GENEL - 10 Aralık 2019 Salı 22:46

Türk tarihinin ilk kadın mitinginin yüzüncü yılı Taksim’de kutlandı

A
A
A
Türk tarihinin ilk kadın mitinginin yüzüncü yılı Taksim’de kutlandı

Kastamonu’da 10 Aralık 1919 yılında işgal devletlerine karşı düzenlenen “Türk tarihinin ilk kadın mitingi”, yüzüncü yılında Kastamonu Dernekler Federasyonu tarafından Taksim’de kutlandı.

Kastamonu’da 10 Aralık 1919 yılında işgal devletlerine karşı düzenlenen “Türk tarihinin ilk kadın mitingi”, yüzüncü yılında Kastamonu Dernekler Federasyonu tarafından Taksim’de kutlandı. Kastamonulu kadınların milli mücadele yıllarında yaptıkları fedakarlıkların anlatıldığı etkinlikte tarihe iz bırakmış kadınlar anıldı.


Taksim Cumhuriyet Anıtı’nda gerçekleşen etkinlik, Kastamonu Dernekler Federasyonu (KAS-DER-FED) Genel Başkanı Fatma Kıranoğlu, Genel Başkan Yardımcısı Nefise Nalbantoğlu, Genel Sekreter Av. Ayşe Özlem Bulgu ve federasyon üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi.


Kastamonu Dernekler Federasyonu (KAS-DER-FED) Genel Başkanı Fatma Kıranoğlu, “Birinci dünya savaşı sonrası Kastamonu işgal görmemiş ancak Kurtuluş Savaşı ve Çanakkale savaşlarında en çok şehit veren illerden biri olmuştur. Bu nedenle en fazla acı çekenler Kastamonulu kadınlarımızdır. Cepheye giden kocaları ve çocukları ne yazık ki bir daha geri dönmemiştir. İşte bu yüzden mitingin Kastamonu’da yapılması tesadüf değildir.


Kurtuluş Savaşının insan kaynağı ve diğer lojistik desteklerinin bir kısmı bu bölgeden karşılanmıştır. Kastamonu’nun en bilinen kahraman kadınlarından Şerife bacı canı pahasına cepheye cephane taşıyan kadınların sembolü olmuştur. Halime çavuş erkek kılığında cepheye gitmiştir.


Bu mitingin ortaya çıkışında kadın kahramanlar tetikleyici rol oynamıştır. Kastamonulular kadın, erkek, genç, yaşlı demeden Mustafa Kemal’in yanında yer almışlar bağımsızlık mücadelesini halka duyurmak için “Açıkgöz” gazetesi çıkartılmış, Kastamonu Müdafa-i Hukuk Cemiyeti kurulmuştur" dedi.


Kıranoğlu sözlerine şöyle devam etti:


