SPOR - 18 Temmuz 2024 Perşembe 10:19

Tan Kesler: "Hull City, Championship’in belki en çok gelir getiren kulübü haline geldi"

A
A
A

Hull City Başkan Vekili Tan Kesler, İngiltere Championship’in en çok gelir elde eden kulüplerinden biri haline geldiklerini söyledi. Yeni sezon öncesi İstanbul’da çok iyi bir kamp dönemi geçirdiklerine değinen Kesler, 8-9 oyuncuyla takımı güçlendireceklerini de sözlerine ekledi.

Acun Ilıcalı’nın sahibi olduğu İngiltere Championship ekibi Hull City, yeni sezon hazırlıklarını İstanbul’da sürdürüyor. "Summer Tour 2024" kapsamında TFF Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde kamp yapan İngiliz temsilcisinde Başkan Vekili Tan Kesler, takımın hedefleri, yeni sezon hazırlıkları ve transfer çalışmalarına dair İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu.

"Hull City, Championship’in belki en çok gelir getiren kulübü haline geldi"

İstanbul’da çok verimli bir kamp dönemi geçirdiklerini belirten Tan Kesler, "Geleneksel olarak yaptığımız sezon öncesi kampının sonuna gelmek üzereyiz. Çok iyi bir kamp dönemi geçiriyoruz. Zaten milli takım tesislerini çok iyi tanıyoruz, yaz döneminde hep burayı seçiyoruz. Oyuncularımız burada olmaktan çok mutlu. Türkiye’ye artık alıştılar, onlar da bir Türk gibi davranıyorlar. Tabii ki eksiklerimiz var. Çok önemli iki oyuncumuzu çok ciddi rakamlara Premier Lig’e sattık. Bugün Hull City Championship’in belki en çok gelir getiren kulübü haline geldi. Bunların hepsinin yansımasını Türkiye üzerinden yapıyoruz. Ülkemize her geldiğimizde de zaten çok sıcak bir şekilde karşılanıyoruz. Gerek buradaki tesisler olsun, sayın federasyon başkanımız ve yönetim kurulumuz olsun bizlere kucak açıyorlar" diye konuştu.

Tan Kesler:

"Tim Walter çok özel bir hoca"

Takımın yeni teknik direktörü Tim Walter’e güvendiklerinin altını çizen Kesler, "Başkanımız önüne sunduğumuz bütün hoca profillerinin içinde Tim Walter’i ön plana çıkardı. Çünkü Tim Walter, gittiği her takımda kazanma arzusu olan, kazanma arzusu üzerine bir sistem oluşturan, oluşturduğu sisteme sadık kalan çok özel bir karakter, çok özel bir hoca. Aynı zamanda da oyuncusuyla iç içe olan, bir aile ortamı oluşturan, o aile ortamında başarıyı, yüksek performansı almaya çalışan bir lider. Bu özellikleri bizi çok etkiledi. Taktiksel anlamda Championship’e uyduğunu düşünüyoruz. Her ne kadar hücum varyasyonları ve oluşturmak istediği oyun Championship’te daha oynanmamış bir oyun olsa da onun dışındaki Alman felsefesi, hazırlığı, oyuna bakış şekli tamamen Championship’le özdeşleşiyor. Hamburg ve Stuttgart’ta yaptıkları da belli. Özel bir hoca, çok kolay bulabileceğiniz bir hoca değil. Oynattığı oyun da oturduğu taktirde çok fazla seyirciyi memnun edecek" ifadelerini kullandı.

"Yaklaşık 8-9 tane oyuncu alacağız"

Transfer çalışmaları ile ilgili bilgiler veren Tan Kesler, 8-9 oyuncuyu kadrolarına katmak istediklerini dile getirdi. Milli futbolcu Abdülkadir Ömür’den yeni sezonda çok şey beklediklerini aktaran Kesler, "Biz zaten hep Türkiye pazarındayız, hep Türk oyuncuları takip ediyoruz. Sadece Türkiye’de değil Avrupa’daki gurbetçi futbolcularımızı da takip ediyoruz. Yaklaşık 8-9 tane oyuncu alacağız ama çok ciddi satışlar yaptığımız için herkes bize ’Nasıl para harcayacaklar?’ diye bakıyor. Biz olaya daha sağlıklı, daha rasyonel bakmak istiyoruz. Onun için bir hazırlığımız var. Bence bu sene en özel transferimiz Abdülkadir Ömür. Abdülkadir, bizim için çok kıymetli. Bu sene İngiltere piyasasında çok ses getireceğini düşünüyorum. Dolayısıyla onun sahnesini çalmak istemem ama onu destekleyecek, onunla birlikte liderlik yapacak oyuncular her zaman Hull City’de olacak" şeklinde konuştu.

