EĞİTİM - 27 Kasım 2024 Çarşamba 14:00

‘Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Merkezi’ açıldı

A
A
A
‘Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Merkezi’ açıldı

Girne Üniversitesi’nde kurulan ‘Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Merkezi’ açıldı. Merkezin açılış semineri ise Eski Meclis Başkanlarından ve aynı zamanda KKTC’nin ilk kadın Başbakanı Dr. Sibel Siber gerçekleştirdi.



Yoğun katılımla gerçekleşen seminerde; Dr. Sibel Siber, Kıbrıs’taki Türk varlığının kökenlerinden başlayarak günümüze kadar süregelen etnik gerilimlere, siyasi eşitlik mücadelesine ve çözüm sürecine dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Girne Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Merkezi, uluslararası güvenlik, diplomasi, çatışma yönetimi, ekonomik kalkınma ve çevresel sürdürülebilirlik gibi alanlarda kapsamlı araştırmalar yapmayı, politika önerileri geliştirmeyi ve öğrencilere ileri düzey eğitimler sunmayı hedefliyor. Merkez; bölgesel ve küresel düzeydeki diplomatik çalışmalara katkı sağlamayı ve akademik alanda önemli bir referans noktası olmayı amaçlıyor.



Doç. Dr. Didem Aydındağ: “Çalışmalarımız sayesinde daha barışçıl bir dünya inşa edilebileceğine olan inancım tam”


Girne Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Merkezi Müdürü Doç. Dr. Didem Aydındağ, “Çeşitliliğe, kapsayıcılığa ve sürdürülebilirliğe dayalı bir ortam oluşturarak bakış açılarımızı zenginleştirmeye ve araştırmalarımızın etkisini artırmaya amaçlıyoruz” dedi. Doç. Dr. Aydındağ, “Uluslararası güvenlik, küresel yönetişim, sürdürülebilir kalkınma ve teknolojinin uluslararası ilişkiler üzerindeki etkisi gibi temel alanlara odaklanacağız. Bu alanlara yönelik çalışmalarımız sayesinde daha barışçıl bir dünya inşa edilebileceğine olan inancım tam” ifadelerini kullandı.



Dr. Sibel Siber: “Kardeş Ocağı Kıbrıslı Türklerin ilk sivil toplum örgütü olarak adını tarihe yazdırdı”


Dr. Sibel Siber, Osmanlı İmparatorluğu’nun Kıbrıs’ı fethetmesinden itibaren adada yaşayan toplumların ilişkilerini ve İngiliz Sömürge yönetiminin etkilerini ele aldı. Dr. Sibel Siber, ayrıca 20. yüzyılın ortalarından itibaren Kıbrıslı Türklerin ve Rumların müzakere süreçlerini ve İngiltere, Yunanistan ve Türkiye’nin katılımıyla gerçekleşen diplomatik gelişmeleri de aktardı.


Dr. Siber, Osmanlı İmparatorluğunuın adadan ayrılma sürecinde, Kıbrıslı Türklerin lidersiz ve örgütsüz olduğunu, Kıbrıslı Rumların ise Kilise ve kulüpleriyle oldukça örgütlü olduklarını ifade etti. Ancak, zamanla sömürge yönetimine karşı duyulan güvensizlik ve Osmanlı’nın tekrar adayı İngilizlerden geri alacağına dair inançsızlık ile Kıbrıslı Türklerin de örgütlenmeye başladıklarını söyledi. Bu örgütlenmenin kulüplerde başladığını ifade eden Dr. Sibel Siber, 1909’da kurulan Kardeş Ocağı’nın, Kıbrıslı Türklerin ilk sivil toplum örgütü olma özelliği ile önemli bir tarihi kurum olduğunu vurguladı. Kardeş Ocağı’nın özellikle Sömürge idaresi yıllarında çok önemli misyonlar üstlendiğini ve adeta bir parlamento gibi çalıştığını anlattı.


