve uyuşma gibi sinir sistemi bozuklukları, baş dönmesi, nefes darlığı, soluk cilt, anemi, dilde şişme veya ağrı, depresyon, ruh hali değişiklikleri gibi belirtiler B12 vitamini eksikliği işareti olabilir” dedi.



Kobalamin adıyla da bilinen B12 vitamininin, suda çözünen ve vücudun normal sinir sistemi fonksiyonu ile kan hücrelerinin üretimi için gerekli bir vitamin olduğunu ifade eden VM Medical Park Pendik Hastanesi’nden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Sarıaydın, DNA sentezinde de önemli bir rol oynayan B12 hakkında bilgilendirmede bulundu.



“B12 vitaminin faydaları”


B12 vitamininin vücutta birçok faydası olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Sarıaydın, “B12 vitamini, kırmızı kan hücrelerinin üretimini destekler, bu da anemi riskini azaltır. Ayrıca beyin fonksiyonlarını destekler ve sinir sisteminin düzgün çalışmasına yardımcı olur. Bunun dışında DNA ve RNA sentezine katkı sağlar. Enerji üretimine destek olarak yorgunluk ve halsizliği önler. Metabolizma üzerinde olumlu etkiler sağlar” şeklinde konuştu.



“Yorgunluk, hafıza sorunları ve baş dönmesine dikkat”


Uzm. Dr. Sarıaydın, B12 vitamini eksikliğinde vücutta şu belirtilerin görülebileceğini söyledi: “Yorgunluk, halsizlik, enerji düşüklüğü. Unutkanlık, hafıza sorunları. Konsantrasyon bozukluğu. Karıncalanma ve uyuşma gibi sinir sistemi bozuklukları. Baş dönmesi, nefes darlığı. Soluk cilt ve anemi. Dilde şişme veya ağrı. Depresyon, ruh hali değişiklikleri.”



“B12 vitamini eksikliğine iyi gelen besinler”


B12 vitamininin kırmızı et, tavuk, balık, yumurta, süt ve süt ürünleri (peynir, yoğurt), organ etleri (karaciğer, böbrek) ve zenginleştirilmiş kahvaltı gevreklerinde bulunduğunu söyleyen Uzm. Dr. Sarıaydın, B12 vitamini eksikliğine iyi gelen besinleri ise şöyle sıraladı: “Kırmızı et, sakatat. Balık (somon, sardalya). Yumurta. Süt, yoğurt, peynir. B12 ile zenginleştirilmiş gıdalar (tahıllar, bitkisel sütler).”



B12 Vitamini eksikliğinde bazı hastalıkların görülebildiğini vurgulayan Uzm. Dr. Sarıaydın, bunlar arasında pernisiyöz anemi, sinir sistemi hastalıkları (nöropati), bellek kaybı ve bilişsel bozukluklar, depresyon, demans ve cilt problemlerinin başta geldiğini belirtti.



“Yaşlılar ve vejetaryenler risk grubunda”


Bazı kişilerin özellikle B12 vitamini eksikliği için risk grubunda olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Sarıaydın, “Vegan ve vejetaryen diyet uygulayanlar (hayvansal kaynaklı gıdalar tüketmedikleri için), yaşlılar (B12 emilimi yaşla birlikte azalır), kronik mide-bağırsak hastalığı olanlar (örn. Crohn hastalığı, çölyak), mide ameliyatı geçirenler, uzun süreli proton pompa inhibitörü (PPİ) veya antiasit kullanımı olanlar ve alkol bağımlılığı olanların bu konuda dikkatli olması gerekir” ifadelerini kullandı.



“Et, süt ürünleri ve yumurta tüketimi artırılmalı”


Uzm. Dr. Sarıaydın, B12 vitamini eksikliğinin nasıl giderilebileceği hakkında ise şu önerilerde bulundu: “Diyetle yeterli B12 alımı sağlanmalı. Özellikle et, süt ürünleri ve yumurta tüketimi artırılmalı. B12 vitamini takviyeleri (tablet, dilaltı formu, enjeksiyon) doktor önerisiyle kullanılabilir. Veganlar için B12 ile zenginleştirilmiş bitkisel gıdalar ve takviyeler önerilebilir.”



“Ek takviyeler doktor onayı olmadan kullanılmamalı”


