GÜNDEM - 07 Şubat 2025 Cuma 14:17

"Trump’ın amacı Orta Doğu’yu İsrail’e bırakıp, Çin’le karşılaşmak"

A
A
A

ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze açıklamalarını değerlendiren Dr. Hazar Vural Jane, Trump’ın sözlerinin ciddiye alınması gerektiğini belirterek, Trump’ın asıl amacının Orta Doğu’yu İsrail için güvenli bir hale getirip bu bölgeden çekilerek, Çin’e karşı hazırlanmak olduğunu ifade etti.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Filistinlileri Gazze’den çıkarma planı ve "İsrail çatışmalar bitince Gazze’yi ABD’ye devredecek" şeklindeki skandal sözleri dünya kamuoyunun tepkisini çekti. Seçimden önce barış vaadinde bulunan Trump’ın bu çıkışını değerlendiren İstanbul Aydın Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Hazar Vural Jane, Trump’ın bu planla neyi amaçladığını anlattı.

"İsrail hedefine ulaşamadığı için durmayacak"

Dr. Hazar Vural Jane, "Donald Trump’ın bu uç söyleminin uluslararası hukukta, uluslararası toplum tarafından kabul edilebilir bir tarafı yok ama bu uç söylemin anlamını sorguladığımızda akla şu geliyor: İsrail geçen sene kendi güvenliğini sağlamak açısından eş zamanlı birçok devlete saldırı düzenlemişti. Orta Doğu işin içinden çıkılamaz bir hale doğru gitmekteydi. Gazze’de Hamas’ı bitirmekti hedefi. Gazze’de Hamas’ın bitmediğini, İsrail’in hedefine ulaşamadığını biliyoruz. Bu da durmayacağı anlamına geliyor. Trump’a ve onun politikalarına baktığımız zaman Trump, Orta Doğu’dan çıkmak istiyor. Bu, Orta Doğu’da hiç ABD varlığı olmayacağı anlamına gelmiyor. Ancak asker sayısını azaltıp, maliyeti azaltmak istiyor ki Çin’le karşılaşmasına ilerleyebilsin. O yüzden de ABD, İsrail’in aşırı güvenlik endişeleri nedeniyle ‘Gazze’den herkesi göndereceğiz ve sana güvenli bir ortam oluşturacağız’ diyor" şeklinde konuştu.

Uluslararası toplum ve sistemin bir kriz içerisinde olduğunu belirten Hazar Vural Jane, "Sistem, İsrail’i durduramadıysa ABD’yi de durduramayacaktır. İsrail’in yaptığının arkasında ABD olmasaydı bu noktaya gelemeyecekti. Bu 100 yıldır, 1948’ten beri olan bir şiddet. Şu an iş bambaşka bir boyuta geldi. Bu da İsrail’in arkasındaki iki elin parmaklarını geçmeyen devletlerin sonsuz desteği sayesinde oldu" dedi.

"Daha çok silahlanma ve çatışma olarak geri dönecektir"

Trump’ın Gazze planını gerçekleştirmesi ihtimaline değinen Jane, "Bu gerçekleşirse insanlık 15 ay boyunca verdiği sınavın bir tekrarını vermiş olacak. Dışişleri bakanımız dedi ki, ‘Orman kanununun yaşandığı bir dünyaya götürüyor.’ Herkes böyle davranırsa sistem işin içinden çıkılamayacak bir hal alacak ve keyfiyetten birçok eylemi göreceğiz. Bunun sonuçları da dünyaya daha çok silahlanma ve çatışma olarak geri dönecek. Trump, ‘Gazze’de biz maliyet harcamayacağız, Gazze’yi biz inşa etmeyeceğiz’ diyor. O zaman İsrail’in dünyadaki en büyük müttefikiyken, Filistinliler ABD’nin elinde olabilir mi? Filistin direnişi her şeye rağmen durmamışken bu saatten sonra duracağını nasıl düşünebiliriz?" dedi.

"ABD, Orta Doğu’da maliyetini düşürüp Çin’le karşılaşmak istiyor"

"Trump’ın söylemi ciddiye alınmalı. Sonuçta ABD dünyanın hala başat aktörlerinden birisi" diyen Vural Jane, "ABD’nin Orta Doğu politikalarında bir numaralı hedefi, ABD’nin kendi politikalarıyla özdeşleşen İsrail’in güvenliğini sağlamaktır. İsrail’in güvenliği ABD çıkarlarına uygun bir Orta Doğu’yu gerektirir ve özdeştir. İkisi birbirine hem kazan-kazanla bağlıdır hem de aynı noktadadırlar. İsrail, Gazze’deki son Filistinliyi yok edene kadar durmayacak, ABD de bunu biliyor. Trump’ın seçim döneminde Yahudi lobilerinden çok fazla bağış aldığını biliyoruz. Bu bağışların sebebi lobiler, İsrail’e sonsuz destek istiyordu. Hangi başkan gelirse gelsin bu değişecek bir şey değil. Dolayısıyla buradaki temel hedef İsrail’in güvenliğini sağlayıp, Orta Doğu’da maliyetini düşürüp, Çin’le karşılaşmasına yönelmek" ifadelerini kullandı.

