KÜLTÜR SANAT - 25 Ekim 2023 Çarşamba 10:27

Türk ressam ‘Senden Sonra’ sergisiyle sanatseverlerle buluşuyor

A
A
A
Türk ressam ‘Senden Sonra’ sergisiyle sanatseverlerle buluşuyor

Çağdaş resmin yetenekli ismi Ayşe Betil, ikinci kişisel sergisi “Senden Sonra” ile sanatseverlerle buluşuyor. Yalnızca resim değil, edebiyat ve müzikle de bütünleşen, aynı zamanda geçmişten izler taşıyan sanat sergisi, 3 Kasım’da Ortaköy’deki Tarihi Hüsrev Kethüda Hamamı’nda sanatseverlere kapılarını açacak.


Çağdaş resim sanatının genç yeteneklerinden Ayşe Betil, hem yurt içi hem de yurt dışındaki başarılarıyla adından sıkça söz ettiriyor. Eserleri Ekim ayı içerisinde gerçekleşen Gaziantep “Ayıntap” Karma Sergisi’nde sergilenen, daha önce New York’taki Ev Gallery’de ve Paris’teki ‘Soleil et Lune’ karma sergisinde yer alan ve geçtiğimiz sene gerçekleştirdiği bir kişisel sergisi bulunan sanatçı, ağırlıklı olarak figüratif çalışmalarıyla tanınıyor. Kendine has çarpıcı üslubuyla sanat çevrelerinde ayrıcalıklı bir yer edinen Betil, eserlerinde genellikle insanın iç dünyasına odaklanıyor. Yağlıboya, pastel, kara kalem ya da karışık teknikle yaptığı tüm çalışmaları dikkat çeken ve bugüne dek sayısız esere imzasını atan Ayşe Betil, şimdilerde ikinci kişisel sergisini sanatseverlerin beğenisine sunmaya hazırlanıyor.


Çok katmanlı bir sanat şovu


Ayşe Betil’in “Senden Sonra” adını verdiği yeni sergisi, 3 Kasım Cuma akşamı Ortaköy’deki Tarihi Hüsrev Kethüda Hamamı’nda düzenlenecek kokteylle ziyarete açılacak. Sanat dünyasının önde gelen isimlerinin katılacağı kokteyl, canlı müzik dinletisi ile renklenecek. Ayşe Betil’in geçmişe vurgu yapan insan portrelerini sanatseverlerle buluşturacağı “Senden Sonra”, yalnızca resim değil edebiyat ve müzikle de bütünleşen içeriğiyle ziyaretçilerini ağırlayacak. Sergide Ayşe Betil’in resimlerinin yanında kaleme aldığı şiir ve öykü türündeki yazıları da görsel olarak sergilenecek. Eserlere farklı tarzlardaki müziklerin eşlik edeceği bu çok katmanlı sanat şovu, ziyaretçilerine unutamayacakları bir deneyim yaşatacak. “Senden Sonra”, 13 Kasım’a kadar Tarihi Hüsrev Kethüda Hamamı’nda görülebilecek.