Dr. Siber, İkinci Dünya Savaşı sonrası, 1945’te Birleşmiş Milletlerin toplumlara self-determinasyon hakkını tanımasının, Kıbrıslı Rumlarda Enosis fikrini güçlendirdiğinin altını çizdi. 1950’de Kilisenin öncülüğünde Enosis Plebisiti yapıldığını ve yüzde 96 oranında onay verildiğini anlattı. Kıbrıslı Rumlara self determinasyon hakkının tanınması için 16 Ağustos 1954’te, Yunanistan’ın konuyu BM’ye taşıdığını, böylelikle Kıbrıs konusunun BM’ye ilk kez gelmiş olduğunu vurguladı. 5 Aralık 1968’de BM’de Kıbrıs’la ilgili ilk kararın çıktığından söz etti.


Kıbrıs’ta müzakere tarihçesini de özetleyen Dr. Siber, Kıbrıslı Türklerin lideri Dr. Fazıl Küçük’ün imzası olan Londra ve Zürih Anlaşmaları’na kadar olan müzakere süreçleri ile Cumhuriyet’in dağılmasından sonraki müzakere süreçlerinden söz etti. 1955 Londra Konferansı ile ilk kez Yunanistan, İngiltere ve Türkiye’nin aynı masada Kıbrıs konusunu görüştüklerini ve İngiltere tarafından Kıbrıslı Rum lider Makarios’a yapılan Anayasa’da değişiklik önerilerini değerlendiren Dr. Sibel Siber, 1958 Mcmillan Planı ile Taksim’in gündeme geldiğini ama tüm bu önerilerin Rum tarafınca reddedildiğini vurguladı. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin dağılmasından sonra da aralıklarla müzakerelerin devam ettiğini anlatan Siber, 1964 Amerikan Achesson Planı’ndan da söz etti.


Dr. Siber konuşmasında, 1968 yılında Kleridis ve Denktaş arasında Beyrut’ta başlayan müzakerelerin aralıklarla Haziran 1974 tarihine kadar devam ettiğini anlattı. Bu müzakerelerin tümünün Cemaat Meclis’i gizli oturumlarında görüşülüp kapatıldığını ve ilk kez Meclis Başkanlığı döneminde, neredeyse yarım asır sonra divan kararıyla kendisinin açtığını söyledi. Bu müzakere tutanaklarının tarihimize ışık tutan önemli belgeler olduğunu vurguladı. Müzakerelerde, Rum liderlerin Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğini reddetmesinin çözüm sürecini zorlaştırdığını belirten Dr. Siber, kalıcı barış için iki toplumun birbirlerini eşit ortaklar olarak görmesinin önemine vurgu yaptı. Kıbrıs müzakerelerinde, Rum liderin “yüzde 20, yüzde 80’e hükmedemez” söylemiyle federasyonun temel parametresi olan siyasi eşitliğin reddedildiğini anlatan Dr. Siber, karşılıklı haklara saygı ve her iki toplumun kendisini güvende hissedeceği bir çözüme ulaşmak mümkün dedi. Dr. Sibel Siber sözlerini, “Çözümü liderler, barışı halklar yapar. Çözüm masada ama barış gönüllerdedir” vurgusu ile tamamladı.