Tan Kesler:

"Jaden Philogene, Aston Villa’ya gidiyor gibi gözüküyor"

Hull City Başkan Vekili Tan Kesler, transfer döneminde ismi büyük takımlarla anılan 22 yaşındaki İngiliz futbolcu Jaden Philogene’in durumu hakkında da açıklamalarda bulundu. Philogene’in eski takımı Aston Villa’ya döneceğini aktaran Kesler, "Jaden Philogene, büyük ihtimalle yaptığımız anlaşma üzerine Aston Villa’ya dönecek. Evrak işlerini yapıyoruz. Dönecek derken onu geri göndermiyoruz. Jaden Philogene’e yaklaşık 5-6 tane büyük kulüpten çok ciddi teklifler geldi. Barcelona kiralama teklifi yaptı, Almanya’dan iki kulüple görüştük. Sezon içerisinde yaklaşık 15-16 da üst düzey takımların scoutları onu izledi. Jaden Philogene’i satın alarak aslında Aston Villa’ya bir fırsat oluşturduk. Onlar da bu fırsatın karşılığında dediler ki ’Biz piyasadaki gelebilecek bütün teklifleri eşleştirmemeye hazırız.’ Biz de kendilerine bu teklifleri gösterdik, onlar da eşleştirdiler. Jaden’ı şimdi geri aldılar. Büyük ihtimalle Şampiyonlar Ligi’nde oynatacaklar. Bizim de onunla ilgili yatırımımız değer kazanmaya devam edecek. Jaden, Aston Villa’ya gidiyor gibi gözüküyor" dedi. Acun Ilıcalı’nın, Slovenya takımı Maribor’u satın alması ile ilgili de konuşan Kesler, "Başkanımızın futbolda sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyüme hayali var. Maribor Futbol Kulübü, Slovenya’nın en büyük iki kulübünden bir tanesi. Dolayısıyla orada bir yarış var, bir mücadele var. Burası sadece oyuncu getirip yetiştirilebilecek bir kulüp profili değil. Biz de buraya uygun oyuncular yetiştirip havuzumuzu genişletmek istiyoruz. O genişlettiğimiz havuzu da günün sonunda ana gemi Hull City, belki de Fenerbahçe veya Maribor’un Şampiyonlar Ligi’nde oynaması için çaba sarf edeceğiz" ifadelerini kullandı.

"Baskılı ortamlarda daha iyi performans veren biriyim"

Hull City Başkanı Acun Ilıcalı’nın, Fenerbahçe’de asbaşkan pozisyonuna getirilmesinin kendi görevini etkilemediğini aktaran Tan Kesler, "Mesaim arttı sadece. Biz işimizi hayat şekli gibi yaşıyoruz. Ben, Acun beyi yaklaşık 15-20 senedir tanıyorum. Son üç senedir de onun adına çalışıyorum, onu temsil ediyorum. Sorumluluk ve biraz da stres arttı ama ben açıkçası bu tarz baskılı ortamlarda daha iyi performans veren biriyim. Onun için çok şikayetçi değilim, aksine çok mutluyum. O da Fenerbahçe’de çok ciddi bir görev edindi. Onun, o görevi sağlıklı ve başarılı götürebilmesi için ben 24 saat destek olmaya çalışıyorum. Aynı zamanda geride bıraktığı, kıymet verdiğimiz, önemli yatırımlarımızın olduğu kulüpleri de en sağlıklı şekilde götürmeye çalışıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

"İlk hedef Premier Lig’e yükselmek"

Premier Lig’e yükselmeleri durumunda izleyecekleri yol haritasının hazır olduğunu sözlerine ekleyen Hull City Başkan Vekili Tan Kesler, "Bizim için aslında çıkmak bir ödül, ama sonuç değil. Geldiğimiz noktadaki istikrarımıza bakıp oradaki aksayan noktalarımızı tamamlarız diye bir planımız var. Bunun 1-2 sene sonra olma ihtimali olabilir. O yüzden bunun sadece bir stratejisini, yol haritasını çizdik. Bizi oraya götürecek oyuncu profilleri üzerinde de bir takım çalışmalarımız var. Tabii ki hedef önce oraya gitmek. Gittikten sonrasını bir Türk zekası ve girişimciliğiyle, Acun Bey’in de liderliğiyle çözeriz diye düşünüyorum" açıklamasında bulundu.