Dünyaca ünlü fuardan davet


Daha önce yurt dışında düzenlenen birçok fuar ve sergiye katılan Ayşe Betil, bu yıl dünyanın en saygın sanat fuarlarından art3f’e de davet edildi. Sanatçı, Fransa’da yer alan bu sanat fuarı ile birlikte önümüzdeki dönemde Fransa’nın Marsilya, Bordeaux, Paris, Strazburg, Lyon ve Menton şehirlerinde düzenlenecek farklı sergilerde ve İsviçre-Zürih, İspanya-Barselona, Belçika-Brüksel ve Monako’da yapılacak etkinliklerde olmak üzere toplam 10 ayrı lokasyonda eserlerini sanatseverlerle buluşturacak. Betil, aynı zamanda kişisel sergisinden hemen sonra IV. İstanbul Sanat ve Antika Fuarı’nda gerçekleşecek olan sergide ve Mart 2024 Ato Congresium Kongre ve Sergi Sarayında gerçekleşecek olan Art Ankara 10.Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı’nda da eserleriyle yer alacak.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yapı ruhsatı verilen binaların yüzölçümü yüzde 18,9 azaldı Belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen bina sayısı yüzde 18,8, daire sayısı yüzde 17 ve yüzölçüm yüzde 18,9 azaldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılı 3’üncü çeyrek (Temmuz-Eylül) Yapı İzin İstatistikleri’ni açıkladı. Bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, 2024 yılı 3’üncü çeyreğinde belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen bina sayısı yüzde 18,8, daire sayısı yüzde 17,0 ve yüzölçüm yüzde 18,9 azaldı. Toplam yüzölçümün yüzde 53,1’i konut alanı olarak gerçekleşti Belediyeler tarafından 2024 yılı 3’üncü çeyreğinde yapı ruhsatı verilen binaların toplam yüzölçümü 32 milyon metrekare iken; bunun 17 milyon metrekaresi konut, 8,2 milyon metrekaresi konut dışı ve 6,8 milyon metrekaresi ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti. En yüksek yüzölçüm payı yüzde 66,3 ile iki ve daha fazla daireli binaların oldu Belediyeler tarafından 2024 yılı 3’üncü çeyreğinde yapı ruhsatı verilen binaların kullanma amacına göre en yüksek yüzölçüm payına 21,2 milyon metrekare ile iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 2,5 milyon metrekare ile sanayi binaları ve depolar izledi. Yapı kullanma izin belgesi verilen binaların yüzölçümü yüzde 5,3 azaldı Bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, 2024 yılı 3’üncü çeyreğinde belediyeler tarafından yapı kullanma izin belgesi verilen bina sayısı yüzde 2,9 artarken, daire sayısı yüzde 3,1 ve yüzölçüm yüzde 5,3 azaldı. Toplam yüzölçümün yüzde 55,1’i konut alanı olarak gerçekleşti Belediyeler tarafından 2024 yılı 3’üncü çeyreğinde yapı kullanma izin belgesi verilen binaların toplam yüzölçümü 22,5 milyon m iken; bunun 12,4 milyon metrekaresi konut, 5,6 milyon metrekaresi konut dışı ve 4,5 milyon metrekaresi ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti. En yüksek yüzölçüm payı yüzde 68,2 ile iki ve daha fazla daireli binaların oldu Belediyeler tarafından 2024 yılı 3’üncü çeyreğinde yapı kullanma izin belgesi verilen binaların kullanma amacına göre en yüksek yüzölçüm payına 15,3 milyon metrekare ile iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 1,8 milyon metrekare ile sanayi binaları ve depolar izledi.
