EKONOMİ - 13 Aralık 2024 Cuma 10:19

Ticari süt işletmelerince 921 bin 187 ton inek sütü toplandı

A
A
A
Ticari süt işletmelerince 921 bin 187 ton inek sütü toplandı

Bir önceki ay 903 bin 749 ton olan ticari süt işletmelerince toplanan inek sütü miktarı Ekim ayında yüzde 1,9 oranında artarak 921 bin 187 ton oldu.



Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ekim ayı Süt ve Süt Ürünleri Üretimi verilerini paylaştı. Buna göre, ticari süt işletmeleri tarafından toplanan inek sütü miktarı, Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12,4 arttı, Ocak-Ekim döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10,1 arttı.


Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre, inek peyniri üretimi yüzde 7,2 arttı, ayran üretimi yüzde 15,5 arttı, yoğurt üretimi yüzde 8,7 arttı, içme sütü üretimi yüzde 6,4 arttı, tereyağı üretimi yüzde 30,9 arttı. Ocak-Ekim döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre, inek peyniri üretimi yüzde 6,3 arttı, ayran üretimi yüzde 13,2 arttı, yoğurt üretimi yüzde 7,3 arttı, içme sütü üretimi yüzde 4,2 arttı, tereyağı üretimi yüzde 13,5 arttı.


Bir önceki ay 903 bin 749 ton olan ticari süt işletmelerince toplanan inek sütü miktarı Ekim ayında yüzde 1,9 oranında artarak 921 bin 187 ton oldu.