Ek takviyeler kullanılırken dikkat edilmesi gerekenlerin de olduğunu sözlerine ekleyen Uzm. Dr. Sarıaydın, “Doktor tavsiyesi olmadan aşırı dozda B12 takviyesi kullanılmamalıdır. B12 eksikliği ciddi bir sorun olduğunda, düzenli kan testleri ile düzeyler takip edilmelidir. Diğer ilaçlarla etkileşim riski olup olmadığı kontrol edilmelidir. Emilim sorunları olan hastalar (örn. mide-bağırsak hastalıkları olanlar) takviyeleri doğru formda (enjeksiyon gibi) almalıdır” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: "İslam insanlığa nasip olmuş, verilmiş olan en büyük nimettir” Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Hz. Adem Peygamberimizden Hz. Muhammed aleyhiselatu vesselam Efendimize kadar bütün peygamberler İslam peygamberidir. İslam insanlığa nasip olmuş, verilmiş olan en büyük nimettir” dedi. Mübarek üç ayların habercisi olan Regaib Gecesi dolayısıyla yurdun tüm camilerinde programlar düzenlendi. Vatandaşların camilere akın ettiği gece, ibadet ve dualarla idrak edildi. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Eskişehir’in Sivrihisar ilçesindeki tarihi Ulu Camii’nde düzenlenen "Regaib Gecesi Özel Programı"na katıldı. Başkan Erbaş’ın kıldırdığı yatsı namazının ardından başlayan programda, Kur’an-ı Kerim tilavetleri yapıldı, salavatlar getirildi, ülkemiz ve İslam alemi için dualar edildi. Programda konuşan Başkan Erbaş, Recep, Şaban ve Ramazan aylarının mukkaddes aylar olduğunu belirterek, “Bu üç ay içerisinde mübarek geceler vardır. İşte bu gece idrak ettiğimiz Regaib Gecesi, daha sonra Miraç Gecesi, yine Recep ayının 27’nci gecesine denk geliyor. Ardından Şaban ayının yarısında yani 15’inde idrak edeceğimiz Berat Gecesi. Sonra Ramazan ayı başlı başına bir mukaddes ay; Kur’an ayı, bereket ayı, zekat ayı, hayır hasenat ayı Ramazan ayını daha da mukaddes hale getiren Kadir Gecesi ve sonra Ramazan Bayramı. Görüyorsunuz üç ay içinde her günü neredeyse her gecesi mübarek olan bu ayları idrak etmemizi sağlayan yüce Rabbimize sonsuz hamdüsenalar olsun” dedi. “Yaratılış gayemiz imtihan olmak” Başkan Erbaş, dünyada daha iyi Müslüman ve insan olmak, iyiliği yeryüzünde yayarak ve sonucunda bunlarla imtihan olmak için yaratıldıklarını dile getirerek, şöyle konuştu: “Allah ölümü de hayatı da bakalım ‘Hanginiz daha güzel amel işliyorsunuz, hanginiz en iyi işi yapıyorsunuz? Allah’ın hoşuna gidecek, Resulünün çizmiş olduğu sınırlar içerisinde kalacak. En güzel işleri yapıyorsunuz?’ diye sizi imtihan etmek için yarattı. Yaratılış gayemiz demek ki imtihan olmak. Bütün peygamberler bu hakikati gönderildikleri topluma anlatmak için vazifelendirilmişlerdir. Onlar Cenab-ı Hakkın kendilerine vermiş olduğu İslam’ı tebliğ görevini yerine getirmişlerdir. Hz. Adem Peygamberimizden Hz. Muhammed aleyhisselatu vesselam Efendimize kadar bütün peygamberler İslam peygamberidir. İslam insanlığa nasip olmuş, verilmiş olan en büyük nimettir. İslam’ı kabul eden insana ‘Müslim’ deniliyor. Peygamber Efendimiz insanlığa gönderilen en büyük nimet olan İslam’ı kabul eden Müslüman’ı şöyle tarif ediyor; ‘Müslüman, diğer Müslümanların, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.’” “İbadetler, daha güzel bir Müslüman olabilmemize vesiledir” Peygamber Efendimizin tarif ettiği gibi bir Müslüman olabilmek için bazı vesilelere ihtiyaç olduğunu kaydeden Başkan Erbaş, “İbadetler, hayır hasenat, Kur’an-ı Kerim’de bize emredilen o emirleri yerine getirmek, bizim daha güzel bir Müslüman olabilmemiz için bir vesiledir. Mübarek günler, geceler, Regaib, Miraç, Berat, Kadir ve Mevlid Gecesi, cuma ile bayram günleri bu mukaddes zamanlar bir vesiledir” diye konuştu. Başkan Erbaş, “Biz insanı en güzel bir surette yarattık, sonra aşağıların aşağısına çevirdik” ayet-i kerimesini hatırlatarak, “Esasında biz yaratılış olarak en güzel bir surette yaratılmışız. Bu şerefimizi inancımızla, ibadetlerimizle, iyiliklerimizle, hayır hasenatımızla vesilelere sarılarak muhafaza etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı. “Gençlerimizi peygamber ve Kur’an ahlakıyla yetiştirmek zorundayız” Gençlerin, çocukların peygamber ahlakıyla yetiştirilmesi gerektiğini söyleyen Başkan Erbaş, “Ahlaki ilkeler dediğimiz konuları hem kendimiz üzerimizde taşıyacağız hem de çocuklarımıza öğreteceğiz. Gençlerimizi Peygamber ahlakı, Kur’an ahlakıyla yetiştirmek zorundayız” şeklinde konuştu. İslam aleminin güçlerini birleştirerek özellikle Gazze’de, Filistin’de çocuk, bebek, kadın demeden masum insanların üzerine bombalar yağdıran zalimlerin birbirine düşmesi için dua eden Başkan Erbaş, “Zalimleri ve onlara yardım edenleri kahruperişan eylesin inşallah. Bütün Müslümanlara birlik, beraberlik, kardeşlik ve uyanıklık nasip eylesin. Bu şekilde Ramazan ayına ulaşmayı hepimize nasip eylesin” dedi. Program, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Şaban Kondi’nin yaptığı dua ile sona erdi.