‘Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Merkezi’ açıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin’de bazı mahallelerin kanalizasyon sorunu tarihe karışıyor Mersin Büyükşehir Belediyesi, ihtiyaç duyulan mahallelerde altyapı ve kanalizasyon sorunlarının çözüme kavuşturulması için çalışmalarını sürdürürken, Başkan Vahap Seçer’in de katılımı ile ’Akdeniz İlçesi Toroslar, Kazanlı ve Homurlu Mahalleleri Kanalizasyon Yapım İşi’ projesinin imza töreni gerçekleştirildi. Mersin Büyükşehir Belediyesi, ihtiyaç duyulan mahallelerde altyapı ve kanalizasyon sorunlarının çözüme kavuşturulması için çalışmalarını sürdürüyor. Son olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in de katılımı ile toplam 8,2 milyon Euro bedelli ‘Akdeniz İlçesi Toroslar, Kazanlı ve Homurlu Mahalleleri Kanalizasyon Yapım İşi’ projesinin imza töreni gerçekleştirildi. Proje sayesinde Akdeniz ilçesinin Toroslar, Homurlu ve Kazanlı mahallelerindeki kanalizasyon sorunu tarihe karışacak. İmza töreni, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürü İrfan Korkmaz ve yüklenici firmalar adına Kaya Erdem arasında yapıldı. Türkiye’deki Mülteciler İçin Mali Yardım Programı FRITT II kapsamında ihale edilen projenin finansmanı için İller Bankası aracılığı ile Fransız Kalkınma Ajansı tarafından 8,2 milyon Euro hibe sağlanacak. MESKİ Genel Müdürlüğü’nün yürüttüğü ve 2 yıl içerisinde tamamlanması öngörülen proje sayesinde Akdeniz ilçesinin Toroslar, Homurlu ve Kazanlı mahallelerindeki kanalizasyon sorunu tarihe karışacak. “2 yıl sonunda o bölgedeki altyapı problemimiz tarihe kavuşmuş olacak” MESKİ Genel Müdürü İrfan Korkmaz, proje hakkında verdiği bilgide, “Proje kapsamında Akdeniz ilçemizin 3 mahallesi, Kazanlı, Homurlu ve Toroslar’daki kanalizasyon hizmetinden yararlanamayan hanelerimiz bu hizmetten yararlanacaklar ve şebekeleri Karaduvar Atıksu Arıtma Tesisimize iletildikten sonra arıtılarak alıcı ortama verilecek. Bu proje 8,2 milyon Euro’luk bir bütçeye sahip. Yaklaşık 2 yıl sürecek ve 2 yıl sonunda o bölgedeki altyapı problemimiz tarihe kavuşmuş olacak” diye konuştu. Kanalizasyon yapım işi hakkında Türkiye’deki Mülteciler İçin Mali Yardım Programı FRITT II kapsamında ihale edilen projenin finansmanı için İller Bankası aracılığı ile Fransız Kalkınma Ajansı tarafından 8,2 milyon Euro hibe sağlanacak. Kanalizasyon Yapım İşi kapsamında, Toroslar, Homurlu (Anadolu), Kazanlı mahalleleri ile Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan Canlı Hayvan Pazarı, Mezbaha ve Katı Atık Bertaraf Tesisinin atıksuları mevcut Adanalıoğlu ve Kazanlı Terfi Merkezleri ile Karaduvar Atıksu Arıtma Tesisi’ne iletilerek, ileri biyolojik olarak arıtılıp derin deniz deşarjı sağlanacak. Bu kapsamda, yaklaşık 52 kilometre kanalizasyon şebeke hattı, bin 102 adet muayene bacası, 1 adet paket terfi merkezi ve 3 bin 370 adet parsel bacası imalatı teşkil edilecek. Söz konusu yapım işi ise 24 ay içerisinde tamamlanarak işletmeye alınacak.
Karabük Karabük’te lojistik merkez kurulmasına iş dünyasından destek Karabük’te bir lojistik merkez kurulmasına yönelik çalışmalara iş dünyasından da destek geldi. Karabük Valiliği tarafından Eskipazar-İsmetpaşa’da belirlenen 200 dönümlük alana lojistik merkez kurulması için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na başvuru yapılırken, iş dünyası da süreci yakından takip ediyor. Yapılan başvuruya imza veren isimlerden biri olan Safranbolu Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Cengiz Ünal, Karabük’ün ihracat ve ithalat potansiyelinin gelişimi ve ticari faaliyetlerin daha ekonomik şartlarda