"Komitenin başkanı Zekiye hanım önderliğinde milli direnişe katkıda bulunmak, ülkemizin yabancı güçler tarafından işgal edilmesini protesto etmek amacıyla 10 Aralık 1919 Çarşamba günü Kastamonu kız öğretmen okulunun bahçesinde geniş çaplı bir direniş mitingi gerçekleştirilmiştir. İşgalci kuvvetlerin aleyhinde düzenlenen ilk Türk kadın mitinginde üç binden fazla Kastamonulu kadın bir araya gelerek ülkemizin işgalini ve insanlık dışı vahşeti protesto etmiştir. Dünya çapında ses getiren vahşete karşı dünyaya meydan okuyan kadınların gerçekleştirdiği bu miting dünya çapında ses getirmiş miting sonrasında alınan kararlar padişah ve sadrazama telgraf çekilerek bildirilmiştir. Ayrıca ABD Başkanı Wilson ile Fransa Cumhurbaşkanı Poincare’nın eşine ve İngiltere kraliçesine birer telgraf gönderilmiş ve işgaller kınanmıştır. Kastamonu gibi bir taşra kentinde 1919 yılında üç binden fazla kadının katılımıyla gerçekleşen bu mitingin ne denli bir emek, kararlılık ve başarı göstergesi olduğu aşikardır."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Tanfer, Kent Konseyleri çalıştayında Erzurum’u temsil etti Erzurum Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, Kocaeli’de düzenlenen Kent Konseyleri Mevzuat Çalıştayı’na katıldı. Başkan Tanfer, çalıştayda yaptığı değerlendirmede, “Zor günlerde kenetlenmesini bilen bir hikâyenin ortak kahramanları olduk.” dedi. Kocaeli’de 11-13 Kasım 2024 tarihlerinde Türkiye Kent Konseyleri Birliği’nin organizasyonunda, yerel yönetimler, akademisyenler ve kent konseyi temsilcilerinin katılımıyla önemli bir çalıştaya ev sahipliği yaptı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığı ile Kocaeli Kent Konseyi’nin dönem başkanlığında düzenlenen "Türkiye Kent Konseyleri Mevzuat Çalıştayı" yerel demokrasinin güçlendirilmesi ve kent konseylerinin geleceği üzerine kapsamlı tartışmaların yapıldığı bir platforma dönüştü. Çalıştaya yoğun katılım oldu Türkiye Kent Konseyi Birliği Başkanı Sedat Köse’nin konuşması ile başlayan açılış törenine, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü Mevzuat Daire Başkanı Yasin Yıldırım, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanvekili Berna Abiş, Türkiye Belediyeler Birliğini temsilen Av. Ali Muhammet Mermerlioğlu, M.B.B. Genel Sekreteri M. Cemil Aslan, KBB Kent Tarihi ve Tanıtımı Daire Başkanı Dr. Talha Hülagü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığından İbrahim Halil Altıntop, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mutlu Kaya, Konya Büyükşehir Belediyesini temsilen BeytullahŞivetoğlu, Buca Belediyesi Başkan Yardımcısı Halit Kurt, Uclg-Mewa Genel Sekreteri Dr. Mehmet Duman, Erzurum Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, Kocaeli Kent Konseyi Başkanı Kadir Çetin, Türkiye Kent Konseyleri Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri, akademisyenler ve kent konseyi temsilcileri katıldı. “Şehirler, insanlığın en büyük eseri ve medeniyet merkezidir” Çalıştayın açılışına Türkiye Kent Konseyleri Birliği Başkanı Sedat Köse, Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü Mevzuat Daire Başkanı Yasin Yıldırım, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanvekili Berna Abiş ve çok sayıda yerel yönetim yetkilisi katıldı. Sedat Köse, kent konseylerinin, iş birliği ve dayanışmayı teşvik eden, yerel yönetimlerle vatandaşlar arasında güçlü bir köprü kuran önemli organlar olduğunu belirterek, "Şehirler, insanlığın en büyük eseri ve medeniyet merkezidir. Bu süreçte iş birliği, gönüllülük ve katılım kültürüne olan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Şehirleri bir medeniyet merkezi olarak düşündüğümüzde; yönetim ve