Bir önceki ay 135 bin 343 ton olan içme sütü üretimi Ekim ayında yüzde 7,1 oranında artarak 145 bin 7 ton olarak gerçekleşti.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Sosyal medya kullanımı sosyal anksiyeteyi tetikleyebilir Psikolog Hande Nacar Baş, sosyal medyanın sosyal anksiyeteyi tetikleyerek insan içinde konuşamaz hale gelmeye sebep olduğunu belirterek, “Mesajla kendini ifade etmeyi çok daha konforlu bulup, sosyal anksiyeteyi büyütebiliyorlar” dedi. Sosyal medya kullanımının artmasıyla birlikte kişide ortaya çıkan sosyal anksiyete hayatı olumsuz etkiliyor. Onma Psikoloji’den Psikolog Hande Nacar Baş, sosyal anksiyete ile başa çıkma yollarını anlattı. Psikolog Baş, sosyal anksiyetenin kişinin kalabalık önünde konuşamaması, toplum içinde bir şey anlatamaması, röportaj verememesi, toplum içinde yemek yiyememesiyle bağlantılı psikolojik bir hastalık olduğunu vurgulayarak, “Küçük yaşlarda başlayabildiği gibi yetişkin dönemde de başlayabilen bu hastalığın kalıtsal sebeple mi yoksa, çevre tarafından mı oluştuğu henüz tam olarak bilinememektedir. Ama gördüğümüz kadarıyla kişilerin davranışları, bunu çocuk yaşta öğrenmesi bizler için önemli bir etken. Sosyal anksiyetesi olup olmadığını aslında kişi bilir. Çünkü toplum içinde konuşmak, toplum içinde harekete geçmek onun için oldukça zordur. Sunum yapamaz, verilen görevleri yerine getiremez. Okul çağında başlıyorsa öğretmenlerin örneğin Andımızı okumak, şiir okumak gibi verdiği görevleri almaktan kaçınır. İş hayatında da kalabalık önünde konuşmak onun için oldukça zordur. Daha ilerleyen seviyelerde toplum içinde yemek yemek, AVM’lerin yemek katında oturmak kişi için oldukça güç olmaktadır. Bu yüzden bu kişiler aslında sosyal anksiyeteye sahip olduklarını bilir fakat tedavisini nasıl yapacağını bilemezler. Bunu çoğu bir huy, bir davranış biçimi sanabilir. Halbuki bu bir hastalıktır” diye konuştu. “Küçük küçük görevler almak oldukça kıymetli” Doktor tarafından tanı alınmasının önemli olduğunu belirten Baş, “Çünkü ilaç tedavisi sosyal anksiyetede önemli bir yer tutabiliyor. Fakat hekim ilaç ihtiyacı duymazsa psikoterapi de bu danışan grubu için önemli bir seçenek. Özellikle bilişsel davranışlı terapi bu konuda çokça çalışılan bir terapi yöntemi. Bunun dışında kişinin konuyla ilgili yavaş yavaş cesaretlenmesi, birazcık harekete geçme çabası, eğer yapabiliyorsa küçük küçük görevler alması bizim için oldukça kıymetli” dedi. “Toplum önünde harekete geçmekte zorlanmaya başladık” Psikolog Hande Nacar Baş, evlerin içinde telefonların arkasından iletişim kurmanın arttığına dikkat çekerek, “Toplum önünde harekete geçmekte bir o kadar zorlanmaya başladık. Kişiler özellikle mesajla kendini ifade etmeyi çok daha konforlu bulup, sosyal anksiyeteyi daha da büyütebiliyorlar. Gerçekten de sosyal medyanın şu an günümüzdeki yeri bizim insan içinde konuşamaz hale gelmemize de sebep oluyor. Kişide yargılanma korkusu, eleştirilme korkusu aslında bu sosyal anksiyetinin temelinde olan en önemli korkular diyebilirim. Kişi neden toplum önünde konuşamıyor? Bir şekilde olumsuz bir intiba bırakmaktan korkuyor” şeklinde konuştu. Baş, yargılanmaktan korkan çocukların gelecekte sosyal anksiyeteye davetiye çıkardığının altını çizerek, “Bu yüzden aslında ailelerin de çocukları şevklendirmesi, yargılayan bir tutumdan uzak olması, toplumun, öğretmenlerin ya da çevremizin yargılayıcı eleştiri tutumu yine bu hastalıkta önemli bir yer tutuyor” dedi.
İstanbul Başakşehir’de otobüsün yayalara çarptığı kaza anının yeni görüntüsü ortaya çıktı İstanbul Başakşehir’de, İETT otobüsü, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybedip kaldırımda yürüyen yayaya çarptığı anlara ilişkin yeni güvenlik kamerası ortaya çıktı. Bir kişinin öldüğü ve bir kişinin yaralandığı kaza ile ilgili Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı.Olay, saat 12.00 sıralarında Başakşehir İkitelli OSB Mahallesi’nde meydana gelmişti. Kazada, 34 HO 1930 plaka İETT otobüsü şoförü Hidayet Yazıcı direksiyon hakimiyetini kaybederek kaldırımda yürüyen Ömer Ersin ve Ali Tiyek’e çarpmıştı. Kazada Ömer Ersin’in olay yerinde hayatını kaybetmiş, Ali Tiyek ise yaralı olarak hastaneye kaldırılmıştı.Kazaya ilişkin yeni güvenlik kamerası ortaya çıktı. Yayalara çarpan otobüsün kamerasındaki görüntülerde, otobüs sürücünün kontrolünden çıkarak kaldırımdaki yayalara çarptığı anlar görülüyor.Soruşturma açıldıÖte yandan Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, bir kişinin ölümüne ve bir kişini yaralanmasına neden olan kaza ile ilgili soruşturma başlattığını duyurdu. Savcılıktan yapılanz açıklamada, “Başakşehir İlçesi İkitelli OSB Mahallesi Yaşar Doğu Bulvarında meydana gelen trafik kazası ile ilgili olarak, İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlilerince derhal olay yerine intikal ettirilmiştir. İncelemede; Hidayet Yazıcı’nrn sevk ve idaresindeki toplu taşıma aracının yayalara çarpması sonucu kazanın meydana geldiği, Ömer Ersin’in olay yerinde hayatını kaybettiği anlaşılmış, yaralı Ali Tiyek’in hastaneye intikali sağlanmıştır. Olayla ilgili toplu taşıma aracının sürücüsü şüpheli Hidayet Yazıcı yakalanmıştır. Konu ile ilgili yürütülen tahkikat işlemleri devam etmektedir" ifadelerini yer verildi.
Aydın Feci kaza kamerada: Kardeşini korumak isteyen ağabey, otomobilin çarpmasıyla hayatını kaybetti Aydın’ın Nazilli ilçesinde meydana gelen trafik kazasında kaldırımdan karayoluna inen kardeşini muhtemel bir kazadan korumak isterken otomobilin çarptığı şahıslardan, ağabey hayatını kaybederken kardeşi ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı.Kaza, İsabeyli Mahallesi Aydın-Denizli Karayolu üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, yolun kenarında kaldırımda bulunan iki kardeşten bir anda yola inen H.K. ve onu yoldan çekmek isteyen ağabeyi Hüsnü Küçükoğlu’na Aydın’dan Denizli istikametine doğru seyir halinde olan 32 AEL 657 plakalı otomobil çarptı. Çarpmanın etkisi ile 2 kardeş yola savruldu. Kazayı görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye sağlık, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri yaptıkları kontrollerde Hüsnü Küçükoğlu’nun olay yerinde hayatını kaybettiğini tespit ederken, H.K. ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Hastanede tedavi altına alınan H.K.’nin hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. Kardeşini kazadan kurtarmak isterken hayatını kaybeden ağabey Hüsnü Küçükoğlu’nun cansız bedeni ise olay yeri inceleme çalışmalarının ardından hastane morguna kaldırıldı.Kaza anı güvenlik kameralarına yansıdıİki kardeşten birinin hayatını kaybettiği, diğerinin ise ağır yaralandığı kaza anı ise çevredeki işletmelerin güvenlik kameraları tarafından anbean kaydedildi. Görüntülerde H.K.’nin kaldırımdan yola indiği ve ağabeyi Hüsnü Küçükoğlu’nun da kardeşini muhtemel bir bir kazadan korumak için arkasından gittiği ve yolda ilerleyen bir otomobilin iki kardeşe çarpma anları yer aldı.Olayla ilgili soruşturma sürüyor.