EKONOMİ - 18 Eylül 2024 Çarşamba 14:31

TV+ ve TRT’nin dijital platformu tabii’den iş birliği

A
A
A
TV+ ve TRT’nin dijital platformu tabii’den iş birliği

TV+ ve TRT’nin dijital platformu tabii yeni bir iş birliğine imza attı. Bu kapsamda, UEFA Şampiyonlar Ligi, UEFA Avrupa Ligi ve UEFA Konferans Ligi’nden seçili maçların yanı sıra tabii orijinal dizileri ve TRT arşivinden sevilen içerikler iki yeni kanal aracılığıyla TV+ aboneleri ile buluşacak.



TV+ ve TRT’nin dijital platformu tabii’nin imza attığı üç yıllık anlaşma ile spor ve eğlence kategorisinde iki yeni kanal yayın hayatına başlıyor. Yeni kanallar, "tabii spor" ve "tabii tv" isimleriyle izleyiciyle buluşacak. Anlaşmayla TV+ kullanıcıları, tabii spor kanalında UEFA Şampiyonlar Ligi, UEFA Avrupa Ligi ve UEFA Konferans Ligi’nin seçili maçlarını ve tabii tv kanalında ise seçili tabii orijinal dizilerini ve TRT arşivinden sevilen içerikleri izleyebilecek. Anlaşma çerçevesinde, her iki kanal da ilk aşamada sadece TV+ ve tabii platformlarında Premium abonelere sunulacak.



Turkcell Pazarlama ve Dijital Servislerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Murat Akgüç, “Güçlü altyapımız ve yenilikçi servislerimizle tam 30 yıldır Türkiye’ye değer katıyoruz. Yaptığımız her işte olduğu gibi, dijital platform yayıncılığı alanında sunduğumuz Türkiye’nin süper içerik platformu TV+’ın da lider bir konuma yerleşmesi için var gücümüzle çalışıyoruz. Kullanıcılarımızın beklentilerini göz önüne alarak, yeni kanal ve içeriklerle TV+’ı büyütmeye devam ediyoruz. Ülkemizde sporun ve özellikle futbolun ne kadar çok sevildiğini biliyoruz. Bu doğrultuda sunduğumuz içeriklerimizi Şampiyonlar Ligi, Avrupa Ligi ve Konferans Ligi’nin seçili maçları başta olmak üzere spor ve eğlence kategorilerinde birçok yeni içerikle zenginleştiriyoruz. TRT’ye, tabii platformuna ve iş birliğinde emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.



TRT Genel Müdür Yardımcısı Ziyad Varol ise “Dünyanın sayılı yayıncılık markalarından biri olan TRT’nin dijital platformu tabii ile Turkcell’in dijital TV platformu TV+ arasında başlattığımız bu güçlü ortaklık, bizlere hem büyük bir gurur hem de heyecan veriyor. tabii olarak, kurulduğumuz ilk günden bu yana dijital yayıncılık alanında fark oluşturmayı, Türk dizi sektörüne yepyeni bir soluk getirmeyi ve nitelikli, özgün ve yerli içeriklerimizi her yaş grubundan seyirciyle buluşturmayı kendimize vazife edindik. Ayrıca UEFA Şampiyonlar Ligi, UEFA Avrupa Ligi ve UEFA Konferans Ligi maçlarının tümünü yayınlayan tek dijital platform olarak spor yayıncılığında da yeni bir dönemi başlattık. Bugün attığımız bu adımla, sınırsız eğlence ve keyif sunan içeriklerimizin daha geniş kitlelere ulaşmasının mutluluğunu yaşıyoruz. Bu ortaklığın, dijital yayıncılık dünyasında yeni kapılar açacağına ve izleyicilere daha zengin ve daha kaliteli içerikler sunulmasına katkı sağlayacağına yürekten inanıyorum. TV+ ile iş birliğimizin hem sektörümüze hem de izleyicilerimize hayırlı olmasını diliyor, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde görüş bildirdi.



tabii spor, TV+’ta 75 numaralı kanalda izleyicilerle buluşacak. Kanal, her maç gününde Avrupa Kupaları’ndan bir yabancı maçı TV+ ve tabii platformlarına özel olarak canlı yayınlayacak. TV+ kullanıcıları UEFA Şampiyonlar Ligi, UEFA Avrupa Ligi maçları ile UEFA Konferans Ligi’nin seçili maçlarını tabii iş birliğiyle izleyebilecek. Temsilcilerimizin maçları ise TRT 1 ve TRT Spor’da yer almaya devam edecek.