ilişkiler çerçevesinde ‘şehir hukuku’ ile karşı karşıya kalıyoruz. Böyle bir süreci bir kurum ya da bir liderin tek başına gerçekleştirebilmesine imkân yok. Bunun için gönüllü olmaya, katılım kültürüne, iş birliği ve dayanışmaya ihtiyacımız var. " dedi. Çalıştay için rapor hazırlanacak Kent Konseyleri Başkanları, belediye yetkilileri ve akademisyenler, kent konseylerinin mevzuatına yönelik düzenlemeler üzerine derinlemesine görüşler sunulurken, Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilsen Bilgili’nin moderatörlüğünde yapılan özel oturumlar, katılımcılara kent konseylerinin yönetmeliği ve 5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nun 76. maddesi çerçevesinde yapılabilecek iyileştirmeleri tartışma fırsatı sundu. Çalıştayın ikinci gününde, yerel yönetimler ve vatandaş katılımı konularında önemli öneriler gündeme gelirken, katılımcılar, mevcut mevzuatın güçlendirilmesi ve daha etkili hale getirilmesi için çeşitli düzenlemeler önerdiler. Üçüncü günün sonunda ise, çalıştayda elde edilen sonuçlar, düzenleme kurulu tarafından bir rapor haline getirildi ve bakanlık ile ilgili kurumlara sunulmak üzere katılımcıların onayına sunuldu. Yerel Yönetimler Arasında Dayanışma Vurgusu Kocaeli Belediye Başkanvekili Berna Abiş, "Gelişen ve değişen şartlara uyum sağlamak adına, bu önemli çalıştayın Kocaeli’nde gerçekleşmesinden büyük mutluluk duyuyoruz" diyerek, yerel yönetimlerin kent konseyleriyle daha güçlü bir iş birliği yapması gerektiğine vurgu yaptı. Tanfer, “Zor günlerde kenetlenmesini bilen bir hikâyenin ortak kahramanları olduk” Erzurum Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, ise çalıştay değerlendirmesinin olumlu sonuçlar verdiğini ifade ederek, Cumhuriyet’in 101’nci yılına, milli birlik ve bütünlüğe vurgu yaptı. Başkan Tanfer, yaptığı değerlendirmede, “Zor günlerde kenetlenmesini bilen bir hikâyenin ortak kahramanları olduk. Kent kenetlendiği zaman ayağa kalkarsınız. Cumhuriyetimizin 101’nci Yılını kutlama onurunu yaşadığımız 2024 yılı sona ererken, Vatan uğruna, bayrak uğruna toprağa düşen kahramanlarımızı asla unutmayacağız. Aziz şehitlerimiz vatan size minnettardır. Ruhunuz şad, makamınız cennet olsun. Şunu ifade etmek isterim, hayatın tüm alanlarında, geçmişin birikimini geleceğe taşıma azim ve kararlılığındaki genç ve dinamik bir Türkiye umuduyla, yeni bir yıla daha merhaba demeye hazırlanıyoruz. Takvimlerimizden çıkmak üzere olan bu yılda, kolayca unutulamayacak acılar karşısında, Milletçe katılımcılığın katma değerini idrak ettiğimiz pek çok deneyime tanık olduk. 2024 yılında yaşadığımız tüm olumsuzluklara karşın yarınlara, gençlere ve çocuklara umut olabilmek adına, zor günlerde kenetlenmesini bilen bir hikâyenin ortak kahramanları olduk. Gençlik Konseylerimizin varlığı Kent Konseylerimizin sürdürülebilirliği için çok önemli. Siz gençler ile geleceğe yürüyeceğiz. Erzurum’da Kadın kanserleri günümüzdeki en büyük problem, o nedenle hastaneye gidemeyen hanımlara özenle muayene ve erken tanı imkânları sağladık. Erzurum Kent Konseyi olarak her faaliyetimizde kent aidiyetini arttırmak, Erzurum’un marka değerini yükseltmek, ’Yurtta Barış Dünyada Barış’ şiarıyla tüm Dünyamıza barış ve huzur getirmesini; yeniden kendine yeten bir memleket hayaliyle, Ülkemiz, milletimiz, çocuk ve kadınlarımız, sokak hayvanları ve doğamız için sağlıklı ve eşit, genç işsizliğin olmadığı, istihdamın arttığı, adil ve refah içinde, bereket ve huzurla, üretim iklimin hakim olduğu kentlerde kamplaşmadan yaşama umudunda geçmesini temennisinde bulunuyorum. Erzurum Kent Konseyini Temsilen TKKB heyetinin ev sahibliğinde Kocaeli’nde birlik, beraberlik içerisinde kıymetli başkanalrımızla bir araya gelmekten büyük mutluluk duydum. İlimizin değerli yöneticilerine hüsnü kabullerinden ve ilgilerinden dolayı teşekkür ediyor, çalışmalarında üstün başarılar diliyoruz” diye konuştu. Başkan Tanfer çalıştay sonrası, Kent Konseyleri Birliği Genel Başkanı Sedat Köse’ye bakır işlemeli ’Erzurum Çaydanlık’ seti hediye etti.