Mersin Mersin’de ’Bolkarlar’dan Toroslar’a Desenlerin Sırrı’ temalı defile düzenlendi Mersin Olgunlaşma Enstitüsünce ’Bolkarlar’dan Toroslar’a Desenlerin Sırrı’ temalı defile düzenlendi. Kültür Merkezi’nin bahçesinde gerçekleştirilen etkinlikte tablolar, iğne oyasıyla işlenmiş dokuma örtü, takı, fular ve çantalar da sergilendi. Mersin Valiliği himayesinde Mersin Olgunlaşma Enstitüsünce Mersin Kültür Merkezi’nin bahçesinde ’Bolkarlar’dan Toroslar’a Desenlerin Sırrı’ temalı düzenlenen etkinlikte kıyafet sunumu gerçekleştirildi. Defile öncesi çeşitli tablolar, iğne oyasıyla işlenmiş dokuma örtü, takı, fular ve çantaların yer aldığı sergi, Vali Ali Hamza Pehlivan, eşi Yıldız Pehlivan ve Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Sosyal ve Kültürel Etkinlikler Daire Başkanı Nazan Suna Alpural’ın katılımıyla gerçekleşti. "Olgunlaşma enstitüleri, kültürel hafızayı diri tutan önemli kurumlardır" Alpural, açılışta yaptığı konuşmada, olgunlaşma enstitülerinin, Türkiye’nin dört bir yanında geleneksel el sanatlarını ve kültürünü koruyarak geleceğe aktarma misyonunu taşıyan, böylelikle kültürel hafızayı diri tutan önemli kurumlar olduğunu söyledi. Dokumadan el sanatlarına, nakıştan seramiğe, iğne oyasından ahşap oymaya kadar birçok geleneksel Türk el sanatlarının olgunlaşma enstitülerinin sayesinde can bulmaya devam ettiğini dile getiren Alpural, "Ortaya konulan eserler, kadim Anadolu medeniyetinin zarafetini ve estetiğini yansıtarak bizlere, köklerimizi hatırlatıyor. Köklerimizden edindiğimiz kültürel ve sanatsal değerlerin Türk Eğitim Sistemi’nin temel yapı taşlarından biri olduğunu özellikle vurgulamak isterim. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında Türkiye Yüzyılı vizyonu, bu değerleri daha ileriye taşıyacak yeni bir dönemin kapılarını aralamaktadır. Bu vizyonun temel unsurlarından biri olan Türkiye Yüzyılı maarif modeli bireylerin yalnızca meslek sahibi olmalarını değil, aynı zamanda kültür ve medeniyet bilinciyle donatılmalarını amaçlamaktadır" dedi. "Kadınlarımız, bu kültürü nesilden nesile aktarmışlardır" Yıldız Pehlivan da ’Bolkarlar’dan Toroslar’a Desenlerin Sırrı’ adıyla sunulan programın, yalnızca göz alıcı kıyafetleri değil, Mersin’in, Toroslar’ın, Niğde’nin ve Bolkarlar’ın ruhunu, doğayla iç içe yaşayan yörüklerin azmini, sabrını ve emekle yoğrulmuş kültürel zenginliğini yansıttığını ifade etti. Pehlivan, "Bu desenlerde, çadırların gölgesinde dokunan kilimlerin izleri, akşam vakitlerinde Toroslar’ın serin rüzgarı eşliğinde söylenen türküler, yörük obalarımızın yaktığı ateşin sıcaklığı saklıdır. Bu desenlerde, bizi biz yapan değerler, hâtıralar ve kadim medeniyetimizin simgeleri yer alır. Bir motifte Mersin’in göz kamaştıran deniz mavisini, bir diğerinde dağlarımızın heybetini, bir başkasında ise obalarımızın saf ruhunu görmek mümkündür. Kadınlarımız, bu motifleri işlerken sadece bir zanaatı değil, bir kültürü inşa etmiş ve bu kültürü nesilden nesile aktarmışlardır" diye konuştu. Mersin Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Mehmet Göçer’in yaptığı konuşmanın ardından düzenlenen defilede mankenler, geleneksel Türk el sanatlarıyla yapılan motif ve desenler ile Mersin-Niğde yöresinin izlerini taşıyan 20 tasarımı sergiledi.