Kırıkkale Sürücüsünün ehliyeti olmayan tır, park halindeki kamyona çarptı Kırıkkale’de sürücüsünün ehliyeti olmayan tır, park halindeki kamyona çarptı. Kazada araçlar hurdaya döndü. Kamyon sürücüsü, "Telefon ışığıyla ikaz verdim ama fark etmedi, arkadan bodoslama girdi" diyerek kazayı anlattı. Kaza, gece saatlerinde Kırıkkale-Kayseri D765 karayolunun 35. kilometresinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Nazmi İnan, mazotu biten Isuzu marka 06 CUA 778 plakalı kamyonunu yolun banket kısmına park etti. O sırada, iş makinesi taşıyan Y.Ö. yönetimindeki 06 DST 778 plakalı MAN marka tır, park halindeki kamyona arkadan çarptı. Çarpmanın şiddetiyle savrulan tır, orta refüje devrildi. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbarla olay yerine sağlık, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. Kazada yaralanan tır sürücüsü, sağlık görevlilerince olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Tedavi altına alınan sürücünün sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Kazada, her iki araçta da büyük çapta maddi hasar meydana geldi. Trafik ekiplerince yapılan kontrollerde tır sürücüsü Y.Ö.’nün ehliyetinin olmadığı tespit edildi. Tır sürücüsüne ve araç sahibine toplamda 37 bin 412 lira para cezası uygulandı. Yapılan işlemlerin ardından araçlar vinç ve çekici yardımıyla otoparka kaldırıldı. "Bodoslama girdi" Kaza anını anlatan kamyon sürücüsü Nazmi İnan, "Keskin yolundaydım. O sırada aracımın mazotu bitti. Dörtlüleri yaktım, bekliyordum. Kendim de arkadaydım. Telefon ışığıyla araçlara ikaz veriyordum. Bu amca (tır sürücüsü) beni fark etmedi, aracı da fark etmedi. Telefonla uzun süre ikaz vermeme rağmen arkadan bodoslama girdi. Daha sonra bu şekilde kaza oluştu. Amcaya koştum, sağlık durumunu sordum" ifadelerini kullandı.
Antalya Ferdi Tayfur, şarkılarıyla uğurlandı Antalya’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden sanatçı Ferdi Tayfur’un cenazesi hastaneden alındı. Hastane önünde toplanan yüzlerce kişi, usta sanatçıyı gözyaşları ve şarkılarıyla uğurladı. Muğla’nın Marmaris ilçesinde yaşamını sürdüren arabesk müzik sanatçısı ve bestekar 79 yaşındaki Ferdi Tayfur, 15 Aralık’ta tansiyon rahatsızlığı sebebi ile ambulansla hastaneye kaldırılmıştı. Yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan Tayfur, 17 Aralık’ta ailesinin isteği ve uzman doktorların tavsiyesiyle ilk olarak ambulans helikopterle havalimanına, ardından ambulans uçak ile Antalya’ya sevk edilmişti. Usta sanatçı, organ yetmezliği sebebiyle tedavi gördüğü hastanede akşam saatlerinde hayatını kaybetti Ferdi Tayfur’un vefatının ardından sevenleri hastane önünde toplandı. Sık sık "Ferdi baba" sloganları atan sevenleri, zaman zaman gözyaşlarına hakim olamadı. Klasik bir minibüsle hastaneye gelenler de, açtığı duygu yüklü şarkıları sevenlerine dinletti. Şarkılarıyla gözyaşları içinde uğurlandı Tayfur’un cenazesi 23.30 sıralarına hastanenin morgundan cenaze aracına koyulup kalabalığın bulunduğu alana getirildi. İzdihamın yaşandığı alanda Antalya Valisi Hulusi Şahin ve İlker Arslan da alana gelerek Tayfur’un ailesine baş sağlığı diledi. Bu sırada Tayfur’un yakınları ve sevenleri uzun süre gözyaşı döktü, helallik alınması ve duaların ardından Ferdi Tayfur’un cenazesi şarkıları eşliğinde hastane alanından götürüldü. Yine sevenlerine bir esnaf tarafından lokma ikramı yapıldı. Aile mezarlığına defnedilecek Öte yandan Tayfur’un cenazesinin, cumartesi günü saat 12.00’de Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenecek anma töreninin ardından Emirgan Çınaraltı Camii’nde kılınacak cenaze namazı sonrası, ikindi namazını müteakiben Yeniköy’de aile mezarlığına defnedileceği belirtildi.