Rize Doktoradan ve öğretmenlikten vazgeçti, arıcılığa başladı Rizeli matematik öğretmeni, hem eğitimcilikten hem de doktora yapmaktan vazgeçti, çocukluk sevdası olana arıcılığa başladı. Rize’nin Pazar ilçesinde yaşayan 40 yaşındaki Murat Memoğlu, lise eğitimini tamamladıktan sonra Matematik Öğretmenliği okudu. Okulunu başarıyla bitiren Memoğlu sonrasında alanında yüksek lisansını bile yaptı. Daha sonra doktoraya başlayan Memoğlu aynı zamanda özel bir okulda matematik öğretmeni olarak da çalışmaya başladı. Bunların hepsi gerçekleşirken onun aklı ise çocukluktan beri hayali olan arıcılıktaydı. Dededen, babadan gördüğü arıcılığa sevdalı olduğunu söyleyen Memoğlu, artık eğitimciliği, hatta doktora eğitimini bile bırakarak arıcılık yapmaya başladı. 400 adet kovanı olduğunu ifade eden Memoğlu, insanların hobi olarak yaptığı arıcılığı artık profesyonel olarak yapmaya başladı. Çocuk yaşlarda tanıştığı arıcılığa çok hevesli olduğunu ifade eden Memoğlu, “Çocukluğumdan beri arıların içinde büyüdüm. Dedem bu işi yapıyordu ilk başta. Dedemden sonra babam da aynı şekilde bu işi yapıyordu. Hatta o geleneksel yöntemlerle karakovancılık yapıyor. Ben matematik öğretmeniyim. Yüksek lisansımı yaptım, sonrasında doktoraya başladım. Doktora yaparken bir yandan aracılık yapıyordum. Bir yandan da yine doktora mı yaparken özel okulda öğretmenlik yapıyordum. Öğretmenlik çok kutsal bir meslek. Yani öğrencilerin rehberi oluyorsun, onlara ışık oluyorsun. Bunu yapmak çok güzel ama bir yandan arıcılık da aynı şekilde güzel bir meslek ve benim çocukluk sevdam. Bir tercih yapmak zorunda kaldım ve ben aracılığı tercih ettim. Yani olan bir hevesti hobi olarak yapıyordum ‘Bunu meslek olarak niye yapmayayım?’ dedim. Yaklaşık 4 yıldır bunu profesyonel bir şekilde meslek olarak yapmaya başladım” dedi. Arıcılığın kendisini ekonomik olarak da mutlu ettiğini sözlerine ekleyen Memoğlu, arıcılığın genç yaşta yapılabilecek kadar zor bir meslek olduğunun da altını çizerek, “400 civarında kovanım var. Çocukluğumdan beri heves ettiğim, sevdası olduğum arıcılığı yapıyorum. Beni ekonomik olarak tatmin ediyor. Gençler bu mesleği yapabilirler. Hatta bu gençlikte yapılacak bir iştir. Evet, çok hevesli olarak yapıyorum ama zahmeti de çoktur. Kolay bir iş değil yani. İşe giriştiğin zaman bunu anlıyorsun. Zahmetlidir ama aynı zamanda çoğu insanın hobi olarak yaptığı bir meslektir. Gençler bu işi yaparsa çok daha başarılı olur. Hem ekonomik olarak tatmin eder. Yani insanların geçimini sağlaması için alternatif bir gelir kaynağıdır, yapılabilir” ifadelerini kullandı. Matematik öğretmenliğini, hatta doktorayı bıraktığını duyanların çok şaşırdığını ama kendisinin sevdiği mesleği yaptığını dile getiren Memoğlu, “Tepkiler oluyor ama yani insan meraklı olduğu şeyi yapmalı. Aslında ben matematiği de seviyordum. Yani matematikte doktora yapmak benim için keyifli bir şeydi. Araştırma yapmak. Ama çocukluktan beri bir hayran olduğum için ben arıcılığı tercih ettim” şeklinde konuştu.