yapılması açısından projenin son derece önemli olduğunu belirtti. Ünal, her türlü girişimde bulunacaklarını ifade etti. Projenin 2013 yılından bu yana Karabük’ün gündeminde olduğuna dikkat çeken Ünal, “Lojistik sektörü, Karabük kentinin, Batı Karadeniz Bölgesi’nin ve ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınmasında önemli yer tutmaktadır. Karabük jeopolitik konumuyla Doğu Avrupa, Türkiye, Karadeniz ülkeleri, Ortadoğu ve Orta Asya ülkelerinde yaşayan yaklaşık 600 milyon insan için de ithalat ve ihracat kapısı olma potansiyelini taşımaktadır. Lojistik merkezinin bir diğer önemi ise, şehrimiz ekonomisinin lokomotifliğini üstlenmiş olan demir çelik sektörü açısından önemidir. Projenin hayata geçmesi durumunda sektörün maliyetlerinde ciddi düşmeler yaşanacak, bu da onların daha rekabet edebilir bir konum kazanmasını sağlayacaktır. İlimizin ihracat kapasitesinin artırılması ve yeni istihdam alanlarının oluşturulması açısından bu proje çok önemlidir” dedi.
Gaziantep SHEIN satın alma heyeti GTO üyeleriyle buluştu Gaziantep Ticaret Odası (GTO), dünyanın en büyük moda perakendecisi SHEIN’in satın alma heyetini, hazır giyim ve tekstil sektöründe faaliyet gösteren üyeleriyle bir araya getirdi. 2022 yılında Türkiye’de ofis kurarak hazır giyim ve tekstil ürünleri tedarikine başlayan SHEIN’in satın alma ekibi, gerçekleştirilen toplantı ardından GTO üyeleriyle B2B görüşmeleri gerçekleştirdi. Toplantının açılışında yaptığı konuşmada bu önemli buluşmanın meyvelerini kısa vadede toplayacaklarını ve gerek SHEIN, gerekse GTO üyelerinin kazançlı çıkacağını söyleyen GTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Taner Özdurak, her iki tarafın da arzu ettiği anlaşmalar ve iş birliklerini sağlayarak ticarete hareketlilik kazandıracaklarını belirtti. “Gaziantep, SHEIN’e tedarik sağlayan en önemli kentlerden biri olmalı” Çağın iş modelinin e-ticaret olduğunu vurgulayan Özdurak, “Küresel e-ticaret pazarının en önemli oyuncularından biri de şüphesiz Çin’in bu başarısının ardında da dünyanın en büyük moda perakendecisi olan SHEIN gibi firmalar var. Açıkçası SHEIN gibi bir firmanın Gaziantep’e verdiği önem, iş birliği arzusu ve buraya hedef odaklı gelişi bizleri son derece mutlu etti. Gaziantep gibi hazır giyim ve tekstil sektöründe çok güçlü üretim altyapısına sahip bir kentin, girişimci ruha sahip bir şehrin SHEIN gibi bir firmayla oluşturacağı sinerji doğruyu söylemek gerekirse beni heyecanlandırıyor” dedi. SHEIN ile gerçekleştirdikleri buluşmanın bilgilendirme toplantısından ziyade direkt hedef odaklı bir program olduğunu ekleyen Özdurak, Gaziantep’in SHEIN’e tedarik sağlayan en önemli kentlerden biri olması gerektiğini söyledi. "Gaziantep’in büyük potansiyelini görünce bu toplantıyı yapmak istedik" Özdurak ardından kürsüye gelen ve Gaziantep’in hazır giyim ve tekstil sektörlerinde çok önemli bir noktada olduğunu, bu nedenle de bu organizasyonu düzenlediklerini ifade eden SHEIN Türkiye Kamu İlişkileri Direktörü Sezgin Taşkın, “2022 yılında Türkiye’de ofis açarak operasyonlarımızı çok hızlı bir şekilde büyüttük. Tedarik noktasında sadece İstanbul değil Türkiye’nin tüm şehirlerine önem veriyoruz. Gaziantep de bu şehirlerin başında geliyor. Ekip arkadaşlarımız daha önce Gaziantep’e gelmişti. Bu ziyaretlerde Gaziantep’in büyük potansiyelini görünce bu toplantıyı yapmak istedik” şeklinde konuştu. Taşkın ayrıca SHEIN’in yürüttüğü çalışmalar ve faaliyetlerle ilgili GTO üyelerini bilgilendiren bir sunum yaptı. Açılış konuşmaları ve soru-cevap bölümünün ardından SHEIN satın alma ekibiyle GTO üyeleri birebir görüşmeler gerçekleştirdi.