ASAYİŞ - 21 Kasım 2024 Perşembe 18:44

Tahliye olması için cumhuriyet savcısının tehdit edilmişti: Sanık Tuğçe Toptemel savunma yaptı

A
A
A
Tahliye olması için cumhuriyet savcısının tehdit edilmişti: Sanık Tuğçe Toptemel savunma yaptı

İstanbul’da bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine 4’üncü gününde devam ediliyor. Tahliyesi için savcının tehdit edildiği hemşire Tuğçe Toptemel savunma yaptı. Toptemel kendi mesaisinde ölen bir bebek ile ilgili savunmasında “Bebeğin ölümünü geç fark ettiğim ifadesi tamamen yalan. Vicdanım gerçekten rahat. Ben bebeğin nabzını yaşar şekilde teslim edip çıktım. Bebeğe müdahale ettiğim için buradayım” dedi.



İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava dördüncü gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, tahliye olması için Mustafa Kemal Zengin tarafından Yenidoğan Çetesi soruşturmasını yürüten cumhuriyet savcısının makamında tehdit edildiği Birinci Hastanesi’nde hemşire olarak görev yapan Tuğçe Toptemel savunma yaptı.



"Gece doktorumuz hiçbir zaman olmadı"


Tutuklu sanık Toptemel savunmasında, “Yakınlarını kaybedenlere başsağlığı diliyorum. Bundan dolayı çok üzgünüm. Hakan Doğukan Taşçı kendini doktor olarak tanıtıyordu gece hastanemizde çocuk doktoru yoktu. Aileler bize tepki gösterirdi doktor olmadığı için. Hiçbir çıkarım yoktur benim bu olaydan. Opera bebeğin hayatını kaybettiği gün bebek kötüleşmeye başladı monitör ötünce başına gittim. Hakan Doğukan Taşçı’yı aradım bebeğin kalbini hissedemediğim söyledim, monitörün fotoğrafını gönderdim. Bebek 6 aylık siyahi büyük bir bebekti. Israrla ‘bir şey yapılacak mı?’ diye sordum bana ‘kan şekeri bak’ dedi. Bana bir şey yapılmayacak denmesine rağmen bebeğe müdahale ettim, kalp masajı yaptım. Mesai saatim bitmişti. Buna rağmen bebeğe müdahale ettim. Bebeğin nabzını kontrol ettim. Mesaim dolduğu için diğer hemşireler geldi. Nöbeti teslim ettim bebeğin durumunu anlattım. Defalarca mesajda söyledim ‘bebeğin kalp atışı hissedemiyorum’ dedim. Hakan Doğukan Taşçı’yı aradım ‘bebeğin nabzını hissedemiyorum bir şey yapılacak mı?’ dedim bana ‘hayır’ dedi. Ben 6 aylık bebeğin yeni doğan servisinde olmasını sorguladım. Bana Fırat Sarı ve Hakan Doğukan Taşçı’nın getirdiğini söylediler. Yine olsa yine bebeğe müdahale ederdim bu durumdan pişman değilim. Ben bebeği nabzı atar şekilde teslim ettim. Bebek kusmuştu. Baştan sona olan süreci Hakan Doğukan Taşçı’ya anlattım. Çocuk ilaç aldığı için baygın ve sersem gibiydi. Olay bu şekilde gerçekleşti. Benden sonra bebeğe bakan hemşire de derinden bebeğin nabzını hissettiğini söylüyor. Yani ben bebeği diğer hemşirelere teslim ettiğimde bebek yaşıyordu. Bebek bize sevk olarak geldi. Sonradan öğrendiğim kadarıyla bebeğin kalbi 2 kez durmuş. Bize bebeğin kalbinin durduğu bilgisi verilmedi. Bebeği teslim alan kişi Hakan Doğukan Taşçı’dır. 6 aylık bebeğin yeni doğan ünitesine teslim alınması yasal değil. Ben sorguladım bu durumu. ‘Bu hastayı kim kabul etti’ dedim. Gece doktorumuz hiçbir zaman olmadı. Gece acil bir şey olduğunda Hakan Doğukan Taşçı’yı arardık. Doğukan kendisinden bilgi alınmasını isterdi” dedi.



“Vicdanım gerçekten rahat”


Sanık Toptemel savunmasının devamında, "Biz her bebeğe hakimiz. Bebek gözümün önündeydi. Bebeğin ölümünü geç fark ettiğim ifadesi tamamen yalan. Vicdanım gerçekten rahat. Ben bebeğin nabzını yaşar şekilde teslim edip çıktım. Bebeğe müdahale ettiğim için buradayım. Fırat Hoca Doğukan’a para verirdi Doğukan bazen bana atardı. Böyle olacağını bilseydim almazdım. Keşke almasaydım. Çok büyük miktarda paralar da değildi” şeklinde konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Afyon Restoran yangınından acı haber: Alevlerin arasından çıkamayan çalışan öldü Afyonkarahisar’da bir akaryakıt istasyonu yerleşkesindeki restoranda çıkan yangınında alevlerin arasından çıkamayan bir çalışanın hayatını kaybettiği belirtildi. Olay, Afyonkarahisar İzmir karayolu Kadayıfçıoğlu Kavşağındaki bir akaryakıt istasyonu yerleşkesinde bulunan restoranda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, restoranda müşterilerin ısınması için yakılan elektrik sobası, bir anda içerideki perdeleri tutuşturdu. Perdeden çıkan alevler kısa sürede iş yerine yayıldı. Yangına ilk önce restoran çalışanları müdahale etti. Ardından çevredekilerin ihbarı ile bölgeye çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. Olay yerine gelen ekipler hızlı bir şekilde alevlere müdahale ederken, rüzgarın da etkisiyle yangın iki katlı restoranın her yerini sardı. Yangın itfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saatlik müdahalesinin ardından kontrol altına alındı. “Büyük bir facia olmuş oldu” Olay sonrası bölgeye gelen Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, yetkililerden bilgi aldıktan sonra açıklama yaptı. Vali Yiğitbaşı, "Toplamda 17 kişinin yangından etkilendiğini biliyoruz. İtfaiye ekiplerimizim verdiği bilgiye gören ne yazık ki içeride hayatını kaybeden birisi var ve bunun da içerde çalışanlardan birisi olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla büyük bir facia olmuş oldu. Bu anlamda çok üzgünüz. Soğutma çalışmaları sürüyor, bina ahşap olduğu için çok hızlı ilerledi. Yangının yanındaki benzinliğe de yayılmaması için büyük uğraş verildi. 7 itfaiye ekibi ayrı ayrı çalıştı alanda. Bizi üzen mal kaybı dışında bir can kaybı olması. Yangından etkilenenlerin büyük çoğunluğu çalışanlar, sadece bir müşteri var olayda. Müşteri içeriden çıkmak için camı kırmış, elinde kesik var. Devlet Hastanemizdeki 8 yaralının taburcu işlemleri gerçekleşti. Ancak bir can kaybımız var, çok üzgünüz. Olayla ilgili cumhuriyet savcımız çalışmalarına başladı” dedi.