Filistinlilerin sürülmesi halinde onları Gazze’den almanın Filistin davasına ihanet olacağını belirten Vural Jane, "Refah sınırına çok yakın bir bölgede Gazzelilerin kaldıkları çadırlar bombalanıyordu. Mısır kapıları açmamıştı, Ürdün almamıştı ve Mahmud Abbas onlara teşekkür etmişti. Filistinliler ölüyor ama aslında her şeye rağmen toprakları için direniyorlar. O yüzden oradaki temel nokta Filistinlilerin Filistin’de kalması ama tabii ki daha iyi günlerde ve uluslararası hukuka uygun egemen devletlerinde" dedi.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Arnavutköy‘de büyük istihdam seferberliği başlıyor Arnavutköy Belediyesi, Cuma ve Cumartesi günleri düzenleyeceği Kariyer ve İstihdam Fuarı ile iş arayan vatandaşları, 80’den fazla firmanın katılım sağlayacağı kapsamlı bir etkinlikle buluşturacak. Arnavutköy Belediyesi, gençlerin ve iş arayan vatandaşların kariyer hedeflerini desteklemek ve istihdam imkanlarını artırmak amacıyla 26-27 Aralık 2025, Cuma ve Cumartesi günlerinde Kariyer ve İstihdam Fuarı düzenliyor. Arnavutköy Şehir Parkı’nda gerçekleştirilecek olan fuar, 40 farklı sektörü temsilen 80’den fazla firmayı bir araya getirerek iş dünyası ile bireyler arasında güçlü bir köprü oluşturacak. Katılımcılar, firmalarla birebir iş görüşmeleri yapma imkanı bulurken, aynı zamanda atölye çalışmaları ve çeşitli etkinlikler aracılığıyla kariyer planlamalarına katkı sunacak bilgiler edinebilecek. Kariyer ve İstihdam Fuarı, iş dünyasına adım atmak isteyenler için önemli fırsatlar sunarken; profesyonel gelişimi destekleyen etkinliklerle katılımcıların bilgi ve deneyim kazanmalarına imkan tanıyacak. Arnavutköy Belediyesi’nin öncülüğünde gerçekleştirilen bu fuar, gençlerin kariyer yolculuklarına rehberlik etmeyi, iş arayan vatandaşların ise doğru istihdam fırsatlarına ulaşmasını sağlamayı hedefliyor. Öte yandan, İstanbul’un gelişen ilçesi Arnavutköy’de, özellikle Hadımköy bölgesinde artan sanayi kuruluşlarının nitelikli personel ihtiyacı her geçen gün yükselirken; Karaburun’un turizm potansiyeliyle birlikte hizmet ve turizm sektörlerinde de yeni istihdam alanları oluşuyor. İstanbul Havalimanı’na ev sahipliği yapan ilçe, havacılık, lojistik ve hizmet sektörlerinde ortaya çıkan yoğun personel talebiyle de dikkat çekiyor. Kariyer ve İstihdam Fuarı’nın, bu alanlarda oluşan iş gücü ihtiyacı ile iş arayanları aynı zeminde buluşturması hedefleniyor.
Tokat Tokat’ta Kızık kilimi özel ihtiyaçlı çocuklarla yeniden hayat buldu Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor, Kızık Kilimi" projesiyle özel ihtiyaçlı çocuklar Tokat’ın coğrafi işaretli kültürel mirasına dokunarak hem sosyal hayata katılıyor hem de geleneksel kilim dokuma geleneğini yaşatıyor. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor: Kızık Kilimi" projesinin açılışı gerçekleştirildi. Tokat’ın önemli kültürel değerlerinden biri olan Kızık Kilimi’nin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılmasını amaçlayan proje, özel eğitim öğrencilerinin aktif katılımıyla dikkat çekti. TOGÜ Eğitim Fakültesi, Özel Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi, Toplumsal Katkı ve Sosyal İnovasyon Koordinatörlüğü, Sürekli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Tokat Halk Eğitim Merkezi iş birliğinde hazırlanan projenin açılışı, TOGÜSEM Binası Taşlıçiftlik Kampüsü’nde düzenlendi. Proje kapsamında özel ihtiyaçlı bireyler, geleneksel el sanatlarından biri olan Kızık Kilimi dokuma sürecine dâhil edilerek hem mesleki hem de kültürel kazanımlar elde etti. Etkinlikte, kilim dokuma tezgâhlarında yapılan çalışmalar katılımcıların beğenisine sunuldu. "Özel ihtiyaçlı çocuklar kültürel mirasa dokunuyor" Projenin özel eğitim alanında farkındalık oluşturduğunu belirten TOGÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Yılmaz, Tokat’a özgü Kızık Kilimi geleneğinin yaşatılmasına önemli katkı sağladığını ifade ederek; "Biliyorsunuz coğrafi işaretli Tokat’ın kültürel mirası olan Kızık kilimini sosyal sorumluluk vizyonumuz özelinde birleştirerek Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile iş birliği halinde bir projeye dönüştürdük. Burada başta unutulmaya yüz tutmuş somut olmayan kültürel mirasımız olan Kızık kilimini tekrar canlandırmak ve gün yüzüne çıkartmak amacıyla özel öğretim bölümü öğrencilerimizin de desteğiyle özel ihtiyaçlı çocuklarımıza burada eğitimler veriliyor. Kızık kilimi dokuma ustaları sınırlı. Bu alanda da bir ihtiyaç var. Geleneğimizin yaşatılması gerekiyor. Bunu daha önemli kılan özel ihtiyaçlı çocuklarımızın eliyle yapmaları oldu. Özel ihtiyaçlı çocuklarımız okullarını bitirdikten sonra sosyal yaşamdan uzaklaşıyorlar. Bunların sosyal yaşama katılmaları açısından bu projeyi çok kıymetli buluyorum" dedi. (YK-RM-