Adana Müteahhidin ofisine uzun namlulu silahla ateş eden 3 şüpheli tutuklandı Adana’da müteahhittin ofisine uzun namlulu silahla saldırı düzenlediği öne sürülen 4 şüpheliden 3’ü tutuklanırken 1’i adli kontrolle serbest bırakıldı. Şüphelilerin saldırı sonrası müteahhidi arayıp, "Ceza kestik 300 bin lira vereceksin" dedikleri iddia edildi. Olay, 2 Kasım’da Seyhan İlçesine bağlı Gürselpaşa Mahallesindeki bir sitede meydana geldi. İddiaya göre, Mustafa T. (18) ve arkadaşı Altay B. (23) müteahhit Mevlüt A.’nın ofis olarak kullandığı daireye geldi. Şüphelilerden Mustafa T., uzun namlulu silahla daireye 4 el ateş açtı. Ardından suç ortağı arkadaşı Altay B.’nin kullandığı motosiklet ile bölgeden kaçtı. Şüphelilerin daha sonra cep telefonundan Mevlüt A.’yı arayarak, “Sana ceza kestik, bize 300 bin TL vereceksin” dediği öne sürüldü. Site güvenliğinin ihbarı üzerine bölgeye polis ekipleri sevk edildi. Yaklaşık 50 saatlik kamera görüntülerinin incelemesinin ardından şüphelilerin kimliği tespit edildi. Yapılan detaylı incelemede ekipler şüphelilere yardım eden 2 kişiye de ulaştı. “Evlerinde hafif makineli tüfek çıktı” Mustafa T., Altay B. ve bu iki kişiyi evlerinde saklayan Hasin Ö. (23) ile Yusuf Ali Ö. (19) operasyonla yakalandı. Şüphelilerin kendi ve saklandıkları evde yapılan aramada uzun namlulu silah, ruhsatsız tabanca, uzun şarjör, 104 mermi, çelik yelek ve olayda kullanılan motosiklet ele geçirildi. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Mustafa T., Altay B. ve Hasin Ö. çıkarıldıkları mahkemede tutukladı, Yusuf Ali Ö. ise adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Gaziantep Gaziantep SGK’dan kayıt dışı çalışma ve çalıştırma uyarısı SGK Gaziantep İl Müdürü Mehmet Uzun, sivil toplum kuruluşları ve işverenleri ziyaret ederek kayıtlı istihdamın faydaları ile kayıt dışı istihdamın zararları hakkında bilgilendirmede bulundu. SGK Gaziantep İl Müdürü Mehmet Uzun, sivil toplum kuruluşları ve işverenleri ziyaret ederek kayıt dışı istihdamın zararları hakkında bilgilendirmede bulundu. SGK Gaziantep İl Müdürü Uzun, yaptığı ziyaretlerde kişilerin sigortalı olarak çalıştırılmaları anayasal bir hak olmakla birlikte aynı zamanda hem çalışanlar hem de işverenler açısından bir zorunluluk olduğunu yani işverenlerin çalışanlarını sigortasız olarak çalıştırma hakları olmadığı gibi çalışan kişilerin de sigortasız çalışmak veya sigortasız çalışmayı istemek gibi bir hakları söz konusu olmadığını belirtti. Kayıt dışı çalıştırmanın işverenler açısından zararlarına değinen İl Müdürü Uzun, “İşverenlerin ciddi anlamda idari ve adli yaptırımlarla karşılaşılmasına. Haksız rekabete ve piyasa dengesinin bozulmasına zemin hazırlanmasına. Devlet tarafından sağlanan asgari ücret desteği, teşvikler ile hibe ve kredi avantajlarından faydalanılamamasına, iş yerinde tüm çalışanların sigortalılığı sağlanmadığı için verimliliğin ve motivasyonun azalmasına, ticari hayatta diğer işverenlere karşı güven problemi olacağından, marka oluşturma, kurumsallaşma ve pazarda yer edinme şanslarının ortadan kalkmasına yol açar. Çalışanlar açısından kayıt dışı çalışan işçinin emekli hakkı elde edememesine, çalışamaz yaşa geldiğinde başkalarının yardımına muhtaç olmasına, herhangi bir nedenle sakatlanıp çalışamaz duruma gelindiğinde malullük aylığından yararlanamamasına, hayatlarını kaybetmeleri durumunda geride kalan eş ve çocukların(hak sahiplerinin) ölüm aylığı alamamasına, işsiz kalması durumunda işsizlik sigortasından faydalanılamamasına ve ihbar ve kıdem tazminatından yoksun kalmalarına neden olur. Devlet açısından ise vergi ve prim kaybına ve sosyal güvenlik sisteminde aktüeryal dengenin yani çalışan/emekli dengesinin bozulmasına, primsiz ödemelerin (sosyal yardımların) artmasına, gelir dağılımının bozulmasına ve kaynak dağılımında etkinliğin bozulmasına sebep olacaktır” dedi. Uzun, kayıt dışılıkla mücadelenin sadece SGK’nın görevi olmaması gerektiğini, başta işverenler olmak üzere sivil toplum kuruluşları, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının da SGK’ya yardımcı olması gerektiğini vurguladı.
