EKONOMİ - 25 Kasım 2024 Pazartesi 11:31

Sürat Kargo 2025 yılında 125 elektrikli araca ulaşacak

A
A
A
Sürat Kargo 2025 yılında 125 elektrikli araca ulaşacak

‘Dünya Sürdürülebilir Taşımacılık Günü’ kapsamında açıklamalarda bulunan Sürat Kargo Genel Müdürü Cem Oğuz, “2025 yılında filomuzdaki elektrikli araç sayısı 125’e çıkacak. Bu araçlarla 3,8 milyon kargo teslim edilecek, 1,9 milyon kilometre yol yapılacak. Ayrıca bu sayede yıllık 975 bin ton karbon salımının önüne geçilecek ve 140 bin ağaca eş değer fayda sağlanacak” dedi.



Sürdürülebilirlik konusunu bütünsel bir yaklaşımla ele alan ve sıfır atık projeleri, elektrikli araç yatırımları ve yeşil teknoloji kullanımı gibi bir dizi çalışma yürüten Sürat Kargo, 2025 yılında filosundaki elektrikli araç sayısını 125’e çıkaracak. Sürat Kargo Genel Müdürü Cem Oğuz, “Çevresel sorumluluk bilinciyle sürdürülebilirliği odak noktamız haline getiriyoruz. Sürdürülebilirlik dendiğinde ilk akla gelen elektrikli araçlar. Biz bu konuda yatırımlarımızı sürdürürken, onun öncesinde de planlamalarımızı en az kaynak tüketecek şekilde yapıyoruz” dedi.



’Dünya Sürdürülebilir Taşımacılık Günü’ kapsamında açıklamalarda bulunan Oğuz, “İklim değişikliği, enerji kıtlığı ve doğal kaynakların bilinçsiz tüketimi, gezegenimizin limitlerini her geçen gün zorluyor. Günde 600 binden fazla adrese ve milyonlarca müşteriye hizmet sunan Sürat Kargo olarak, doğa ile uyumlu bir gelecek oluşturmayı hedefliyoruz” diye konuştu.



Cem Oğuz, şirketin elektrikli araç yatırımlarıyla ilgili olarak da şu bilgileri verdi:


"Birleşmiş Milletler’in (BM) belirlediği karbon azaltımı hedeflerine ulaşabilmemiz için 2.6 trilyon ağaç dikilmesi gerekiyor. 1 ton kargo kara yoluyla 1 kilometre mesafeye iletildiğinde yaklaşık 8 gram karbondioksit emisyonu ortaya çıkıyor. Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefini dikkate aldığımızda lojistik faaliyetleri kaynaklı emisyonların önemi daha da çok artıyor. Bu açıdan baktığımızda sektörümüzün üzerine büyük sorumluluklar düşüyor. Şirket olarak iş süreçlerimizi çevreye duyarlı ve gelecek nesillere karşı sorumluluk bilinciyle sürdürüyoruz. Türkiye genelinde hizmet verecek elektrikli araç filomuzu 2025 yılında 125 araca çıkararak bu hedef doğrultusunda önemli bir adım atmayı planlıyoruz."



Kargo şubeleri şarj istasyonu olacak


Ulusal kargo firmaları içinde Sıfır Atık belgesi alan tek firma olduklarının, 800 şube ve 8 bin personel ile Sıfır Atık Projesi’ni uyguladıklarının altını çizen Oğuz, şubelerinin aynı zamanda elektrikli araç şarj noktaları olacağını vurguladı. Cem Oğuz, “Sürat Kargo’nun yaklaşık 800’e yakın noktasının uygun olanlarının önüne elektrikli araç şarj istasyonları koyuyoruz. Gündüzleri müşterilerimiz orada araçlarını şarj edebilecek gece de biz kendi araçlarımızı şarj edeceğiz. Bir sonraki aşamada da aktarma merkezlerimizin uygun olanlarında güneş panelleri kurmaya başlayacağız” şeklinde konuştu.



140 bin ağaca eş değer fayda


Yapılan açıklamaya göre, şirketin 2025 yılında devreye gidecek 125 elektrikli aracı ile 3,8 milyon kargo teslim edilecek, 1,9 milyon kilometre yol yapılacak (dünyanın etrafını 47 bin defa dolaşacak). Ayrıca bu sayede yıllık 975 bin ton karbon salımının önüne geçilecek ve 140 bin ağaca eş değer fayda sağlanacak.