"Taraftarlarımıza yönelik projelerimiz devam edecek"

Özellikle Türkiye’deki Hull City taraftarlarına yönelik projelerinin olduğunu belirten Kesler, sözlerini şöyle tamamladı:

"İngiltere’de yaklaşık 1 milyar Poundluk bir Championship televizyon anlaşması var. Bunun içerisinde uluslararası bir paket var ve bu paketin içerisinden biz kendi kulübümüzün Türkiye’de daha fazla maçını yayınlamak üzerine bir çaba sarf ediyoruz ki taraftarlarımız önce bizi izlesin, sonra aidiyet duygusunu arttıralım. Ondan sonrasında da Türkiye’de hangi takımı desteklemek istiyorlarsa istesinler ama yurt dışına baktıklarında bizi hissetsinler. Bunun üzerine bir çalışmamız var. Bunu yapabilirsek Türkiye’deki taraftarlarımız Hull City’nin bütün maçlarını hem internet hem de televizyon üzerinden izleyebilecek. Böylelikle bir birliktelik başlamalı diye düşünüyorum. Onun dışında Türkiye’den bir kitleyi yurt dışına götürüp maç günü ambiyansını yaşatmak istiyoruz. Vize süreci çok uzun ama seyahat ekibimiz bu konu üzerinde ciddi bir çalışma yapıyorlar. İngiltere’deki taraftarlarınızı zaten değişik promosyonlarla buraya getiriyoruz, o devam edecek. Ülkemizde sahte forma işine bir çözüm bulabilirsek Hull City’nin ürünlerini Türkiye’de daha geniş kitleleri sunabileceğimiz bir projemiz de var."