Ankara Süleyman Soylu’dan yeşil pasaport uyarısı Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İçişleri Komisyonu Başkanı Süleyman Soylu, Meclis Genel Kurulu’nda ateşli silahlara ve yetkisiz çakar kullanımına ilişkin ceza hükümleri ile iç güvenlik alanında düzenlemeler içeren kanun teklifinin görüşmelerinde, milletvekillerinin muhtarlara yeşil pasaport verilip verilmeyeceği sorusu üzerine, “Türkiye’ye ayrılan miktar belli. Bu sınırı aştığınız andan itibaren bir yeşil pasaport problemiyle Türkiye karşı karşıya kalabilir, dolayısıyla biz bunu hiçbirimiz arzu etmeyiz, istemeyiz” karşılığını verdi. TBMM Genel Kurulu’nda ateşli silahlara ve yetkisiz çakar kullanımına ilişkin ceza hükümleri ile iç güvenlik alanında düzenlemeler içeren "Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin birinci bölümü üzerindeki görüşmelere devam edildi. Milletvekillerinin sorularını cevaplayan İçişleri Komisyonu Başkanı Soylu, CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız’ın, "Gece yarısı güvenlik güçlerimizle birlikte arama yapan muhtarlarımızın can güvenliğini sağlayacak mısınız" sorusu üzerine şunları dedi: "Son dönemde muhtarlarımızla ilgili çok ciddi özlük hakları iyileştirmeleri söz konusu oldu takdir edersiniz ki. Maaşları, daha doğrusu ödenekleri ama şimdi maaşları asgari ücretle eşitlendi, aynı zamanda sosyal sigortalarla ilgili bir sosyal güvenlik kapsamları yoktu, primleri ödenmiyordu, bunlar da ödeniyorlar. Yine, bununla ilgili, kaydıhayat şartıyla devam eden bir silah ruhsatı imtiyazları da esas itibarıyla muhtarlarda söz konusu. Bunun yanı sıra da hem Bakanlığın hem ülkemizin onlara sunduğu sosyal imkanlardan da istifade edebilme kabiliyetlerine sahipler. Yeşil pasaport daha ziyade diğer ülkelerle ülkemizin lehine irtibat kurabilecek ve diplomatından ihracat yapanına kadar, ticaret yapanına kadar bir imkan olarak değerlendirilmelidir. Elbette ki daha önce verilmiş bir hak kamu memurlarına var ama muhtarlarımızın sürekli olarak yurt dışına çıkma gibi veya kendi görevlileriyle ilgili yurt dışında bulunma gibi bir zorunlulukları ve mecburiyetleri şu anda yok. Bir de başka bir şey daha var, bunu hepimiz biliyoruz yani bu yeşil pasaportun talebi belli, daha doğrusu Türkiye’ye ayrılan miktar belli, nerede kullanılacağı belli; bu sınırı aştığınız andan itibaren bir yeşil pasaport problemiyle Türkiye karşı karşıya kalabilir, dolayısıyla biz bunu hiçbirimiz arzu etmeyiz, istemeyiz. Bunun yanı sıra, elbette ki muhtarlarımızın çok ciddi katkıları var. Bu katkılarını da kendi mahallelerinde devam ettirmeye çalışacaklar."