Artvin Hopalı balıkçılar bu kez denizden karaca yakaladı Artvin’in Hopa ilçesinde denize düşerek açılan bir karaca, balıkçılar tarafından fark edilerek tekne yardımıyla kurtarıldı. Yorulmuş halde bulunan karaca, yeniden doğal yaşam alanına bırakıldı. Esenkıyı mevkisinde meydana gelen olayda, denize düşen ve yüzerek akıntıyla açığa sürüklenen karacayı gören balıkçılar hızlıca harekete geçti. Tekneleriyle denize açılan balıkçılar, kıyıya ulaşamayan ve yorgun düşen karacayı tekneye alarak güvenli bir şekilde kıyıya çıkardı. Karaca, kurtarıldıktan sonra yeniden köyün ormanlık alanına salındı. "Denizden palamut, istavrit yerine karaca tuttuk" Karacayı kurtaran balıkçılardan Bora Mutlu, olay anını şöyle anlattı: "Sahilde oturuyorduk, bir anda denizde yüzen bir karaca gördük. Hemen tekneyi indirip yanına gittik. Çok hızlı yüzüyordu ama yorulmuştu. Tekneye aldık ve kıyıya çıkardık. Oldukça korkmuştu, sakinleşmesi için biraz sevdik. Sonra da doğal ortamına bıraktık. İlginç bir anı oldu; denizde palamut, istavrit beklerken bu sefer karaca tuttuk" dedi. Diğer bir balıkçı Yavuz Selim Çapkınoğlu da, "Palamut beklerken karacayı fark ettik. Hemen teknelere koştuk, arkadaşlarla birlikte karacayı tekneye aldık ve daha sonra dağlık alana bıraktık. Bu hayvanlara zarar vermemek için elimizden geleni yapıyoruz. Bazen akıntıya kapılarak denize düşüyorlar, çıkma şansları olmuyor" diye konuştu.
Nevşehir Kapadokya’da tüm zamanların rekoru kırıldı UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Kapadokya’yı 10 ayda 675 bin turist, sıcak hava balonları ile kuş bakışı görme fırsatı buldu. Doğal kaya oluşumu ve peribacalarıyla kaplı vadileri, kayadan oyma tarihi manastır, şapel ve kiliseleri, ilginç yer altı ve yer üstü şehirleri ile Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden olan Kapadokya bölgesinde yerli ve yabancı turistler sıcak hava balon turlarına büyük ilgi gösteriyor. Sıcak hava balon turları sabahın erken saatlerinde Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Kapadokya Slot Merkezi’nin izni ile olumlu hava şartlarda yapılıyor. 206 günde 27 bin 870 sıcak hava balonu, 675 bin 551 yolcusu ile gökyüzüne yükseldi. Sıcak hava balon turlarında 2023 yılına göre yüzde 10’luk bir artış kaydedildi. Açıklanan verilere göre tüm zamanların da rekoru kırılmış oldu. Kapadokya bölgesinin en önemli etkinliklerinden birinin sıcak hava balon turları olduğunu söyleyen Nevşehir Valisi Ali Fidan, Kapadokya’da bu yıl 10 aylık süreçte yaklaşık 675 bin turistin sıcak hava balon turlarına katıldığını belirtti. Yerli ve yabancı turistlerin bu turlara rağbet gösterdiğini belirten Vali Fidan, "Geçen yıl ile bu yılı mukayese ettiğimizde 2023 yılının 10 ayında 615 bin kişinin balona bindiğini görüyoruz. Bu yılın 10 ayında ise yaklaşık 675 bin kişi balona binmiş durumda. Geçen yılın tamamını kıyasladığımızda bu yılın 10 ayında balona binen kişi sayısının yaklaşık yüzde 10 arttığını görüyoruz. Sıcak hava balon uçuşlarında 700 bin gibi bir hedefimiz vardı. İnşallah sene sonunda rahatlıkla 700 binin üzerinde rakama ulaşacağımızı öngörüyoruz" dedi. "Nevşehir-İzmir uçak seferleri başladı" Vali Fidan, Nevşehir Kapadokya Havalimanı’nı ise geçen yılın 10 ayında 500 bin yolcu kullanırken, bu yılın aynı döneminde bu sayının yaklaşık 630 bine çıktığını söyledi. Vali Fidan, "9 Kasım itibarıyla İzmir’den özel hava yolu şirketi tarafından Nevşehir’e doğrudan uçuş başlatıldı. Şu an İzmir-Nevşehir, Nevşehir-İzmir haftada 2 gün karşılıklı uçuşlar başladı. Bu uçuşlarla rakamların daha da yukarılara çıkacağını öngörüyoruz" diye konuştu. Turizmci Mehmet Dinler, ekim ayı sonu itibarıyla açıklanan verilerle yaklaşık 680 bin yolcunun Kapadokya semalarında sıcak hava balonları ile süzüldüğünü ifade ederek, "Bu veriler tüm zamanların açıklanan en güçlü verisi. Yıl sonuna kadar 220 gün uçabilir gün sayısına eriştiğimizde hedef koyduğumuz 700 bin yolcu sayısına ulaşmış, hatta geçmiş olacağız” dedi.