Yunus Emre Öztaş - Enes Gümüş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir’de ilaçlama yapılan binada 1 bebek hayatını kaybetti İzmir’in Konak ilçesinde haşere ilaçlaması yapılan binada yaşayan 1 yaşındaki bebek hayatını kaybetti. Meydana gelen acı olayda bebeğin anne ve babası ile birlikte bir apartman sakini de hastaneye kaldırılırken, ilaçlama firması çalışanı 3 kişi gözaltına alındı; olayın yaşandığı apartman ve yandaki 2 apartman da tahliye edildi. 12 Kasım Salı günü ilçeye bağlı Kahramanlar Mahallesi 1413 Sokak’ta bulunan bir apartmanda ilaçlama çalışması yapıldı. Binanın ilaçlanmasının ardından bazı apartman sakinleri dün öğle saatlerinde rahatsızlanarak durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. Sağlık ekipleri tarafından yapılan araştırmada apartman sakinlerinden 1 yaşındaki erkek bebek T.A.K.’nin zehirlenerek hayatını kaybettiği tespit edildi. Bebeğin annesi R.K., babası R.K. ve apartman sakinlerinden G.U. da sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. İlaçlamadan etkilenen apartman sakini G.U.’nun tedavisine Alsancak Devlet Hastanesinde devam edildiği, vefat eden bebeğin babası R.K. ve annesi R.K.’nin de tedavilerinin ardından taburcu olduğu öğrenildi. Çevre binalar tahliye edildi İzmir Valiliği tarafından olayla ilgili yapılan açıklamada, söz konusu apartman ile yandaki 2 apartman tahliye edilerek, tahliye edilen vatandaşlara valilik tarafından geçici barınma imkanı sunulduğu, ayrıca AFAD Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer (KBRN) ekiplerince ilaçlama yapılan bölgede havalandırma çalışmalarına başlandığı bildirildi. Olayın yaşandığı apartmanı ilaçlayan firmanın 3 personelinin gözaltına alındığı öğrenilirken olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
Ankara Bakan Tekin: “(Mülakat puanları) Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmen adaylarına yönelik yapılan mülakat sonrasında bazı komisyonların yüksek, bazı komisyonların düşük not verdiğine yönelik eleştirilere ilişkin “Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda Milli Eğitim Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin yanı sıra Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK), Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanlığı, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) ve üniversitelerin 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifleri ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifleri, 2023 Yılı Sayıştay Raporu görüşüldü. Bütçe görüşmelerinin ardından Bakan Tekin, komisyonda yer alan milletvekilleri tarafından kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Bütçe görüşmeleri sırasında muhalefet milletvekillerinin şahsına yönelik kullandıkları ‘kepazelik, ikiyüzlülük, sefalet, otoriter rejim, talimatla hareket eden Bakan’ gibi ifadeleri tek tek not aldığını ifade eden Tekin, “Bizler de burada bu tür ifadelerden etkileniyoruz ve doğal olarak tepki koymuş olabiliriz. O yüzden biz de orantısız cevap verdiğimiz arkadaşlar varsa ben de onlardan özür diliyorum ama bu ifadeler normal ifadeler değil” ifadelerini kullandı. “İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları önce CHP’liler değerlendirsin” Tekin, yine bütçe görüşmeleri sırasında mülakatla ilgili eleştiriler geldiğini kaydederek, “Kabul ediyorum, ‘Mülakatla ilgili ben öğretmenliği çok önemsiyorum ve vatandaşlarımızın çocuklarını emanet edecekleri öğretmenleri mülakatla almak istiyorum’ dedim. Kamuoyuna da şu açıklamayı yaptım; bu mülakat komisyonlarında alacağımız tedbirleri sıralıyorum. Kamera kaydından tutanağa kadar bir sürü başlıkta tedbir aldık. CHP’liler itiraz ediyorlar, bir taraftan mülakata karşıyız diyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları önce siz bir değerlendirin. Eğer, ‘İtfaiye memurluğu, öğretmenlikten daha önemlidir’ diyorsanız, bir şey demeyeceğim. Benim öğretmenlik mülakatı ile ilgili yaptığım budur” ifadelerini kullandı. CHP’lilerin mülakat konusunda geçmişlerinden dolayı endişeli olduklarını söyleyen Tekin, “Ben 1994 yılı Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunuyum. Mezun olur olmaz girdiğim ilk iş sınavı, Adalet Bakanlığı’nın açtığı Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı yazılısıydı. İstanbul’da bir kongrede CHP’nin Adalet Bakanı ‘Bu kadroyu örgütüme vermeyip de milliyetçileri mi verseydim? Yaptığım suçsa suç işlemeye devam edeceğiz’ dedi” şeklinde konuştu. “Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” Tekin, öğretmen adaylarına yönelik yapılan mülakat sonrasında bazı komisyonların yüksek, bazı komisyonların düşük not verdiğine yönelik eleştirilere de değinerek, şu cevabı verdi: “Benim elimde bütün komisyonların raporları var. Benim elimdeki rakamlar, 3-5 arkadaşın bir araya getirdiği toplam rakam içerisinde istatistiksel anlamı olmayan veya doğru analiz sağlayacak rakamlar değiller. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği ile ilgili konuşuldu. Mesela bir komisyonda 193 kişi mülakata girmiş, 3 kişinin yeri değişmiş. Bir başka ilimizde 682 kişi girmiş, 11 kişinin yeri değişmiş. Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş.” Bakan Tekin, muhalefet vekillerinden 5 bin kişinin yerinin değişti iddiasının dile getirilmesi üzerine “Yanlış, benim elimde il bazlı rakam” diye karşılık verdi. “KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım” Milli Eğitim Bakanlığının geçen yıl gerçekleştirilen TBMM Plan Bütçe Komisyonu toplantısını hatırlatan Bakan Tekin, “KPSS puanı ile değil mülakatla öğretmen ataması yapacağız. Bunun kavgasını verdik, tartışmasını yaptık. Geçen yıl burada adaletsizlik ve torpilin olmayacağı bir mülakat taahhüt etmiştim. Şimdi size ‘Bu ülkede hiç kimsenin verdiği herhangi bir isimle ilgili mülakatta torpilin olmadığı bir sistem kuruldu’ dedim. Söylediğiniz doğru şeyler var. Bir ildeki öğretmenimiz yüksek not almış, mülakata girmiş. Başka bir öğretmenimiz ‘Ben yüksek aldım ama bir başkası benden daha yüksek aldı. Dolayısıyla, ben sıralamanın dışında kaldım’ diyor ama ben zaten KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım” dedi. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği mülakatlarına değinen Tekin, “Bursa’da 197 kişi, İstanbul’da 688 kişi girmiş. Bursa’da mülakata girip sıralamanın dışında kalan kişi 23 kişi, İstanbul’da ise 51 kişi sıralamanın dışında kalmış” ifadelerini kullandı. “Tüzel kişiliği olmayan cemaat ve tarikatlarla hukuken protokol imzalama şansımız yok” Cemaat ve tarikatlarla protokol yapıldığı eleştirilerine de cevap veren Bakan Tekin, “Hukuki olarak cemaat ya da tarikat diye bir tüzel kişilik var mı? Tüzel kişilik olmayınca bakanlık olarak ya gerçek kişiyle ya da tüzel kişilikle protokol imzalayabilirim. Hukuken başka kimseyle protokol imzalama şansımız yok. Bizim 5 bin civarında bu türden protokolümüz var. Burada isimlerini saymak istemediğim çok farklı sivil toplum örgütleri ile protokolümüz var. Bunların hiçbirisiyle de protokol imzalarken siyasi ya da ideolojik hiçbir şeye bakmıyoruz. Bir tek İçişleri Bakanlığı Dernekler Masası tarafından legal olarak kabul edilmiş bir sivil toplum kuruluşu mudur? Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onaylanmış bir vakıf mıdır, diye bakıyoruz. Onun dışındaki konular beni ilgilendirmez. Herhangi bir sivil toplum örgütüyle, dernek, vakıf ya da meslek örgütü olmak üzere imzaladığımız protokolde tüzel kişiliğe ödenmiş tek bir kuruş kamu kaynağı yoktur” açıklamasında bulundu. “Protokollerin tek taraflı fesih hakkı bakanlıkta” Protokollerin tek taraflı fesih hakkının bakanlıkta olduğunun altını çizen Bakan Tekin, “Protokolde yazılan ilkelere aykırı davranan sivil toplum örgütü varsa protokolümüzü hemen iptal ederiz. Protokol kapsamında protokol yaptığımız kuruluşlar eğer okullarımıza bir eğitim verecekse, bu eğitim kimin vereceği, hangi diplomaya sahip kişilerin vereceği ve hangi içerikte eğitim verecekleri bizim protokolümüzde tanımlanmıştır” dedi. “ABB 2 bin 300 okuldan 13’ünü sadece bir kere temizliyor sonra bütün okulları temizledim diyor, bu olmaz” Türkiye’de 65 bin civarında okul olduğunu ve 55 bin civarında kadrolu temizlik elemanının olduğunu söyleyen Bakan Tekin, “Kadrolu temizlik elemanlarımız, bu okullardaki temizlik açısından yeterli olmadığından biz her yıl Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Toplum Yararına Programlar (TYP) diye tanımladığı istihdam türü ile bakanlığımızda temizlik ve güvenlik personeli istihdam ediyorduk. Yaz aylarında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, TYP kapsamındaki istihdam türü ile ilgili dünyada özellikle kovidden sonra gelişen istihdam türleri açısından farklı bir model deneyeceklerini ifade etti. Biz de bu konuda kendisiyle konuştuk ve bize ‘kısmi zamanlı çalışma usulü getireceğiz ve bu çalışmayla da size 120 bin kadro vereceğiz, haftada 3 gün çalışacaklar’ dedi. Biz de kendileriyle uzlaştık. Biz hangi belediye olursa olsun kaç okul temizleyeceğini, kimlerle yapacağını ve hangi tür malzeme kullanacağını öğrenmek ve bilmek zorundayız. Bunun yolu şudur; gidersiniz valiliklere biz böyle bir protokol yapmak istiyoruz dersiniz. Nobran bir tavırla, ‘Ben geldim, okulu temizleyeceğim beni içeri alın’ derse ve benim görevlilerim de alırsa bunun karşılığı olur. Bir büyükşehir belediye başkanı çıkıyor. Yaklaşık 2 bin 300 tane okulumuz var. Bu okullardan 13 tanesini sadece bir gün temizliyor. Sonra çıkıyor ekrana ve ‘Ben Ankara’daki bütün okulları temizledim’ diyor. Bu olmaz, bu iyi niyetli değil” değerlendirmesinde bulundu. “Çocuklar anadillerini öğrensinler ama bizim ülkemizde resmi dil Türkçe” Bazı muhalefet vekillerinin çocukların anadil öğrenmesiyle ilgili beyanlarına katıldığını söyleyen Tekin, şu ifadeleri kullandı: “Çocuklar anadillerini öğrensinler ama bizim ülkemizde resmi dil Türkçe, çocuklarımız Türkçe’nin dışında bir dil öğrenmek istiyorsa bizim devlet olarak üstümüze düşen vazife çocuklara bu alanın sağlanmasıdır. Bu AK Parti iktidarıyla sağlandı. 2003 yılında Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımızın aldığı bir kararla, özel anlamda kursların açılmasının önü açıldı. Biz MEB olarak üstümüze düşeni yapıyoruz.”