Sürat Kargo 2025 yılında 125 elektrikli araca ulaşacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tekin: “Siber güvenlik konusunda toplumun korunmaya muhtaç bütün kesimlerinin korunabileceği bir yasal metin hazırlığı içerisindeyiz” Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanlığı koordinesinde Habitat Derneği ve Netflix tarafından bu yıl ‘Geleceğin Ekranı Zirvesi’nin 3’üncüsü gerçekleştirildi. Pnogramda konuşan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Siber güvenlik konusunda toplumun korunmaya muhtaç bütün kesimlerinin bu anlamda korunabileceği bir yasal metin hazırlığı içerisindeyiz” dedi. Netflix Türkiye, Milletlerarası Ticaret Odası (ICC Türkiye) ve Habitat Derneği ortaklığında yürütülen ’Geleceğin Ekranı’ projesi kapsamında dijital okuryazarlık, bilinçli içerik tüketimi, dijital ebeveynlik ve hikayelerin gücü konularının ele alınacağı Geleceğin Ekranı Zirvesi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Endüstriler Meclisi ev sahipliğinde Kabul Salonu’nda düzenlendi. “Siber güvenlik konusunda toplumun korunmaya muhtaç bütün kesimlerinin bu anlamda korunabileceği bir yasal metin hazırlığı içerisindeyiz” Toplantının açılışında konuşan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye’de 18 milyon öğrenci ve 1 milyon 200 binin üzerinde öğretmen ile bakanlığa bağlı 100 binin üzerinde kurum olduğunu belirterek, Milli Eğitim Bakanlığı’nın dijital okuryazarlık, bilinçli içerik tüketimi ve dijital ebeveynlik konularında doğru adres olduğunu söyledi. İşbirliği yapmak isteyen herkese bakanlığın kapılarının açık olduğunu ifade eden Bakan Tekin, şu ifadeleri kullandı: “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adıyla Türkiye’de 12 yıllık zorunlu eğitim kapsamında ve okul öncesi eğitim kurumlarında uygulanacak müfredatı yeniledik. Bu yenileme çalışmalarımız içerisindeki okuryazarlık türlerinden bir tanesi dijital okuryazarlık. Bir ders olarak değil ama bütün programların içerisine yedirdiğimiz başlıklardan bir tanesi. Çünkü biz dijital alanda çocuklarımızın yetkinliklerinin de artırılmasını sadece bir ders bazında değil, bütün hayat becerileri anlamında kazanmasını istiyoruz. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin önemli farklılıklarından birisi bu. Sıkça atıfta bulunduğumuz OECD benzeri ya da Birleşmiş Milletler bünyesindeki değişik eğitim ve kültürle ilgilenen, raporlar yazan yapıların altını çizdiği önemli hususlardan bir tanesi şu; klasik anlamda okullar ve öğretmenler eğitim-öğretim süreçleri üzerinde maksimum yüzde 50 civarında eğitim öğretim süreçlerinin başarılı olmasını sağlayabilir. Kalan kısımda ana unsur ebeveynler. Ebeveynlerin, ailelerin eğitim öğretim süreçlerine daha proaktif bir biçimde dahil oldukları bir süreci başlatmak istedik. Bütün bu süreçlerin sağlıklı yürüyebilmesi açısından bazı konuların da yasal düzenlemelerle mutlaka güvence altına alınması gerekiyor. Bu anlamda da özellikle sağlıklı dijital medyanın sağlıklı kullanımı, siber güvenlik gibi konularda çocuklarımızın da daha doğrusu toplumun korunmaya muhtaç bütün kesimlerinin bu anlamda korunabileceği bir yasal metni de ilgili kamu otoriterleriyle birlikte paylaşmak üzere hazırlık içerisindeyiz. Dolayısıyla tüm bunların başarılı olabilmesi, Netflix tarzı platformların toplumlar tarafından benimsenebilmesi, kuşkusuz o toplumların kültür unsurlarına saygı göstermesiyle mümkün olacaktır. Biz de bu anlamda kültürel değerlerimize saygı gösterilmesini de önceliklerimiz arasına aldık. Biz Milli Eğitim Bakanlığı olarak bu konuda bizimle iş birliği yapmak isteyen herkes ile iş birliği yapmaya açığız.” “Elimizdeki en önemli koz medya okul yazarlığı ve dijital medya okul yazarlığıdır” RTÜK Başkanı Şahin ise, “Biz medyaya karşı ne kadar dikkatli davranırsak davranalım. İçerikleri ne kadar oluştursak oluşturalım. İçeriklere ne kadar sert tedbirler alırsak alalım. Medya okur yazarlığı ve dijital medya okur yazarlığını yaygınlaştıramamamız halinde bunların karşılığının çok fazla olmadığını gördük. Siz ne yaparsanız yapın eğer bir ebeveyn çocuğun ekran karşısında kaç saat geçirmesi gerektiğini bilmiyorsa ekranda çocuklarından neler izletmesi gerektiğini bilmiyorsa veya da bir çocuğun ekranın karşısında kendisine verilen görüntülerle mücadele etmesi bilmiyor ise hayal ve gerçeği kurguyla gerçeği ayırt edemiyorsa siz ne kadar denetim ve düzenleme faaliyetlerinizi geliştirirseniz geliştirin, yasaklarsanız yasaklayın veyahut da ne kadar çok dikkat ederseniz edin bunun başarıya ulaşması şansı çok yüksek değildir. Bu anlamda elimizdeki en önemli koz medya okul yazarlığı ve dijital medya okul yazarlığıdır” diye konuştu. Zirve hatıra fotoğrafı çektirilmesinin ardından sona erdi. Zirveye Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, TOBB Türkiye Endüstriler Meclisi Başkan Yardımcısı Berat Kuzu, Habitat Derneği Genel Başkan Yardımcısı Bora Caldu ve Netflix Türkiye temsilcileri katıldı.