TV+ ve TRT’nin dijital platformu tabii’den iş birliği

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Türkiye ve Doğu Anadolu’da deprem gerçeği: Bilim uyarıyor, tedbir hayat kurtarıyor Atatürk Üniversitesi Pasinler Meslek Yüksek Okulu Dr. Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı Ülkemiz ve Doğu Anadolu’da deprem gerçeği konulu seminer verdi. Türkiye, dünyanın en aktif deprem kuşaklarından biri üzerinde yer alıyor. Ülkemiz topraklarının yaklaşık yüzde 96’sı deprem riski altında bulunurken, nüfusun büyük bir bölümü yıkıcı depremlerin meydana gelebileceği alanlarda yaşamını sürdürüyor. Bu gerçek, depremle yaşamayı öğrenmenin bir tercih değil, zorunluluk olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Depremler neden oluyor? Depremler, Dünya’nın kabuğunu oluşturan levhaların hareketleri sonucu meydana geliyor. Bu hareketlerin temel nedenine bakıldığında yerin derinliklerindeki ısı kaynaklı konveksiyon akımlarının olduğu belirleniyor. Kıtaların geçmişte "Pangea" adı verilen tek bir kara parçası hâlinde olduğu ve zamanla ayrıldığı artık bilimsel olarak kabul ediliyor. Türkiye ise bu hareketli levha sınırlarının kesişim noktasında yer alıyor. Büyüklük ve şiddet arasındaki fark Bir depremin büyüklüğü, açığa çıkan enerjiyi ifade ederken; şiddeti, depremin yerleşim alanlarında oluşturduğu hasarla ilgilidir. Aynı büyüklükteki bir deprem, sağlam zemine sahip bir bölgede hafif hasarla atlatılabilirken, zayıf zeminlerde ağır yıkıma yol açabiliyor. Sismik boşluklar alarm veriyor Dr.Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı’nın dikkat çektiği en önemli konulardan biri de "sismik boşluklar". Bu terim, uzun süredir büyük deprem üretmemiş ancak enerji biriktirmeye devam eden fay segmentlerini tanımlıyor. Marmara’dan Doğu Anadolu’ya, Ege’den Akdeniz’e kadar birçok bölgede tespit edilen bu alanların, önümüzdeki yıllarda 6 ila 7 büyüklüğünde depremler üretme potansiyeline sahip olduğu ifade ediliyor. Doğu Anadolu’da acı tecrübe Doğu Anadolu Bölgesi, tarih boyunca Türkiye’nin en yıkıcı depremlerine sahne oldu. 1939 Erzincan, 1976 Çaldıran, 1983 Horasan-Narman, 2011 Van ve 2020 Elazığ depremleri; binlerce can kaybına ve büyük ekonomik yıkıma neden oldu. Bu depremler, bölgenin aktif fay sistemleri üzerinde yer aldığını açıkça gösteriyor. Erzurum ve Pasinler özelinde risk Erzurum Fay Zonu, Erzurum Fay Zonu; neotektonik dönemde aktif olan, doğrultu atımlı faylardan oluşan karmaşık bir sistemdir. Pasinler, Horasan ve Narman çevresinde tarihsel ve aletsel dönemlerde büyük depremler meydana gelmiştir. 1924, 1952 Pasinler Depremi ve 1983 Horasan-Narman Depremi bölgenin yüksek sismik riskini ortaya koymaktadır. Kuzey Anadolu Fayı üzerindeki Yedisu Fayı, Ardahan Kırığı, Çayırlı Aşkale Fayı, Van Gevaş Fayı ve Hakkari Yüksekova Faylarının deprem üretmesi durumunda bundan etkilenecek illerin arasında Erzurum ve Pasinler İlçelerinin olacağı görülmektedir. Bu sismik boşluklar bilimsel çalışmalara göre günümüzde de aktif olan bir yapı niteliği taşıyor. Erzurum , Pasinler ve çevresinde geçmişte yaşanan depremler, bölgenin gelecekte de sismik risk altında olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle yerel ölçekte yapılacak mikro-bölgeleme çalışmalarının, olası depremlerde can ve mal kaybını azaltmada hayati öneme sahip olduğu her zaman vurgulanması gereken bir özellik olduğu görülüyor.. Çözüm: Bilim, Planlama ve Hazırlık Deprem zararlarını azaltmanın yolunin kadercilikten değil bilimden geçtiğini ifade eden Dr.Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı; "Aktif fayların net biçimde belirlenmesini, riskli alanlarda yapılaşmanın sınırlandırılmasını, deprem master planlarının hazırlanmasını, İl Afet Risk Azaltma Planlarının (İRAP) etkin şekilde uygulanmasını öneriyor. Bireysel düzeyde ise depreme dayanıklı yapılaşma, ev içi eşya sabitlemeleri, acil durum çantası ve doğru davranış biçimleri (Çök-Kapan-Tutun) hayati önem taşıyor. Teknoloji de uyarıyor Günümüzde Android telefonlarda kullanılan erken uyarı sistemleri, deprem dalgalarını insanlardan saniyeler önce algılayarak kullanıcılara uyarı gönderebiliyor. Bu birkaç saniyelik kazanım bile, doğru davranışla birleştiğinde hayat kurtarabiliyor. Sonuç olarak deprem engellenemez ancak etkileri azaltılabilir. Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesi, bilimi rehber edinmesi ve hazırlıklı olması gerekiyor. Bu konuda bizlerin ortak mesajı net: "Deprem değil, ihmal öldürür."